LMDE sürümümü yoksa standart Linux Mint mı?

Başlatan nikbinliknet, 27 Aralık 2012 - 21:36:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

nikbinliknet

Merhaba Arkadaşlar,

Uzun süredir Ubuntu kullanıcısıyım. Açıkçası ağırlığını piyasaya yönelik adımlar oluşturan süreci yüzünden Ubuntu'yla yollarımı ayırmaya karar verdim. Benim için -her şeyde olduğu gibi- kalite uğruna nitelikten vazgeçilmesi sıkıntılı bir konu. Özellikle Ubuntu 12.04 le birlikte bilgisayarımda yavaşlaması yüzünden sorunlarla karşılaşıyorum. Linux Mint bu konuda daha kullanıcıyı düşünen bir yapıda ve daha demokratik süzgeçlerden geçen topluluklara sahip olduğunu zannediyorum. Yanılıyor da olabilirim.

Linux Mint hem konfor sağlerken hem de bilgisayar performansımı verimli yönde etkileyecek işletim sistemlerinden biri.

Ama dananın kuyruğu şurada kopuyor.

Linux Mint topluluğu hangi tabanla devam edecek hayatına. LMDE la mı yoksa Ubuntuyla mı. Açıkçası ona göre Mint kurmayı hedefliyorum.

Bilgisayar özelliklerim şunlardır:


Name Lenovo G560
Processor Core i3 330m
Screen 15.6 inch, 1366 x 768, glossy
RAM 2 Gig
HDD 320 Gig
Optical Drive DVD DL-RW
Graphics nVidia GeForce G 310M
Network 100 MBit LAN and b/g/n WLAN


Ne önerirsiniz?
İşletim Sistemi:  Ubuntu 17.10
İşlemci: Intel® Core™ i3 CPU M 330 @ 2.13GHz × 4
Ekran: NVIDIA GeForce 310M/PCIe/SSE2

speakerXXL

#1
Linux Mint hem Ubuntu hem de Debian tabanlı dağıtımlara bir arada devam edecek gibi gözüküyor. Debian tabanlı ve Ubuntu tabanlı sürümlerde birbirinden farklar bulunuyor. Örneğin Ubuntu tabanlı olanı, Ubuntu paralelinde sürüm tabanlı devam ederken, LMDE ise yarı yuvarlanan bir dağıtım olarak yolunda ilerliyor. LMDE'nin oldukça hızlı ve kararlı olduğunu, sürüm numaralı devam edenin ise daha konforlu olduğu söylenebilir. Bununla birlikte konfor açısından LMDE ile Ubuntu tabanlı sürümler arasındaki makas her geçen gün daralıyor.

Ben kendi adıma her iki sürümle devam edilmesinde bir sakınca görmüyorum, gerçi bunun daha ilerisinin Ubuntu ve Debian'dan farklı olarak kendi deposunu kullanan bir dağıtım olacağını öngörmek zor değil.

LMDE kuracaksanız, Ocak ayında çıkacak yeni ISO kalıplarını beklemek daha uygun olabilir. Şu an ki kalıplar Update Pack 4 ile geliyor. Update Pack ise 6. versiyona ulaşmış durumda. Bu da oldukça fazla güncelleme alınması demek oluyor. Linux Mint 13 mü 14 mü (?) derseniz, cevabım Linux Mint 13 olur, yazılım güncellemeleri dışında aralarında bir fark yok. Her ikisi de Cinnamon ve Mate'in güncel sürümlerini kullanıyorlar.

Mate mi Cinnamon mu (?) sorusuna şahsi cevabım Cinnamon'dur. Modern bir masaüstü ile klasik kullanımı oldukça iyi harmanladığı söylenebilir. Cinnamon ile ek bir araç kurmadan Cinnamon Settings (Cinnamon ayar Yöneticisi) ile hemen her özelliği ayarlayabilmek mümkün. Özelleştirebilme imkanı oldukça fazla bir masaüstü ortamı. Ayrıca Nemo Dosya Yöneticisi ile gelen özelliklerde oldukça tatminkar.

nikbinliknet

Tavsiyeler ve bilgilendirmeler içim çok teşekkür ederim.
İşletim Sistemi:  Ubuntu 17.10
İşlemci: Intel® Core™ i3 CPU M 330 @ 2.13GHz × 4
Ekran: NVIDIA GeForce 310M/PCIe/SSE2

decent

Alıntı yapılan: nikbinliknet - 27 Aralık 2012 - 21:36:11
... Linux Mint bu konuda daha kullanıcıyı düşünen bir yapıda ve daha demokratik süzgeçlerden geçen topluluklara sahip olduğunu zannediyorum. Yanılıyor da olabilirim. ...

Bu nasıl bir cümle kurgusudur? Anlayan varsa beri gelsin..


Bu bölüm ve konu başlığının Ubuntu/Linux Mint karşılaştırması ile ilgisi nedir?

nikbinliknet

Merhaba,

Cümlede gözümden bir anlatım bozukluğu var @decent. Anadilime sahip çıkmaya ve özen göstermeye çalışan bir insanım. Yorgunluktan kaynaklı kurduğum bu sözcükler bütünü için kusuruma bakmayın. Hemen düzeltiyorum. (koyulaştırmalarla)

...

Linux Mintın Canonical şirketine göre bu konuda daha kullanıcıyı düşünen bir yapıda olduğunu ve Linux Mint topluluğunun daha demokratik süzgeçlere sahip bir topluluk olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor da olabilirim.

...

Linux Mint kurmak istiyorum. Bu konuda tavsiye ve bilgilendirme almak istiyorum. Bu konuda başlık açılacak en uygun bölümün burası olduğunu düşünüyorum. Ubuntu işletim sistemi ve sürümlerini kullanan biriyim. Ama Ubuntu'nun bazı politikaları hoşuma gitmiyor ve bu yüzden farklı bir Linux tabanlı işletim sistemine geçiş yapmak istiyorum kişisel bilgisayarımda.

Alıntı YapBu bölüm ve konu başlığının Ubuntu/Linux Mint karşılaştırması ile ilgisi nedir?

Sizin çıkışınızla bu konunun ilgisi nedir?

İşletim Sistemi:  Ubuntu 17.10
İşlemci: Intel® Core™ i3 CPU M 330 @ 2.13GHz × 4
Ekran: NVIDIA GeForce 310M/PCIe/SSE2

decent

Alıntı yapılan: nikbinliknet - 28 Aralık 2012 - 19:26:35
...

Alıntı YapBu bölüm ve konu başlığının Ubuntu/Linux Mint karşılaştırması ile ilgisi nedir?

Sizin çıkışınızla bu konunun ilgisi nedir?


