Ubuntu beklentilerinizi karşılıyor mu?

Başlatan eren, 09 Şubat 2009 - 18:45:05

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ubuntu beklentilerinizi karşılıyor mu?

Evet
496 (71.5%)
Hayır
80 (11.5%)
Kararsızım
118 (17%)

Toplam Oy Verenler: 520

LinuxHacisi

Alıntı yapılan: burk - 15 Eylül 2014 - 22:00:56
Alıntı yapılan: MertcanGokgoz - 15 Eylül 2014 - 18:36:37
@burk Stabilite,hız ve güvenlik dışında fark yok.
Yani Debian daha kararlı, hızlı ve güvenli öyle mi? Veya tam tersi olsun, bunu söylemek için elinde ne tür metrik veriler var?

neyi kanıtlamaya çalışıyoruz biz ? kişisel fikrimi yazdım buna metrik verimi uydurmamı bekliyorsunuz.En basitinden debian 1993 yılından beri piyasada Ubuntu 2004 yılında çıktı piyasaya ,teknik bilgisi iyi bir sysadmin ubuntu yerine tabikide debian tercih eder alışkanlıktan başka birşey değil bunlar.Birde bi örnek vermek istiyorum FreeBSD sistem çıktığı günden beri hack görmemiş bir sistem ancak sysadminler dışında son kullanıcıya hitap etmiyor.Başka bir örnek vermek istiyorum CentOS sisteme pureftpd kurulduğu zaman default kullanıcı adı ve şifre ile çoğu zaman sizi ftp ye sokmaz çünkü şifreleme sistemi CentOS da sapıtır illa eskisi ile yenisini eşitlemek gerekecek.
Linux And Windows System Specialist , Linux Hacısı, #DevOps #Linux #Windows #SysAdmin #GNU #Researcher

burk

Alıntı yapılan: MertcanGokgoz - 16 Eylül 2014 - 14:12:19
neyi kanıtlamaya çalışıyoruz biz ? kişisel fikrimi yazdım buna metrik verimi uydurmamı bekliyorsunuz

Alıntı yapılan: MertcanGokgoz - 15 Eylül 2014 - 18:36:37
@burk Stabilite,hız ve güvenlik dışında fark yok.

Bir şey uydurmanı değil, uydurmamamanı bekliyorum zira yukarıda belirttiğin 3 unsur da metrik veriler barındıran kavramlar ve sen bunları öne sürerken "benim bunlar hakkında elimde metirk veri yok kişisel düşüncem bu" diye iddianı savunuyorsun ve garip bir biçimde bir de üste çıkmak için "verim yok uydurayım mı?" diyorsun. Eğer ben bu kavramlar üzerinden işletim sistemeleri arasında bir kıyaslamaya gidip birinin daha iyi olduğunu iddia edeceksem delil isteyenlere de "benim kişisel görüşüm bu" dışında bir şey sunmam gerekir. Üstelik yukarıda saydığın 3 unsur da özellikle sunucu bazında  işletim sistemleri için hayati derecede önemli kavramlardır. Yani hakkında konuşurken normalden daha dikkatli olmak gerekir.

Bu konu üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmamın bir sebebi var, gelip yazdıklarını okuyacak çok bilgi sahibi olmayan kullanıcılar, elinde metrik veriler olmadan iddia ettiğin ve sadece kişisel görüşün olan bir konuda yanlış bilgi sahibi olacaklar. Kaldı ki ben kişisel görüşlerin de metirk verilere dayalı olması gerektiğini düşünen biriyim.
Alıntı yapılan: MertcanGokgoz - 16 Eylül 2014 - 14:12:19
En basitinden debian 1993 yılından beri piyasada Ubuntu 2004 yılında çıktı piyasaya ,teknik bilgisi iyi bir sysadmin ubuntu yerine tabikide debian tercih eder alışkanlıktan başka * bir şey değil bunlar.
Bunu ben zaten birkaç ileti öncesinde dile getirmiştim, burada bana cevap olarak vermen gereksiz olmuş:
Alıntı yapılan: burk - 15 Eylül 2014 - 22:54:44
@plazma çok özel bir nedeni yoksa sunucu seçiminin genelde "el alışkanlığı" ile ilgili olduğunu gördüm şimdiye kadar. Onun dışında da genel bir göç olduğunu bilmiyorum.
Gelelim bir başka "veri içermeyen kişisel görüş"e:
Alıntı yapılan: MertcanGokgoz - 16 Eylül 2014 - 14:12:19
Birde bi örnek vermek istiyorum FreeBSD sistem çıktığı günden beri hack görmemiş bir sistem ancak sysadminler dışında son kullanıcıya hitap etmiyor.
Açıkçası FreeBSD çıktığı günden bu yana hack görmüş mü görmemiş mi bilmiyroum ancak işletim sistemlerinin güvenliği biraz da kullanım yaygınlığı ile ilgili bir konudur, kullanım oranı arttıkça bu tip güvenlik sorunları artar ancak FreeBSD ile ilgili yaptığın bu abartılı yüceltme çabanı geçsek bile o işletim sistemi ile ilgili yine garip  bir iddiada bulunuyorsun ve son kullanıcıya hitap etmediğini kesinlik bildirecek şekilde iddia ediyorsun! Soruyorum sana, bu iddia için elinde ne tür veriler var? Mesela benim bizzat tanıdığım ve sistem yönetici olmayan FreeBSD kullanıcıları var.

Bu konunun ayrıntılı şekilde üzerinde durmamın sebebi ise yine çok fazla bilgisi olmayan birinin gelip senin iddianı görüp FreeBSD'i hem efsanavi derecede güvenli hem de sadece sistem yöneticlerinin başedebileceği derecede zor bir işletim sistemi sanmalarını engellemek.

Alıntı yapılan: MertcanGokgoz - 16 Eylül 2014 - 14:12:19
Başka bir örnek vermek istiyorum CentOS sisteme pureftpd kurulduğu zaman default kullanıcı adı ve şifre ile çoğu zaman sizi ftp ye sokmaz çünkü şifreleme sistemi CentOS da sapıtır illa eskisi ile yenisini eşitlemek gerekecek.
Bu nasıl bir başka örnek veya konuyla ilgili ne alâkası var anlamadım. Ne anlatmak istediğini de anlamadım, umarım iletinin bu kısmında da CentOS ile ilgili asılsız bir hüküm yoktur.

