[Çözüldü] OS Tercihleri

Başlatan WhiteScars, 10 Haziran 2014 - 23:19:52

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

WhiteScars

Selamlar,

Bu yazı biraz uzun olacak gibi. Eğer vaktiniz varsa oturup okuyabilirsiniz. İçinde işinize yarayacak bilgiler çıkabilir :)

Bilgisayarla tanışmam ilk 1996 yılında oldu. O zamanlar DOS windows 3.1 vs vardı. Windows 95 çıktığında baya sevinmiştim. Bilgisayarda grafiksel arayüzün bulunması kullanımı ciddi derecede kolaylaştırıyordu. Daha o zamanlar linux ile tanışmamıştım, mac os'un ise varlığından haberim yoktu. Tek bildiğim işletim sistemi DOS idi :) Zaman ilerledi Windows 95 gitti 98 geldi 98 geldi 98 gitti XP geldi. Lakin bu dönemlerde ben linux ile tanıştım. Sene emin değilim ama sanırsam 2000'lerdi. O zamanlar dağıtım dediğin şey 3 taneydi. Red Hat, Mandrake ve Debian. Neymiş bu linux diye girip kurcalamaya başlamıştım. Şaka bir kenara Debian'ı kurmak 1,5 haftamı almıştı. Şimdi dönüp bakıyorum ubuntu'ya, mint'e hatta debian'ın kendisine hayat oldukça basitleşmiş. XP ile NTFS dosya sistemi hayatımıza girmişti. Hala hatırlarım o kadar çok kernel derleme tecrübem olmuştuki NTFS yazma desteği için. Çoğu zaman beceremeyip, bütün sistemi tekrar kurardım. Zor yol derler ya, ordan öğrendim ben linux'ü :) O zamanlar net dediğin alet 33k modemlerden oluşuyordu. Öyle geç sudo apt-get yaz tutsun sana programı indirsin falan biraz rüya gibiydi. Şimdi bakıyorum cidden bu iş çok basitleşmiş ya. O zamanlar deb indir rpm indir dependency'leri bul yükle kabus gibi :)

İlk defa linux'e tamamen geçişim Fedora 2 ile olmuştu. Kullanılabilir bir hale getirmiştim linux'ü. O zamanlar üniversite 1 miydim 2 miydim neydim. Bir çok projemi linux üzerinde yapıp verdim. Zira bu dönemde MacOS ile tanıştım. C programming dersimize giren hoca almandı. Mac Book'u vardı. C dersini GCC kullanarak öğretmişti bize. Bende tabi hoşuma gitmişti gcc ile proje geliştirmesi o vakitten sonra tamamen linux'e geçtim. Bu geçiş süreci inanın çok zordu. Şimdi bu kadar zorluk yok. * her şey elinizin altında. İlk defa tamamen linux kurulu bir sistemde bu zamanlarda başlamıştım. Çok mutluydum, çünkü bilgisayar mühendisi öğrencisi olarak koluma bir bilezik daha takabiliyordum (Linux bileziği :))

Zaman geçti, dünya kadar dağıtım çıktı. Bazıları söndü gitti bazıları ise de baya tutuldu. Örneğin Ubuntu. Ubuntu ile ilk tanışmam 3 sürümü idi. 3 Pek başarılı değildi kullanım kolaylığı olarak, fakat daha sonrasında çıkan bütün dağıtımlar, linux'ü zor yapmaktan çıkarıp kolaylaştıracak şekildeydi. Ubuntu ile bir çok işimi yapabiliyordum. Driver modul uğraşmıyordum bir çok şey hazırdı. Açıkcası Ubuntu 9.04 sürümünde artık tamamen linux kullanmaya karar vermiştim. Zaten 9.04 sürümü benim ubuntu için zirve dediğim nokta. Zaten bundan sonra yavaş yavaş kullanıcı kaybetmeye başladı.

Bende 9.04 sürümünden sonra çıkan hiç bir ubuntu dağıtımını beğenmiyordum. Sebebine gelince şu saçma sapan desktop unity'midir nedir. Kurtulmak için çok uğraştım. Yanlış hatırlamıyorsam canonical 10.04'e kadar gnome 2 desteğini sürdürdü sonrasında ise gnome 2 kurmak işkence hale geldi. Burdaki asıl problem kullanıcıların yıllarca sürdürdüğü alışkanlığı birden elinden almak. Bana ters gelmişti Ubuntu'nun izlediği politika. Ve sonrasında o dağıtım senin bu dağıtım benim diye aranırken, tekrar kendimi debian'da buldum. Debian çok güzel bir dağıtım. Fakat stable sürümünü kullanırsanız. Kurun çalıştırın hiç bişi olmaz :) Donanım ölesiye kadar çalışır. Bu dönemlerde o kadar çok sapıtmıştımki, kendime uygun bir dağıtım bulabilmek için Solaris'ten tutun, red-hat, slack'ten tutun gentoo bir çok dağıtım denedim. Hiç biri ubuntu 9.04'ün tadını veremedi. Sonra geri dönüp, Ubuntu 10.04'ü kurup desteği bitesiye kadar kullandım. Derken şartellerim tam bu noktada atıyor. Gnome 2 geliştirmeden çekildi Gnome 3 geldi.

Ya güzel kardeşim Gnome 3 yapıyorsun güzel innovatif bir şey ama gnome 2'yi de devam ettir desteğini, Sonra önümüze bir gnome 3 koydular. Hiç bir şey yapmıyoken shell kilitleniyor. Film seyrederken monitör kapanıyor. O çalışmıyor bu patlıyor. Sonra kendi içimden dedimki, linux zor şeyler bunlar olmazsa tadı tuzu kalmaz diye diye gnome 3 rezaletini 1 yıl kadar çekebildim. Eclipse'te kod yazıyosun çat makina donuyor. Bu dönemler ciddi anlamda linux'ten soğuduğum dönemler. Eskisi gibi güzel gelmiyordu. En çok övündüğüm stabilite kavramı gnome 3 ile yerlerin diblerini hatta 12389012 kat dibine girmişti. Çok sövdüm Gnome 3 development ekibine. Madem bir işi tam anlamıyla bitirmedin rezil bir masaüstü yayınlayacağına git işini bitir bir kere çık bitsin olay. Yok kardeşim olmadı olamadı. Bu dönemlerde aktif olarak Windows kullandım. İş gereği linux kullanıyordum ama kendi bilgisayarımda değil, uzak sunucularda. Zaten onlarda terminal üzerinden. 2013 yılında gnome 3 baya versiyon atladığı için sanırsam 3.6 idi. Tekrar denemek istedim. Ubuntu kurup, lanet unity'den kurtulup üzerine gnome 3 kurdum. Bir çok problemi gidermişler çat pat patlayıp durmuyordu. Ama yine yetersizdi. Bu arada da mate diye bişi çıkarmışlar gnome 2 forku ona geçtim. Derken Linux Mint cinnamon vs, kubuntu vs vs hiç birini sevemedim sevmedim. Artık ciddi bir şekilde bu dağıtımlardan nefret ediyordum :) RHEL kurup sistemime takılmıştım biraz :)

2 ay önce *dizüstü bilgisayarıma ihtiyacım vardı. Piyasada araştırma yaptım. İstediğim özellikler uzun pil ömrü, ekran çözünürlüğünün yüksek olması, ve hafif olmasıydı. Piyasada yaklaşık 1 ay boyunca araştırma yaptım. En sonunda ultrabook kendime uygun buldum. Ama be kardeşim üzerinde i7 CPU olan, 250 GB hdd'li 8GB ram'li ultrabook dediğin bildiğin 3000 - 3.500 lira. Derken dedim acaba mac book mu alsam? Sonuçta BSD tabanlı. Kullanamazsam mac os'u çakarım üzerine bir ubuntu, windows falan. Dedim sonra kendime yok ya boşver gereksiz pahalı. Bu arada mac hakkında eski düşüncelerimi söyleyeyim. Özeti "Süper über gereksiz pahalı" apple dediğin firma para tuzağı. Aman benden uzak dursun 2 cancanlı dock panele dökemem o kadar dolar. Linux'te de var aynısı :) Cidden mac os'u hep cinconlar -tabir-i caizse- kullanır, bizim gibi ağır abiler linux kullanır düşüncesi vardı. Tabi bunları düşünen adam mac alır mı? Almaz. Fakat linux ile'de aram iyi değildi.  Ya arkadaşım Gnome 3 bi git ya bütün linux zevkimi öldürdün. Neyse, Apple ile asında daha önce tanıştık. iPhone kullanıcısıyım. Ama iphone'u almamın sebebi tamamen o zamanlar çalıştığım firmada herkesin iphone kullanmasından dolayı idi. Nokia N900 aldım ilk önce herkes bu ne ya telefon mu falan dediler. Bu arada N900 Maemo linux dağıtımı ile çalışıyor. İçimdeki linux aşkı telefonlara kadar geçti. Bir de Gnome 3 yok üstünde tabi :D Fakat kardeşim yok exchange ayarla yok Office Communicator ayarla o bu şu derken baktım linux pek sevilmiyor ofis ortamında. VPN yapacam telefondan key istiyorum openvpn için bizim openvpn desteğimiz yok diyorlar :) Ehh dedim bende ne uğraşacam gideyim alayım bi iphone dedim ve gittim aldım iPhone 4 (hala kullanıyorum)

Apple ile burda tanıştık aslında gerçek anlamda. Ne bileyim cihaz süper bişi. Sağlam app store falan iyi. Azcık cep yakıyor falan ama gül, diken mevzusu işte kullandık. IOS'tan çok etkilenmemiştim. Fakat apple'ın genel yapısını iphone ile öğrendim. Kardeşim telefona bir melodi koymak, ne bileyim telefonundaki mp3'ü bilgisayara atmak falan bildiğin zor işler. Ama telefonunda ne özellik varsa hepsi çalışıyor. Banamısın demiyor. Açıkcası bu özelliğini çok beğenmiştim. Az önce demiştim ya acaba mac mi alsam diye. iPhone'daki böyle tecrübelerim beni biraz gaza getirdi ve dedim parası neyse veririz ama önce bir araştırayım dedim.

Mac Book Air ile Mac Book Pro baya araştırdım. Bilmeyenler içinde bir kaç özelliğinden bahsedeyim benim hayran kaldığım.

1. Retina display - Zaten iPhone 4'te bu vardı. Retina display dediğin zaman akan sular duruyor. Ciddi söylüyorum gidin bir resmi normal PC'de açıp bakın birde Retina ekranlı Mac'te açın bakın. Sonra diyeceksinizki Retina Ekran abi, olay bitmiş 4k mış, IPS miş LED miş ıvırmış zıvırmış yalan hepsi.

2. Aluminyum kaplama kasa - Ya kardeşim insanlar aluminyum kaplamayı CPU soğutucularında kullanıyorlar :) Adam bütün makinayı böyle kaplamış. Buda ısı iletimini çok güzelleştiriyor. Mac dediğin aletin fanı çalışmıyor. Zaten ısınmıyor :) Benimki ısınıyor kardeşim diyen varsa gitsin yeni mac alsın.