Forumdaki konuların ilgili bölümler altına yazılıp yazılmadığı, konu başlıklarının ve konu içeriklerinin ilgisi..
_______________________________________________________________________________

Başlığa bakınca Linux Mint dağıtımının iki sürümü arasında tercih yapılmak istendiği anlaşılıyor; içeriğe gelince Ubuntu/Linux Mint dağıtımlarının demokratiklik oranı ölçülüyor.
Eğer konunun amacı demokratiklik oranlarını ölçmekse, uygun bölüm altına yeni bir konu açarak yeni konuya uygun konu başlığı yazılması gerekiyor.

gelturi

Bende bu konunun devamını izliyorum(Demokartiklik  oranı değil    tabiki) Mint i daha önce bilgisayarıma kurmuştum bu seferde LMDE kurmak istiyorum ,burdan tavsiyeler doğrultusunda kurmaya veya kurmamaya  karar vereceğim...

nikbinliknet

Alıntı yapılan: decent - 28 Aralık 2012 - 19:53:28
Alıntı yapılan: nikbinliknet - 28 Aralık 2012 - 19:26:35
...

Alıntı YapBu bölüm ve konu başlığının Ubuntu/Linux Mint karşılaştırması ile ilgisi nedir?

Sizin çıkışınızla bu konunun ilgisi nedir?


Forumdaki konuların ilgili bölümler altına yazılıp yazılmadığı, konu başlıklarının ve konu içeriklerinin ilgisi..
_______________________________________________________________________________

Başlığa bakınca Linux Mint dağıtımının iki sürümü arasında tercih yapılmak istendiği anlaşılıyor; içeriğe gelince Ubuntu/Linux Mint dağıtımlarının demokratiklik oranı ölçülüyor.
Eğer konunun amacı demokratiklik oranlarını ölçmekse, uygun bölüm altına yeni bir konu açarak yeni konuya uygun konu başlığı yazılması gerekiyor.

Konunun içeriği Linux Mint'ın farklı sürümleri hakkında bilgi almak. Sebebi olarak da Canonical şirketinin kendi çıkarlarına göre hareket etmeye başlayışı var. Tartışmayı gereksiz yere konu dışına çeken sizsiniz. Ubuntu hakkında bırakın olumsuz eleştiriyi, olumsuz eleştiri yaratacak durum ve analizlerde bile hemen başlıklara gelip konuyu farklı mecralara çekmeye gerek yok.

İçerik bütünüyle şudur.

Ubuntu'dan vazgeçiyorum çünkü bazı nedenler yüzünden. Mint'e geçiyorum tercihiniz nedir?

Konu dışında tartışma çıkaran sizsiniz @decent. Çünkü diğer arkadaş talep ettiğim şekilde bana gereken bilgilendirme yapmış. Ben de teşekkür etmişim. Ama siz konuyu farklı bir tartışma boyutuna çekmişsiniz.

Eğer içinizde biraz samimiyet varsa, çıkardığınız tartışmayı uzatacak cevaplara yönelmezsiniz. Böylesine durumdan vazife çıkaran müdahelelere ve Ubuntu hakkında "çıkabilecek" dahi tartışmalarda bile desteklediği şirketin "lansman ürünü"nü savunma telaşınıza anlam verememekteyim.

Ubuntu işletim sistemi hâlâ benim gözümde bir numaradır. Ama gelişimi endişe vermektedir. Olumlu ve olumsuz eleştirilerimi zaten ilgili başlıklarda yöneltirim. Burda başka bir şeyden konuşuyoruz. Bu forumdaki ego temsiliyetleri hakikaten beni bunaltmaya başladı. Bırakın insanlar eleştiri yaparken aman "bir yönetici gelecekte problem çıkaracak" düşüncesini aklına getirmesin. Eleştiriye evet, yaftalama ve aşağılamaya hayır.

Bu nasıl bir cümle kurgusudur? Anlayan varsa beri gelsin.. yazacağınıza, yaptığım anlatım bozukluğuna da "dostum hatalı yazmışsın, doğrusu şöyle olacaktı" ya da "anlatım bozukluğu var, anlayamadık" diyerek düzenleme yapsaydınız şu anda size teşekkür ediyor olurdum. Bu daha samimi ve yapıcı bir durum oluştururdu.

Üstten bakış ve durup dururken gergin bir tartışma üslûbu sahibine zarar verir, çevresine de aynı zamanda....




Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 29 Aralık 2012 - 12:07:57

Alıntı yapılan: gelturi - 28 Aralık 2012 - 23:48:08
Bende bu konunun devamını izliyorum(Demokartiklik  oranı değil    * tabi ki) Mint i daha önce bilgisayarıma kurmuştum bu seferde LMDE kurmak istiyorum ,burdan tavsiyeler doğrultusunda kurmaya veya kurmamaya  karar vereceğim...

Teşekkürler @gelturi.

İşte bu samimi ve yapıcı bir tutum.
İşletim Sistemi:  Ubuntu 17.10
İşlemci: Intel® Core™ i3 CPU M 330 @ 2.13GHz × 4
Ekran: NVIDIA GeForce 310M/PCIe/SSE2

alquirel

Sevgili Gnome ekibi, Gnome 2.x gibi bir efsaneyi tamamen bitirip Gnome Shell ile yollarına devam etme kararı almışlardı vakt-i zamanında. Ve hatta Gnome'un kullanılma nedenleri arasında en başta gelen Compiz'i de bir kalemde silip atmışlardı.

Bu esnada yaşananlar:
  • Canonical geliştiricileri bu değişimi gördü ve henüz Gnome 2.x - Gnome Shell geçişi gerçekleştirilmeden önce tamamen kendi ürünleri olan Unity'yi geliştirmeye başladılar.
  • Linux Mint ekibi ilk etapta çatallanan Mate'i destekledi ve Gnome Shell geçişi tamamlandıktan sonra Cinnamon'u geliştirdi.

Peki Linux kullanıcıları olarak biz ne yaptık? Ubuntu'yu kendimize düşman belledik. Sebep neydi? Unity gibi "sevimsiz" bir arayüz geliştirdikleri için.

Ben hiç Unity kullanmadım. 10.10 sürümünden 11.04'ü atlayarak 11.10'a geçtim ve geçtiğimden beri sadece Gnome Shell kullandım. Açıkçası Unity'ye de hiç alışamadım. Ama şu geçen son bir buçuk senedir sürekli gördüğüm tek şey şu. Herkes Ubuntu'ya saydırıyor "yok kullanıcıyı düşünmüyormuş, yok dediğim dedik yapıyormuş, yok Unity esnek değilmiş" diye. Bir kişi de çıkıp Gnome geliştiricilerini hiç eleştirmedi. Halbuki işin temelinde onlar yatıyor. Onlar böyle bir değişikliğe gitmiş olmasaydı belki de hala Ubuntu ile Gnome 2.x kullanıyor olacaktık. Ya da belki de çok daha esnek bir Unity görecektik.