LinuxHacisi

@burk

Siz beni yanlış anladınız sanırım kişisel görüşümü belirttim ki konu anket olup benim yaptığım gibi kişisel görüşlerimizi bahsetmemiz gerekiyor.benim üste çıkmaya falan çalıştığım yok haşa dediğim gibi firmalara kurup gözlemlediğim şeyler ki firmalara ya CentOS yada Debian kuruyorum hatalarım olabilir bunda bir sorunda görmüyorum.Öğrenmenin yaşı yoktur...Piyasada 3 yıldır bulunuyorum ve sistem yöneticiliği yapıyorum. Değişen ve gelişen bir sektörde olduğumuda iyi biliyorum hepsine ayak uydurma gibi bir lüxümde yok ancak iyi olduğum(CentOS,Debian) konuları dışında bilgi eksikliğim olmasını normal karşılamanızı bekliyorum.ve debian ile ubuntuyu kesinlikle aynı gözle bakmıyorum...

Yazımda FreeBSD bahsettim çünkü geçen sene bu konularda uzman sayın hüzeyfe önal'a siber güvenlik konferansında sorumu yönelttim gerçekten güvenlimi diye oda tamamen güvenli sayılabilecek bir sistem bulunmadığını ancak FreeBSD sistemindede 3 yıldır sistemsel bir açık olmadığını sadece yüklenen paketlerden kaynaklanan açıkların olduğunu söyledi zaten FreeBSD yapısı gereği jail şeklinde ve güvenlik üst düzeyde yüceltilmeyide hakediyor düşüncesindeyim...

debiana güvenli deme sebebime gelirsek Allaha şükürler olsun ki 2 yıldır firmalardan bir şikayet almadım Şu oldu bu oldu diye bana ulaşılmadı ve ben kanıtlarla değil kendi yaptıklarımla konuşan birisiyim bunun yanlış olduğunu düşünmüyorum tecrübe bana göre :) ,Stabilitesine gelecek olursak yük altında çökme yaşatmadı disk sorunu oldu kernel panic bile almadım, hız konusuna gelecek olursak yaptığım 2 şeye göre ben bunu söyledim birincisi kernel derleme ikincisi ise nginx derleme işlemi sırasında süre olarak fark gösterdi aynı özelliklere sahip 2 sunucu birisinde ubuntu birisinde debian kuruluydu normalde aynı anda bitmesi gerekirken ubuntuda işlem daha uzun sürdü.

Ayrıca size bir sorum var Debiana Karşılık Ubuntunun Compile işlemlerinde gözlemlediğim yavaşlık konusunda fikirlerinizi almak istiyorum.ha bu arada ben niye direk paketleri kullanmıyorum Çünkü her sistemin ayrı bir özveri istediğini düşünüyorum her sisteme ayrı compile edilen programın daha verimli çalışacağını düşünüyorum bu yüzden kernel ve kuracağım çoğu web server tabanlı programı compile ederek kuruyorum.
Linux And Windows System Specialist , Linux Hacısı, #DevOps #Linux #Windows #SysAdmin #GNU #Researcher

heartsmagic

Şimdi, önce şu benim huyum mu yoksa eleştiri yapan diğer arkadaşların huyu mu tartışmaya yol açıyor bunu bile tartışmak lazım ama, neyse :) Neticede herkes kendini haklı görüyor, güzel güzel bu nedenle tartışıyor değil mi? Hâl böyle olunca da diğer yerlerde beni "bad guy" falan fişmekan olarak görmeleri umurumda bile değil. İstedikleri şekilde, istedikleri kadar tartışabilirim bu konuları. Her zaman söylerim, Ubuntu babamın malı değil, beni "bad guy" olarak ilan edip, bir başka dağıtımın "fanboyluğunu" yapanların kullandığı hemen her dağıtımı severek kullanmışlığım vardır. Birçoğundan da iyi tanırım o dağıtımları, şöyle iki üç ay tekrar kullanmam yeterli olur (öveyim kendimi). Mesele bir Linux dağıtım değilse eğer, Windows gibi bir işletim sistemi ise onu da kullandım 13-14 sene öncesinde, zaman zaman da kişisel olmasa da kullanıyorum.

@meda, gelelim şu ballandıra ballandıra üzerime yüklediğin "Parasız sistem eleştirilemez" düşünesine sahip olduğum iddiana. Bana bu başlıkta o iddiayı nasıl dile getirdiğimi bir aktarabilir misin? İlk iletimi tekrar oku lütfen, sonra gidişatı biraz gözlemle. Ardından neden yukarıdaki iddiaya benzeyen ancak uzaktan yakından alakası olmayan o cümleyi yazdığımı anlamaya çalış. Toparlayayım tekrar.

Linux dağıtımları hemen hiç kimse tarafından bir bütün olarak oluşturulmaz. Her birinin kullandığı onlarca farklı bileşen vardır. Bu bileşenlerin sadece tercih edilme kısmı geliştiricilere, dağıtımı çıkartan şirkete, topluluğa bakar. Haliyle üzerinde oluşabilecek her sorunda onları doğrudan eleştirmek doğru değildir. Benim başlıktaki senin ilk iletinden sonraki çıkışım bu nedenleydi. Eğer yok "Nautilus" sorunu Ubuntu'ya mal edilmeli diyorsan, o hâlde çekirdek sorunları da ona mal edilsin? Makul geliyor mu? Tamam, anlıyorum sen diyorsun ki kullanmasın o zaman. Ben de şu cümlenle alıntılayayım sana:

Alıntı YapAncak burada  kalite tanımlaması nasıl olmalı ki  herkes  o tanım etrafında buluşabilsin ve ortak bir karar oluşabilsin ? O kaliteli bu kaliteli diyebilelim.

Kime göre kötü Nautilus, neye göre kötü? Sen, ben beğenmiyoruzdur da geliştiriciler beğeniyordur. Şu yukarıdaki cümleni sarf edebiliyorken, aynı cümle sana sarf edilse geliştiriciler tarafından ne diyebilirsin. Geçtim geliştiricileri, diyelim ki ben sarf ettim. Buyur, bekliyorum cevabı.



Alıntı yapılan: meda - 15 Eylül 2014 - 01:52:43
Geliştiriciler bu hataları falan bilmelerine rağmen sizin de dediğiniz gibi bel kemiği bir uygulamadaki sorunları görmezden geliyor. Ona rağmen farklı uygulamalar geliştiriliyor. Baya mantıklı bir durum.

