Linux Mint Türkiye Kaldığı Yerden Devam Ediyor

Başlatan strauss, 18 Mart 2014 - 01:39:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Linux

O halde bu açıklama dahilinde, topluluğa yalan bilgiler veren kişilerin Hakan Müştak ve Erdal Demiray olduğu anlaşılıyor.

Hakan Müştak, yönetimden ayrıldıktan sonra http://forum.linuxmint.org.tr/index.php?topic=7207.0 bu konuyu açmıştım, Hakan Müştak buradaki konuyu foruma girip okumasına rağmen yine de geri dönüş sağlamamıştır ve konuyu okuduğu başta Gökhan bey olmak üzere bir çok topluluk üyesi tarafından görülmüştür ve şahit olunmuştur.  Telefonla defalarca aradığımı zaten söylemiştim. Erdal Demiray 17 Ocakta LKD ile iletişime geçmiş ama olumlu bir dönüş alamamış diyorsunuz, iyi de ben bunu zaten ben çok öncesinde forum kapanmadan önce yaptım LKD ile iletişim kurmak istedim eposta gönderdim ama geri dönüş alamadım. Yukarıdaki linke ait  konunun açılma sebebi zaten hiç kimseden dönüş alamamış olduğumu topluluğa bildirmektekti. Ne Hakan Müştak'tan ne de LKD'den yanıt gelmemesi zaten bağımsız bir forum açmamızın başlıca sebebi de budur.

Topluluğa söylemiş olunan yanlış beyanlar ;

Hakan Müştak ile hiç bir şekilde iletişime geçmemiş olduğum,
Forumu bilerek kapattığım ve misilleme olarak net.tr topluluğunu açmış olduğum
Facebook sayfasında editör olmama rağmen onu sayfa yöneticilğinden uzaklaştırmam / çıkarmam (nasıl oluyorsa artık)
Forumlarına yapılan DDOS saldırıların bize ait olduğu/olabileceği.
Gökhan bey'in siyasi nedenlerle foruma karşı tavır aldığı / farklı işler çevirdiği (forumun ve topluluğun kapanmasına karşı çıkan ilk kişi olmasına rağmen)
Bilmediğimiz belki başka şeyler...

Bu insanlar topluluğu biraz düşünmüş olsaydılar, arkalarına dahi bakmadan çekip giderken gereken bilgileri bize verirlerdi. Biz de şuan .net.tr olarak değil, ayrı bir topluluk açmak yerine org.tr olarak yolumuza devam ederdik, bakın şuan forumumuzda çok rahat, huzurlu ve keyifli bir şekilde vakit geçirmekteyiz, gelen kullanıcılar rahatlıkla yardım almakta ve eli boş dönmemektedirler. Biz güzel bir ortam oluşturmak için elimizden geleni yaptık.

org.tr topluluğu, yönetimdeki bu kötü niyetli insanlardan kurtulmasını ve yoluna devam etmesini canı gönülden diliyorum.

Meğersem biz insanlara yardım etme bilinciyle çalışırken, arkamızdan ne entrikalar ve yalanlar dönmüş, evet çevrilmiş olan senaryoları okuduk hep beraber.

Lütfen bu konuyu daha fazla uzatmayalım,  neyin ne olduğunu gördük ve anladık yeterince.

Ubuntu Türkiye topluluğuna verdiğimiz görüntü kirliliği için kendi adıma ve gönüllü topluluk adına özür dilerim.

Saygılarımla.

strauss

#26
Bu iddialarla ilgili Hakan Mustak hocayla gorustum. kendi sitesinden resmi aciklama yapmasini istedim ama yapmayacagini ve sizinle (Samet bey ile) fiili olarak gorusecegini iletti. Konu benim icin kapanmistir ya bunca zamandir inandigimiz guvendigimiz Hakan hocamiz yalan konusuyor (ki ben hala Hakan hocaya guveniyorum) ya da Samet bey yalan konusuyor.

Samey bey ile Hakan hoca yuzyuze geldigince gercek cikar ortaya. Artik is kisisele dondugu icin bize yakisan susup oturmak olacak.

Bundan sonra Linux topluluklari benim icin bitmistir. bunca yalanin iftiranin dondugu yerlerde bosa zaman harciyormusuz. yalan konusan, iftira atan kimse Allah beter etsin uzerlerine atesler salsin.


heartsmagic

#27
Bir topluluğun bu halde olduğuna üzülenler yorum yapmış, ayrıca konu raporlanmış da daha fazla uzarsa insanları üzebileceği yönünde. Kapatılması istenmiş. Açıkçası kendi adıma kapatılması taraftarı değilim, rahatsızlık da duymuyorum. Zira insanlar karşılıklı olarak konuşamıyormuş gördüğüm kadarıyla, herkes kendi ortamında konuşuyor fakat iletişim sağlanamıyormuş. En azından burada varlığından emin olduğumuz arkadaşlar kendi aralarında medeni bir şekilde konuşabiliyorlar. Bu sevindirici bir olay. Başlık hakarete vs. başka bir duruma doğru kaymadığı sürece açık kalabilir.