3. Fan ekranın dibinde - Normal laptopu al kucağına üzerinde oyun oyna bak dizini nasıl pişiriyor. Yok soğutucuymuş yok oymuş buymuş. Yalan ya. Adamlar monitorün dibinden yukarı doğru vermişler fanı. Kasa ısınmasın diye

4-Pil ömrü - Iphone4'ü yaklaşık 3 - 4 senedir kullanıyorum. Hala pili aynı gidiyor. Adamlar pil konusunda iyi. Bundan önceki laptop'um IBM lenovo idi. 2 yıl gitti pili sonra tamamen yalan makina şu anda sadece prizde çalışabiliryor. O yüzden Apple pil konusunda gözümü kırpmadan güvenebileceğim bir marka. Araştırdım kardeşim diyolarki git istediğini yap bu makina 7 saat boyunca priz istemicek senden. Hoşuma gitti

5- Hafiflik - 1.57 kg diye okumuştum. Baya başarılı :)

Bu özellikleri öğrenince artık ısınmaya başladım. Ertesi gün oyuncak helikopter almaya diye çıktım evden, ayrılık çeşmesinin ordaki vatan'a girip Mac Book Pro ve 27" IPS monitor alıp çıkmaya karar verdim. Girdim sordum var mı bunlar diye adam dediki yok monitorde mac bookta bostancıdaki yerde var. Dedim söle ayırsınlar gidiyom ben almaya. Aradı söyledi ayırttı bende metroya atlayıp gidip aldım. Bana faturası bu işin 5.500 lira oldu. Alırkende tereddüt etmedim. En kötü ne olabilirki, mac book pro üzerinde windows kullanırım :) normal bir laptop ile mac book arasındaki fiyat farkıda arkasındaki elma lambası oluversin diye kendimi avuturum. Ben bazı detaylara ciddi paralar dökebilirim. Görsel olarak hoşuma gidiyorsa :) Neyse aldım Mac Book Pro'yu eve geldim. Kutusunu açtım. Kardeşim kutusu içindeki kabloların paketlenmesi falan nedir abi adamlar herşeyi çok düzgün yapmışlar. Belki ne demek istediğimi anlamazsınız. Mac Book Pro kutusunu açın ve kabloların nasıl yerleştirildiğine bir bakın. Malzemelerine bir bakın. Her tarafı kalite diye bağırıyor. Hayatımda aldığım hiç bir elektroniğin kutusunu açmak bana bu kadar zevk vermemişti.

Neyse çıkardım aleti kapağını açtım, düğmesine bastım dedim kurarız ne kadar zor olabilirki. Sonra başladı alet konuşmaya :) yok şunu bunu yapın ingilizce anlatıyor. Dil seçimi ekranından ileri gitmede o kadar çok sıkıntı yaşadım ki. Laptopta dokunup çekersiniz tıklama olur. Ben bunda dil seçip dokunuyom alet tıklamıyor. Sonra neyse tab'a basıp enterlayıp falan geçtim kurulumuda. Aklıma şey geldi ulan touchpad'i bozuk mac iteklediler bana falan :) Cidden bunu söyledim :) neyse alet açıldı falan. Klasik dock falan ama kullanamıyorum. Ne nerde nasıldır bilmiyorum falan. Elimi yanlışlıkla bastırdım touchpad üzerine tik dedi. Aha dedim kırdık. Bi daha bastım. Sonra dedimki böyle tıklanıyorumuş :D Sağ tuşu tıklamayı öğrenmemde yanlışlıkla 2 parmağımı birden bastırdığımda keşfettim. Birde yediremiyorum kendime kaç senelik bilgisayar mühendisisin bir touchpad'in nasıl çalıştığınımı anlamıyorsun. İnatla youtube'a girip "How to use macintosh touchpad" yazmadım kardeşim. Kısacası ilk defa araba gören biri gibi, baya bi orayı burayı tıkladım. Command tuşu ne işe yarıyormuş onu bulmaya çalıştım. Delete tuşu yok bunun deyip sinirlendiğim anlarda oldu.

Sonra dedimki, inat etmeye gerek yok aç oku kitabından. Kitabını okuyunca şunu farkettim. Hep reklamlarda orda burda şu yazıyı görmüşsünüzdür. "Mac OS X, the world's most advanced operating system" ben bunu görünce gülerdim. Fakat kitabını okuyunca dedimki adamlar cidden doğru söylüyorlarmış. İnsanın hayatını kolaylaştırabilecek ne varsa OS X'te var. Stabilite mükemmel. Mac Book'un kapağını kaldırıyorsun makina çat önüne açılıyor login ekranıyla, kapatıyorsun kapanıyor, açıyosun açılıyor, kapıyorsun kapanıyor. Bunu windows yüklü bir laptopta yapsan saçmalar laptop eminim :) Bir de şöyle bir yazı okumuştum. Mac Book Pro dünyada tek elle kapağı açılabilen tek laptop diye, alıp eski laptopumu tek elimle açmaya çalıştım. Yok olmuyor. Siz de bir deneyin. Ama mac book pro'yu tek elle açabiliyorsunuz :)

Ya böyle komik detaylar var ama hepsi bir arada toplanmış MacBook'ta. İşletim sistemi ise mükemmel. Derli toplu. Yaklaşık 2 aydır macos ile güzel güzel geçiniyoruz. Bir çok şeyini öğrendim. Öğrendikçe daha verimli kullanmaya başladım. Ubuntu 9.04'te ne hissettiysem şu an Mac OS X Mavericks 'te aynısını hissediyorum.

Bir gün Apple Store'da dolaşıyordum. OS X Mavericks (yani işletim sistemi) kenarında Free yazıyordu. Dedim nasıl ya. Apple hiç bişiyini free vermezki. Sonra açıp forumları okudum ve gerçekten Apple'ın şu an son sürümü işletim sistemi BEDAVA. Tabi bu da doğal olarak acaba ben bu OS X'i normal makinama kurabilirmiyim sorusunu getirdi. Sonuçta Free işletim sistemi. Kim ne karışır lisans yok bişi yok. Zamanında Hackintosh kavramını duymuştum. Mac OS'un sürümlerini kernellerini derleyip dağıtım olarak veriyorlardı warez sitelerinde. Ben bunların hiç birine güvenmezdim. Zira adam allah bilir neler yaptı o sisteme. Benim donanımıma zarar verir diye pek yanaşmıyordum Hackitosh olayına. Kullanılmasınada karşıydım. Fakat Mavericks bedava olduğu için ve apple kaynaklı olduğu için desktopuma yüklemeye karar verdim. Aslında yüklenmeyeceğini biliyordum. Apple intel işlemcilerine nvidia ekran kartlarına destek versede anakart ses kartı ıvır zıvır onlar ne olacak? Derken forumlar falan filan karıştırdım. Ve OS X mavericks'i apple store'dan indirip sistemime kurdum. Bu kurulum sorunların çözülmesi toplam 3 günümü aldı. Bunun yanında Linux yıllarımı almıştı. Şu anda da 3 işletim sisteminin aynı anda kurulu ve Clover Boot loader ile 3'ünede rahatlıkla erişebildiğim bir sistem oluşturdum. Windows 7, Ubuntu 14.04, Mac OS Mavericks. ve Kerneli oynanmamış olduğu için aslında pek hackintosh denmez buna :) 3 sistemde de bilgisayarın her şeyi çalışıyor.

Bu yazı daha sürer de ben sonlandırayım artık. Ben neden bu kadar çok şey yazdığıma gelince. Aslında işletim sistemlerinin genel felsefesi bu.

Windows çok fazla kullanılan bir işletim sistemi. Virüs ıvır zıvır gırla, Yavaş, SSD üzerinde bile yavaş kardeşim.
Linux çok fazla özelleştirilebilir, bu sebepten dolayı stable olması (masaüstü kullanımı olması açısından) zor.
MacOS herşeyin bir yolu yordamı var ve bu yol yordam apple tarafından çizilmiş, eğer bu işletim sistemini kullanıyorsan apple'ın çizdiği yoldan gitmen lazım. Nerdeyse bir çok yazılımın macos desteği var oyunlarında dahil. Kısacası wine derdini çekmiyorsunuz, emulatörün verdiği yavaşlık söz konusu değil. * her şey native çalışıyor. Windows ile Linux arasında bir yerde MacOS

MacOS'un yolu her ne kadar söylendiğinde kulağa hoş gelmiyorsa bile, ben uzun süreler boyunca bilgisayar alanındaki tecrübelerimi düşündüğümde apple bu işi biliyor diyebildim. Ve bu yolu takip etmeye karar verdim. Şu an son cümlelerimi yazıyorum Ubuntu'dan arkasından kaldırıp, sadece MacOS bırakıcam bilgisayarımda.

Sizinde denemenizi öneririm.
İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

heartsmagic

1. 2000'li yıllardaki dağıtımlar arasında Slackware unutulmuş :) Sonradan adını anmışsın orası ayrı tabi. Kaldı ki kendisi yeni "milenyum"dan önce de vardı. Hatta öyle ki Slackware çıkıp da hâlâ varlığını sürdüren en eski dağıtımdır.
2. Ubuntu'nun hiç 3'lü sürümü olmadı :) İlk çıkan Ubuntu sürümü 4.10'dur :)
3. Unity hayatımıza 9.04'ten sonra girmedi, kısacası Canonical da Gnome'u o sürümden sonra terk etmedi. Her ne kadar öncesinde Netbook Remix (10.10) ile Unity görünse de varsayılan olarak 11.04'te girdi hayatımıza.
4. Sen Unity'yi beğenmezsin, ben göklere çıkartırım :) Bu Gnome 3 için de geçerli. Bu yazı kişisel bir yazı, beğenilmemeyi kabul ederim ancak "lanet" gibi eleştiriler bence ağır oluyor :)
5. Benim bildiğim tek elle açılabilen dizüstleri mevcut. Evet, çoğunluğu açılamaz.
6. Mac OSX için adı geçen "free", "as in free beer" olanındandır "as in free speech" olanından değil :) Senin de söylediğin gibi, bedava, özgür değil.

MacOSX tercih etmeyenlerin bir sebebi de bu altıncı maddedir sanırım. Bunun özetini de sen yazının sonunda aktarmışsın. Eğer MacOSX kullanılacaksa karşı tarafın yolundan gitmemiz icap ediyor, haliyle o bize ne veriyorsa onunla yetiniyoruz. Çevremde genelde Apple düşmanı olarak tanınıyorum, fakat ne zaman sohbeti geçse malzemelerinin kalitesinden, işletim sistemlerinin sağlamlığından bahsederim gönül rahatlığıyla. Kısacası düşmanı falan değilim, politikasına karşıyım. Buradaki karşılık da benim için bir "ideoloji" değil, basit bir tercih meselesi. Linux üzerinde kendimi rahat ve esnek hissediyorum, bu kadar.

Sözün özü, işletim sistemleri birer araçtır. Kim nerede rahatsa, orada devam edebilir.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

cagriemer

Alıntı yapılan: WhiteScars - 10 Haziran 2014 - 23:19:52
Sonra açıp forumları okudum ve gerçekten Apple'ın şu an son sürümü işletim sistemi BEDAVA. Tabi bu da doğal olarak acaba ben bu OS X'i normal makinama kurabilirmiyim sorusunu getirdi. Sonuçta Free işletim sistemi. Kim ne karışır lisans yok bişi yok.

