Ubuntu ve diğer Debian forkları arasındaki fark

Başlatan serguzestefe, 30 Aralık 2014 - 00:31:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

serguzestefe

Merhaba arkadaşlar. Bazı sorularım oluştu son bir kaç haftada. Ve bunları biriktirdim.

1) Unity fazla kaynak tüketiyor diye Ubuntu Mate 14.04 yükledim. Bu dağıtımın arkasında Canonical desteği var mı? Bu dağıtım Ubuntu yazılım merkezi ile aynı merkezi mi kullanıyor? Yani Unity'deki programların aynısı mı var bu sistemde?

2)Bir kaç gün LMDE Mate 2014.03 dağıtımı denedim. Ubuntu Mate'den daha az kaynak tüketiyordu. Lakin arada sırada yaşadığım çökme sorunları yüzünden vazgeçtim. İki Mate arasında kaynak tüketimi açısından neden fark var sizce?

3) Bir de bu site dışında bir kaç makalede Ubuntu depolarının Debian'ın test ortamı olduğu bu yüzden daha kararsız davranacağını LMDE'nin ise direkt olarak Debian depolarını kullandığı ve yarı yuvarlanan sürüm olmasından kaynaklı sürüm güncellemelerinde yeni bir kurulum istemediği yazıyordu. Bu iddialar hakkında ne diyorsunuz?

4) LMDE'nin yazılım merkezinde 60 binin üzerinde program mevcuttu. Bu sayı niye fazla? Bu dağıtım direkt Debian'ın programlarıyla uyumlu olduğu için mi? Ubuntu Mate'de 3 bin civarındaydı. Bu sayı neden az?

plazma

Mate masaüstünde kararlı isem bence mint daha uygun gibi

https://ubuntu-mate.org/faq/ bağlantısında topluluk sürümü olduğu yazıyor resmi canonical sürümü değilmiş debian biraz daha az kaynak kullanıyor olabilir beraberinde gelen paketlerle arkaplanda çalışan uygulamaları daha az olabilir ubuntuya göre, ubuntu depolarındaki görüş aslında debian içinde geçerli bence, uygulama sayısına takılma farklı depolar eklersin yazılım market sayısı artar ama onemli olan neleri kullanıcağındır yazılım merkezinde yok diye ihtiyaç dahilinde bir program kuramayacak değilsin sonuçta

heartsmagic

3. Saçmalık. Onu söyleyen ya Ubuntu düşmanıdır ya da Debian "fanboy"u. Böyle açıklamaları hiç anlayamamışımdır zaten. Evet, Ubuntu Debian depolarını kullanıyor fakat adamlar bildiğimiz elden geçiriyor her paketi. Kısacası Ubuntu için tekrar derleniyor, gerekiyorsa yamalanıyor vs. Şu saçma sapan dağıtım fanatikliğini ne zaman bırakacak insanlar bilemiyorum. Bir dağıtımın başarısını kabullenmek erdemdir, azıcık o erdemi göstermeli bence insanlar. Beğenmeyen de beğenmez, tutup çamur atmaya da gerek yok.

Ubuntu Mate denilen dağıtım eğer Ubuntu depolarını kullanıyorsa yazılım sayısının kesinlikle o kadar az olmaması lazım. Depolar denetlenebilir. Bir de, başlık bence pek yansıtmıyor başlıktaki içeriği. Doğrudan Debian ve Ubuntu dağıtımları arasındaki farkı konuşmayacak gibiyiz bu başlıkta.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

serguzestefe

Alıntı yapılan: plazma - 30 Aralık 2014 - 00:54:38
Mate masaüstünde kararlı isem bence mint daha uygun gibi

https://ubuntu-mate.org/faq/ bağlantısında topluluk sürümü olduğu yazıyor resmi canonical sürümü değilmiş debian biraz daha az kaynak kullanıyor olabilir beraberinde gelen paketlerle arkaplanda çalışan uygulamaları daha az olabilir ubuntuya göre, ubuntu depolarındaki görüş aslında debian içinde geçerli bence, uygulama sayısına takılma farklı depolar eklersin yazılım market sayısı artar ama onemli olan neleri kullanıcağındır yazılım merkezinde yok diye ihtiyaç dahilinde bir program kuramayacak değilsin sonuçta

Açıkçası şu ana kadar bir sorun yaşamasam da Ubuntu Mate'in arkasında ciddi bir kurum desteğinin olması beni bir anda soğuttu. Kullanmakta olduğum sistemin sürekli destek sağlaması benim için önemli bir öncelik. Çünkü topluluk sürümleri gelecek bir zamanda desteği kesebiliyorlar ve tabiri caizse ortada kalabiliyorsunuz. Dolayısıyla tekrar Ubuntu'ya dönüş yapacağım gibi gözüküyor. Lakin bu Unity dayatması beni çileden çıkarıyor. Gnome2 masaüstü ortamlarına nazaran bariz performans farkları yaşanıyor ve bu tartışmasız bir gerçek.