Nautilus'tan vazgeçmek demek, Gnome'un neredeyse belkemiğinden vazgeçmek demektir. Oradan başlayıp yukarılara kadar gidiyor mesele. Şunu anlamıyorum, neden Gnome'a değil de eleştiri Ubuntu'ya? Nautilus'u ayrıca tartışırız, severiz sevmeyiz, sıkıntıları nelerdir falan ama sahibi Ubuntu veya Canonical değil ki? Hani şu kadar savunmadan sonra Canonical bana iş verse yeridir.

Alıntı Yap
Bekliyoruz o zaman Ubuntu dosya tarayıcısını.

Hep beraber bekleyelim bence de.

Alıntı Yap
Windows'da olmadığım anlamını nereden çıkardınız. Tercihim 3 sistemde de olmak. (Win, OSX, Linux). Her sistemin kendine has özellikleri var. Tabi ki de para her zaman kaliteyi getirmiyor.  Ancak burada  kalite tanımlaması nasıl olmalı ki  herkes  o tanım etrafında buluşabilsin ve ortak bir karar oluşabilsin ? O kaliteli bu kaliteli diyebilelim.

Olabilir tabi, kullanıyor olabilirsin. Zaten kimin hangi sistem işine yarıyorsa onu kullansın. Ben Windows'u kaliteli bulmuyorsam (Linux'a göre) kendi sebeplerim vardır. Eğer bu sebeplere binaen kendisini kullanmıyorsam, sorunlarını beğenmiyorum demektir. Eğer beğenmediğim bir sistem para ile satılıyorsa bu benim için ücret != kalite anlamına gelir. Buradan da yola çıkarsak sana göre sorunları olan bir sistemin (Ubuntu) ücretli olması da bir şey değiştirmeyecektir demek istiyorum başlığın başından beri. Mesele ücret değil yani. Neden böyle söylediğim de, senin ilk cevaplarındaki ücret meselesine bakılarak görülebilir.

Peki neden ücretsizken bu şekildeyse, ücretli olursa ne olur dedim? Linux dünyası devingen, dağıtımların sorunlarını da görüyoruz, onlar da devingen. Benim tezim şu, son kullanıcı için dağıtılan sistemler paralı olsa dahi bu sorunlar aşılamaz. Ha şöyle olur, güncelleme olmaz senelerce hemen hiçbir temel bileşen için. Çok nadiren ara güncellemeler gelir. Kullanıcı da uzun süre kullanır. Kulağa tanıdık geliyor mu? LTS sürümler değil mi? Paralı olması neyi değiştir? Şunu değiştirir: Etrafta "Arkadaş para bastık bu ne biçim iş" diyen bir dünya insan türer. Umarım anlatabilmişimdir söylemek istediğimi.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

heartsmagic

@MertcanGokgoz, güvenlik apayrı bir konu. Genelde BSD sistemler için daha sağlam (robust) ve güvenli denilir. Bunu hemen her yerde, senelerdir bu işin içinde olan, eli bu dünyanın tozuna toprağına bulaşmış herkes söyler. Hiç fazlaca tecrübem olmadı ancak vardır elbette bir bildikleri. *BSD dağıtımları daha katı bir yolculuktan geçiyorlar, daha çok sunucu tarafında bu bir artıdır sistemler için. Linux çekirdeği ve o çekirdeği kullanan dağıtımlar ise daha devingen. Bu dünyadaki hemen her yeniliği yakından takip ediyorlar, haliyle çok katı bir yolculuktan geçmeleri mümkün değil.

Fakat, dağıtımlar arasındaki durum bence bu kadar farklı değil. Debian için Ubuntu'dan daha güvenli demek için şunu söyleyebilmek lazım. Benzer paket sürümlerine sahip (maksadım şu, çok ama çok geriden gelen bir sürüm bu kıyaslamaya girmez) Debian ve Ubuntu arasında birinde güvenlik açığı varken diğerinde yoksa, işte o zaman biri diğerinden daha güvenli denebilir. Öteki türlü kıyaslama nasıl yapılabilir ki? Eh, böyle durumlarda da pek fark olmuyor açıkçası. Örneğin curl paketinde bir sorun varsa hepsi etkileniyor, tabi sürüm farklılığının büyük olmaması lazım.

Derleme meselesi de kıyas değil bence sunucu için. Zira sunuculardaki kıyas kriterleri derlemeden ziyade üzerinde koşan uygulamaları nasıl idare ettiği, donanımı (ne bileyim disk G/Ç işlemi, işlemci kullanımı gibi) nasıl kullandığı ile ilgili. Çok basit bir örnekle gidecek olursak elinde bir Debian vardır bir de Ubuntu, ikisi üzerinde koşan aynı site (benzer yapılandırma ile, LAMP gibi) Debian'da çok daha güzel çalışıyordur da, Ubuntu'da tıkanıyordur. İşte o zaman tutup yorum yapabiliriz belki. Derleme doğru bir kıyas değil, mesele emek meselesi de değil. Eğer derleme ek bir özellik için yapılmıyorsa bence gereksiz. Öyle çok çok ama çok fark edeceğini sanmıyorum. Eğer kesin kanaat getiriliyorsa bu konuda, hiç yazık etme kendine Gentoo kullan :)

Herkesin, hatta her şirketin sunucu tercihi farklı olabilir. Centos neden tercih ediliyor örneğin? Kişisel kanaatim kendisinin RHEL'in ekmeğini yiyor oluşudur. Piyasadaki genel kanı şudur, Centos = RHEL'in ücretsiz (destek konusu yani) sürümü olduğu yönündedir. Böyle olunca da ısrarla kendisini isteyenler olabiliyor. Tabi bir de özel sebepler olabilir. Meselâ, Oracle gibi yüksek işleme sahip veritabanlarına sahip yerler biraz da el mahkum RHEL veya Centos'a kayıyor, zira bu dağıtımlar için daha sorunsuz paketleri, işlemesi vs.