Alıntı YapH. Other Use Restrictions
The grants set forth in this License do not permit you to, and you agree not to, install, use or run the Apple Software on any non-Apple-branded computer, or to enable others to do so. Except as otherwise permitted by the terms of this License or otherwise licensed by Apple: (i) only one user may use the Apple Software at a time, and (ii) you may not make the Apple Software available over a network where it could be run or used by multiple computers at the same time. You may not rent, lease, lend, sell, redistribute or sublicense the Apple Software.

http://images.apple.com/legal/sla/docs/OSX109.pdf

WhiteScars

@heartsmagic

1. 2000'li yıllardaki dağıtımlar arasında Slackware unutulmuş :) Sonradan adını anmışsın orası ayrı tabi. Kaldı ki kendisi yeni "milenyum"dan önce de vardı. Hatta öyle ki Slackware çıkıp da hâlâ varlığını sürdüren en eski dağıtımdır.
2. Ubuntu'nun hiç 3'lü sürümü olmadı :) İlk çıkan Ubuntu sürümü 4.10'dur :)

Slackware veren dergi yoktu. Yada vardı ben bulamadım. RHEL komple set veren, Mandrake 10.00 full set veren vardı. Bir de Debian weezy'miydi o vardı sanırsam, woodymiydi :)

Tarihler konusunda aram pek iyi değildir :) Linux magazine dergisinin verdiği bir ubuntu dağıtımıydı. 4'lüde olabilir sürüm emin değilim. O zamanlar internetten iso download etmek biraz lüxe kaçıyordu. Dağıtımları dergilerin verdiği cd, dvd'ler aracılığı ile kuruyordum. Bahsettiğim ubuntu versiyonunda kendi makinamı boot bile edememiştim. Arkadaşın bilgisayarında edebilmiştik. Sonra çıkan diğer versiyonunları benim için kullanılabilir olmuştu.

Yaşlanmışım ben yaw :)

Unity hayatımıza 9.04'ten sonra girmedi, kısacası Canonical da Gnome'u o sürümden sonra terk etmedi. Her ne kadar öncesinde Netbook Remix (10.10) ile Unity görünse de varsayılan olarak 11.04'te girdi hayatımıza.

9.04 benim için ubuntu'nun en güzel versiyonu. Unity girdiği zaman zaten iş bozuldu. 9.04'ü uzun süre terketmedim. Yanlış hatırlamıyorsam desteği bitmişti. o sıralar geçtiğim dağıtım, 10.04'te olabilir 11.04'te. Hatta Gnome fallback diye bir şey ile gnome 2'yi geri getirebiliyorduk. O sürüm benim son kullandığım oldu :)

4. Sen Unity'yi beğenmezsin, ben göklere çıkartırım :) Bu Gnome 3 için de geçerli. Bu yazı kişisel bir yazı, beğenilmemeyi kabul ederim ancak "lanet" gibi eleştiriler bence ağır oluyor :)

Saygı duyarım :) Bir kere kurdum bir daha bilgisayarıma giremez. Hala aynı mı bilmiyorum ama şu Dosya menusünü yukarı koymuşlar ya :) Aslında burda unity'den beni en çok soğutan şeylerden biri orjinal olmaması idi. Sol tarafta bir dock, yukarda dosya menusü. Yandex-Chrome gibi :) Yandex'ten de nefret ediyorum bak. :)

5. Benim bildiğim tek elle açılabilen dizüstleri mevcut. Evet, çoğunluğu açılamaz.

Ben buna daha önce hiç dikkat etmemiştim. Yazdıklarını okuduktan sonra Bimex'te test edince hak verdim. Kardeşim bütün laptopları denedim tek elle açmayı :) hiç biri açılmadı. Aslında burda dikkat çekmek istediğim şey ince ayrıntıların ama hayatı kolaylaştıracak şeyleri barındırması. Şöyleki, laptopu hiç açmadan şarj durumunu kontrol edebiliyorsunuz. Bu da ince bir ayrıntı ama güzel bir ayrıntı. Diğer yandan şarj aletinin mıknatısla yerine oturması olayı. Eski laptopumu çok yere devirdim kablosu yüzünden özellikle pili öldükten sonra.

6. Mac OSX için adı geçen "free", "as in free beer" olanındandır "as in free speech" olanından değil :) Senin de söylediğin gibi, bedava, özgür değil.

Aslında burda da ilginç bir gelişme var Apple açısından. İlk defa işletim sistemlerini free olarak açtılar.

Eğer MacOSX kullanılacaksa karşı tarafın yolundan gitmemiz icap ediyor, haliyle o bize ne veriyorsa onunla yetiniyoruz.

İşte en sonda bahsettiğim konuda bu. Apple yolundan gitmek. Tamamen ters gelen bir düşünce, fakat şunu gördüm. Adamların çizdikleri yok gerçekten güzel ve diğer işletim sistemleri, donanımlar olsun bunun yanına gelebilmek için can atıyor. Çok fazla örnek verebilirim.

Sözün özü, işletim sistemleri birer araçtır. Kim nerede rahatsa, orada devam edebilir.

Bu yazıyı yazmamdaki sebeplerden biri aslında bende anti-mac bir insan olmama rağmen, bunca zamandır neden böyle bir teknolojiyi reddettiğimi kendime yedirememden kaynaklanıyor. Her ne kadar linux'ü öğrenme ve iş hayatı amacıyla kullansamda verdiği rahatsızlıkları görmemezlikten gelemiyorum. Özellikle desktop konusunda ubuntu'nun gnome'dan elini ayağını çekmesi (ki bu apple tarzı bir yaklaşım), gnome 3'ün başarısız çıkışından. Özgürüm ama ne kadar? Öyle bir dönem vardıki, gnome2'den 3'e geçiş aşamasında. Mix bir sistem bile yapamıyordunuz. Uygulamaların gnome2 kütüphanelerine bağlılığı 3 için kütüphanelerin çıkmaması. Debian.org'dan gnome 3 status bildiğimlerini o kadar çok takip ettimki :) Fakat şunada inanıyorum. Gnome 3 stabil hale geldiği zaman bir çok insan gnome 3'ü kullanacaktır. Bende dahil.

@cagriemer
Lisans yok'tan kastım key/aktivasyon istememesi, dağıtımını bedava yapması. Biraz yanlış bir söylem olmuş. Yapılan iş legal mi değil mi onu sorarsan illegal. Sonuçta apple'ın ekosisteminden çıkıyorsun.

http://www.lockergnome.com/osx/2012/02/24/are-hackintosh-computers-legal/

İş etik mi bence etik

http://www.lockergnome.com/osx/2012/03/01/the-ethics-behind-the-hackintosh-computer-and-other-things/

Şurda en altta da bir post var

http://forum.shiftdelete.net/mac-os-x/286086-pc-ye-osx-kurmak-yasalmidir.html

Bu söylediklerimden insanları illegal bir şey yapmaya teşvik etmekte istemem.Donanımı ve yazılımı beraber zaten çok iyi bir sistem.
İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

cagriemer

Yanlis anlasilmamasi icin detaylandirma geregi duydum. Yoksa isin etik tarafini falan tartismiyorum. :)

matrax_41

Yalnız OSX'in bedava olması konusunda bir husus var. Sadece yükseltmek ücretsiz. Zaten harici bir satışı da yok gördüğüm kadarıyla.

siberoloji

Forumda (sorun, kasma, ekran kartı vs. haricinde) uzun süredir görmek istediğim türde bir konu. Umarım herkes düşünce ve tecrübelerini paylaşır.
Yalnız OS Savaşları ifadesi şiddet çağrıştırdığı için bence değiştirilebilir. OS Tercihleri vs. sadece bir öneri.

WhiteScars

Alıntı yapılan: matrax_41 - 11 Haziran 2014 - 18:30:15
Yalnız OSX'in bedava olması konusunda bir husus var. Sadece yükseltmek ücretsiz. Zaten harici bir satışı da yok gördüğüm kadarıyla.

App Store'a girdiğinizde Free yazıyor. Sadece yükseltme için ücretsiz olduğunu düşünmüyorum. OS X mavericks'ten düşük sürümlerde login olduğunuzda free yazıp, mavericks sürümünde para ile yazsa o zaman aklıma bu gelebilirdi. Ama forumlardan da okuduğum kadarıyla free.

Aslında daha yazmak istediğim vardı ama uzun olduğu için bıraktım. Geçmişe dönük yaşadığım bir çok şeyin aslında işletim sistemleri arasındaki savaştan kaynaklı. Değiştirebilirmiyim konu başlığını bilmiyorum ama eğer değiştirebilirsen önerin daha uygun :)

İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

matrax_41

Peki yükseltme haricinde indirilebilecek bir bağlantı görüyor musunuz ?

heartsmagic

Önce lisans konusunu öğrenmek istiyorum. @cagriemer'in alıntıladığı yerden anladığım şey MacOSX'i Apple markası altında olmayan bir bilgisayarda kullanamıyor olduğumuz, doğru mudur?

@WhiteScars, nereye kadar özgürüz diye sormuşsun. Sonuna kadar :) Gnome 2'nin sonlandırılıp Gnome 3'e geçiş yapılması özgürlük sınırlaması değildir ya da bu minvaldeki hiçbir örnek değildir. Bazı kararlar geliştiriciler tarafından alınmalıdır, öteki türlü projeler kendilerini asla güncelleyemezler. Kısacası her şey kullanıcıların istekleriyle olmaz. Burada mesele şu, her şey açık açık ortada. Yapabilen alıp istediği şekle sokabilir projeyi, yapamayan da güzel güzel kullanır, fikir beyan eder, kabul edilirse de sevinir. Fakat kabul edilmediğinde "özgür değiliz işte" deme hakkı sanıyorum ki yoktur. Zaman zaman Unity konusunda da benzer yorumlar geliyor. Kaynak ortada, dileyen ekler, çıkartır, kapatır, açar. Bu yönde Ubuntu'ya gelen eleştirileri de pek kabul edemiyorum.

Masaüstü konusunda Linux'un hâlâ sorunlu olduğu algısı da bence "kişisel". Senelerdir masaüstünde ciddi sorunlar yaşamadım, zaten yaşasam tek işletim sistemi olarak kullanamazdım. Görüldüğü üzere bu sorunsuzluk ifadesi de kişisel.

Gelelim "orijinallik" meselesine. Unity bazı noktalarda MacOSX'e benziyor demeye çalışıyorsun sanırım. E, öteki türlü de "Windows'a benziyor" diyorlardı. Ne yapsın geliştiriciler :) Kaldı kı, şu an göklere çıkarttığın MacOSX de zamanında birilerine bakarak bazı şeyleri yapmış değil mi? Fareyi, grafik arabirimi falan ilk kullanan MacOSX olmasa gerek :)

http://en.wikipedia.org/wiki/Graphical_user_interface#History
http://en.wikipedia.org/wiki/Mouse_(computing)#History
http://en.wikipedia.org/wiki/Xerox_Alto
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

WhiteScars

@matrax_41

Aşağıdaki bağlantıyı okuyabilirsin.

https://www.apple.com/pr/library/2013/10/23OS-X-Mavericks-Available-Today-Free-from-the-Mac-App-Store.html

@heartsmagic

Sen cidden mac os düşmanısın :) Şaka bir kenara. Ben şu konuda sana katılmıyorum. Gnome 2 konusunda desteği kesip, bitmemiş bir ürün olan Gnome 3'e geçiş bence yanlış bir şeydi. Zaten kullanıcılardan ciddi tepkiler aldı. Gnome 3'ün bu tracking platformunda o kadar kötü tartışmalar mevcuttuki. Bir ara gnome geliştiricilerini canavar olarak görüyordum. Bir bug reportta bir şeyin yanlış olduğunu ifade eden bir insana o kadar çok geliştiriciler yüklenmişki. Dedim bu ne? Nasıl bir özgürlük ortamı. Bug'ın konusu nautilus'ta search yaparken kullanılan yöntem ile ilgiliydi. Kısacası gnome geliştirme tayfasının başına buyruk gittiğinide söyleyebilirim. Demişsinya kullanıcı fikir beyan eder. Onu bile reddedildiğini görmüştüm. Unity'den ziyade Gnome 3'ün geliştirilmesi ve şu anki bulunduğu durum beni çok sevindiriyor. Çünkü Gnome 3 özgün şeylerle dolu. Bazı kısımlar hala apple tarafından alınsa bile. Örneğin adamlar yeni bir desktop flow oluşturuyorlar. Unity'de yeni bir flow görüyormusun? Bana mac os'un dock'unun sol tarafa alınmışı gibi geliyor.