Alıntı yapılan: heartsmagic - 30 Aralık 2014 - 01:31:18
3. Saçmalık. Onu söyleyen ya Ubuntu düşmanıdır ya da Debian "fanboy"u. Böyle açıklamaları hiç anlayamamışımdır zaten. Evet, Ubuntu Debian depolarını kullanıyor fakat adamlar bildiğimiz elden geçiriyor her paketi. Kısacası Ubuntu için tekrar derleniyor, gerekiyorsa yamalanıyor vs. Şu saçma sapan dağıtım fanatikliğini ne zaman bırakacak insanlar bilemiyorum. Bir dağıtımın başarısını kabullenmek erdemdir, azıcık o erdemi göstermeli bence insanlar. Beğenmeyen de beğenmez, tutup çamur atmaya da gerek yok.

Ubuntu Mate denilen dağıtım eğer Ubuntu depolarını kullanıyorsa yazılım sayısının kesinlikle o kadar az olmaması lazım. Depolar denetlenebilir. Bir de, başlık bence pek yansıtmıyor başlıktaki içeriği. Doğrudan Debian ve Ubuntu dağıtımları arasındaki farkı konuşmayacak gibiyiz bu başlıkta.

Açıkçası bu fanboyluklara tahammül ediyor oluşumun tek sebebi Linux'un felsefesi. Dileyen istediğini at koşturabiliyor. Lakin bir çoğu yarıda bırakıldığı ve Debian/Slack çatallamaları oldukları için diğer platform kullanıcıları tarafından ciddiye alınmıyor. Bir çok dağıtımı denedim. Yıl olmuş 2015 halen masaüstü çöken Linux dağıtımları mevcut. Piyasa Linux çöplüğüne dönmüş. Ciddi bir kurumun bunları derleyip toparlayıp tek bir çatı altında birleştirmesi gerekiyor. Özellikle firmware konusunda bu zorunlu olmalı. Bunu yapabilecek tek bir kurum var o da Ubuntu. Ama o da toplulukların sesine kulak vermiyor. Unity vb. dayatmalar yüzünden Linux Mint gibi türevler ortaya çıkıyor ve biz ev kullanıcılarının kafasını karıştırıyorlar. Bizler kullanıcıyız. Bir nevi alıcı/müşteri. Suçlu olan kullanıcılar değil sol fraksiyonlar gibi parçalara ayrılan Linux geliştiricileri. Her biri kendi yaptığının daha iyi olduğunu sanıyor ama bir bakıyorsunuz klasör yönetimi çökmüş. Donanım tanınmamış vs. Yani bir işletim sistemini *kararlı hale getirip kullanıcının zaman kaybetmeden pratik ve kolay bir şekilde kullanmasını sağlamak bu kadar mı zor? İnsanlar gözünü Windows sistemlerinde açtıkları için mecburen Windows'taki alışkanlıkları mevcut Linux dağıtımlarında uygulamak gerekir. Bu bir pazarlama stratejisidir. Yoksa hizmetini nasıl pazarlayacaksın. Her ne kadar Linux'un pazarlama gibi bir derdi olmasa da geleceğin işletim sistemi kör topal bir vaziyette mi olmalı? Başlık ile konunun içeriğinin ilgisiz olmasının sebebi ise Linux kullanmak için can atan bir ev kullanıcısının "hangi Linux dağıtımı daha iyidir (kararlılık, hız, düşük kaynak kullanımı, pratik kullanım)?" sorusu ile 2 yıldır mücadele ediyor oluşudur.

arpia

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
Unity vb. dayatmalar yüzünden Linux Mint gibi türevler ortaya çıkıyor ve biz ev kullanıcılarının kafasını karıştırıyorlar.   
Buraya bir açıklama getirelim. Hiç bir zaman böyle bir dayatma olmadı ve olacağını da sanmıyorum. Kurun istediğiniz masaüstü ortamını. Kim size Unity kullanmak zorundasınız dedi ki? Tek komutla cinnamon yada başka bir masaüstü kurun. Xubuntu kurun yada Ubuntu'ya Xfce yükleyin. Hiç bir dayatma yada zorunluluk yoktur, bunları yazmadan önce daha iyi araştırın lütfen.

Ayrıca Mint gibi türevlerin çıkmasında nasıl bir sakınca olabilir. Tam tersi. Neden Ubuntu'dan daha iyisini yapmasınlar, belki yapacaklar. Ama size kalırsa denemeleri bile hata.

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
Suçlu olan kullanıcılar değil sol fraksiyonlar gibi parçalara ayrılan Linux geliştiricileri. Her biri kendi yaptığının daha iyi olduğunu sanıyor ama bir bakıyorsunuz klasör yönetimi çökmüş.
Bu söylediğinize hiç katılmıyorum. Zira benim yaptığımın daha iyisini başka biri yapabilir. Başka birinin yaptığı güzel bir şeyi ben daha güzel hale sokabilirim. Dünya böyle gelişir. Bunu ne kadar sınırlandırırsanız o kadar geç ve eksik gelişir.

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
Donanım tanınmamış vs. Yani bir işletim sistemini *kararlı hale getirip kullanıcının zaman kaybetmeden pratik ve kolay bir şekilde kullanmasını sağlamak bu kadar mı zor?
Ne yazık ki zor, özellikle donanım geliştiricilerin bu konuda bir şey yapmadıkça. Windows kurduktan sonra kurduğunuz sürücüleri Microsoft firması mı çıkarıyor zannediyorsunuz? Hatta bu kadar zorluğun içinde durumu baya iyi sayılır. Kendi adıma konuşursam pek tanımadığı donanıma denk gelmedim... (90'lar hariç)

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
İnsanlar gözünü Windows sistemlerinde açtıkları için mecburen Windows'taki alışkanlıkları mevcut Linux dağıtımlarında uygulamak gerekir. Bu bir pazarlama stratejisidir.
O sizin stratejiniz, bütün Dünya buna uyacak değil. O zaman Apple - MacOSX olmazdı belkide, Windows'a benzeyecek diye.