Diğer yandan, kimse çıkıp Linux Mint'i de eleştirmedi. Halbuki onların yaptığı ile Canonical'ın yaptığı arasında prensipte hiçbir fark yok. Onlar da Gnome'un radikal kararına karşı yeni bir arayüz geliştirme yoluna gittiler, Canonical da. Aradaki tek fark sadece Unity'nin insanlara daha sevimsiz gelmesi. Esneklik konusuna girmiyorum, Cinnamon'da ilk başladığında şimdiki kadar esnek değildi.

Merak ediyorum, acaba Canonical Cinnamon'u, Linux Mint de Unity'yi geliştirmiş olsaydı, eleştirilerin yönü şimdikinden farklı mı olurdu?

Bir de, Canonical'a yönelttiğiniz "dayatmacı" ve "anti-demokratik" vasıflarını destekleyen somut örnekler verebilir misiniz rica etsem?

heartsmagic

#9
@nikbinliknet, niyetin samimi olabilir fakat tutum birazcık eğreti. İlk iletinde Ubuntu konsundaki bazı -sana ait- yargılara hiç değinmeseydin başlık dağılmazdı sanırım. Ubuntu bizim malımız değil, ürünümüz hiç değil. Buradaki uğraşlarımız için de bize ne maddi ne manevi bir şey vermiyor Canonical. Fakat insan ister istemez, sevdiği ve severek kullandığı bir şeyi savunma güdüsüne sahiptir.

Kalite için nitelikten ödün vermek nedir bilemiyorum ben, anlayamadım da. Nitelik bir nevi kalite anlamına geliyor zaten, ayırıcı özellik. Hani acaba kalite uğruna başarımdan (performans) veya kararlılıktan falan ödün vermek mi demek istedin ama o da olmuyor. Zira kalite çok kapsayıcı bir kelime, içinde hem başarım hem de kararlılığı da barındırabilir. Pazara girme adına kaliteden ödün verme olabilir mi? Ki öyle olsa bile Ubuntu her sistemde sorunlu değil şu an, hiçbir işletim sistemi hiçbir sistemde sorunsuz değildir. Hepsinin kendisine göre sorunları ve dertleri var.

Diğer konu ise demokratlık konusu. Ubuntu ve onu geliştiren Canonical ile "salt" topluluk dağıtımlarını bir görmemek lazım. Gerçi ben hiçbir topluluk dağıtımının da "salt" demokrasi ile yönetilebileceğine inanmıyorum. Zira öyle olsa işler çok ama çok ağır yürür. Düşünün ki bir karar vereceksiniz, acaba topluluk ne der diye düşünmek zorundasınız? Düşünmek istemiyor musunuz, topluluğa mı soracaksınız? Nereye kadar gider bu? Ne şekilde iş yapılır. İşte, Canonical burada kendi ağırlığını koyuyor ortaya ve sorumluluğu devralıyor. Doğru olduğunu düşündüğü şeyleri dağıtımda hayata geçiriyor. Unity'den memnun olmayanlar kadar olanlar da oldu. Ubuntu'yu bırakanlar kadar başlayanlar da oldu. Yarın bir gün elindeki telefon üzerinde hem Android hem de monitöre bağlayarak Ubuntu kullanırken birçokları "Canonical ileriye yönelik akıllı adımlar" atmış diyecek meselâ. Neyse, bunlar başka başlığın konusu.

Demem o ki, aslında kimse, hiçbir yönetici arkadaşımız "Aha bir eleştiri başlığı bulduk hemen aforoz edelim" yaklaşımında değil. Bu başlık çok basit şekilde şöyle açılabilirdi: "Ubuntu'yu artık beğenmiyorum, benim sistemimde sorunlu çalıştığı için Mint denemek istiyorum.. önerileriniz nelerdir...." Fakat satır aralarında başka şeyler olunca başlık azıcık kayıyor istesek de istemesek de.

Düzenleme nedeni: İmlâ
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

nikbinliknet

Alıntı yapılan: heartsmagic - 29 Aralık 2012 - 20:19:57
@nikbinliknet, niyetin samimi olabilir fakat tutum birazcık eğreti. İlk iletinde Ubuntu konsundaki bazı -sana ait- yargılara hiç değinmeseydin başlık dağılmazdı sanırım. Ubuntu bizim malımız değil, ürünümüz hiç değil. Buradaki uğraşlarımız için de bize ne maddi ne manevi bir şey vermiyor Canonical. Fakat insan ister istemez, sevdiği severek kullandığı bir şeyi savunma güdüsüne sahiptir.

Kalite için nitelikten ödün vermek nedir bilemiyorum ben, anlayamadım da. Nitelik bir nevi kalite anlamına geliyor zaten, ayırıcı özellik. Hani acaba kalite uğruna başarımdan (performans) veya kararlılıktan falan ödün vermek mi demek istedin ama o da olmuyor. Zira kalite çok kapsayıcı bir kelime, içinde hem başarım hem de kararlılığı da barındırabilir. Pazara girme adına kaliteden ödün verme olabilir mi? Ki öyle olsa bile Ubuntu her sistemde sorunlu değil şu an, hiçbir işletim sistemi hiçbir sistemde sorunsuz değildir. Hepsinin kendisine göre sorunları ve dertleri var.

Diğer konu ise demokratlık konusu. Ubuntu ve onu geliştiren Canonical ile "salt" topluluk dağıtımlarını bir görmemek lazım. Gerçi ben hiçbir topluluk dağıtımının da "salt" demokrasi ile yönetilebileceğine inanmıyorum. Zira öyle olsa işler çok ama çok ağır yürür. Düşünün ki bir karar vereceksiniz, acaba topluluk ne der diye düşünmek zorundasınız? Düşünmek istemiyor musunuz, topluluğa mı soracaksınız? Nereye kadar gider bu? Ne şekilde iş yapılır. İşte, Canonical burada kendi ağırlığını koyuyor ortaya ve sorumluluğu devralıyor. Doğru olduğu şeyleri dağıtımda hayata geçiriyor. Unity'den memnun olmayanlar kadar olanlar da oldu. Ubuntu'yu bırakanlar kadar başlayanlar da oldu. Yarın bir gün elindeki telefon üzerinde hem Android hem de monitöre bağlayarak Ubuntu kullanırken birçokları "Canonical ileriye yönelik akıllı adımlar" atmış diyecek meselâ. Neyse, bunlar başka başlığın konusu.

Demem o ki, aslında kimse, hiçbir yönetici arkadaşımız "Aha bir eleştiri başlığı bulduk hemen aforoz edelim" yaklaşımında değil. Bu başlık çok basit şekilde şöyle açılabilirdi: "Ubuntu'yu artık beğenmiyorum, benim sistemimde sorunlu çalıştığı için Mint denemek istiyorum.. önerileriniz nelerdir...." Fakat satır aralarında başka şeyler olunca başlık azıcık kayıyor istesek de istemesek de.