Ubuntuya gelen eleştirileri neden kabul edemiyorsunki :) Eleştirilerdir (tabi dozunda ve düzgün bir şekilde yapıldığında) bir yapıyı geliştirebilecek. Bence güzel bir dağıtımı apple felsefesiyle donatmaya çalışıyorlar. Ubuntu software center neye çok benziyor? Ubuntu cep telefonları için çıktı tablet için çıktı. Tek işletim sistemi bütün platformlar. Bu fikri ortaya atan düzgün bir şekilde uygulayan firma hangisi?

Ubuntu bence eskiden çok güzel bir dağıtımdı. Şimdi ise bence o güzelliğini korumuyor. Eskiden Ubuntu'nun felsefesi kolay kullanılan linux idi. Şimdiki felsefe sence bunu yansıtıyor mu? Yada sence Ubuntu'nun izlediği yol, hala bu yol mu?

Ubuntu forumunda ubuntuyu yerden yere vurmakta iyi değil kabul ediyorum ama bence gelinmesi gereken yol bu değildi. Bana daha çok işi "commercial" a döküp aynı zamanda linux tayfasınıda eline tutmaya çalışıyor izlenimi yarattı. Bu sebeptendir sanırım Ubuntu Gnome çıktığında baya sevinmiştim :)

Gelelim "orijinallik" meselesine. Unity bazı noktalarda MacOSX'e benziyor demeye çalışıyorsun sanırım. E, öteki türlü de "Windows'a benziyor" diyorlardı. Ne yapsın geliştiriciler :) Kaldı kı, şu an göklere çıkarttığın MacOSX de zamanında birilerine bakarak bazı şeyleri yapmış değil mi? Fareyi, grafik arabirimi falan ilk kullanan MacOSX olmasa gerek :)

Benim hoşuma giden şey şu: eğer bir geliştirme yapılıyorsa ve bu innovatif bir geliştirmeyse, bunu her zaman takdir ederim. Çünkü bu tip şeyler insanın hayatını kolaylaştırıyor. Eskiden ubuntunun linuxü evlere sokmasındaki başarı gibi düşün. Benim MacOS'ta gördüğüm ise bu adamların bu işi iyi yaptıklarını, ve bir çok innovatif şeyleri ortaya attıklarını görüyorum. Bence bunu göklere çıkarmak lazım. Eski ubuntu'yu çok takdir ediyorum zira linux kullananlar sayısını ciddi bir şekilde arttırdı.

Verdiğin orjinallik örneği bence pek uygun değil. Orjinallik benim kafamda bir şeyi özgün bir yapıya getirip, bunu felsefe yapmaktır. Örneğin Linux bence orjinaldir. Linux'ü linux yapan şeyler ise C programlama dili teknolojidir. Ubuntunun orjinalliği linux kullanımını kolaylaştırmasıdır. Debian repolarını alıp, tekrar paketlemesi değil. Senin verdiğin örnek yapısını ben kafamda canlandırdığımda şöyle oluyor. Ubuntu orjinal değil çünkü debian repolarını kullanıyor yada Linux kernel'i orjinal değil c programlama dilini kullanıyor.



İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

agg1401

Dostum sana bir şey anlatacağım. Sakın yanlış anlama. Ben normal bir insanım bilgisayarla uğraşan bir 19 yaşında bir gencim. Yaşıtlarım genellikle bilgisayarı oyundan ibaret sanıyorlar. Aslında çok yanlış düşünüyorlar.

İlk linux deneyimim 2013'deydi yanlış hatırlamıyorsam Pardus kullanmıştım, ama ben de beceremedim. Fakat öyle etkilenmiştim ki, özgürlüğün asıl ne olduğunu işte o zaman anladım. Fakat evimdeki bilgisayar ailenin olunca, çoğu zaman engellendi. Neymiş efendim, bilgisayara zarar veriyormuşsum. Asıl zararı siz veriyorsunuz ama farkında değiller.

Şuan zorla Windows XP kuşatmasındayım ama gönlüm hala linux aşkıyla yanıyor, fakat bir türlü Ubuntu'yu sevemedim. Acaba renk tonlarından mı bilmem ama Mageia 2'yi çok sevmiştim, ağabeyim çöm ağzını açınca 1 hafta sonra çökerttim. Yoksa çok tutarlı bir sistemdi. Ama gerçekten linux kullanmak zevkliydi.

Peki bana seçim şansı verseler, gözüm kapalı bir şekilde Linuxu seçerdim. Fakat, ailem kesinlike Windows derdi. Çünkü işletim sistemini sadece Windows'tan ibaret sanıyorlar. Tabii bir gerçeği de unutmamak lazım ama bir nebzede olsa şuan oyun eksikleri azaltılsa da çoğu oyunlar düzgün çalışmıyor.

Okuduğunuz için teşekkürler.

matrax_41

@WhiteScars, paylaştığın bağlantıda söylenen mac app store'un üzerinden ücretsiz edinilebileceği. Peki mac app store'a mac hariç bir işletim sisteminden girilebiliyor mu ? Benim bildiğim kadarıyla hayır. Bu da halihazırda bir mac bilgisayarının olması demek oluyor.

meda

#13
Bağlantıdaki videolar adeta bu konu için hazırlanmış.Baştan sona kadar izlemeniz tavsiyesiyle. :)

http://www.youtube.com/watch?v=a2hfb4z4D6Y

http://www.youtube.com/watch?v=PY_6p7SM1Jc
"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

bugra9

@WhiteScars
ilk mesajındaki yazılar ile @heartsmagic'e verdiğin cevaptaki yazılar çok farklı. İlk mesajın benim de düşüncelerimi yansıtırken, diğer mesajına hitaben aşağıdaki yazıları yazma gereği duydum.

Savaş, düşman veya rekabet halinde olanlar için tanımlanabilir. Windows'un rakibi linux ve mac os, mac os'un rakibi windows ve linux iken linux kimseyi rakip olarak görmemekte ve windows'u, mac os'u kardeşleri olarak nitelendirmekte. Hal böyle iken üçü arasında yarış, karşılaştırma nasıl yapılabilir?

Mac os ve windows, bilgisayarı kendine göre özelleştirecek bilgiye sahip olmayan insanlara hitap ederken, linux her kesime hitap ediyor.
İleri seviye kullanıcıların yardımına linux koşuyor çünkü diğer sistemler, bu insanları görmezden geliyor.
Tek alana odaklanmış sistemlerle her alana odaklanmış sistemi karşılaştırmak ne kadar doğrudur?

Linux için uygulama veya yöntem geliştiren kişiler, her işletim sistemine destek veriyor. Buradaki neden windows'un yaygın olarak kullanılmasından dolayı değil, linux'un ve açık kaynağın felsefesindendir.
Linux işletim sistemi ve açık kaynak felsefesi olmasaydı mac os ve windows için olan uygulamaların %90dan fazlası şuan olmayacaktı.
Uygulama çokluğu açısından işletim sistemlerini karşılaştırmak ne kadar doğrudur?

Linux için yazılmış bir uygulamayı beğenmiyorsan alternatifini kullanabilirsin. Linux'un diğer sistemlerden ayrıldığı nokta burası. Diğer sistemler çoğu zaman sana alternatif sunmuyor. (Unity, Kde, gnome vb ...)
Şimdi linux için yazılmış rasgele bir uygulamayı seçip diğer sistemlerde tek bulunan bir uygulama ile karşılaştırmak ne kadar doğrudur?

Mac için 5500 lira vermişsin ama karşılaştırdığın aletler 1500 lira civarında.
Aynı fiyata sahip diğer cihazlarla karşılaştırma yapmak daha doğru olmaz mı?

Sonuç olarak, kim nerede rahatsa ve hangi sistem onun gereksinimlerini karşılıyorsa, o kişi orada devam edebilir.

Eğer her koşulları, tüm insanları değerlendirmeye katarak bir cevap bekleniyorsa, bu cevaba,  bu sistemlerin kullanım yüzdelerine bakıp ulaşılabilinir.

WhiteScars

http://www.youtube.com/watch?v=a2hfb4z4D6Y

Bu tam OS savaşları olmuş.

@matrax_41
Burda önemli olan yazılımı free olarak elde edebileceğiniz. Sonuçta Apple lanse etmiş. Demişki OS X Mavericks free'dir. Nasıl indirebileceğine gelincede macos u olan bir bilgisayardan indirebilirsin. Olmadı virtualbox üzerine mac os onun üzerinden indirebilirsin.

@bugra

Savaş, düşman veya rekabet halinde olanlar için tanımlanabilir. Windows'un rakibi linux ve mac os, mac os'un rakibi windows ve linux iken linux kimseyi rakip olarak görmemekte ve windows'u, mac os'u kardeşleri olarak nitelendirmekte. Hal böyle iken üçü arasında yarış, karşılaştırma nasıl yapılabilir
?

Beni yanlış anladığını düşündüğüm yerler var. Linux Ubuntu değildir. Benim bahsettiğim bir çok şey Ubuntu ile alakalı. Linux ile değil. Linux kendini rakip olarak görmüyor haklısın ama Ubuntu gözünden bak olaya.

Mac os ve windows, bilgisayarı kendine göre özelleştirecek bilgiye sahip olmayan insanlara hitap ederken, linux her kesime hitap ediyor.
Aslında samimi söylüyorum MacOS'u tanımadan önce bende bu cümleyi kurabilirdim. Önyargılı yaklaşma. MacOS üzerindeki bazı geliştirme araçları cidden çok iyi.

İleri seviye kullanıcıların yardımına linux koşuyor çünkü diğer sistemler, bu insanları görmezden geliyor.
İleri düzeyden kastın ne olduğunu bilmiyorum. Eğer yazılım geliştirmekse bir çok şey var windows, linux ve macos'ta. Fakat kendi kurduğun bir donanımın üzerine işletim sistemi kurup çalıştırmak istediğinde linux en güzel çözüm oluyor. İleri kullanıcıdan kastın bu tip bişi ise haklısın. MacOS bsd tabanlı. Kısacası linux'te yapabileceğiniz bir çok şeyi bunda da yapabilirsiniz. O yüzden ileri seviyenin tanımına göre değişir ama mac os'un ileri seviye kullanıcılara hitap ettiğini düşünüyorum.

Tek alana odaklanmış sistemlerle her alana odaklanmış sistemi karşılaştırmak ne kadar doğrudur?
Donanımsa kastın, evet belki karşılaştırmak doğru olmayabilir. Fakat burdaki konu aslında son kullanıcı.

Linux için uygulama veya yöntem geliştiren kişiler, her işletim sistemine destek veriyor. Buradaki neden windows'un yaygın olarak kullanılmasından dolayı değil, linux'un ve açık kaynağın felsefesindendir.
Linux işletim sistemi ve açık kaynak felsefesi olmasaydı mac os ve windows için olan uygulamaların %90dan fazlası şuan olmayacaktı.
Uygulama çokluğu açısından işletim sistemlerini karşılaştırmak ne kadar doğrudur?


Linux ve ubuntu birbirinden farklı, sen yine linux dedin bana :) Burdaki söylediklerine katılıyorum. Fakat ben yazdıklarımda karşılaştırdığım şeyler genelde işletim sistemlerinin felsefesi hakkında.