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
Her ne kadar Linux'un pazarlama gibi bir derdi olmasa da geleceğin işletim sistemi kör topal bir vaziyette mi olmalı?
Bu benim ve Dünya'da bir çok kurumun sunucularında kullandığı sisteme hakarettir. Hiç bir tarafının kör ve topal olduğu yok. Kusura bakmayın ama bilmeden de bu kadar yazılmaz ki. Sistemin size göre zor olması, yada düzgün çalışmaması bunun doğru olduğunu göstermez. Benim şirketimde bir sürü ciddi iş yapan sunucu kör topal nasıl yapıyor o zaman bu işi?

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
Başlık ile konunun içeriğinin ilgisiz olmasının sebebi ise Linux kullanmak için can atan bir ev kullanıcısının "hangi Linux dağıtımı daha iyidir (kararlılık, hız, düşük kaynak kullanımı, pratik kullanım)?" sorusu ile 2 yıldır mücadele ediyor oluşudur.
Bu cevabı olmayan bir soru, kişiye göre değişir. Sizin için şöyle diyebilirim, neredeyse bütün Linux dağıtımları kararlıdır. Dağıtımdan önce paket yöneticisi ve masaüstü seçip ona göre gidebilirsiniz. Az kaynak tüketimi için Xubuntu'ya göz atmanızı yada Lubuntu'ya bakmanızı önerebilirim.

Beni yanlış anlamayın, ben bu forumda Windows platformunu da çok savundum, gerekirse yine savunurum fakat bilmeden bu kadar yazılmaz.

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 09:02:42
Lakin bu Unity dayatması beni çileden çıkarıyor. Gnome2 masaüstü ortamlarına nazaran bariz performans farkları yaşanıyor ve bu tartışmasız bir gerçek.
Öyle bir dayatma yok zaten söylemiştik. Bazı kişilerin hayalinde canlandırdığı, kafasında yarattığı bir senaryo, nereden çıktı anlamış değilim.
Aynı donanımla farklı donanım gereksinimleri olan iki farklı yazılımı karşılaştırdığınız zaman zaten performans farkı olması gayet normal. Daha güzelini, daha görselini, çoook daha özelliklisini yapalım ama fiil tarihinden kalma sistemden daha hızlı çalışsın? Başka? :) Yıllardır yazılımlar istedikçe donanımlar gelişti zaten. Uygun olduğunuz zaman donanım yükseltirsiniz, o zamana kadar düşük kaynak tüketimi kullanacak şekilde dizayn edin sisteminizi.

meda

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 00:31:01
1) Unity fazla kaynak tüketiyor diye Ubuntu Mate 14.04 yükledim. Bu dağıtımın arkasında Canonical desteği var mı? Bu dağıtım Ubuntu yazılım merkezi ile aynı merkezi mi kullanıyor? Yani Unity'deki programların aynısı mı var bu sistemde?
Canonical desteği yok. Ancak Mate ortamı Mint üzerinde daha iyi gibi kullanıcı görüşlerinden edindiğim bilgiler. Şahsen Mate ortamını sevmiyorum. Unity daha kullanışlı ve minimal derli toplu yapısını seviyorum. Cinnamon 2.4 sürümüylede daha derli olmuş nitekim ayarlar penceresi açıldığında sistemin geneline oradan müdahele edebiliyor olmamız güzel. Bakalım 17.2 sürümüyle ne yenilikler gelcek.  Masaüstünde Mint 17.1-Cinnamon, dizüstünde Ubuntu 14.0.1 kulllanıyorum.

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 00:31:01
2)Bir kaç gün LMDE Mate 2014.03 dağıtımı denedim. Ubuntu Mate'den daha az kaynak tüketiyordu. Lakin arada sırada yaşadığım çökme sorunları yüzünden vazgeçtim. İki Mate arasında kaynak tüketimi açısından neden fark var sizce?
Debian tabanlı olduğu için az yakar. Çekirdek derleme ve desteklenen donanım sayısı olarak Debian, Ubuntu'ya nazaran daha az donanıma destek verir. Yarı veya tam yuvarlanan dağıtımlarda bu çökmeler olabilir çünkü yeni bir yapı binlerce donanım varken sınırlı sistemlerde denendiği için. Burada önemli nokta yeterince geri bildirim olmadığından bazı donanım ve yapılandırmalarda çökmeler olabilir.
Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 00:31:01
3) Bir de bu site dışında bir kaç makalede Ubuntu depolarının Debian'ın test ortamı olduğu bu yüzden daha kararsız davranacağını LMDE'nin ise direkt olarak Debian depolarını kullandığı ve yarı yuvarlanan sürüm olmasından kaynaklı sürüm güncellemelerinde yeni bir kurulum istemediği yazıyordu. Bu iddialar hakkında ne diyorsunuz?
Hadi Ubuntu test ortamından dolayı hatalar ile karşılaşılabiliyorken banzeri hatalar Debian kararlı dedikleri depolarda da olunca daha kötü değil mi.  ;D Herkes herşeyi yazıp çizebilir ancak sizin deneyimlemeniz önemli. Kararlılığın anlaşılması için: masaüstü ve yazılım olarak 2 şekilde düşünmekte fayda var. Masaüstü ortamında Unity, Gnome araçlarından faydalanıyor; mesela Nautilus, Gedit, Disk Aracı ... bunlardaki çökme ve hatalar Unity kabuğu çalışırken oluyorsa suçlanması gereken taraf Gnome. Burda belirtmeliyim Gnome geliştiricilerinin topluluğa kulak vermeden, hatalı sürümdeki hataların giderilmeden üst sürüm duyurusu yapmalarına gıcık oluyorum. LMDE yakında yarı yuvarlanan sürüm politikasından vazgeçti.