Ubuntu tercih edilmiyor mu? Bence yanlış biliyoruz. Son senelerin en parlak barındırıcı firmasının istatistiklerini değerlendirmiş Mark:
http://www.markshuttleworth.com/archives/1318

Demek ki rahatlıkla tercih edilebiliyor Ubuntu sunucularda.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

burk

@MertcanGokgoz lafımın özü şu, kişisel görüş olsa bile somut bir şeylere dayanmalı görüşler.

alorak

Daha yeni karşılaştığım bir sorun söyleyeyim o zaman konu da gelmişken. Eski bir makine var, sanırım 2002 yılının ilk aylarında üretilmiş Pentium 4, 2.8 GHz işlemcili 2 GB ram'e sahip bir alet, ufak çapta bir server denemesi yapmak için kullanacağım. Üzerine elimizde olduğu için ubuntu kuralım dedik (14.04 32 bit). Live modunu seçmeden kurulum yaparken bir hata verdi ve başa döndü daha sonra temiz kurulum yapıldı. Tabi ki makinenin eskiliğinden sistem oldukça yavaş çalışmaktaydı. Kurulum binbir yavaşlıkta sürdürüldü ve sorunsuzca kuruldu. Ama açılışta unity sistemi oldukça yordu(birkaç ufak crash hatası vererek unity yeniden başlattı kendini) ve terminal açmamızı, programları kurmamızı bile zorlaştırdı.

Hemen ardından debian ve centos denemeleri de yapalım dedik. debian xfce, centos da gnome2 olarak hiçbir sorun olmadan web server uygulamalarımızı yaptık. ayrıca gerçekten fark edilir derecede hızlı sonuçlar oluşturmakta.

Sözün özü eğer beklentileriniz eski bir pc üzerinde bir şeyler yapmaksa kesinlikle hafif bir masaüstü ortamı seçmek en güzeli. Tabi aynı şekilde yeni(2010 filan) çıkan düşük güç tüketimli işlemciler var, bunlarda da varsayılan ubuntu yerine varsayılan hafif masaüstü ortamı tercih edilebilir. Ama elbette ki dağıtım yalnızca bir yol sunar, onu değiştirip güzelleştirmek de bizim elimizde. Ama ne olursa olsun varsayılan durumun kararlı olması daha çok hoşuma gidiyor :) son kısım benim yorumum tabi.
özgürlük için

arpia

Alıntı yapılan: alorak - 18 Eylül 2014 - 17:12:25
ubuntu yerine varsayılan hafif masaüstü ortamı tercih edilebilir.

Ubuntu tabirinizle masaüstü ortamı değil, Ubuntu ile gelen Unity. Fakat Xubuntu kurarak Xfce masaüstü ortamını kullanan bir Ubuntu'ya sahip olabilirsiniz. Ayrıca sunucu olarak kullanacaksanız Ubuntu Server kurmanız daha mantıklı. Böylelikle tam hıza kavuşup gereksiz performans kaybı yaşamazsınız ve güvenlik açığı olma ihtimali daha az olur.

Lubuntu-lxde, Xubuntu-xfce masaüstü ortamnı kullanır ama sonuç olarak istediğinizi kurup kaldırabilirsiniz.
 

alorak

Alıntı yapılan: arpia - 18 Eylül 2014 - 18:06:19
Alıntı yapılan: alorak - 18 Eylül 2014 - 17:12:25
ubuntu yerine varsayılan hafif masaüstü ortamı tercih edilebilir.

Ubuntu tabirinizle masaüstü ortamı değil, Ubuntu ile gelen Unity. Fakat Xubuntu kurarak Xfce masaüstü ortamını kullanan bir Ubuntu'ya sahip olabilirsiniz. Ayrıca sunucu olarak kullanacaksanız Ubuntu Server kurmanız daha mantıklı. Böylelikle tam hıza kavuşup gereksiz performans kaybı yaşamazsınız ve güvenlik açığı olma ihtimali daha az olur.

Lubuntu-lxde, Xubuntu-xfce masaüstü ortamnı kullanır ama sonuç olarak istediğinizi kurup kaldırabilirsiniz.


Elbette ki anlatım tarzım çok doğru olmamış ama dağıtımları varsayılan masaüstü ortamlarına göre değerlendirdiğimi belirtmek istemiştim o cümlede ve bir sonraki cümlede. Ubuntu Server 32 bit desteklememekteydi bu yüzden deneyimleyemedik. lubuntu ve xubuntu da denenebilir elbette ama ben yalnızca her türlü iş için "ubuntu lte" olur zihniyetinin doğru olmayacağını anlatmak istedim. Linux ve dağıtımlar bu yüzden var.  :)
özgürlük için

heartsmagic

#234
@alorak, Debian'ın varsayılan ortamı XFCE değil ki? Sen nasıl Debian+XFCE kullanadıysan bir başkası hatta yine sen Ubuntu+XFCE kullanabilirsin. Ubuntu LTE demeyelim de, Ubuntu LTS diyelim :) Elmayla, armutlar karışıyor senin yorumunda. Ha, şöyle olurdu ama "Biz Xubuntu kurduk makine ağladı, ancak Debian'ı XFCE ile kurduk rahat etti". Debian'ı kutlar, Ubuntu'ya da nerede sıkıntı olduğunu aramasını tembihleriz.

Sunucu konusunda @arpia gibi düşündüğümü tekrar edeyim. Hiçbir dağıtımla her şeyin yapılabileceği iddia edilmemeli. Ubuntu ile de yapılamaz, Debian ile de yapılamaz. Her dağıtım ile birçok şey yapılabilir ama. Ayırmamak lazım fazlaca. Tamamen ihtiyaca, kişisel sevke, üzerinde koşturulacak donanıma bakıyor olay.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

sem

@heartsmagic, SUDO editör yazılarında seri haline bağlayarak bahsetmek istediğim sorunların hemen hepsine değinmiş, bir çok konudaki düşüncelerimi 3 ileti de özetlemişsin. Bu konuları nasıl anlatabilirim diye düşünüyorum hep, editör yazılarında bu konuya bağlantı verip bile geçilebilir halde özetlemişsin. Eline sağlık, düşüncene kuvvet.
".NET çemberinden geçen lirisist etkisi bir 'Volcano', bir yüzüm Java bir yüzüm Badalamenti Don Tano"
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Her yer ölüm yine, burası dünya
Derken ölüm bile bu nasıl dünya?
Benden ölüm dile, batıyor gün yine
Burası dünya?

alorak

Alıntı yapılan: heartsmagic - 18 Eylül 2014 - 19:24:56
@alorak, Debian'ın varsayılan ortamı XFCE değil ki? Sen nasıl Debian+XFCE kullanadıysan bir başkası hatta yine sen Ubuntu+XFCE kullanabilirsin. Ubuntu LTE demeyelim de, Ubuntu LTS diyelim :) Elmayla, armutlar karışıyor senin yorumunda. Ha, şöyle olurdu ama "Biz Xubuntu kurduk makine ağladı, ancak Debian'ı XFCE ile kurduk rahat etti". Debian'ı kutlar, Ubuntu'ya da nerede sıkıntı olduğunu aramasını tembihleriz.