Linux için yazılmış bir uygulamayı beğenmiyorsan alternatifini kullanabilirsin. Linux'un diğer sistemlerden ayrıldığı nokta burası. Diğer sistemler çoğu zaman sana alternatif sunmuyor. (Unity, Kde, gnome vb ...)
Şimdi linux için yazılmış rasgele bir uygulamayı seçip diğer sistemlerde tek bulunan bir uygulama ile karşılaştırmak ne kadar doğrudur?


Yine söylüyorum linux ile karşılaştırmıyorum ben. Zaten linux'ün felsefesine, akımına kendimi çok önceden kaptırdım ve beğendiğim bir şey. Burda şunu dile getirmekte fayda var. Örneğin unity'i beğenmedin gnome kurdun, gnome beğenmedin kde kurdun iyi güzel. Peki neden beğenmedin? Bu önemli. Benim farkettiğim şey şu apple sana bir olanak sunuyor. Ve bu olanak ciddi anlamda insanın hayatını kolaylaştıran stabil bir şey oluyor. 2 aylık bir kullanım tecrübesine dayanarak söylüyorum, ben bu kadar stabil çalışan bir sistem görmedim. (desktop kullanımı olarak)

Bilgisayar "deterministic" bir aygıttır. Yani input olarak ne veriyorsanız output her zaman aynı olmalı. Olmuyorsa sistemde bir sıkıntı vardır. Bunu somutlaştırıp genelleştireyim. Bakın benim 2 yıl önce bir tecrübem oldu normal bir laptopta. Bilgisayarın ekranını kapattım kendisinin sleep moduna gireceğini umarak arkasından çantama attım. Ubuntu açıktı işletim sistemi olarak. Birazda acelem vardı o yüzden normal kapatmadım. Sonra metroya binince laptop çantasını bir kucağıma aldım altı yanıyor. Ne oldu diye çantayı bir açtım bilgisayar hala çalışıyor :) İyi bi tarafı yanmadı. Ben bir işletim sisteminde ayarlardan "Kapağı kapatınca işletim sistemini uyku moduna al" seçtiğimde ne zaman o kapağı kapatırsam uyumasını beklerim. Bu dediğim şey ufak gözükebilir ama deterministic bir aygıttan beklenecek şey budur. Bunuda ne windows yapıyo düzgün ne ubuntu :) Şimdi bana yok sen power management driverlarını kurmamışsındır yok odur yok budur diyebilirsiniz. Belki haklısınızda.

Belki beni Macos bir çok konuda hayran bırakmasının sebebi deterministic olarak tabir edilen şeyleri yapabilmesidir. 2 ay konuşmak için kısa bir süre ama bu süre zarfında ben bilgisayarda çalışırken kasma donma, şu bu sorunları yaşamadım. Kapağını kapadığım an alet kapandı, açtığım an açıldı. Arada 1-2 saniye geçmiyor bile. Kapatıyorsun kapanıyor açıyorsun açılıyor :)


Eğer her koşulları, tüm insanları değerlendirmeye katarak bir cevap bekleniyorsa, bu cevaba,  bu sistemlerin kullanım yüzdelerine bakıp ulaşılabilinir.


Bir yede araştırmadım fakat bu sıralamanın Windows > Mac OS > Linux olacağına eminim. Hatta buyrun baktım. http://en.wikipedia.org/wiki/Usage_share_of_operating_systems

Linux'ü (Ubuntu değil, belki Ubuntu Gnome) hala seviyorum ve kullanmaya devam edeceğim. Benim dikkat çekmek istediğim şey şu ki, mac os'a ön yargılı bakmayın. Desktop kullanımı konusunda baya ilerideler.
İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

matrax_41

@WhiteScars, OSX lisansında apple ürünleri haricinde kullanılmasına izin verilmediği yazıyor. Sadece app store üzerinden indirilmeye müsade etmesi de bunu anlatıyor zaten.

heartsmagic

Öncelikle, ben lisans cevabımı alamamışım, onu bir alsam :)

Alıntı yapılan: WhiteScars - 12 Haziran 2014 - 05:20:34
@heartsmagic

Sen cidden mac os düşmanısın :) Şaka bir kenara.

Benden hiç düşmanca şeyler duydun mu? :) Ancak senin için şu yazdıklarından sonra Ubuntu düşmanı denebilir, şaka bir kenara :)

Alıntı Yap
Ben şu konuda sana katılmıyorum. Gnome 2 konusunda desteği kesip, bitmemiş bir ürün olan Gnome 3'e geçiş bence yanlış bir şeydi. Zaten kullanıcılardan ciddi tepkiler aldı. Gnome 3'ün bu tracking platformunda o kadar kötü tartışmalar mevcuttuki. Bir ara gnome geliştiricilerini canavar olarak görüyordum. Bir bug reportta bir şeyin yanlış olduğunu ifade eden bir insana o kadar çok geliştiriciler yüklenmişki. Dedim bu ne? Nasıl bir özgürlük ortamı. Bug'ın konusu nautilus'ta search yaparken kullanılan yöntem ile ilgiliydi. Kısacası gnome geliştirme tayfasının başına buyruk gittiğinide söyleyebilirim. Demişsinya kullanıcı fikir beyan eder. Onu bile reddedildiğini görmüştüm.

Gnome meselesi ayrı bir olay, o konu da ayrıca tartışılabilir. Fakat projeler ön sunum olarak kullanıcıya verilmezse geri bildirim almak zor olur. Sadece geliştiricilerin at koşturduğu bir sistemde ne kadar hata bulunabilir ki? Yol yordam meselesi tartışılabilir. Verdiğin örnek hakkındaki hata raporunu görmediğim için yorum yapmayacağım. Fakat şu bir gerçek ki geliştiriciler de insan, onlar da hata yapabilir. Ancak dediği gibi peşin hüküm vermek istemem.

Alıntı Yap
Unity'den ziyade Gnome 3'ün geliştirilmesi ve şu anki bulunduğu durum beni çok sevindiriyor. Çünkü Gnome 3 özgün şeylerle dolu. Bazı kısımlar hala apple tarafından alınsa bile. Örneğin adamlar yeni bir desktop flow oluşturuyorlar. Unity'de yeni bir flow görüyormusun? Bana mac os'un dock'unun sol tarafa alınmışı gibi geliyor.

"flow"un ne olduğu hakkında bir fikrim olmadığı için cevap veremiyorum ne yazık ki. Apple'ın ne geliştirdiğini de birebir görmediğim için yorum yapamıyorum. Arayüz açısından değerlendiriyorsan (doğrudan) her şeye benzeyebilir. Evet, MacOSX'e benzeyen yerleri vardır fakat Unity'yi çok az kullanan birisi için bence fazla yüzeysel yorumlar yapıyorsun. Her sistemin kendisine özgü bileşenleri vardır.

Alıntı Yap
Ubuntuya gelen eleştirileri neden kabul edemiyorsunki :) Eleştirilerdir (tabi dozunda ve düzgün bir şekilde yapıldığında) bir yapıyı geliştirebilecek. Bence güzel bir dağıtımı apple felsefesiyle donatmaya çalışıyorlar. Ubuntu software center neye çok benziyor? Ubuntu cep telefonları için çıktı tablet için çıktı. Tek işletim sistemi bütün platformlar. Bu fikri ortaya atan düzgün bir şekilde uygulayan firma hangisi?

Genelde tartışmalarda veya fikir paylaşımlarında karşı tarafın ne yazdığını güzelce okumaya çalışır, karşı taraftan da bunu beklerim. Şimdi, ben hiç "Ubuntu'ya gelen eleştirileri kabul etmiyorum" demiş miyim? Hangi yönde gelen eleştirileri neden kabul etmediğimi söyledim, nedenlerini de açıkladım. Daha sakin ve dikkatli okunursa ne demek istediğim sanırım anlaşılabilir.

Market olayını bilmem de, depo ve uygulamaların seçilip tık tık kurulma olayını ilk yapan Apple değildir sanırım? Debian bu işi nuh nebiden beri yapıyor örneğin, e ne oldu şimdi? Tamam, Apple almış cicili bicili bir şekle sokmuş, adına market demiş. Eline sağlık, ne diyelim ki? Ubuntu'nun veya bir başka sistemin ondan ilham almasının zararı nedir? Benziyorlar mı? Benziyorlar, mesele nedir? Bu yönde bir eleştiri bana hâlâ komik geliyor. Şunu kabul edelim mi diyorsun yani, Apple yenilikçi bir firmadır. Tamam kabul ettik. Bu Ubuntu'yu nasıl kötü yapabilir ki? Yazılım Merkezi kendisine göre oldukça başarılı bir uygulamadır. Seveni vardır, sevmeyeni vardır. Apple ilk defa yapmış diye kapatsınlar mı yani projeyi :)

Alıntı Yap
Ubuntu bence eskiden çok güzel bir dağıtımdı. Şimdi ise bence o güzelliğini korumuyor. Eskiden Ubuntu'nun felsefesi kolay kullanılan linux idi. Şimdiki felsefe sence bunu yansıtıyor mu? Yada sence Ubuntu'nun izlediği yol, hala bu yol mu?

Bilakis, eskisinden daha güzel bir dağıtım halini aldı, her geçen gün de bu değerini arttırıyor. Kolay kullanılmadığına nasıl kanaat getirdin ki? Örnek lazım bize bu konuda. Unity'yi ve kısayollarını biraz inceleyen birisi için Ubuntu'yu kullanmak şu an çok ama çok kolay.

Alıntı Yap
Ubuntu forumunda ubuntuyu yerden yere vurmakta iyi değil kabul ediyorum ama bence gelinmesi gereken yol bu değildi. Bana daha çok işi "commercial" a döküp aynı zamanda linux tayfasınıda eline tutmaya çalışıyor izlenimi yarattı. Bu sebeptendir sanırım Ubuntu Gnome çıktığında baya sevinmiştim :)

Yo, yerden yere vurabilirsin, cevap verenler çıkacaktır :) Nedir "ticari" olan mesele? Dil konusunu da eleştirmek istemem ama ticari kelimesi varken şimdi, gerek var mı "commercial"a falan :) Ticari örnekten gaza gelip bana bir Amazon diyeceksen hiç deme bence. Şöyle, bu ticari yola saptı eleştirisinin içini dolduracak bir şeylerle gel buraya.  Örnek lütfen kısacası. Ayrıca, Ubuntu Gnome'u da, Xubuntu'yu da, Lubuntu'yu da destekleyen Canonical'dır. Ne oluyor şimdi, kendi bacağına mı sıkıyor bu gözü para bürümüş şirket :)

Alıntı Yap
Benim hoşuma giden şey şu: eğer bir geliştirme yapılıyorsa ve bu innovatif bir geliştirmeyse, bunu her zaman takdir ederim. Çünkü bu tip şeyler insanın hayatını kolaylaştırıyor. Eskiden ubuntunun linuxü evlere sokmasındaki başarı gibi düşün. Benim MacOS'ta gördüğüm ise bu adamların bu işi iyi yaptıklarını, ve bir çok innovatif şeyleri ortaya attıklarını görüyorum. Bence bunu göklere çıkarmak lazım. Eski ubuntu'yu çok takdir ediyorum zira linux kullananlar sayısını ciddi bir şekilde arttırdı.

Verdiğin orjinallik örneği bence pek uygun değil. Orjinallik benim kafamda bir şeyi özgün bir yapıya getirip, bunu felsefe yapmaktır. Örneğin Linux bence orjinaldir. Linux'ü linux yapan şeyler ise C programlama dili teknolojidir. Ubuntunun orjinalliği linux kullanımını kolaylaştırmasıdır. Debian repolarını alıp, tekrar paketlemesi değil. Senin verdiğin örnek yapısını ben kafamda canlandırdığımda şöyle oluyor. Ubuntu orjinal değil çünkü debian repolarını kullanıyor yada Linux kernel'i orjinal değil c programlama dilini kullanıyor.