Mint'i, 17.1'e kadar sürüm politikasından dolayı pek sevmezdim. Benim için Ubuntu'dan pek farklıda değildi.
1. Artık 6 ayda sürüm çıkartmayı bırakıp LTS sürüm üzerinden yeni özellik çalışmaları. Zaten yazılımları geneli düşünüldüğünde 2 yıldan geçmedikçe özellik namına yazılımlarda gözle görülür bir fark olmuyor.
2. Yukarıda yazdığım LMDE artık yuvarlanmayı bıraktı. Debian 8 üzerinden yuvarlanmandan devam etmesi planlanıyor.

Bence burada 2 farklı taban yerine sadece Debian ile devam etmeleri varolan işgücünü daha etkin bir biçimde kullanmalarını sağlardı ama topluluk oylamasında birbirine yakın oylar alınınca 2 dağıtımda geliştiriliyor.
Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 00:31:01
4) LMDE'nin yazılım merkezinde 60 binin üzerinde program mevcuttu. Bu sayı niye fazla? Bu dağıtım direkt Debian'ın programlarıyla uyumlu olduğu için mi? Ubuntu Mate'de 3 bin civarındaydı. Bu sayı neden az?
Burada emin olamadığım bir hata var. Dağıtım peket sayısında %82 fark olması normal bir durum değil. Fark %20 falan olsa normal olabilirdi.

Toparlamak gerekirse unutmayın ki Linux bir çekirdek arayüz değil. GNU, kamu lisanslı açık kaynak yazılımlarını ifade eder onun içindir ki GNU/Linux denilmesi istenir. Bu sebeple sorunlarınızı Linux üzerine söylemeseniz daha doğru olur. Yazılım hataları her zaman vardır mükemmel bir yazılım yoktur sadece ihtiyacı karşılayan yazılım vardır.

Dağıtım tavsiyesi olarak da Manjaro-XFCE kullanabilirsiniz.
"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

alorak

Alıntı yapılan: serguzestefe - 30 Aralık 2014 - 00:31:01
3) Bir de bu site dışında bir kaç makalede Ubuntu depolarının Debian'ın test ortamı olduğu bu yüzden daha kararsız davranacağını LMDE'nin ise direkt olarak Debian depolarını kullandığı ve yarı yuvarlanan sürüm olmasından kaynaklı sürüm güncellemelerinde yeni bir kurulum istemediği yazıyordu. Bu iddialar hakkında ne diyorsunuz?

Uzunca süredir debian kullanıcısı olarak (belki de fanboy denebilir) bu maddeyi kendimce yorumlamak istedim. Ubuntu Debian'ın unstable depolarını esas alarak geliştirme yapmaktadır. 1 Fakat yine aynı kaynakta yazdığı gibi Ubuntu güncel depolara daha büyük önem vermektedir. Yani debian açısından baktığımızda unstable deposu uzunca süre içerisinde hata bulundurmakta iken, ubuntu'nun deposunda bu hatalar uzun süre kalmamakta olup güncellenmektedir. Benzer politikayı LMDE de daha temel seviyede uygulamaktadır. LMDE kendine belirli başlı uygulamalar seçip onları klasik debian depolarına göre daha güncel ve daha kararlı yapmakta. Debian'ın depolarındaki iş yükü ise tüm uygulamalara dağılmaktadır. Ama debian'da da kararlı sürümü seçerseniz yüksek oranda güncellikten, kararsız(unstable) sürümü seçerseniz de yüksek oranda kararlılıktan feragat edeceksiniz demektir. Testing depoları ise biraz daha son kullanıcı için geçerli olabilir.

Sözün özü kararlılık olarak baktığımızda debian stable'da hata ile karşılaşma olanağınız çok düşüktür ama çok eski sürümler kullanılmaktadır. Kendi deneyimlerime göre debian testing, ubuntu ve lmde arada sırada hata çıkartabilmektedir. (kendi görüşüm yine en az hatası olan debian testing ama bu tartışılır kullandığınız programlara göre) debian unstable ise bu karşılaştırmada en sonuncu. debian experimental'dan ise bahsetmiyorum zaten.
özgürlük için

speakerXXL

#7
@serguzestefe, LMDE'de yaşadığın çökme sorunu Caja ile ilgiliydi sanırım, bu sorun aşağıdaki şekilde büyük ihtimalle çözülür. Genel olarak Mate 1.6'da görülen sürüm 1.8 ile çözülen bir sorundu. Bunun için aşağıdaki komut ile caja.desktop dosyasını açıyorsunuz.

sudo pluma /usr/share/applications/caja.desktop

Exec= ile başlayan satırı aşağıdaki şekilde değiştirip kaydediyorsunuz.