Sunucu konusunda @arpia gibi düşündüğümü tekrar edeyim. Hiçbir dağıtımla her şeyin yapılabileceği iddia edilmemeli. Ubuntu ile de yapılamaz, Debian ile de yapılamaz. Her dağıtım ile birçok şey yapılabilir ama. Ayırmamak lazım fazlaca. Tamamen ihtiyaca, kişisel sevke, üzerinde koşturulacak donanıma bakıyor olay.

Debian'ın varsayılan masaüstü ortamı jessie ile xfce oldu. Bu bilgi ile sanırım ilk paragraftaki sorun çözülmüş olmuştur. Varsayılan dışında farklı masaüstü ortamları konusunda ek deneme yapmamız gerekir. İlgili makineye xubuntu kurmadım çünkü. Muhtemelen sorun oluşturmaz bu sefer ki benim derdim ubuntuyla değil zaten.

Ben de katılıyorum 2. paragrafınıza ama @burk'un metrik veriler, tecrübeler istemesini eski bilgisayarlarda bu şekilde hatalara neden olmasına bağlama gereği duydum. Her dağıtımın her pc için ideal olduğunu düşünmüyorum. Ubuntu son kullanıcı için beklentileri en yüksek derecede karşılayan dağıtım olduğu konusunda da hemfikirim.
özgürlük için

meda

#237
@heartmagic tabi ki de herkesin seveni var sevmeyeni var. Zaten biribirimizi sevmek zorunda da değiliz. Saygımızı yitirmeden sanal ortamda da olsak yazdıklarımıza dikkat etmeli birilerinin zaman içerisinde bunu okuyacağını düşünebilmeyiz. Kötü adam yakıştırmaları benim gülerek okuduğum şeyler muhakkak sende denk gelmişsindir. Hatta bu forumda da da öyle bir başlık vardı belki 5-6 ay olmuştur seninle ilgili eleştirel bir yazı vardı hatırlayamadım. Benim için insanların yaptıkları fikirlerinden daha değerlidir. Ne olursa olsun onca zaman burayı ayakta tutmuş olman bile büyük iş.

Alıntı YapKime göre kötü Nautilus, neye göre kötü? Sen, ben beğenmiyoruzdur da geliştiriciler beğeniyordur. Şu yukarıdaki cümleni sarf edebiliyorken, aynı cümle sana sarf edilse geliştiriciler tarafından ne diyebilirsin. Geçtim geliştiricileri, diyelim ki ben sarf ettim. Buyur, bekliyorum cevabı.
Nautilus'da sürekli özellik kırpılırken, Nemo ve Dolphin yöneticisine sürekli bir yenilik eklenmesi, kullanıcı eksenli tasarlanma hedeflerinin olduğunun bir sonucudur. Evet Gnome Shell bağımsız geliştiriliyor ama kullanıcı ekseni çok fazla önemsenmiyor. Önünüze ne konursa onu yemek durumundasınız.

Alıntı YapNautilus'tan vazgeçmek demek, Gnome'un neredeyse belkemiğinden vazgeçmek demektir. Oradan başlayıp yukarılara kadar gidiyor mesele. Şunu anlamıyorum, neden Gnome'a değil de eleştiri Ubuntu'ya? Nautilus'u ayrıca tartışırız, severiz sevmeyiz, sıkıntıları nelerdir falan ama sahibi Ubuntu veya Canonical değil ki? Hani şu kadar savunmadan sonra Canonical bana iş verse yeridir.
Kullanıcıların bir çoğu uygulama isimleri bilmez gerekte de duymaz. Bunun için kullanılan sisteme direk eleştiri gider. Bu araba ve bilgisayar kullanımı gibidir. Normal bir kullanıcı içeriğini bilme gereksinimi duymaz. Gündelik işlerini yapsın gerisi önemli değildir. Dolayısıyla Ubuntu burada marka olduğu için eleştiriler ona gidiyor. Ayrıca Gnome bir yenilik yapar Ubuntu'da o zaman ki sürüme dahil eder sonra der ki alın size yenilikler der. Biz de adamlar çalışıyor kardeşim deriz. Gnome övülen taraflarının yanı sıra eleştirilen yönlerini kabul etmek durumunda Ubuntu.

Alıntı YapPeki neden ücretsizken bu şekildeyse, ücretli olursa ne olur dedim? Linux dünyası devingen, dağıtımların sorunlarını da görüyoruz, onlar da devingen. Benim tezim şu, son kullanıcı için dağıtılan sistemler paralı olsa dahi bu sorunlar aşılamaz. Ha şöyle olur, güncelleme olmaz senelerce hemen hiçbir temel bileşen için. Çok nadiren ara güncellemeler gelir. Kullanıcı da uzun süre kullanır. Kulağa tanıdık geliyor mu? LTS sürümler değil mi? Paralı olması neyi değiştir? Şunu değiştirir: Etrafta "Arkadaş para bastık bu ne biçim iş" diyen bir dünya insan türer. Umarım anlatabilmişimdir söylemek istediğimi
Dinamik yapıya sözüm yok fakat burada mevcut yenilikler demlendikten sonra son kullanıcıya verilse. Mesela bir özellik birisinin işine yarayacak ama hatalı çalışıyor. O zaman beklemeli tamam kardeşim bu oldu diyebilene kadar. Mesela 3.12.2, 2 büyük güncelleme almış bir Nautilus'da bile tercihler  görünüm bölümündeki bir ayar seçildiğinde dosya tarayıcısı kendisini kapatıyor.  3.10'da ise Nautilus açıkken arka plan rengi anlamsızca bazen gri renk oluyor. Tabi bunlar benim gözlemlediğim kadarı. Bunun gibi olmasın o özellik daha iyi.

Acaba tablet ve telefon simge ve telefon olan masaüstü sürümler için ne zaman ya da hangi sürümle gelir buna dair  çalışma vardı sanırım.  16.04 diye tahmin ediyorum. Mir'de 16.04' e kaldı gibi.
"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

heartsmagic

@sem, estağfurullah. Konunun gidişatına göre öylece çıktı ortaya yorumlar. Yine de çok teşekkürler.