Teşekkürler yorumlarınız için. Daha geniş bir zamanda başka br başlık da bu konuları konuşmak üzere...
İşletim Sistemi:  Ubuntu 17.10
İşlemci: Intel® Core™ i3 CPU M 330 @ 2.13GHz × 4
Ekran: NVIDIA GeForce 310M/PCIe/SSE2

boraalper4

Alıntı yapılan: alquirel - 29 Aralık 2012 - 15:50:56
Sevgili Gnome ekibi, Gnome 2.x gibi bir efsaneyi tamamen bitirip Gnome Shell ile yollarına devam etme kararı almışlardı vakt-i zamanında. Ve hatta Gnome'un kullanılma nedenleri arasında en başta gelen Compiz'i de bir kalemde silip atmışlardı.

Bu esnada yaşananlar:
  • Canonical geliştiricileri bu değişimi gördü ve henüz Gnome 2.x - Gnome Shell geçişi gerçekleştirilmeden önce tamamen kendi ürünleri olan Unity'yi geliştirmeye başladılar.
  • Linux Mint ekibi ilk etapta çatallanan Mate'i destekledi ve Gnome Shell geçişi tamamlandıktan sonra Cinnamon'u geliştirdi.

Peki Linux kullanıcıları olarak biz ne yaptık? Ubuntu'yu kendimize düşman belledik. Sebep neydi? Unity gibi "sevimsiz" bir arayüz geliştirdikleri için.

Ben hiç Unity kullanmadım. 10.10 sürümünden 11.04'ü atlayarak 11.10'a geçtim ve geçtiğimden beri sadece Gnome Shell kullandım. Açıkçası Unity'ye de hiç alışamadım. Ama şu geçen son bir buçuk senedir sürekli gördüğüm tek şey şu. Herkes Ubuntu'ya saydırıyor "yok kullanıcıyı düşünmüyormuş, yok dediğim dedik yapıyormuş, yok Unity esnek değilmiş" diye. Bir kişi de çıkıp Gnome geliştiricilerini hiç eleştirmedi. Halbuki işin temelinde onlar yatıyor. Onlar böyle bir değişikliğe gitmiş olmasaydı belki de hala Ubuntu ile Gnome 2.x kullanıyor olacaktık. Ya da belki de çok daha esnek bir Unity görecektik.

Diğer yandan, kimse çıkıp Linux Mint'i de eleştirmedi. Halbuki onların yaptığı ile Canonical'ın yaptığı arasında prensipte hiçbir fark yok. Onlar da Gnome'un radikal kararına karşı yeni bir arayüz geliştirme yoluna gittiler, Canonical da. Aradaki tek fark sadece Unity'nin insanlara daha sevimsiz gelmesi. Esneklik konusuna girmiyorum, Cinnamon'da ilk başladığında şimdiki kadar esnek değildi.

Merak ediyorum, acaba Canonical Cinnamon'u, Linux Mint de Unity'yi geliştirmiş olsaydı, eleştirilerin yönü şimdikinden farklı mı olurdu?

Bir de, Canonical'a yönelttiğiniz "dayatmacı" ve "anti-demokratik" vasıflarını destekleyen somut örnekler verebilir misiniz rica etsem?
Kalınla işaretlediğim yerler için sırasıyla cevap vereceğim. Bilmediğim ya da yanlış bildiğim şeyler olabilir, amaç tartışıp doğru yolu bulmak zaten :)

  • Ubuntu'yu düşman belleyenler, hep iki şeyden destek aldılar: Canonical'ın malı dediler ve bir de Unity yüzünden eleştirdiler. İlkine hiç karışmayacağım, derin bir konu çünkü, ancak Unity yüzünden gelen eleştirileri haklı buluyorum.

  • Dediklerinize aynen katılıyorum.

  • Bu dediğiniz şey gayet normal değil mi? :) Ubuntu insanların en sevdiği dağıtım dı,ki hala bir çok insan Ubuntu kullanıyor, ancak Ubuntu'nun Unity'e geçmesi insanları Ubuntu'dan soğuttu sanırım. Ki Unity yüzünden insanlar Ubuntu'ya düşman kesilenler bile var. Haklılarda bence. "Sevmiyorsa kullanmaz, bu düşmanlık niye" diyebilirsiniz tabii; ancak sorun şu ki, insanlar Ubuntu'yu seviyor ve kullanıyordu. Bu yüzden de eleştiriyorlar ve haklılar. Sevdiğiniz bir şeyin elinizden gitmesi gibi bence.
    Linux Mint'e gelince onlar da Cinnamon'u geliştirdi dediğiniz gibi ancak daha çok sevildi sanırım. İnsanlar da sevdiği bir şeyi niye eleştirsinler? Son olarak Linux Mint, Cinnamon'u dayatmadı Ubuntu'nun Unity'i dayattığı gibi. Hep 2 ana sürüm, Mate & Cinnamon, çıkardı ve isteyenler Cinnamon kullandı, isteyenler Mate ile düzenini değiştirmeden yoluna devam etti. Yani yalnızca sevenler Cinnamon kullandı, bu yüzden de sevmeyenlerin nefretini toplamadı. Beğenmeyenler ise Mate ile devam edebildi, önceden olduğu gibi.
    Ubuntu ise Mint gibi alternatif bir masaüstü sunmadığı için Unity'i beğenmeyen kullanıcıların hedefi oldu. "Kubuntu, Xubuntu ve Lubuntu var ama" diyebilirsiniz ancak Gnome 2/Mate ile gelen bir sürüm çıkardı mı Canonical? Hayır(Yanılıyor olabilirim). Bunun radikal ve gerekli bir adım olduğunu söyleyebilirsiniz ancak insanlar bugün gene benzer sebeplerle Windows 8'i de eleştiriyor.
  • 3. cevaba bakınız. :)


@nikbinliknet
Bu sorunun aynısını Linux Mint Türkiye'de de sormuşsunuz. Ubuntu Türkiye forumlarında neden Linux Mint sürümleri ile ilgili bir soru sorduğunuzu da anlayamadım açıkçası. :D

alquirel

@Bora,

Ben hiçbir zaman Unity'yi güzel bulmayanları güzel bulmamaları yönünde haksız bulmadım. Benim bu başlıktaki tepkim, yanlış argümanı ele alarak yanlış yönden eleştiri yapanlara. Yani işin temelinde Unity'yi sevmemiş olmak varken bunu "dayatmacılık" boyutunda eleştirmek bence çok büyük bir yanlış. Çünkü sevmek sevmemek tamamen kişisel bir olgudur. Bu kişisel olgunun üzerine binip de her yerde "Canonical şöyle böyle" diye yaygara yapmaktır bence asıl "dayatmacılık". Kimsenin kendi zevkini başkalarına dayatmaya hakkı yok. Sevmediyse sadece "sevmedim" demekle yetinebilmeli insan.