Exec=caja -n --sync

Alıntı yapılan: heartsmagic - 30 Aralık 2014 - 01:31:18
3. Saçmalık. Onu söyleyen ya Ubuntu düşmanıdır ya da Debian "fanboy"u.

3. @Heartmagic, bir ihtimal daha var bence, sid, testing ve kararlı depo karşılaştırılması ile ilgili yazılanların yanlış anlaşılması. Ubuntu, Debian'ın sid (test deposu ile kastedilen bu sanırım) deposunu kullanıyor (ya da Ubuntu Debian Sid tabanlı) ifadesi ile Ubuntu Debian test (sid) deposudur ifadeleri aynı şey değil. Bence anlatılmak istenenden yanlış bir sonuç çıkarılmış olabilir.

@Serguzestefe, Ubuntu'nun Debian'ın test depoları olduğu yanlış bir ifade olmuş. Bence okuduklarınızı yanlış anlamış olabilirsiniz. @Heartmagic'in de belirttiği üzere pek çok Ubuntu paketi Debian depolarından alınıyor, bu depo Debian'ın kararsız olarak tabir edilen sid deposudur. Debian temel olarak 3 depo üzerinden yürüyor, kararlı, testing ve sid. LMDE testing deposunu taban alıyor, bu depodaki paketler sid deposunda test edildikten sonra testing deposuna alınmış paketlerdir. Bu sebeple bir miktar daha güvenilir denilebilir. Bunlardan daha güvenli olanı ise kararlı depodur. Şu an Debian Wheezy'nin kullandığı bu depodur. Yakın zamanda şu anki test sürümü olan Jessie'de dondurulacak ve yeni kararlı sürüm olacaktır. @Shadow'un da belittiği üzere LMDE'de bu süreçle birlikte testing deposunu bırakıp kararlı depoyu takip edecek zaten.

@Serguzestefe, Linux Mint dağıtımı Unity masaüstü sebebiyle ortaya çıkmış bir dağıtım değil. Proje başlangıcı Ubuntu'nun projesinin 2 sene sonrasına kadar dayanıyor. Cinnamon masaüstünden bahsediyorsanız bile, bunun dahi Unity ile hiç bir bağı yok.

heartsmagic

#8
@serguzestefe, kavram kargaşası yaşıyor gibisin. Hem Linux felsefesi deyip hem de her şeyin tek bir yerde toplanmasını bekliyorsun. Ara ara bu örneği veririm, diyelim ki bir çılgın çıktı herkesi ikna etti ve dünya üzerindeki tüm dağıtımları ve tüm paketleme sistemlerini tek bir çatı altında, tek bir isimle birleştirdi. Ertesi gün bir başka manyağın çıkıp +1. dağıtımı ve +1. paketleme sistemini oluşturmayacağının garantisini kim verecek? Aksine, Linux'un ve açık kaynağın, özgür yazılımın verdiği garanti senin istediğin şeyin tam tersidir.

Yanlış yorumladığın (özellikle dayatma konusu) diğer tüm meseleler için @arpia +1 demek istiyorum. Başka da söze gerek yok.
Tek ekleyeceğim şey sen iki senedir yolculuk içindeyim demişsin, bu satırları yazan kişi ise on iki seneden fazladır kişisel bilgisayarlarının tümünde "son kullanıcı olarak" Linux dağıtımlarını kullandı. Bu işe başladığında da uzmanı falan değildi, esasında hâlâ da kendisini öyle görmüyor. Kendisi sadece son kullanıcılara yardım edebilen daha tecrübeli bir başka kullanıcı.

@speakerXXL, öyle bir ihtimal de olabilir ancak bunu "bilinçli" olarak söyleyenlerin olduğunu gayet iyi biliyorum. Benim kastettiğim o kesimdi.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

serguzestefe

@arpia

Öncelikle merhaba. Cümlelerimi bir bütün halinde değil de cımbızla çekerek değerlendirdiğiniz için polemiğe dönüştü. Plazma'ya cevaben yazdıklarıma bakarsanız ciddi bir şirketin ticari olarak da olsa desteğini sürdürdüğü bir işletim sistemi kullanmaktan yanayım. Dolayısıyla sizin önerdikleriniz olan Xubuntu ve Lubuntu'nun arkasında topluluklar var. Vikipedi'den öğrendiğime göre Kubuntu'ya Canonical ve Blue Systems destek veriyor. Bunu test edeceğim. Unity masaüstü ortamı olarak gelen Ubuntu'da başka masaüstü ortamları denemeden bu yorumları yapmadım. Lakin Ubuntu'da bu masaüstülerin kurulumlarını yapıp gerekli temizlikleri yaptıktan sonra bile çökmeler yaşadım. Yani birayı bira bardağında içmekten yanayım. Dayatma derken Ubuntu'nun masaüstünde köklü değişikliklere birden geçiş yapması. Kıyaslama yapmak istemiyorum ama Windows 98'den XP'ye ve Windows 7,8,10'a kadar hepsinin masaüstü ortamı alışılagelmiş bir düzende. Ubuntu yarın bir gün kendi yazdığı Unity'den de vazgeçerse bu üzücü olur. Bunu demek istedim.