Tamam kabul edelim yenilik meselesini. Dileyen de göklere çıkartsın. Senin verdiğin örnekle benim verdiğim örnek arasında ne fark var? Sen bir şey başka bir şeye benziyor diye eleştirdin ben de  senin savunduğun şey da esasında başka bir şeye benzeyerek buralara geldi demek istedim. Madem benzemesi konusunda eleştiri yapacaksın, göklere çıkarttığın şey de kolaysa başka bir şeye benzemeden bu günlere gelseymiş :) Göklere çıkartma meselesi budur yani. Her şeyin mucidi Apple değil, o da bir yerlerden ilham alarak geldi bu günlere.

Alıntı Yap
Bilgisayar "deterministic" bir aygıttır. Yani input olarak ne veriyorsanız output her zaman aynı olmalı. Olmuyorsa sistemde bir sıkıntı vardır. Bunu somutlaştırıp genelleştireyim. Bakın benim 2 yıl önce bir tecrübem oldu normal bir laptopta. Bilgisayarın ekranını kapattım kendisinin sleep moduna gireceğini umarak arkasından çantama attım. Ubuntu açıktı işletim sistemi olarak. Birazda acelem vardı o yüzden normal kapatmadım. Sonra metroya binince laptop çantasını bir kucağıma aldım altı yanıyor. Ne oldu diye çantayı bir açtım bilgisayar hala çalışıyor :) İyi bi tarafı yanmadı. Ben bir işletim sisteminde ayarlardan "Kapağı kapatınca işletim sistemini uyku moduna al" seçtiğimde ne zaman o kapağı kapatırsam uyumasını beklerim. Bu dediğim şey ufak gözükebilir ama deterministic bir aygıttan beklenecek şey budur. Bunuda ne windows *yapıyor düzgün ne ubuntu :) Şimdi bana yok sen power management driverlarını kurmamışsındır yok odur yok budur diyebilirsiniz. Belki haklısınızda.

Windows: Hemen hemen tüm üreticiler sürücü desteği sağlıyor. Çıkan her dizüstü muhtemelen her Windows sürümünde deneniyor.
MacOSX: Sadece kendi makinelerinde süper ötesi çalışıyor.
Linux: Kaç tane üretici tam destek veriyor belli değil, zilyon tane makineye kuruluyor fakat geliştiricilerin hepsini deneme imkânı hiçbir zaman olmuyor.

Şu yukarıdaki örnek ve MacOSX'in tak diye kapanmasının nedeni budur. Tek makine, adamların kendi yaptığı makine ve üzerine yazdıkları işletim sistemi. Tamam, bana proje olarak başarısından dem vur ama bunu Ubuntu yapamıyor falan deme lütfen. Elma ile armutu karıştırıyorsun.

Sorunlarımızın olduğunu kabul etmiyor muyuz? Elbette ediyoruz. Dünya kadar sorunumuz var. Fakat tutup da MacOSX üzerinden bu şekilde eleştirilmek hem doğru değil hem de bence komik :) Apple düşmanı değilim, ne zaman benzer tartışma yapsak arkadaşlarla aynı şeyleri söylerim. Ne zaman MacOSX tüm üreticileri arkasına almadan dünya üzerindeki bütün dizüstlerinde söylediğin şekilde çalışırsa o zaman bu yönde eleştiri getirebilirsin Ubuntu tarafına.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

meda

#18
WhiteScars merakımı mazur senin gibi ehil birisinden bu kelimelerin yazıldığını görmek üzücü.Nedeni ise birçok kulanıcıdan bilgi yazılım ve donanım bağlamında anlattığın kadarı ile daha bilgilisin ancak bu konuda şapkanı önüne koyup bir düşünmen gerek.

Bende şu an Hacintosh üzerinden yazıyorum.Donanımları tam anlamıyla tanıtabilmek için bazen o kadar kastırıyor ki bu gidişle yakında fırça saçlarımdan eser kalmayacak.:) İp cambazı misali en ufak bir hatada ölüm yani Kernel Panic hatası ile sonuçlanıp açılmıyor.Bir iki donanım uyumsuzluğu olsa da bu haliyle bile çok kararlı çalışıyor orası ayrı . :).Ayrıca aldığım hatalar orjinal Mac makinelerde bile oluyormuş.Belirtmeliyim ki Linux'da 4 yılda 1 kere Kernel panic hatası almış değilim.Arayüzlerde Unity,Gnome Shell ... hatalar çıkıyor mu çıkıyor ama bu hataların geneli kullanıcı kaynaklı yani orasını burasını kurcalayınca çıkıyor.Bu arayüzlerin geliştirilme süreci Mac kadar bile derine gitmiyor.İlk zamanlar mac arayüzünde sorunlar olmuyor muydu ?

Mac alıpta Windows,Ubuntu kurmaya çalışan insanlar var hatta bu forumda Mac alıpta Ubuntu kurulumu için yardım isteyen insanlar var.Siz Unity beğenmiyebilirsiniz ama ben Unity arayüzünü Gnome 2 arayüzünden daha çok sevdim.Mir projesi gelişimini sürdürebilirse ilerleyen günlerde daha iyi bir Linux deneyimi sağlayacağına inanıyorum.ilk çıktığından beri kilometre taşlarını daha da arttırdı.Kullanışsallığı daha iyiye gidiyor.

Linux'un karşısında iki tane sermayedar şirket olmasına rağmen varlığını sürdürmeye devam ediyor.Son zamanlarda geliştirici sürümü yayınlayıp duruyorlar.Neden yazılım gelişimini ve yenilikler ortaya koyup en az hata ile piyasaya sürebilmek için.O kadar mühendislik çalışması yapılmışken ... :) Hala insanlardan geliştirilme sürecinde katkı bekleniyor.İşte bence olayın can alıcı noktası da bu. Arch,Debian,Ubuntu ... gibi dağıtımlar ya da herhangi bir OS geliştirilmesi sürecinde sen ne yaptın ? Maddi veya manevi olarak destek sağladın mı acaba ?

"BEDAVA Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ"

WhiteScars

Ben konuştukça karşıma yeni düşmanlar alıyormuşum gibi geldi bak  ;D

Arkadaşlar benim aslında burda bahsettiğim şeyler kişisel düşüncelerim. Katılıp katılmamak sizin elinizde, söylediğim hiç bir şeyi ofansif olarak algılamayın benim kişilerle değil felsefelerle problemlerim var.

Desktop Flow'dan kastım (ifade problemim var belirtmiştim düzelteyim kendimi) desktop akışı, desktopu nasıl daha verimli kullanabilirsiniz bu sorunun cevaplarını getiren bir çok şeye desktop flow diyebiliriz :) Örneğin fareyi sol tarafa götürüyorsun dash windows açılıyor gnome 3'te. Pencerelere hızlı ulaşım vs. Klasik masaüstünde simgelere tıklayıp program açmak yerine gnome-do gibi basit bir launcer desktop kullanımını iyileştiriyor. Gnome 3'te böyle şeyler çok mevcut. Yeni bir masaüstü düzeni.

Linux camiasında yeni bir şeylerin girmesi güzel ama ciddi miktarda stabilite problemi yaratıyor. Ubuntu'da laptop kapağını kapatınca kapanmaması gibi vs. Bunların ana sebebi aslında çok fazla şeyin bulunması. Örgür olmaktan geliyor. Bu'da bir nevi stabiliteyi bozuyor.

Mesela debian'ı düşünün 3 ana sürümü var. Stabilite dediğin zaman stable sürümü lazım. Diğerleri stabil değiller. Ubuntuda yanlış bilmiyorsam unstable-testing arasında bir yerlerde. Linux'ü hep stable olarak biliriz ama ubuntu stable değil. Bu yüzden bilgisayar deterministic bir aygıttır bir sonucu nasıl vermesi gerekiyorsa hep öyle vermeli diye düşünüyorum. Kısacası ben linux dediğim zaman durma sağı solu çatlayan bir sistemden ziyade kurduğumda çalışan banamısın demiyen yapı arıyorum. Belki bu yüzden ubuntu'ya çok kızıyorum :)

Bir şeyi hem sevip, hem kızmak gibi bişi bu :)

heartsmagic, aslında problem şundan kaynaklanıyor. Şimdi ben linux deyince özgür ücretsiz yazılım algılıyorum. Ubuntuda girip, yazılım merkezine ücretli şeyler görünce deliriyorum. Yada ubuntu one 5-10 gb free veriyoruz istersen 25gb ama aylık 10$ dediklerinde sinirlerim tepeme çıkıyor. Bu benim anlayışımca linux felsefesine aykırı. Belki ben görmedim ama bu tip olaylar ubuntu ile başladı. Eskiden mp3 kodeklerinin telif haklarını satın alıp, dağıtım yapan Lindows sürümü bile dünyanın tepkisini çekmişti. Şimdi böyle ticari şeyleri bir firma önüme koyunca ve içinde linux deyimi geçince kan beynime sıçrıyor :)

Diyebilirsiniz adamların bu geliştirmeleri sürdürebilmesi için maddi kaynaklara ihtiyaç var vs. Donation yapsınlar. Açık kaynak kodlu yazılım kullanıp bağış yapmayan zihniyeti bende hiç sevmem. Şahsen eclipse, wikipedia başta olmak üzere bir çok projeye bağış yaptım. Bug report doldurdum.

Katılmıyor olabilirsiniz bana ama ben canonical'ın ubuntu üzerinden ticari şeyleri önümüze koyması cidden benim canımı sıkıyor.

Öte yandan shadow, kurduğun en son cümlede sen ne yaptın diye yazmışsın ya. Çok şey yaptım ben. Open source projelerim bile var bak :) Tezimi bağışladım yök'e :) çıkan bilimsel makalelerim var 10$ indirmesi onlar researchgate'e yükledim. Sayısız adama forumlarda yardımcı olmuşumdur linux hakkında :) Dünyanın eğitim videoları hazırlayıp upload ettim.

http://forum.bilisimruzgari.com/index.php?topic=18640.0
2007'de yapmışım. O zamanlar bilişim rüzgarı diye bir program vardı trt'de onların forumlarında yöneticiydim. Halada öyleyim ama program bitince foruma üst yönetim bakmaz oldu. Öldü gitti.

http://forum.bilisimruzgari.com/index.php/topic,24883.msg165645.html#msg165645
OpenGL gibi bir konu türkçe kaynak bulması 2008'de zordu :)

Ya buraya döktüm bir sürü şey.


https://github.com/baturman/turkish-lemmatizer

daha açmadığım çok şey var. bi vaktim olsa :)

Konu dağıldı ya çok. Kusura bakmayın böyle serdik bir sürü şey.

İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

heartsmagic

Alıntı yapılan: WhiteScars - 21 Haziran 2014 - 09:14:15
Ben konuştukça karşıma yeni düşmanlar alıyormuşum gibi geldi bak  ;D

Düşman değil, karşıt düşünür :)

Alıntı Yap
Arkadaşlar benim aslında burda bahsettiğim şeyler kişisel düşüncelerim. Katılıp katılmamak sizin elinizde, söylediğim hiç bir şeyi ofansif olarak algılamayın benim kişilerle değil felsefelerle problemlerim var.