Fakat naçizane bir iki not düşeyim buraya, duyarlı olan ve niyeti diğer kullanıcılara yardım etmek olan arkadaşlar için:

1. Bir anda ortaya çıkan, ne idüğü belli olmayan kimseye güvenmeyin. İsimler çok genel geçerdir, bir yere varamazsınız.
2. Yegane kriteriniz ekiplere, takımlara, yönetime, bilmem nereye gelen giden insanın "gerçek anlamda" ne yaptığı olsun. O güne kadar topluluk için tek çivi çakmamış birisi gelip X'den sorumlu yönetici, teknik bilmem ne, bilmem neyin proje sorumlusu oluyorsa bu durum hiç ama hiç normal değildir. Bugün geldiği gibi yarın gider, siz de arkasından bakıp "Yahu kimdi bu insan hatta insanlar" dersiniz.
3. Şurası bize şöyle yaptı, burası bize böyle yaptı denilen her şeye inanmayın. Ellerinde ecnebice "robust", Türkçe "taş gibi" kanıt yoksa hepsi palavradır, tecrübeyle sabittir.
4. Gizli saklı bir şey yapıldığını düşünüyorsanız arkanıza bile bakmadan orayı terk edin.
5. Sürekli proxy kullananlar cısss dedirtir insana, aklınızda bulunsun.
6. Ben şuranın başıydım, şu kadar proje çıkarttım, kurucuydum, şuydum, buydum diyen insandan uzak durun. Konuşulana değil, yapılana, arkasında bıraktıklarına bakın. Söylediklerin de doğru olmayabileceğini aklınızdan çıkartmayın.
7. Buraların normal birer Linux forumu olduğunu, kâr amacı güdülmediğini, bu nedenle düşmanları olmayacağını aklınızda bulundurun. Kimse para dağıtmıyor buralarda, "şurası düşman, burası düşman, dos, hatta yetmedi ddos saldırısı oluyor, forumu ele geçirmeye çalıştılar, darbe yaptılar" söylemleri komiktir, cidden.  Gülün, geçin. Platformun başında siz varsanız gerekeni yapın, yok siz içerideki niyeti başkalarına yardım etmek olan biriyseniz madde dörtteki öneriyi yapın, arkanıza bile bakmadan orayı terk edin.

Bırakın, çoluk çocuk kıvamındaki insanlar kendi oyun parklarında oynasınlar. Mazi mazide kalsın, siz önünüze bakın.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

strauss

@heartsmagic hakli. hakli olmadigi tek konu foruma saldiri olmadigi. maalesef yonetimi devir aldigimizdan beri cin kaynakli ddos ataklari devam ediyor. bunu kim yapar ne amacla yapar bilemiyoruz. net.tr toplulugu arkadasinda olabilir deniyordu ama onlarinda olmadigi anlasildi. bu isle ugrasanlar gercekten sacmaliyorlar.

bizler kendi aramizda konusup sorunlari cozdugumuz icin artik bu konuya gerek kalmadi. Hakan Mustak ve Erdal Demiray liderligindeki ekip istifa etti. bundan sonra dernege teslimat yapildi onlar gerektigi sekilde ekip kurup birilerine verirler. ilgilenmek isteyenler icin actiklari destek konusuna bakabilirsiniz.

konu org.tr toplulugunu yoneten bizler icinde (artik yonetmiyoruz) net.tr toplulugunu yoneten isimler icinde kapanmistir. ubuntu topluluguna verdigimiz rahatsizliktan dolayi ozur dileriz. konu arsivlenebilir veya kapatilabilir. bu saatten sonra da gelip yorum yapacaklarin bizim acimizdan hukmu kalmamistir.

eski org.tr toplulugu yoneticileri olarak org.tr toplulugunu teslim alan yeni arkadaslara ve net.tr toplulugundaki eski arkadaslara basarilar diliyoruz. amac ozgur yazilim olduktan sonra kisilerin, isimlerin onemi kalmiyor.

bytan

@heartsmagic haklı değil.

@heartsmagic defalarca yaşadığı zırvaların tecrübesiyle yazıyor. 5 ve 7 numaralı maddelere ayrı dikkat gerekiyor. Proxy arkasından yazanlar bunu anlamak istemeyebilirler.