Mint ve türevlerinin çıkmasında bir problem yok. Gelecekte topluluk desteğini kestiğinde mevcut kullanıcılar ne olacak? Bir işletim sistemini başı boş bıraktığımızda ne hale geleceğini Google'ın desteklediği Nexus cihazlarının kullandığı Android dışındaki tüm cihazlarda gördük. En hızlı işlemcili ve yüksek kaynaklı cihazlarda Android yavaşlıyor, mikro takılmalar yaşıyor ve çöküyordu. Bunları gören Windows Phone ve IOS fanları Android'i çöplük olarak tanımlıyordu. Android bir tarla idi ve cep telefonu üreticileri bu tarlaya istediklerini dikebiliyorlardı. Sonuç çoğu zaman hüsran oluyordu. Çünkü açık kaynak felsefesinden dolayı üreticiler rastgele optimize etmeden üzerinde oynamalar yapıyorlardı. Sonuç: Satın alındıktan 6 ay sonra donma yaşayan çöp olmuş bir Android. Milletin paralarını sömürdükten sonra kullanıcıların şikayetleri üzerine artık Android'in başı boş bırakılmamasına karar verildi ve Android Silver projesi planlandı. Bakalım neler yapılacak? Açık kaynak sistemlerini dileyen elbette istediği biçimde şekillendirsin ama üç beş cihazda test edildikten sonra piyasaya çıkıp "ben işletim sistemi yaptım hadi gelin beni kullanın deyip 6 ay sonra ortalıktan toz olan grupların açıkçası GNU/Linux imajını zedelediğini düşünmekteyim. Bence bunun bir kontrol mekanizması olmalı. Etraf sizce de çöplüğe dönmedi mi bu konuda?

Donanım sürücülerinin kimlerin çıkardığını masaüstü pc toplayan bir lise öğrencisi bile parçaların içinde gelen sürücü cd'lerinden anlayabilir. Mesele o donanımı üreten firmanın GNU/Linux kullanıcılarını azınlıkta görmesi daha doğrusu biraz da bu dağıtımları ciddiye almamaları(katılmıyor olabilirsiniz). Bir de sistemin kurulum sonrası masaüstünü görür görmez hata raporu hazırlayıp bildirim yapmaya çalışması insanın canını sıksa da o soruna çözüm bulunma ihtimali insanı umutlandırıyor.

Dünyanın bir çok sunucusunda Linux kullanılıyor. İşlerini gayet iyi yapıyorlar. Özellikle Redhat, Debian ve Ubuntu. Sizin şirketinizde de aynı ciddiyette çalışıyorlar. Ama ben burada ev kullanıcılarını kastettim. Sunucularda kullandığınız sistemlerde bir çok özellik kapalı. Bu ve bunun gibileri Windows'ta da kapatırsanız aynı kararlılığı görürsünüz. Bu konuda iddialıyım denedim ve arkasındayım.

@meda
Sevgili meda. Değerli yorumların için teşekkürler. Canonical desteği yoksa ben de yokum. Çünkü toplulukların destek verdiği (Linux Mint) hiç bir işletim sistemini artık ciddiye almıyorum. Çünkü bu iş ciddi. Amatör ruha inanmıyorum. LMDE'den de vazgeçtim. Debian'ın da daha çok sunucu ve geliştirme projelerini yöneldiğini gözlemledim. Dolayısıyla amatör ev kullanıcılarına çok fazla hitap etmemekte gibi. (Yanlışsam düzeltin.) Son olarak da Manjaro-XFCE'yi tavsiye edince yine aynı fikir karmaşasına geçiş yapıyorum. Deneyeceğim. Lakin bu kadar çok çeşitlilik kafamı bulandırıyor.

@alorak
Merhaba. LMDE yolun başında. Çok emek harcamaları gerek. Söylediklerinden özetle ne kadar çok kararlılık istiyorsam güncellikten o kadar uzak olacağım. Teşekkürler.

@speakerXXL
Merhaba, Caja sorunu yaşadım güncelleme yaptıktan sonra düzeldi. Lakin benim yaşadığım sorun 1-2 saatten sonra sistemin tamamen donması ve PC'nin kapanması. İlk defa bu kadar uç noktada bir sorun yaşadım. Sorunla ilgili bir çözüm bulamayınca güvenli limanım olan Ubuntu'ya geri döndüm. Yanlış anlaşılmasın Linux Mint salt masaüstünden dolayı forklanmış bir dağıtım değil elbette. Ubuntu'da ev kullanıcıları için kendilerince gereksiz gördükleri özellikleri kapatarak ve masaüstünü değiştirerek bir sistem kurdular. Ubuntu'dan çok da farkı yok zaten.