Ayrıca ben Canonical'ın Mate ile devam etmeyip Unity ile devam etmelerini hiç de haksız bulmuyorum. Canonical gibi bir potansiyele sahip iken ben olsam ben de resmen geliştirilmesi durdurulmuş bir arayüzün üzerinde durmam, kapasitem gereği sıfırdan yepyeni bir arayüz geliştiririm. Belki Mint geliştiricileri de böylesine geniş imkanlara sahip olsalar onlar da sıfırdan bir arayüz geliştirmeyi tercih ederlerdi.

Tekrar söyleyeyim.
Ben Unity hiç kullanmadım, açıkçası sevemedim de. Ama Unity'deki gelişmeleri ve yeni özellikleri hayranlıkla takip etmekteyim.
Ben Gnome Shell'e hayran kaldım ve ilk kullandığım günden beri ciddi manada başka arayüz kullanmadım, kullanamadım.

Ben bu noktadayken diyorum ki, eğer birilerini dayatmacılıkla eleştirecekseniz size göstereceğim tek adres Gnome ekibidir.

boraalper4

#13
Alıntı yapılan: alquirel - 30 Aralık 2012 - 10:54:45
@Bora,

Ben hiçbir zaman Unity'yi güzel bulmayanları güzel bulmamaları yönünde haksız bulmadım. Benim bu başlıktaki tepkim, yanlış argümanı ele alarak yanlış yönden eleştiri yapanlara. Yani işin temelinde Unity'yi sevmemiş olmak varken bunu "dayatmacılık" boyutunda eleştirmek bence çok büyük bir yanlış. Çünkü sevmek sevmemek tamamen kişisel bir olgudur. Bu kişisel olgunun üzerine binip de her yerde "Canonical şöyle böyle" diye yaygara yapmaktır bence asıl "dayatmacılık". Kimsenin kendi zevkini başkalarına dayatmaya hakkı yok. Sevmediyse sadece "sevmedim" demekle yetinebilmeli insan.

Ayrıca ben Canonical'ın Mate ile devam etmeyip Unity ile devam etmelerini hiç de haksız bulmuyorum. Canonical gibi bir potansiyele sahip iken ben olsam ben de resmen geliştirilmesi durdurulmuş bir arayüzün üzerinde durmam, kapasitem gereği sıfırdan yepyeni bir arayüz geliştiririm. Belki Mint geliştiricileri de böylesine geniş imkanlara sahip olsalar onlar da sıfırdan bir arayüz geliştirmeyi tercih ederlerdi.

Tekrar söyleyeyim.
Ben Unity hiç kullanmadım, açıkçası sevemedim de. Ama Unity'deki gelişmeleri ve yeni özellikleri hayranlıkla takip etmekteyim.
Ben Gnome Shell'e hayran kaldım ve ilk kullandığım günden beri ciddi manada başka arayüz kullanmadım, kullanamadım.

Ben bu noktadayken diyorum ki, eğer birilerini dayatmacılıkla eleştirecekseniz size göstereceğim tek adres Gnome ekibidir.
Gnome Ekibi ne kadar dayatmacı ise Canonical da o kadar dayatmacıdır. En son Kubuntu'ya destek vermeyi de kestiler. Bu dayatmacılık değil de nedir? İstemeyen kullanmasın diyeceksek eğer Gnome ekibi için de aynı şey geçerli olmalı o zaman.


Distrowatch İstatistikleri

YılUbuntu    Linux Mint    Açıklama
2010    1.3.Unity Öncesi
2011    2.1.Unity 28 Nisan 2011'de Unity ile gelen 11.04(Natty Narwhal) yayınladı
2012    3.1.Unity Sonrası
Dipnot: Distrowatch istatistikleri yanıltıcı olabilir, isteyenler Alexa'dan da bakabilirler site trafiklerine. Detaylı Bilgi

Tablo dışında aşağıdaki incelemeleri de okursanız ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanıyorum:

Ubuntu 12.04 review – precisely what we feared
Alıntı YapHaving already weighed up the core features of Ubuntu 12.04 from both positive and negative perspectives, we'll save you from the already heavily publicised minutiae. Speaking in broad strokes Unity does little to improve usability; conversely, it's actually quite detrimental in some areas. While it is no doubt a marvellous test bed, most desktop users aren't reaping any kind of reward for this. Ubuntu has lost its focus.

Unity is almost as relevant to Ubuntu 12.04 as ASIMO is to Honda's latest hatchback. It's a technical exploration of a future problem – a concept destined for products still some years away from mainstream availability.

When you boil Unity down to its most basic premise, one core complaint that existed in 11.04 still exists today and is summarised quite nicely in a passage from Linux User's Ubuntu 11.10 review:

"There's a fundamental flaw no measure of tweaking and iteration can truly remedy: it's too difficult and time consuming to find what you're looking for."

Ultimately Ubuntu12.04 is not a pleasant experience for home office or professional users requiring either more mouse clicks or time away from the mouse typing searches.

It puts us in mind of Sir Clive Sinclair's C5 personal electric vehicle. It was a product arguably 30 years ahead of its time, but Sinclair's quintessentially British electric three-wheeler, with its canopy permanently open to the elements, simply wasn't compatible with the quintessentially British weather. Once off the production line no amount of iteration could have saved it – it was never going to work.

Kaynak: http://www.linuxuser.co.uk/reviews/ubuntu-12-04-review-precisely-what-we-feared

I've had enough of Ubuntu Unity!
Alıntı YapEveryone I know who's used Ubuntu of late can't stick the Unity interface. Admittedly, a dozen people does not maketh a statistically coherent sample. But still, I feel it's indicative of some real problems.

My experience of Unity has been mercifully short: I couldn't disable the screen-estate gobbling dock . And I couldn't find the keyboard shortuct to launch a program (on a MacBook).

After half an hour, I gave up. User error or user-unfriendliness? I don't care, I just want it to work.

A Drupal developer I know has Ubuntu running without the dock:

"How did you manage to get rid of it?".
"I installed GNOME 3"

In Rupert Goodwin's article about Android fragmentation Meet Android's patron saint: The IBM PC, he eloquently states "Fragmentation is another word for diversity, and diversity is another word for evolutionary potential."

Diversity is the reason I could give up on Ubuntu. Indeed, diversity bakes in redundancy.

So when Unity doesn't work for me, I'm free to try out Cinnamon, GNOME 3, KDE 4, Xfce, Enlightenment or some other desktop. You won't have that option with Windows 8 ;)

Don't get me wrong, Ubuntu changed the way I think about Linux, and has been a massive boost to the ease-of-use and profile of Linux. But brand loyalty will not tie me to a desktop I find counter-intuitive, and I now recommend Linux Mint rather than Ubuntu.