Hepimizin düşünceleri kişisel. Benim zorum felsefelerle değil ama, tartışmalarda genellikle karşılık yazışır ve sorular sorarım. Onların da cevabını görmek isterim. @WhiteScars, cevapları atlıyorsun ama ona göre :)

Alıntı Yap
Desktop Flow'dan kastım (ifade problemim var belirtmiştim düzelteyim kendimi) desktop akışı, desktopu nasıl daha verimli kullanabilirsiniz bu sorunun cevaplarını getiren bir çok şeye desktop flow diyebiliriz :) Örneğin fareyi sol tarafa götürüyorsun dash windows açılıyor gnome 3'te. Pencerelere hızlı ulaşım vs. Klasik masaüstünde simgelere tıklayıp program açmak yerine gnome-do gibi basit bir launcer desktop kullanımını iyileştiriyor. Gnome 3'te böyle şeyler çok mevcut. Yeni bir masaüstü düzeni.

Unity ve Compiz'i ne kadar süre kullandın? Masaüstümü en verimli şekilde (kullandığım tüm Linux dağıtımlarında) Unity+Compiz ile kullanmaktayım. Gnome3 için tarif ettiğin şey senelerdir Compiz ile mümkün. MacOSX ne zaman başladı o işe veya başladı mı bilmiyorum. Masaüstümün üç köşesi de ayrı bir işlev görmekte şu an. Unity ise başlı başına kısayollar ve rahatlık sağlıyor. Seçke olsun, sol taraftaki başlatıcı olsun, o başlatıcının kısayolları olsun, uygulamaların kendi seçkelerin Alt ile zırt diye ulaşabilmek olsun hepsi başlı başına kolaylık. Daha önce ifade etmeye çalıştığım gibi bence eleştirmeden önce rakibi iyi tanımak lazım :)

Alıntı Yap
Linux camiasında yeni bir şeylerin girmesi güzel ama ciddi miktarda stabilite problemi yaratıyor. Ubuntu'da laptop kapağını kapatınca kapanmaması gibi vs. Bunların ana sebebi aslında çok fazla şeyin bulunması. Örgür olmaktan geliyor. Bu'da bir nevi stabiliteyi bozuyor.

Bu konuda bir önceki cevabımı okudun mu? :) Sorun "özgür" olmaktan gelmiyor, tekrar tekrar aynı şeyleri yazmak istemiyorum. Bir önceki iletimde cevap verdim bu konuya kendi adıma.

Alıntı Yap
Mesela debian'ı düşünün 3 ana sürümü var. Stabilite dediğin zaman stable sürümü lazım. Diğerleri *kararlı değiller. Ubuntuda yanlış bilmiyorsam unstable-testing arasında bir yerlerde. Linux'ü hep stable olarak biliriz ama ubuntu stable değil. Bu yüzden bilgisayar deterministic bir aygıttır bir sonucu nasıl vermesi gerekiyorsa hep öyle vermeli diye düşünüyorum. Kısacası ben linux dediğim zaman durma sağı solu çatlayan bir sistemden ziyade kurduğumda çalışan banamısın demiyen yapı arıyorum. Belki bu yüzden ubuntu'ya çok kızıyorum :)

Mesele Ubuntu değil ki! O "kararlı" dediğin Debian'ı sen bu şikayet ettiğin makineye kurdun mu? Kapağını kapatınca çat diye uykuya yattı mı? Merak ediyorum doğrusu. Ubuntu geçtim Debian'ı, birçok dağıtımın önünde iyileştirmelerle geliyor. Eğer bir böceğe denk gelinmediyse birçok dağıtımın hazır sunmadığı şeyleri sunuyor. Kısacası Ubuntu'da çalışmayıp da başka bir dağıtımla çalışma olasılığı düşüktü bir  X donanımının. Ha, örnekleri var mıdır? Vardır elbette, neticede Ubuntu da dört dörtlük bir dağıtım değil, hiçbir dağıtımın olamayacağı bir şey bu. Kısacası eleştiri yine yanlış yönden geliyor.

Alıntı Yap
heartsmagic, aslında problem şundan kaynaklanıyor. Şimdi ben linux deyince özgür ücretsiz yazılım algılıyorum. Ubuntuda girip, yazılım merkezine ücretli şeyler görünce deliriyorum. Yada ubuntu one 5-10 gb free veriyoruz istersen 25gb ama aylık 10$ dediklerinde sinirlerim tepeme çıkıyor. Bu benim anlayışımca linux felsefesine aykırı. Belki ben görmedim ama bu tip olaylar ubuntu ile başladı. Eskiden mp3 kodeklerinin telif haklarını satın alıp, dağıtım yapan Lindows sürümü bile dünyanın tepkisini çekmişti. Şimdi böyle ticari şeyleri bir firma önüme koyunca ve içinde linux deyimi geçince kan beynime sıçrıyor :)

Neresinden başlasam ki yanlışları düzeltmeye :) Öncelikle şuradan başlayayım. Linux'un öyle bir felsefesi yok! Linux bir işletim sistemi çekirdeği. Hadi diyelim ki kendisini Unix felsefesi ile örtüştürdük, onun da senin söylediğin şeyle ilgisi yok. Senin söylemeye çalıştığın şey özgür yazılım felsefesi ki orada da "beleş" diye bir şey yok. Ücretsiz yazılım diye bir şey yok, parasız olacak her şey diye bir şey yok. İnan bunları acemi bir üyeye anlatırken sıkılmam da, sanki sana anlatırken sıkılıyor gibiyim :) Özgür yazılımın ne olduğu belli, istersen yazarsın ve satarsın. İstersen Canonical gibi bir hizmeti ücretli olarak satarsın. Adamlar koskoca dağıtımı senelerdir açık ve özgür bir şekilde dağıtıyorlar, bu kadar eleştiri haksız yere yapılıyor bence.

Ticari bir firma ile de ücret deyimi yan yana gelebilir. Yan yana gelmediği için sen bu başlıktaki eleştirilerini sıralıyorsun zaten. Mesele kararlı olamama meselesi değil, linux ve ücret denince senin gibi burun kıvırma meselesi. Her şey ücretsiz olsun, her şey senelerce devam etsin ve her şey kararlı olsun ki tık deyince her şey çalışsın. Eeee, nasıl olacak bu iş?

Alıntı Yap
Belki ben görmedim ama bu tip olaylar ubuntu ile başladı.

Hiç Redhat diye bir firma duydun mu? :) Hiç enterprise sürümlerini kurdun mu?
https://www.redhat.com/wapps/store/catalog.html

Redhat:
Alıntı YapRevenue   
US$ 1,534.615 million (2014)

Alıntı Yap
Diyebilirsiniz adamların bu geliştirmeleri sürdürebilmesi için maddi kaynaklara ihtiyaç var vs. Donation yapsınlar. Açık kaynak kodlu yazılım kullanıp bağış yapmayan zihniyeti bende hiç sevmem. Şahsen eclipse, wikipedia başta olmak üzere bir çok projeye bağış yaptım. Bug report doldurdum.

Samimi olarak söylüyorum, bağış karın doyurmuyor. Bağışla tekne yürümez. Başka güzide @heartsmagic atasözleri de uydurabilirim isteniyorsa :) Böcek kaydı da aynı şekilde, bizim önce senin kafandaki "Linux denen şeyin etrafındaki her şey de ücretsiz olmalı" olgusunu
yıkmamız lazım. Öteki türlü o kapağı kapanınca uyumayan makinendeki sorunu çözemeyiz :) Sonra sen de gelip forumlarda dert yanarsın :)

Alıntı Yap
Katılmıyor olabilirsiniz bana ama ben canonical'ın ubuntu üzerinden ticari şeyleri önümüze koyması cidden benim canımı sıkıyor.

Katılmadığım gibi canım da sıkılmıyor :) Ubuntu'yu ücretsiz versin. "Enterprise" sürümünü satsın şirketlere, isteyen de kullansın, Canonical para kazansın. Ubuntu One yapsın, biraz ücretsiz gerisini ücretli yapsın. Dileyen alsın, dileyen almasın, baktı kâr etmiyor ya hepsini ücretsiz yapsın ya da kapatsın. Kapattı zaten. Ama denesin, para kazanma yolları arasın, birazını kâr olarak cebine koysun, birazını Ubuntu'ya aktarsın. Aktarsın ki, daha çok çalışan edinsin, daha kaliteli işlere imza atsın. Hatalar azalsın, yenilikler çoğalsın, katkısı sana, bana, bize olsun.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

WhiteScars

#21
Şu alıntı işini bi çözsem :)

Unity ve Compiz'i ne kadar süre kullandın? Masaüstümü en verimli şekilde (kullandığım tüm Linux dağıtımlarında) Unity+Compiz ile kullanmaktayım. Gnome3 için tarif ettiğin şey senelerdir Compiz ile mümkün. MacOSX ne zaman başladı o işe veya başladı mı bilmiyorum. Masaüstümün üç köşesi de ayrı bir işlev görmekte şu an. Unity ise başlı başına kısayollar ve rahatlık sağlıyor. Seçke olsun, sol taraftaki başlatıcı olsun, o başlatıcının kısayolları olsun, uygulamaların kendi seçkelerin Alt ile zırt diye ulaşabilmek olsun hepsi başlı başına kolaylık. Daha önce ifade etmeye çalıştığım gibi bence eleştirmeden önce rakibi iyi tanımak lazım :)

itiraf ediyorum, unity toplasan 1 gün kullanmışımdır. Yeni sürümlerinde belki daha başarılıdır. Fakat bir pencere açınca menülerin tepede olma olayı gibi şeyler görünce :) işte olmuyor benim için. Compiz uzun süre kullandım. Gnome 2 ile beraber. Compizin masaüstü kullanımına kattığı kolaylık zaten bambaşka bir şey. MacOS'un desktop kullanımı çok iyi değil herşeyin çalışması benim hoşuma gidiyor. Ne bileyim gnome 3'te flash video seyrederken ekran koruyucunun devreye girmesi (Hatta bunun için Caffein diye bir extension çıkardılar) sorunu 2 major sürümde vardı. Bana unity macos'tan alınmış bir desktop'u andırıyor. Fakat Gnome 3 özgün daha öncede bunu belirtmiştim. Fakat haklısın biraz daha yakından tanımak lazım, yarın bir sanal makinada ubuntu kurup unity'e bir bakayım. Bu kadar lafı boşa mı ettim. Merak ettim :)

Yo, yerden yere vurabilirsin, cevap verenler çıkacaktır :) Nedir "ticari" olan mesele? Dil konusunu da eleştirmek istemem ama ticari kelimesi varken şimdi, gerek var mı "commercial"a falan :) Ticari örnekten gaza gelip bana bir Amazon diyeceksen hiç deme bence. Şöyle, bu ticari yola saptı eleştirisinin içini dolduracak bir şeylerle gel buraya.  Örnek lütfen kısacası. Ayrıca, Ubuntu Gnome'u da, Xubuntu'yu da, Lubuntu'yu da destekleyen Canonical'dır. Ne oluyor şimdi, kendi bacağına mı sıkıyor bu gözü para bürümüş şirket :)

Şimdi mesela ubuntu software center üzerinden ürün satışının yapılması buna bir örnek. Ubuntu yazılım merkezini canonical değilde açık kaynak yazılım geliştiren bir grup yapsaydı benim bu kadar tepkimi çekmezdi. Şöyle diyebilirdim, adamlar open source yazılıma vaktini veriyorlar, karşılığında gelir kazanmak istemeleri normal. Ama bunu firma yaptığı zaman bana ters geliyor. Sanki bir nevi ubuntu kullanıcılarını "ticari" bir yaklaşıma teşvik etmeye çalışmaları gibi. Diğer yandan ubuntu one'da belli bir miktar ücretsiz arttırmak istersen ücretliydi (yanlış hatırlıyor olabilirim). Sırf bu yüzden kullanmadım. Şu an da kapatılıyormuş. Bunun benzerini google veriyor. Ama google ticari bir şirket. Linux üzerinden para kazanmak ile linux kullanıcıları üzerinden para kazanmak farklı bir şey. Red Hat'ın enterprise olması ve dağıtımının desteğini (kendisini değil) para ile vermesi linux üzerinden para kazanmak, fakat ubuntu one gibi servisi ucundan verip daha fazlası için ücret talep etmek linux kullanıcıları üzerinden para kazanmak. Bu benim tasvip etmediğim bir şey.