@heartsmagic
Sevgili heartsmagic. Kavram kargaşamın sebebi benim için en ideal ev kullanıcısı sistemini arıyor olmamdır. Bu yüzden toplulukların ve şirketlerin işletim sistemleri yaparken çok fazla çatallama yapmaları ideal olanı bulmada yolumu kaybettiriyor. Bütünlük yok. Mevcut sistemi kullanırken bir başkasında başka bir özellik gördüğümde iştahım kabarıyor. Olay bundan ibaret.
Ubuntu, Debian tabanlı olmasına rağmen bir çok Debian yazılımını kullanamıyor mesela. En azından bu noktalarda ortak bir havuzları olsa fena mı olur?

heartsmagic

Alıntı yapılan: serguzestefe - 31 Aralık 2014 - 01:47:26
... ciddi bir şirketin ticari olarak da olsa desteğini sürdürdüğü bir işletim sistemi kullanmaktan yanayım. Dolayısıyla sizin önerdikleriniz olan Xubuntu ve Lubuntu'nun arkasında topluluklar var. Vikipedi'den öğrendiğime göre Kubuntu'ya Canonical ve Blue Systems destek veriyor. Bunu test edeceğim. Unity masaüstü ortamı olarak gelen Ubuntu'da başka masaüstü ortamları denemeden bu yorumları yapmadım. Lakin Ubuntu'da bu masaüstülerin kurulumlarını yapıp gerekli temizlikleri yaptıktan sonra bile çökmeler yaşadım. Yani birayı bira bardağında içmekten yanayım. Dayatma derken Ubuntu'nun masaüstünde köklü değişikliklere birden geçiş yapması. Kıyaslama yapmak istemiyorum ama Windows 98'den XP'ye ve Windows 7,8,10'a kadar hepsinin masaüstü ortamı alışılagelmiş bir düzende. Ubuntu yarın bir gün kendi yazdığı Unity'den de vazgeçerse bu üzücü olur. Bunu demek istedim.

Hem ticari bir şirketin destek verip hem de "tüm topluluğun" önerilerine göre şekillendirmesini beklemek de makul değil :) Topluluk dağıtımları topluluk dağıtımlarıdır, şirket destekli dağıtımlar şirket destekli dağıtımlardır. Senin isteğine göre adam hem para harcasın, hem bunu bana ücretsiz sunsun (ücretli diyor da olabilirsin, eğer böyleyse ayrıca konuşulur), hem de tüm topluluğu dinlesin. Bu pratikte mümkün değil. Canonical kendisine Ubuntu için bir hedef belirlemiş durumda. Buna göre yol alıyor, elbette topluluğu ile kendi hedefleri örtüşüyorsa bunu uyguluyorlar, örtüşmüyorsa uygulamıyor. Mesele bu kadar basit yani. Ya yardan geçeceksin ya da serden, bunun ortası yok.

Alıntı Yap
Mint ve türevlerinin çıkmasında bir problem yok. Gelecekte topluluk desteğini kestiğinde mevcut kullanıcılar ne olacak? Bir işletim sistemini başı boş bıraktığımızda ne hale geleceğini Google'ın desteklediği Nexus cihazlarının kullandığı Android dışındaki tüm cihazlarda gördük. En hızlı işlemcili ve yüksek kaynaklı cihazlarda Android yavaşlıyor, mikro takılmalar yaşıyor ve çöküyordu. Bunları gören Windows Phone ve IOS fanları Android'i çöplük olarak tanımlıyordu. Android bir tarla idi ve cep telefonu üreticileri bu tarlaya istediklerini dikebiliyorlardı. Sonuç çoğu zaman hüsran oluyordu. Çünkü açık kaynak felsefesinden dolayı üreticiler rastgele optimize etmeden üzerinde oynamalar yapıyorlardı. Sonuç: Satın alındıktan 6 ay sonra donma yaşayan çöp olmuş bir Android. Milletin paralarını sömürdükten sonra kullanıcıların şikayetleri üzerine artık Android'in başı boş bırakılmamasına karar verildi ve Android Silver projesi planlandı. Bakalım neler yapılacak? Açık kaynak sistemlerini dileyen elbette istediği biçimde şekillendirsin ama üç beş cihazda test edildikten sonra piyasaya çıkıp "ben işletim sistemi yaptım hadi gelin beni kullanın deyip 6 ay sonra ortalıktan toz olan grupların açıkçası GNU/Linux imajını zedelediğini düşünmekteyim. Bence bunun bir kontrol mekanizması olmalı. Etraf sizce de çöplüğe dönmedi mi bu konuda?

Çöplük? Olabilir ancak şunu anlamıyorum, beğenmediğin dağıtımı kullanmazsan ne olur? Bunun zararı nedir yani? Etrafta (sadece örnek için söylüyorum) yüz tane su (bildiğimiz içtiğimiz su) firması var. Çıkıp da birisi "Arkadaş neden bu kadar çok firma var, toplanın yahu!" diyebilir mi? Pratikte mümkün mü bu? Ha, denecekse elma armut meselesi, konuştuğumuz şey Linux dağıtımı, tamam onun da izahını yapmaya çalıştım örneğin bir önceki cevabımda. Herkes toplansa, artık tek bir dağıtım olsa, yarın bir başkasının çıkmayacağını, bir sene sonra yine ortalığın (senin ifadenle) çöp olmayacağının garantisini kim verecek? Kimse veremeyecektir. O halde bu çırpınışa gerek var mı? Beğendiğin dağıtımı kullanırsın, beğenmediğini kullanmazsın.