@growdigital

Kaynak: http://www.zdnet.com/ive-had-enough-of-ubuntu-unity-4010026362/

The best Linux distro of 2011!
Alıntı YapFor a long time Gnome was the only game in town as far as Ubuntu was concerned, but all that has changed. The default desktop is now Unity - a swish but minimal experience which features a wide side-panel which is effectively a launcher for popular apps and a way to switch between workspaces. There has been some negative feedback and it goes beyond simple fear of change. There are issues with Unity that go beyond some users not liking it, and no doubt the developers will be hard at work squashing bugs. There are functional problems too. How do you adjust the size of the dock? Where is the system monitor widget? You can of course choose to run in "standard" Gnome, but there is no option to try Gnome 3. It seems that 'Unity' is exactly what there won't be on the Ubuntu desktop, at least not for the moment.

Kaynak: http://www.tuxradar.com/content/best-distro-2011
Kazanan: Ubuntu

The best Linux distro of 2012!
Alıntı Yap
Although it has been getting more usable with every release, the Unity desktop still isn't every user's cup of tea. In a recent test, we observed that only users new to the Linux desktop react favourably to the desktop, and that was when using it on a touchscreen. The experienced Linux desktop user hasn't quite yet adjusted to the radical design changes in Unity, although Ubuntu 12.04 now plays well on multi-monitor setups.

Also, the new Heads Up Display (HUD) in Ubuntu 12.04 is a welcome addition. Unity paired with HUD has improved the usability of the desktop considerably. However, the desktop is still too keyboard-oriented. We appreciate it, and so do the initial Unity naysayers. But if our tests are any indication, the average desktop user doesn't like to juggle input devices. No surprise, then, that most are oblivious to the ingenious HUD.

Linux Mint is everything Ubuntu is, and then some. It takes the best tools from Ubuntu (such as its installer) and a whole set of custom tools. One thing Mint doesn't have is Ubuntu's Unity desktop – which, for many users, is actually a major point in Mint's favour. So, while Ubuntu went ahead with Unity despite users voicing their displeasure, Mint paid attention to disgruntled users and tried to find a solution. Its task was complicated by the Gnome desktop ditching the established way of navigating the desktop, but the perseverance of Linux Mint's development team helped it score a winner, in the shape of the Mint Gnome Shell Extension (MGSE) desktop layer on top of Gnome 3.

Kaynak: http://www.tuxradar.com/content/best-linux-distro-2012
Kazanan: Linux Mint

Son bir kez daha Distrowatch'a uğarayalım ve bakalım:

Unity masaüstünü kullanan dağıtım sayısı: 9 (Ubuntu dahil) | Kaynak
İlk 25'te Ubuntu dışında hiç dağıtım yok.

Cinnamon masaüstünü kullanan dağıtım sayısı: 6 (Linux Mint dahil) | Kaynak
İlk 25'te Linux Mint hariç 3 dağıtım var.

Neden Linux Mint ile karşılaştırdım
Alıntı yapılan: alquirel - 29 Aralık 2012 - 15:50:56
...

Bu esnada yaşananlar:
  • Canonical geliştiricileri bu değişimi gördü ve henüz Gnome 2.x - Gnome Shell geçişi gerçekleştirilmeden önce tamamen kendi ürünleri olan Unity'yi geliştirmeye başladılar.
  • Linux Mint ekibi ilk etapta çatallanan Mate'i destekledi ve Gnome Shell geçişi tamamlandıktan sonra Cinnamon'u geliştirdi.

...

Diğer yandan, kimse çıkıp Linux Mint'i de eleştirmedi. Halbuki onların yaptığı ile Canonical'ın yaptığı arasında prensipte hiçbir fark yok. Onlar da Gnome'un radikal kararına karşı yeni bir arayüz geliştirme yoluna gittiler, Canonical da. Aradaki tek fark sadece Unity'nin insanlara daha sevimsiz gelmesi. Esneklik konusuna girmiyorum, Cinnamon'da ilk başladığında şimdiki kadar esnek değildi.

Merak ediyorum, acaba Canonical Cinnamon'u, Linux Mint de Unity'yi geliştirmiş olsaydı, eleştirilerin yönü şimdikinden farklı mı olurdu?

...

Keşke Ubuntu, Unity dışında başka bir arayüz ile gelseydi ya da bize başka bir alternatif daha sunsaydı(K/L/X Ubuntu değil, resmi olarak desteklenen bir sürüm). Zaten kendisinin GNU/Linux dünyasına yaptığı katkılar yadsınamaz.

alquirel

Beni yanlış anlıyorsun. Ben "Unity güzeldir, niye beğenilmiyor" demiyorum. Beğenmek beğenmemek gibi kişisel, subjektif argümanlar üzerinden gidip de işi dayatmacılığa bağlamaya tepki gösteriyorum. Birkaç sorum olacak.

- Eğer Unity başından beri beğenilen sevilen bir arayüz olsaydı Canonical'ın yaptığı işin adına yine "dayatmacılık" diyecek miydi insanlar?
- Eğer Cinnamon beğenilmeseydi Linux Mint de mi dayatmacı olacaktı?
- Gnome 2.x'i Gnome ekibinin kendisi çöpe attı, Canonical kendi geliştiricisinin bile yüzüne bakmadığı sistemi devam ettirmek zorunda mı?
- Ubuntu üzerinde iki basit paketle Gnome Shell'e geçebiliyorken Canonical sırf iki paketi farklı olan "değişik" bir ISO kalıbı sunmak zorunda mı? (Kaldı ki, o dönemde "dayatmacı" diyen insanlar bunu Gnome Shell uğruna değil Gnome 2.x uğruna diyorlardı.)

if

Alıntı YapGnome Ekibi ne kadar dayatmacı ise Canonical da o kadar dayatmacıdır. En son Kubuntu'ya destek vermeyi de kestiler. Bu dayatmacılık değil de nedir?

Yine dayatmacılık kosunu...Bir geliştiricinin kendi adına, geliştireceği uygulama/proje için hangi araçları kullanmaya; bu uygulama için hangi özelliklerin olup olmayacağına ve neye destek verip vermeyeceğine karar verme özgürlüğü olduğunu sanırdım, meğersem yokmuş. Bir şirketin kaynaklarını istediği yerde kullanma özgürlüğü de yokmuş. Olur ki bu özgürlüğünü kullanmaya karar versin, hafazanallah, dayatmacılık yapmış oluyormuş. Ama gel gör ki uygulama/proje/şirketle bağı bulunmayan birisinin neyin nerde nasıl kullanılmasını geliştiriciye/şirkete dikte etme hakkı varmış. Oh.