@alorak, XFCE meselesini yeni gördüm. O yorum için özür diler, yeni bir şey kattığın teşekkür ederim. Ubuntu ile bir derdin olmadığının farkındayım, benim söylemek istediğim de senin son yorumunla bağdaşıyor aslında. Her dağıtımın her sürümü (masaüstleri ayrımı olarak) her makineye elbette uygun değil. Tam da bunu anlatmaya çalışıyordum. Eski makinede denenecekse zaten bizler de Unity ile beraber Ubuntu önermiyoruz forumda haliyle. @burk'un metrik veri olayı biraz daha farklı sanırım. O kısım biraz daha kişisel olup, ancak kıyasa dayanan yorumlar için sanki. Hani kişisel görüş dendiğinde ne bileyim temasıdır, görünümüdür, uygulama seçimidir falan geliyor akla. Ancak kararlı veya güvenli olması gibi bir yorumun kişisel görüş olması çok makul değil sanki :) Tamam, elbette görüşler "kişisel" oluyor ancak dayanak noktaları olmuyor bu durumda.


Alıntı yapılan: meda - 19 Eylül 2014 - 14:15:18
@heartmagic tabi ki de herkesin seveni var sevmeyeni var. Zaten biribirimizi sevmek zorunda da değiliz. Saygımızı yitirmeden sanal ortamda da olsak yazdıklarımıza dikkat etmeli birilerinin zaman içerisinde bunu okuyacağını düşünebilmeyiz. Kötü adam yakıştırmaları benim gülerek okuduğum şeyler muhakkak sende denk gelmişsindir. Hatta bu forumda da da öyle bir başlık vardı belki 5-6 ay olmuştur seninle ilgili eleştirel bir yazı vardı hatırlayamadım. Benim için insanların yaptıkları fikirlerinden daha değerlidir. Ne olursa olsun onca zaman burayı ayakta tutmuş olman bile büyük iş.

Genel olarak daha doğrusu çoğunlukla, benim meselem insanlarla olmuyor şu sanal ortamda. Genelde fikirlerle, özellikle de bana yanlış gelen fikirlerle uğraşıyorum. Birisiyle sayfalarca tartışıp, hatta sert tartışma yaşayıp, bir gün sonra sorunları için konuşabilirim rahatlıkla. Hatta muhtemelen aylar sonra tartışmayı dahi unutmuş olurum. Bu da insanlar için bir "meziyet" değil, normal bir davranıştır bana göre. Hani yanlış anlaşılmasın burada kendimi övmüyorum, olması gereken budur. Medeni insanlar bu şekilde yaşar. Ha ne olur, eğer birisi maksatlı olarak çirkinleşmişse içim rahat olarak ağzının payını vermeyi de seviyorum. Zira kişi kendisinde çirkinleşme hakkı buluyorsa (tabi o kendisini böyle görmüyor) benim de karşı cevap verme hakkım oluyor. Bu konu senle veya bu başlıkla alakalı değil ama kesinlikle. Şu "bad guy" muhabbeti için söylüyorum bunları. Ayrıca bana karşı tutumunu da biliyorum elbette.

Alıntı YapNautilus'da sürekli özellik kırpılırken, Nemo ve Dolphin yöneticisine sürekli bir yenilik eklenmesi, kullanıcı eksenli tasarlanma hedeflerinin olduğunun bir sonucudur. Evet Gnome Shell bağımsız geliştiriliyor ama kullanıcı ekseni çok fazla önemsenmiyor. Önünüze ne konursa onu yemek durumundasınız.

İşte, ben örneğin Nautilus'tan genel anlamda memnunum. Cidden, işimin büyük çoğunluğunu görüyor, eksiğini hissettiğim pek bir şey yok. Fakat, bu demek değildir ki başkaları beğenmezse buna karşı çıkarım. Zaten bu nedenle ilk iletilerimde sorunları olduğunu kabul edelim türünden bir şeyler söyledim. Fakat, kişisel olarak bizlerin beğenmediğini bir başkası beğeniyor olabiliyor. Kim istemez öteki türlü dört dörtlük, çok işlevsel şöyle şıkır şıkır bir dosya yöneticisini.

Alıntı YapKullanıcıların bir çoğu uygulama isimleri bilmez gerekte de duymaz. Bunun için kullanılan sisteme direk eleştiri gider. Bu araba ve bilgisayar kullanımı gibidir. Normal bir kullanıcı içeriğini bilme gereksinimi duymaz. Gündelik işlerini yapsın gerisi önemli değildir. Dolayısıyla Ubuntu burada marka olduğu için eleştiriler ona gidiyor. Ayrıca Gnome bir yenilik yapar Ubuntu'da o zaman ki sürüme dahil eder sonra der ki alın size yenilikler der. Biz de adamlar çalışıyor kardeşim deriz. Gnome övülen taraflarının yanı sıra eleştirilen yönlerini kabul etmek durumunda Ubuntu.

Bu biraz reklam veya halkla ilişkilerle alakalı bir konu sanırım. Fakat, ne bileyim Canonical'ın her durumda açıklama yapması uygun mudur? "İyisiyle kötüsüyle konu şununla bununla alakalıdır." gibi yani. Ben tek bir uygulama üzerinden pay çıkarttıklarını pek görmedim, hele hele kendilerinin geliştirmediği bir uygulama için. Bak şöyle söyleyeyim, şu başlıktaki konu Nautilus değil de Unity olsa yine bu yönde savunma yapmazdım, savunurdum orası ayrı :) Zira Unity, Canonical'ın öncülüğünde geliştiriliyor, iyisiyle kötüsüyle birçok şey onlara mal edilmeli. Savunma derken de, makul olmayan eleştiriler için tabi. Öteki türlü savunulmayacak şeyler illa ki oluyor. Bağlayayım, Nautilus'u sadece Ubuntu kullanmıyor. Onlarca dağıtım var kullanan, ancak tutup hepsini eleştirmiyorsak kendi forumlarında, burada da Nautilus üzerinden Ubuntu'yu eleştirmek makul gelmiyor. Tekrar edeyim, uygulama tercihi için eleştirilebilir, o da konuyu Gnome temeline ve değişimin zorluğuna getiriyor benim açımdan. İleride olursa ne âlâ beğenmeyenler için.

Alıntı YapDinamik yapıya sözüm yok fakat burada mevcut yenilikler demlendikten sonra son kullanıcıya verilse. Mesela bir özellik birisinin işine yarayacak ama hatalı çalışıyor. O zaman beklemeli tamam kardeşim bu oldu diyebilene kadar. Mesela 3.12.2, 2 büyük güncelleme almış bir Nautilus'da bile tercihler  görünüm bölümündeki bir ayar seçildiğinde dosya tarayıcısı kendisini kapatıyor.  3.10'da ise Nautilus açıkken arka plan rengi anlamsızca bazen gri renk oluyor. Tabi bunlar benim gözlemlediğim kadarı. Bunun gibi olmasın o özellik daha iyi.