Bu forumda gönüllülük esası olarak insanlara bedava yardımcı oluyorsun değil mi? Şimdi bende şöyle bir şey yapıyorum. Diyorumki, bende kullanıcılara cevap vericem ama bir yere kadar daha fazlasını görmek isterlerse bana yıllık 25$ verecekler. Sence böyle bir toplulukta bu nasıl karşılanır? Bunun ubuntu one'dan ne farkı var?

Birde şöyle bir senaryo var. Forum diyebilirki, kardeşim bizde profesyonel soru cevaplayıcılar var. Eğer sorularına hızlı doğru tam kesin cevap istiyorsan bu insanlara aylık şu kadar ödeyerek üye olabilirsin yada bak burda ahmet mehmet var oturup kafa patlatırsın sorununu çözersin çözemezsin garantisi yok. (Bu senaryonun daha az tepki çekeceğini düşünüyorum.)

Samimi konuşalım. Sence ubuntu bu kadar çok kullanıcıya ulaşması Canonical'ı bu yöne sevk etmemişmidir. Yani bu işten para kazanalım düşüncesine? Ubuntu şöyle bir şey yapsaydı. Mesela dağıtım için kendi geliştirdikleri paketleri ayrıca bir tarafa koyup, kardeşim bunlarıda istiyorsan para vereceksin, istemiyorsan buyur community versiyonumuz var dese yine bir sorun yok. Benim özgürlük anlayışımın içinde işin ücretsiz sunulması var, eğer ben ücret ödemek istersem ödeyebilmeliyim.

Mesele Ubuntu değil ki! O "kararlı" dediğin Debian'ı sen bu şikayet ettiğin makineye kurdun mu? Kapağını kapatınca çat diye uykuya yattı mı? Merak ediyorum doğrusu. Ubuntu geçtim Debian'ı, birçok dağıtımın önünde iyileştirmelerle geliyor. Eğer bir böceğe denk gelinmediyse birçok dağıtımın hazır sunmadığı şeyleri sunuyor. Kısacası Ubuntu'da çalışmayıp da başka bir dağıtımla çalışma olasılığı düşüktü bir  X donanımının. Ha, örnekleri var mıdır? Vardır elbette, neticede Ubuntu da dört dörtlük bir dağıtım değil, hiçbir dağıtımın olamayacağı bir şey bu. Kısacası eleştiri yine yanlış yönden geliyor.

Laptop kapağı bir örnek. Bir şeyin yazıldığı gibi olmasına. Bu örneği şöylede verebilirdim. Bash scripti yazdığında ((i++)) gibi bir şey yazdığında ne olmasını beklersin? i'nin değerinin bir artmasını ama diyelimki bi kere 1 artıyor başka zaman 2 :) Bash scriptlerini çalışması deterministic bilgisayar örneği :) Aynı şekilde eğer oraya laptop kapağını kapattığında uykuya al seçeneğini koyuyorsan o alet uyuması lazım. Aksi olduğunda bir iki belki dert edilmeyebilir ama bir vakitten sonra insanı bayıyor. Ya onu hiç koyma, yada koyarsan emin ol o çalışsın. Tabi böyle bir durumu açık kaynak kodu geliştiren bir gruptan beklemek yanlış olabilir. Sonuçta gönüllük işi, ama arkasına canonical'ı almış bir dağıtımın bunları çözmesi lazım. MacOS'ta ben böyle şeylerin düzgün çalıştğını gördüm. Bir şeyi yap diyorsun ve yapıyor. Ne eksi ne fazla neyse o :) Belki masaüstü kullanımı için linux'e *kararlı dememek lazım. İş sunucuya gelince tartışmaya gerek yok, linux, solaris başkasını gözüm görmez. Sunucularda kapak yok ne de olsa  ve bir şeyi yap dedin mi yapıyolar gece gündüz :)

Ticari bir firma ile de ücret deyimi yan yana gelebilir. Yan yana gelmediği için sen bu başlıktaki eleştirilerini sıralıyorsun zaten. Mesele kararlı olamama meselesi değil, linux ve ücret denince senin gibi burun kıvırma meselesi. Her şey ücretsiz olsun, her şey senelerce devam etsin ve her şey kararlı olsun ki tık deyince her şey çalışsın. Eeee, nasıl olacak bu iş?

Ubuntu'dan öncede dağıtımlar vardı. Geliştiriliyordu. Şimdi markalaştırılması, linux kullanıcıları üzerinden para kazanılmaya çalışması

Neresinden başlasam ki yanlışları düzeltmeye :) Öncelikle şuradan başlayayım. Linux'un öyle bir felsefesi yok! Linux bir işletim sistemi çekirdeği. Hadi diyelim ki kendisini Unix felsefesi ile örtüştürdük, onun da senin söylediğin şeyle ilgisi yok. Senin söylemeye çalıştığın şey özgür yazılım felsefesi ki orada da "beleş" diye bir şey yok. Ücretsiz yazılım diye bir şey yok, parasız olacak her şey diye bir şey yok. İnan bunları acemi bir üyeye anlatırken sıkılmam da, sanki sana anlatırken sıkılıyor gibiyim :) Özgür yazılımın ne olduğu belli, istersen yazarsın ve satarsın. İstersen Canonical gibi bir hizmeti ücretli olarak satarsın. Adamlar koskoca dağıtımı senelerdir açık ve özgür bir şekilde dağıtıyorlar, bu kadar eleştiri haksız yere yapılıyor bence.

Nasıl beleş yazılım diye bir şey yok? Linux ve bir çok açık kaynak kodlu yazılımlar  GPL lisanslı değil mi? GPL lisanslı bir yazılım bedava demektir. Kimse senden kaynak kodunu saklayamaz. Eğer GPL lisanslı bir yazılımın bir parçasını kendi yazılımında kullanırsan, senin yazılımında GPL lisanlı olmak zorundadır. Özgür yazılım felsefesini çıkma sebeplerinden biride topluluğa ait bedava yazılım üretmektir. Örneğin AutoCAD 3DMax programına dünya para dökmek istemeyen (dökemeyen) Blender kullanır. Bu bir özgürlüktür. Seçme şansın var. Bir de işin geliştirme açısından baktığın bir özgürlük felsefesi var. Ticari firmaların sattıkları yazılımlara güvenmeyip, her şeyi açık seçik geliştirmek istemek. Bu da bir özgürlüktür. Ticari firmaların kölesi olmamak için. Özgür yazılım'a bakış açılarımız farklı o zaman :)

Hiç Redhat diye bir firma duydun mu? :) Hiç enterprise sürümlerini kurdun mu?

RedHat duyulmazmı ya :) Bu adamlar linux üzerinden para kazanıyor. Kendilerini takdir ediyorum umarımda hep böyle gider. Bunlar linux kullanıcıları üzerinden para kazanmıyorlar. MySQL gibi mesela :) Desteği parayla kendisi değil.

Samimi olarak söylüyorum, bağış karın doyurmuyor. Bağışla tekne yürümez. Başka güzide @heartsmagic atasözleri de uydurabilirim isteniyorsa :) Böcek kaydı da aynı şekilde, bizim önce senin kafandaki "Linux denen şeyin etrafındaki her şey de ücretsiz olmalı" olgusunu yıkmamız lazım. Öteki türlü o kapağı kapanınca uyumayan makinendeki sorunu çözemeyiz :) Sonra sen de gelip forumlarda dert yanarsın :)

İçinde GPL geçen her şey benim için bedavadır. Bütün dünya için bu böyledir. İşi sonradan cıvıtıp Lesser versionlar, yok commons creative ıvır zıvır lisanlı programlardan bahsetmiyorum. Linux gücünü GPL'den alır. Laptop kapak olayı halloldu ya mac'e terfi edince :)

Katılmadığım gibi canım da sıkılmıyor :) Ubuntu'yu ücretsiz versin. "Enterprise" sürümünü satsın şirketlere, isteyen de kullansın, Canonical para kazansın. Ubuntu One yapsın, biraz ücretsiz gerisini ücretli yapsın. Dileyen alsın, dileyen almasın, baktı kâr etmiyor ya hepsini ücretsiz yapsın ya da kapatsın. Kapattı zaten. Ama denesin, para kazanma yolları arasın, birazını kâr olarak cebine koysun, birazını Ubuntu'ya aktarsın. Aktarsın ki, daha çok çalışan edinsin, daha kaliteli işlere imza atsın. Hatalar azalsın, yenilikler çoğalsın, katkısı sana, bana, bize olsun.

Evet bunun için ayakta alkışlıyorum seni. Yapsın enterprise sürüm isteyen alsın. Hatta desinki normali laptopun kapağı kapatınca kapanmayabilir ama bu kesinlikle kapanacaktır. Bunun için 100$ istiyoruz desin ben veririm. Ama sürmesin benim önüme google'dan apple'dan ordan burda yapılmış verilmiş servisleri. Samimi söylüyorum donation link'i koysa ubuntu için daha fazla para kazanır. Bizim insanımızda pek bu kültür yok, ama yurt dışında ciddi anlamda böyle bir kültür var. Adam oynadığı oyunu web sitesi üzerinden yayın yapıyor. Seyredenler adama bağış atıyor. Adam 5-6 saat oyun oynuyor ve 200$ para kazanıyor. Buna bağış yapan insanlar var. Ubuntu'ya mı yapmayacak?

Bu arada bedava bedava diyorumya, bunca zamandır açık kaynak koduna yaptığım bağış miktarı parasını verip lisansını aldığım yazılımdan daha fazladır :)



İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

if

Deveye sormuslar : "Boynun neden egri?" diye, deve de "Nerem dogru ki?" demiş. Yazdıkların baştan sona yanlışlarla dolu. @heartsmagic sana doğruları anlatıyor sen hâlâ kendi hayal dünyandaki "doğrularla" konuşuyorsun.
Bu konu "OsX kullanmaya başladım, aydınlandım." temalı yazılardan biri. O yüzden ciddiye alıp cevap vermedim. Ama @heartsmagic'in bu kadar çabasına rağmen gerçekleri görmemekteki ısrarına dayanamadım. Ubuntu'nun daha iyi olmasını mı istiyorsun? Güzel. Git önerilerini hata kaydı açarak Ubuntu geliştiricilerine sun. Yarı İngilizce yarı Türkçe iletilerinle forumu daha fazla kirletme.


alquirel


siberoloji

@Whitescars;
Alttaki resimde görüldüğü şekilde alıntı olayını çözebilirsiniz.

Haklısınız, OSiX insana değişik bir duygu hissettiriyor.
Haklısınız, bunca yıl MAC için önyargılı düşünmüşsünüz.
Haklısınız, sıkı bir özgür yazılım taraftarı olarak en olmayacak OSiX i seçtiniz.
Haklısınız, Tek elle açılabiliyor.
Haklısınız, bir sürü ortaya döktünüz fikirlerinizi.

Bir de alıntı olayını çözseydiniz.


[eklenti yönetici tarafından silindi]