Unity'nin doğru karar olup olmamasından konu bir anda kimi alıntıların ardından Ubuntu Mint yarışına dönmüş. Kimi istatistikler ve alıntılar verilmiş Unity'nin başarısız olduğunu kanıtlamak ve bu arada Mint'in başarılı olduğunu göstermek adına. Ben de Unity/Ubuntu lehine benzer alıntılar ve istatistikler, DistroWatch'tan daha güvenilir, getirebilirim fakat dağıtımları birbiriyle karşılaştırmayı sevmiyorum. Başka bir açıdan bakalım bu konuya.

Değişim her zaman beraberinde direnci de getirmiştir çünkü alışkanlıkları değiştirmek kolay iş değil. Unity Ubuntu'nun öntanımlı arayüzü olduğunda bu değişimi tedirginlikle karşılayanlar hatta öfkelenenler oldu. Senelerdir kullandığı Gnome2 masaüstünde edindiği alışkanlıkları değiştirmek durumunda kalmak zor geldi kullanıcılara. Bunlardan kimi zamanla Unity'ye alışıp yoluna devam etti, kimi Unity'ye sırtını döndü. Kimileri manipülasyonlara kanarak bıraktı Unity'yi. Bu madalyonun bir yüzü. Unity'yi beğenip yoluna devam eden de oldu. Halbuki bir bireyin yapması gereken Gnome2'ye alışmak için harcadığı süre kadar Unity kullanıp, Unity'nin iş akışını nerelerde kolaylaştırıp nerelerde zorlaştırdığını görmek ve bu artı ve eksilere göre Unity'yle devam edip etmemeye karar vermek olmalıydı.

Son olarak, burayı takip eden kullanıcılara nacizane tavsiyem şu masaüstü şöyle iyidir, şu dağıtım böyle iyidir gibi iletilere kulak asmayın. Sağda solda dile getirilen manipülasyonları ciddiye almayın. Dağıtımlar, masaüstleri, uygulamalar vs., hepsi işimizi görmek için birer araç. Çatal kaşık gibi. Kendiniz deneyin, kendi değerlendirmelerinize göre ne kullanıp ne kullanmayacağınıza siz karar verin.

boraalper4

Alıntı yapılan: if - 01 Ocak 2013 - 14:25:46
Alıntı YapGnome Ekibi ne kadar dayatmacı ise Canonical da o kadar dayatmacıdır. En son Kubuntu'ya destek vermeyi de kestiler. Bu dayatmacılık değil de nedir?

Yine dayatmacılık kosunu...Bir geliştiricinin kendi adına, geliştireceği uygulama/proje için hangi araçları kullanmaya; bu uygulama için hangi özelliklerin olup olmayacağına ve neye destek verip vermeyeceğine karar verme özgürlüğü olduğunu sanırdım, meğersem yokmuş. Bir şirketin kaynaklarını istediği yerde kullanma özgürlüğü de yokmuş. Olur ki bu özgürlüğünü kullanmaya karar versin, hafazanallah, dayatmacılık yapmış oluyormuş. Ama gel gör ki uygulama/proje/şirketle bağı bulunmayan birisinin neyin nerde nasıl kullanılmasını geliştiriciye/şirkete dikte etme hakkı varmış. Oh.
Bir geliştiricinin kendi adına, geliştireceği uygulama/proje için hangi araçları kullanmaya; bu uygulama için hangi özelliklerin olup olmayacağına ve neye destek verip vermeyeceğine karar verme özgürlüğü vardır pek tabii. İsteyen kullanır, istemeyen kullanmaz. Hatta eğer bu proje "özgür" ise çatallanır.

Ama bu "özgürlük" o geliştiricinin "dayatmacı" olmadığı anlamına gelmiyor ne yazıkki.

Yıllarca, yedi yıl boyunca, xxx(ne olursa artık) kullanan bir dağıtımın, eski kullanıcılarına bir alternatif sunmadan, yyy'ye geçmesi dayatmadır bence.

Ben Ubuntu'yu kullanıyorum çünkü yenilikçi oluğunu düşünüyorum: Ubuntu One, Ubuntu Software Center, Steam (Tamam, Canonical hizmeti değil ancak Canonical'ın katkılarıyla geldi), Ubuntu Mobile gibi pek çok ileriye yönelik yenilikçi adımlar attı. Unity'de bunlardan birisi. Belki sev(e)mediğim için aşırı tepki gösteriyorumdur ancak keşke bir MATE de depolarda olsaymış diyorum.

(Şimdi bazı arkadaşlar "İstersen şöyle MATE kurabilirsin, bu kadar yaygara yapana kadar" demeden önce belirtmek isterim ki olay Ubuntu'nun, MATE'i resmi olarak desteklememesi. Yoksa elbette bir çözümü var)

(Gene bazı arkadaşlar demeden belirteyim: Xubuntu/Lubuntu veya Kubuntu, MATE ile aynı deneyimi sunmuyor ne yazıkki. MATE diye diretmemin sebebi de Ubuntu'nun eski haline en çok benzeyen masaüstü ortamı olması.(Gnome 2 forku zaten :D) Çok fazla emek harcamadan, bu projeye destek verebilirdi Canonical. Biz de mutlu mesut devam ederdik.)

Dikte etmiyorum ancak severek kullandığım bir dağıtımı eleştirme hakkımı da çok görmeyin lütfen. :)



Alıntı Yap
Unity'nin doğru karar olup olmamasından konu bir anda kimi alıntıların ardından Ubuntu Mint yarışına dönmüş. Kimi istatistikler ve alıntılar verilmiş Unity'nin başarısız olduğunu kanıtlamak ve bu arada Mint'in başarılı olduğunu göstermek adına. Ben de Unity/Ubuntu lehine benzer alıntılar ve istatistikler, DistroWatch'tan daha güvenilir, getirebilirim fakat dağıtımları birbiriyle karşılaştırmayı sevmiyorum. Başka bir açıdan bakalım bu konuya.
Şöyle bir geri dönüp baktığımda konuyu saptırıp farklı yerlere taşıdığımı farkettim. Kasıtlı olarak veya kötü bir niyetle yapmadığımdan emin olabilirsiniz. :) Kusura bakmayın.



Alıntı Yap
Değişim her zaman beraberinde direnci de getirmiştir çünkü alışkanlıkları değiştirmek kolay iş değil. Unity Ubuntu'nun öntanımlı arayüzü olduğunda bu değişimi tedirginlikle karşılayanlar hatta öfkelenenler oldu. Senelerdir kullandığı Gnome2 masaüstünde edindiği alışkanlıkları değiştirmek durumunda kalmak zor geldi kullanıcılara. Bunlardan kimi zamanla Unity'ye alışıp yoluna devam etti, kimi Unity'ye sırtını döndü. Kimileri manipülasyonlara kanarak bıraktı Unity'yi. Bu madalyonun bir yüzü. Unity'yi beğenip yoluna devam eden de oldu. Halbuki bir bireyin yapması gereken Gnome2'ye alışmak için harcadığı süre kadar Unity kullanıp, Unity'nin iş akışını nerelerde kolaylaştırıp nerelerde zorlaştırdığını görmek ve bu artı ve eksilere göre Unity'yle devam edip etmemeye karar vermek olmalıydı.