Devingenlik burada karşımıza çıkıyor işte. Her sürümü her kullanıcıda denemek çok zor oluyor. Eğer "sıfır" sorunlu sürümler beklenirse cidden çok beklenmiş olur. Bazıları deneme aşamasında, bazıları sürüm yayımlandıktan sonra tespit edilip çözülüyor. Bazıları ise hiç düzeltilemiyor zira kullanıcı bildirim yapmıyor.

Alıntı Yap
Acaba tablet ve telefon simge ve telefon olan masaüstü sürümler için ne zaman ya da hangi sürümle gelir buna dair  çalışma vardı sanırım.  16.04 diye tahmin ediyorum. Mir'de 16.04' e kaldı gibi.

Neyin sürümü? Anlayamadım bu kısmı. Mir gecikecektir, zaten yakın bir zamanda çıkıp çok sorun yaşatmasındansa biraz daha bekletip daha sancısız bir geçiş olsun. Senelerce kullandık X'i, biraz daha kullanırız bence çok sorun değil.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

meda

@heartsmagic bu iletideki cevabın diğerlerine göre daha makul geldi onun için bu cevabım kısa olacak.  :)

Bundan sonraki söyleyeceklerimde daha çok şirket politikasına gireceğinden bu başlık altında gereksiz olur.

Telefon ve tablet sürümlerinde kullanılan tema ve simge setleri gibi bir görünüm masaüstü sürümünede ne zaman uygulanır ya da değişiklik yapılır ?   Bana göre 16.04 sürümü yeni simge setleri ve Mir ile gelecek.
"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

burk

Alıntı yapılan: alorak - 19 Eylül 2014 - 10:36:49
Ben de katılıyorum 2. paragrafınıza ama @burk'un metrik veriler, tecrübeler istemesini eski bilgisayarlarda bu şekilde hatalara neden olmasına bağlama gereği duydum. Her dağıtımın her pc için ideal olduğunu düşünmüyorum. Ubuntu son kullanıcı için beklentileri en yüksek derecede karşılayan dağıtım olduğu konusunda da hemfikirim.
Açıkçası ben burada ne anlatmak istediğini anlayamadım @alorak.

eronis

Ubuntu şöyle beklentilerimi karşılıyor;

Ben bundan 1-2 sene önce ubuntu yada başka bir linux dağıtımına, "Ne bu yaa, hiç bir şey yapılmıyor, dandik bir şey, kullanması zor." Sonra arkadaşımın gazı ile eski *dizüstü bilgisayarıma kurdum. Gene bir şey anlamadım. Face'den açtım, bana;

sudo apt-get install

komutunu öğretti. İlk programımı kurunca bir özgüven geldi. Sanki kendimi hacker olmuş gibi hissettim falan :D Neyse, neredeyse 1 yıl hiç Windows kullanmadım. Laptopum ise çok eski püskü bir şeydir. Ama ubuntu denen mübarek uçuyor :) Sonra teyzemler "bilgisayarımız bozuldu, sen anlarsın bir bak" falan dediler, servise para vermek istemiyorlarmış. Yaa abi en kötü linux dağıtımında bile böyle bir rezalet yaşamadım. Önce o bilgisayarın kötü yola düştüğünü düşündüm :D Yüklediğim antivirüs 30.000 virüs buldu daha %10'a yeni gelmişti. Sonra bilgisayar mavi ekrana düştü. Format atmaya kalktım, bir dolu sorunla karşılaştım. Şu ana kadar bir kez bile linux'a format atarken sorun yaşamadım. Kafama estikçe ubuntuyada format atarım. 3 gün boyunca bilgisayarın başından hiç kalkmadık, yok ses sorununu gideremeden gittik.



Tabi ben tam 1 yıl ubuntudan başka bir sürü linux dağıtımı kullandım. Fedora, OpenMandriva, Mageia, OpenSuse, Hala Ubuntunun yanında kullandığım "DEBİAN", Mint, Manjaro.... sadece buraya popüler, herkesçe bilinen dağıtımları koydum. Bir sürü denedim. Eminim burada bir çoğunun adını bile duymayan adam vardır. O kadar rezalet dağıtımlar gördüm. Hatta, kurulduktan sonra display manager'ı sorun çıkaran, daha kullanmaya başlamadan bana kafayı yediren dağıtımlar gördüm. Tabi Ubuntu en iyisiydi. :)

Sonuç olarak linux zaten en iyisi; bana soracak olursanız linux'un en kötü dağıtımı bile windows'tan iyidir. Windows sadece oyun için virtual box'tan kullanılabilecek steam yada wine alternatifi bir oyun programıdır benim için... Bunu bir yana alacak olursak Ubuntu ve Debian şu an linux dünyasının iki kralı.

http://distrowatch.com/

bu sitedeki tıklanmalara bakarsanız, en popüler dağıtımların, Ubuntu, Mint ve Debian olduğunu görürsünüz :) Felaket bir destek var ubuntu için. FSF Debian ile iş birliğine girme kararı almış, Proje eğer yürürlüğe girerse süper olur. Sonuçta Ubuntu, Debian'ı taban alıyor.


Açıkçası ne yapmak isterseniz isteyin, istedikten sonra herhangi bir dağıtımla yapabilirsiniz, ancak misal Cent OS ile oyun oynanmaz mı ? Eğer kasarsan kendini, uğraşırsan oynarsın (X.org yada fglrx ne gerekiyorsa yüklersin. Sistemin genelinde olmayan paketleri ayarlarsın, Wine yüklersin ... sonuç olarak yine bir "server" sisteminde oyunda oynarsın. Ubuntunun farkı uğraştırmıyor. Desteği fazla, kullanıcı dostu. Debian'da oyun oynamak için biraz uğraşmalısın. Misal oyunuda geçtim, Debian benim grafik kartıma destek vermedi, internetten araştırdım, paket indirdim, kurdum oynadım. Sonuç olarak oynadım, ama uğraştım... Ben onla uğraşacağıma 1-2 head shot yapardım Ubuntu'da.