Alıntı Yap
Dünyanın bir çok sunucusunda Linux kullanılıyor. İşlerini gayet iyi yapıyorlar. Özellikle Redhat, Debian ve Ubuntu. Sizin şirketinizde de aynı ciddiyette çalışıyorlar. Ama ben burada ev kullanıcılarını kastettim. Sunucularda kullandığınız sistemlerde bir çok özellik kapalı. Bu ve bunun gibileri Windows'ta da kapatırsanız aynı kararlılığı görürsünüz. Bu konuda iddialıyım denedim ve arkasındayım.

Şu kararlılık meselesini cidden pek anlayamıyorum. Tamam sorunlarımız var (papağan gibi söylüyorum sık sık bunu), olmasa zaten bu dağıtım olmaz. Ancak Linux ve dağıtımları bu kadar kararsız olsa, bu kadar insan masaüstünde kullanabilir mi kendisini? Yine söylüyorum, on beş seneye doğru gidiyor masaüstü tecrübem. Ben kendime eziyet etmekten zevk mi alıyorum da kullanıyorum kendisini? :)

Alıntı Yap
@heartsmagic
Sevgili heartsmagic. Kavram kargaşamın sebebi benim için en ideal ev kullanıcısı sistemini arıyor olmamdır. Bu yüzden toplulukların ve şirketlerin işletim sistemleri yaparken çok fazla çatallama yapmaları ideal olanı bulmada yolumu kaybettiriyor. Bütünlük yok. Mevcut sistemi kullanırken bir başkasında başka bir özellik gördüğümde iştahım kabarıyor. Olay bundan ibaret.
Ubuntu, Debian tabanlı olmasına rağmen bir çok Debian yazılımını kullanamıyor mesela. En azından bu noktalarda ortak bir havuzları olsa fena mı olur?

Çözümü basit: Deneyecek, en sevdiğinde kalacaksın. Soruna gelirsek, fena olmaz da nasıl olacak o iş? Linux dünyası tek bir yerden yönetilmiyor ki? Kim ister böyle bir şeyi? Evet, senelerdir birileri çıkıp tek paket yöneticsi istiyor, tek dağıtım istiyor. Onlara da sana söylediklerimizi söylüyoruz. Sen şimdi hepsini birleştirdin, sonra bir başkası çıktı tamamen farklı bir paketleme sistemi ile süper bir dağıtım çıkarttı. Birleşmeye falan da yanaşmıyor ancak sen o dağıtımda olanlar için heves ediyorsun. Ne olacak? Bu böyle sürüp gider, ucu bucağı yok yani.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

serguzestefe

Meseleyi daha iyi anladım. Yani neyi istiyorsam ona yoğunlaşacağım. Bugün bir habere denk geldim. Google çalışanları kendi şirketlerinde GooBuntu dedikleri bir OS kullanmaktalarmış. Bunu duyunca Google'ın ileride bir işletim sistemini yaygınlaştırıp Microsoft tekelini sona erdireceğine dair keskin bir umut beslemeye başladım. Bu toparlama işini yapsa yapsa Google yapar zaten. Toparlama derken hepsini bi çatı altına toplamak değil de Chrome de yaptığı gibi kullanıcı sayısını arttırarak bu işi başaracak. Zaten hali hazırda çalışanlar kendi yaptıkları patchleri Ubuntu'ya gönderiyorlarmış. Bu ileride Ubuntu ve Google ortaklığı ile müthiş bir işletim sisteminin yaygınlaşacağının işaretini veriyor.

heartsmagic

Elbette, neyi istiyorsan ona yoğunlaş neticede işletim sistemi dediğimiz şey bir araç :) Ubuntu'su Mint'i, Arch'ı Gentoo'su, Fedora'sı OpenSUSE'si hepsi birar araç . Kısacası kullanıcı ne istiyor, ne bulmak istiyorsa yoğunlaşıp kullanabilecekleri birer araç.

Google'ın o konuya da el atacağından (şimdilik) şüpheliyim. Zaten bu işin öncülüğünü bir iki şirket yapmaya çalışıyor (Canonical, Redhat..). Özellikle Ubuntu'nun hem masaüstü hem de sunucu tarafındaki sıçrayışı muazzam. Son beş senede dünya (ne yazık ki bizim ülkemize pek yansımasa da) hiç duymadığı kadar Linux ve Ubuntu'nun ismini duydu. Eksiği, hatası vardır, daha çok da yol alması gerekir ancak şu söylediklerim bir gerçek. Beğenmiyor muyuz Ubuntu'yu, diğer dağıtımlar birer seçenek bizler için, birer emniyet subabı. Ya hepsi tek bir çatı altında olsaydı? :)
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

arpia

Alıntı yapılan: heartsmagic - 31 Aralık 2014 - 23:28:24
Beğenmiyor muyuz Ubuntu'yu, diğer dağıtımlar birer seçenek bizler için, birer emniyet subabı. Ya hepsi tek bir çatı altında olsaydı? :)
Daha da söyleyecek bir şey kalmamış :)

Ben Yamaha'nın bazı modellerini seviyorum, başkası Kawasaki. Kimisi Opel'e biniyor kimisi Honda. Tek motor, tek araba olsa... Hem olacak iş değil hem de bu kadar gelişemezdi otomotiv sektörü. Önümüze bu kadar güzel araçlar gelemezdi, yada çok geç gelirdi.

Neyse anlatılmak istenen anlatılıp anlaşılmış zaten, üzerine başka şeyler eklemeye gerek yok. Sizin içinde hayırlısı olsun @serguzestefe.