Son olarak, burayı takip eden kullanıcılara nacizane tavsiyem şu masaüstü şöyle iyidir, şu dağıtım böyle iyidir gibi iletilere kulak asmayın. Sağda solda dile getirilen manipülasyonları ciddiye almayın. Dağıtımlar, masaüstleri, uygulamalar vs., hepsi işimizi görmek için birer araç. Çatal kaşık gibi. Kendiniz deneyin, kendi değerlendirmelerinize göre ne kullanıp ne kullanmayacağınıza siz karar verin.
+1

burk

Konu daha da fazla çatallanmadan, @nikbinliknet kafanızdaki soru giderilldi mi?

if

Alıntı yapılan: boraalper4 - 01 Ocak 2013 - 19:13:49
Şöyle bir geri dönüp baktığımda konuyu saptırıp farklı yerlere taşıdığımı farkettim. Kasıtlı olarak veya kötü bir niyetle yapmadığımdan emin olabilirsiniz. :) Kusura bakmayın.

Önemli değil, art niyet aramadım ben de:)

heartsmagic

Alıntı yapılan: boraalper4 - 01 Ocak 2013 - 19:13:49
Ama bu "özgürlük" o geliştiricinin "dayatmacı" olmadığı anlamına gelmiyor ne yazıkki.

Yıllarca, yedi yıl boyunca, xxx(ne olursa artık) kullanan bir dağıtımın, eski kullanıcılarına bir alternatif sunmadan, yyy'ye geçmesi dayatmadır bence.


Konuyu tekrar alevlendireceğim ancak dayatmanın ne olduğu herkesin kafasında farklı sanırım. Yukarıdaki cümle sence öyledir, bence değildir. Zira alternatif her zaman depolarda var oldu. Tüm masaüstleri depolarda mevcut, ön tanımlı olarak kurulu gelmiyor oluşu neden dayatmacılık olsun? Hatta depolarında bile bulundurmayabilir, o dağıtımın kararıdır bu.

Eğer böyle olacaksa Mint de, Redhat de, Fedora da, OpenSuse de, Debian da kısacası var olan her dağıtım dayatmacıdır. Hele hele Archlinux, Gentoo gibi masaüstü getirmeyen dağıtımlar dayatmacıların başıdır zira onlar da öntanımlı masaüstü yoktur.

Bence dayatma nedir bir daha düşün. Canonical veya Ubuntu neden her masaüstüne ön tanımlı olarak destek vermez zorunda olsun ki? Sebebi nedir yani. Diğer dağıtımların vazifesi olmayan bu iş neden Ubuntu'nun olsun? KDE tarafına artık "resmi olarak" destek vermeyeceğini söyledi, daha doğrusu Kubuntu'ya. Ne olmuş? Kendisi depolarda var, kuruluyor kullanılabiliyor. Aynen diğer dağıtımlarda olduğu gibi.  Kaldı ki Kubuntu 12.10 çıktı, diğerleri de çıkacak. Destek konusunu da bence araştırmalısın, zira destek olarak ne söyleniyor herkes karıştırıyor sanki.

Diğer dağıtımlar Ubuntu'dan farklı olarak nasıl daha dayatmacılık özgürlü oluyorlar senden bir dinlemek isterim. Zira muhtemelen Ubuntu hemen her dağıtımdan daha fazla paket ve masaüstünü depolarında barındırarak onlara destek veriyor. Ben şimdi OpenSuse bana ön tanımlı olarak Unity sağlamıyor diye onu dayatmacı olarak mı tanımlamalıyım. Veyahut Mint?

Bu gibi konularda savunma yaptığımızda bazı üyelerimiz sanki "Ne desek karşı çıkıyorsunuz, yorum, eleştiri de mi yapamayacağız" diyorlar. Bizlerin de fikirleri ve yanlış gördüklerini söyleme hakkı var. Bu kimseyi susturmak değildir, bilakis ortada belki de yapıcı bir tartışma yaşanacak. Yeter ki yapıcı olsun, yeter ki sorular ve cevaplar havada kalmasın.

Son paragraf doğrudan senle alakalı değil @boraalper4, yanlış anlama.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

karboran

dayatmacı bi olay yok ortada @heartsmagic e katılıyorum, senin özgür bi takımın olsa sana ters düşen elemanına yolu verirsin olay bundan ibaret güle güle gnome hoşgeldin unity. Eski kullanıcı yeni kullanıcı olayıda hikaye, bundan 50 yıl sonra  ubuntu giriş menüsünde 40 tane masaüstü ortamı olsun öyle iş mi olur. Bir tane hazı kurulu gelir kullanırsın , beğenmezsen adamlar zaten her tarafı açık bırakmış xfce de kurulu bende kde de gnome 2x de kurulu hatta dock bar la harika oluyo gnome 2x arada onunlada giriyorum. Canın neyi isterse kur onu kullan. Dayatılan birşey yok.

unitynin yanına veya unityi silip direk xfce kurmamı engelleyen bir ubuntu sürümü çıktığı an connical dayatmacıdır derim ancak
Kabin basıncı düştü motorlarda arıza !
Vakit süratle aksın hakimiyet kur nabıza !
İçinden nasıl geldiyse yaz anlat herşeyi ,
Bu mektup varmıcak hayalini kurduğun kıza !

heartsmagic

İletilerim birindeki imlâ düzenlemesi için yaptığım değişiklikten sonra başlığa tekrar baktım da hem @boraalper4 cevap geçmemiş son sorularımıza hem de ben zamanında bir iki şeyi yorumlamamışım. Distrowatch'un değerlendirme yöntemi ne kadar sağlıklıdır hep tartışmışımdır, en azından kendi adıma. Hani illâ veri verilecekse Google'dan da verebiliriz:

Ubuntu - Linux Mint
http://www.google.com/trends/explore?q=ubuntu%2Clinux+mint#q=ubuntu%2C%20%20linux%20mint&cmpt=q

Ubuntu - Mint
http://www.google.com/trends/explore?q=ubuntu%2C+mint#q=ubuntu%2C%20mint&cmpt=q

Ayrıca hem Unity hem de Unity'yi kullanan son Ubuntu sürümleri için olumsuz düşünceler olduğu gibi olumluları da vardır. Buraya sadece olumsuz örnek geçmek de doğru değil.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.