Mac OS X zaten apayrı bir şey. BSD'den taban alan bir işletim sisteminin içine virüs girmesi ve BSD'den daha az güvenli olan linux'a girmemesi biraz ironik değil mi ? Mac benim gözümde Windows'tan pek bir farkı yok. Hee kullanıyormuyum ? kullanıyorum. gcc vs... yüklü geliyor sistemde. Sonuçta hepsi Unix'ten gelme sistemler. Normalde Mac'in nasıl geliştirildiğini görünce biraz çıta yükseliyor, ancak gerçeği görünce bir anda dumur oluyor. Misal benim linux makinemde hiç yavaşlama olmuyor, ancak mac'lerde yavaşlama sorunu var, ayrıca buna normal diyorlar. "Bir bilgisayar aldıktan bir süre sonra yavaşlaması normaldir, format atarsanız biraz hızlandırırsınız". Söylemiyorlar ki neden yavaşlıyor ?


_______________________________________________________________

- Bunların hepsini toparlayacak olursak, Linux en mantıklı işletim sistemi, Ubuntu'da en rahat dağıtımıdır. Ubuntu kullanıcıya rahat bir arayüz, düzenli bir çalışma ortamı temin ettiği için kullanıcı rahat eder :)
The Linux philosophy is 'Laugh in the face of danger'. Oops. Wrong One. 'Do it yourself'. Yes, that's it. --Linus Torvalds

heartsmagic

@meda, esasında söylediklerimdeki makuliyet derecesi pek değişmedi, sadece açıklamalar değişti belki ayrıntı arttı :) Diğer eleştiriler için şirket politikaları devreye girebilir tabi, o noktada bir şey diyemem.

Simge setleri içinse, telefon veya tablet yani mobil tarafı masaüstlerine getirirler mi bilemiyorum.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

meda

Ayrıntıları severim belki ondandır.  8)

Ubuntu tema ve simge setlerinde değişim yapması gerektiğini nitekimde diğer populer işletim sistemlerindeki veya KDE 5, Gnome Shell 3.14 gbi masaüstü ortamlarındaki yapılan değişikliklerle görüyorum. Bunula ilgili tasarım bölümüne baktım ama pek bir şey bulamadım. Öyle sanıyorum ki 16.04 ile simge setleri değişebilir. O süreye kadar da Mir, bir yerlere ulaşırsa tablet, telefon, bilgisayar uyumlu olabilmesi atılması gereken adımlardan. Çünkü OSX ve Windows tarafında da bahsettiğim tek çatı altında toplama çalışmaları var.
Türkiye forumları olarak burada bir anket veya görüş önerisi gibi yöneticilerden fikir alınmıyor mu ?

Keşke Mint kadar topluluğa kulak verse. Ekip devamlı bir değişim halinde.

http://segfault.linuxmint.com

"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

heartsmagic

Olabilir, 2016'ya kadar kim öle kim kala, göreceğiz artık :)

Yerel sitelere özel fikir aldıklarını görmedim şimdiye kadar. Eğer sorulacaksa herkese soruluyor genel olarak.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

meda

Alıntı yapılan: heartsmagic - 20 Eylül 2014 - 12:20:46
@alorak, XFCE meselesini yeni gördüm. O yorum için özür diler, yeni bir şey kattığın teşekkür ederim. Ubuntu ile bir derdin olmadığının farkındayım, benim söylemek istediğim de senin son yorumunla bağdaşıyor aslında. Her dağıtımın her sürümü (masaüstleri ayrımı olarak) her makineye elbette uygun değil. Tam da bunu anlatmaya çalışıyordum. Eski makinede denenecekse zaten bizler de Unity ile beraber Ubuntu önermiyoruz forumda haliyle. @burk'un metrik veri olayı biraz daha farklı sanırım. O kısım biraz daha kişisel olup, ancak kıyasa dayanan yorumlar için sanki. Hani kişisel görüş dendiğinde ne bileyim temasıdır, görünümüdür, uygulama seçimidir falan geliyor akla. Ancak kararlı veya güvenli olması gibi bir yorumun kişisel görüş olması çok makul değil sanki :) Tamam, elbette görüşler "kişisel" oluyor ancak dayanak noktaları olmuyor bu durumda.
Aslında bu haber bir kaç önce olsaydı özüre gerek olmazdı. :)

http://getgnu.org/gnulinux/debian-varsayilan-masaustu-ortami-olarak-gnomea-donuyor.html#more-10852

"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

plazma

Bugün bende gördüm aklıma direkt sen geldin @meda :) şurda görmüştüm bende [1] bir hafta sonra gene biz hata ettik yeniden xfce ye geçiyoruz demesinler :)





1. http://www.webupd8.org/2014/09/debian-switches-back-to-gnome-from-xfce.html

meda

"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

heartsmagic

Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

ekremsenturk

#249
768 MB (512 MB den yükseltme) - 128 MB dahili ekran kartı'na sahip, 8 yıllık bir dizüstü'ne sahibim. Uzun süre 8.04 kullandıktan sonra, merak edip 14.04'ü denedim ve başarılı çalıştı. Hemen sabit disk'e de kurdum ve artık Ubuntu'nun son sürümünü kullanıyorum. Benim bilgisayarımda Windows XP dışında başka hiç bir Windows sürümü düzgün çalışmaz. Hatta Win 8 hiç kuruluma bile geçmez. Yeni bir Bilgisayar almayı düşünüyordumki, şimdilik vaz geçtim. Bir gerek kalmadı. Ara sıra Flash belleğe kurarak başka dağıtım ve sürümleri de denerim. Yeni masaüstü pek benim sevkime göre değil, ama bu bir sorun değil. Ubuntu 12.04 sürümünde (Flash bellek'te kurulu) Gnome masaüstünü kurdum ve klasik görünümü ile kullandım. Bana daha alışık geldiğinden, daha çok beğendim. Benim kullanım alışkanlıklarıma göre daha kullanışlı. Gnome 3 normal görünümünde, Unity'den kullanışlılık bakımınd farksız.

2006 sensinde, Ubuntu için kullanınmı daha kolay olduğunu okuduğum için, ileride, o zamana kadar daha popüler olan Suse veya fedora'ya geçiş yapmada, bir alıştırma olur maksadıyla, Ubuntu'yu ikinci sistem olarak kurmuştum, sonra vaz geçemedim. Windows'u 2008 de tamamen kaldırmıştım.

Diğer denediğim Linux dağıtımları, bende hep, bir süre sonra, yetersiz gelmeye başladılar. Genelde (son senelerde) donanımım kaldıramadı.

İleride yeni bir Bilgisayar satın alırsam, o da, 64 bit'e geçmek için olur.