Sadece bu başlığa bakarak bile gerçekten birilerinin sözlerine inanan ve hak etmedikleri yaftalarla karşılaşıp mağdur olan kişilerin olduğunu gördük. Büyük tesadüftür ki bu arkadaşlar hiçbir şeyin arkasına saklanmayıp olduğu gibi yazıp çiziyorlar. En fazla mağdurmuş gibi davranan ise proxy nimetlerinden faydalanıyor.

Umarım bu başlıktan büyük dersler çıkartabiliriz.

[eklenti yönetici tarafından silindi]
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

91011

Neyseki bu forumda böyle kişiler yok. Ne yazıkki bazı insanalar kendilerini tatmin etmek için insanları kandırmaya başvurabiliyorlar ve buda birsürü büyük sonuca neden olabiliyor sanal alem böyle bende bunu bir forumda çok yoğun bir şekilde görmüştüm ama sonunda onlarında adı unutuldu gitti..
Tanrı konuşmaz, şeytan fısıldar...

heartsmagic

Çin kaynaklı saldırı mı? Saldırı sanılan şey basit port taraması ve açık port bulunduğunda "brute force" denemeleri olmasın? Basit bir iki uygulamayla önüne geçilebilecek şeyler, az çok bu işi bilen için sıkıntı olmayacak şeyler yani? Zaten ortaya bir sunucu kursanız, en fazla yarım saat içinde Çinli arkadaşlar port taraması ile sunucuyu dürtmeye başlıyorlar.

Ya DDoS saldırısı görülmemiş hayatınızda ya da ortalığı velveleye vermeye çalışıyor birileri, her zaman olduğu gibi.

Haklı mıyım? Haklı olma olmama değil bu söylenenler, @bytan'ın söylediği gibi birebir tecrübeler ve tabir-i caizse birilerini "afişe etme" meselesidir. Büyük konuşmayayım da, Linux Mint alan adını bana, hadi bize versinler, bir ay sonra her şey sona erer. Bu kadar da net konuşuyorum.

Ben olayı özetleyeyim, teneke o kadar boş ki olması gerekenden çok ses çıkartıyor.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

fatih29


D@bbe

#33
ne oluyor şimdi? özet geçin ve bunu George W Bush'a anlatır gibi anlatın... :P
org.tr yine değişti... ne oluyorsa?

poʍǝɹǝd bʎ ɔɐspǝɹ˙˙˙

agritux


Adım geçmiş. Oradaki Arda Bey benim. Arda Dülgar adım soyadım. Bulmak zor değil, google'a agritux yazınca adım soyadım çıkıyor. Bir ima amaçlı değil, kendini beğenmişlik olarak değil, yazacaklarım ardından ulaşmak isteyen olursa diye bunu yazıyorum. Sonuçta google ın nasıl işlediğini hepimiz biliyoruz. Hepimizin nicki ve adı ile bazı bilgiler çıkabiliyor. (Nasıl bir psikoloji ile yazıyorsam bunları, acaba biri biryerlere çekip cevap atabilir mi modundayım)

LinuxMint Türkiye topluluğunun dağılmasını üzücü buldum. Olayları tam ve net hatırlamıyorum şu an. Ama her birini burada ekran görüntüsü paylaşmış arkadaşlar gibi not ettim, ekran görüntüleri bende de mevcut.

Kimseyi savunmak ya da arkasında destek olmak niyetinde değilim. Her konuda yazdıklarım bildiklerim doğrultusunda sahip olduğum kendi düşüncelerimdir.

İlk olarak, ben LinuxMint topluluğu dağıldıktan sonra ekibe Can ve Metin adında iki proje sorumlusu varken katıldım. Kendim talep ettim. Ama yoğun olduğumu bastıra bastıra bildirdim. Çok zaman ayıramayacağımı, çok sorumluluk istemediğimi... Ardından ekipler defalarca değişti, ben her seferinde çok zaman ayıramayacağımı, çok sorumluluk istemediğimi belirttim... Ama her seferinde de kaldım. Bu yüzden dahil olduğum dönemdeki olayların çoğuna hakim olduğumu başta belirterek devam etmek istiyorum.

Konuya döneyim. Forum başı boştu benim katıldığımda. Evet. Ama bu kimsenin suçu değildi. Forumu başı boş bıraktı diye birini parmak ile işaret etmek çok yalnış olur. Zaten forumu eski canlılığına kavuşturmak, o topluluğa dahil olan ekip üyelerinden tutun, forumda hesabı bulunan ve orada huzurlu güzel bir ortam yaşamak isteyen herkesin görevidir diye düşünüyorum. Ama biz bunu bir türlü sağlayamadık.

İçerisinde bulunduğum ekip, proje sorumlusu olarak Özgür beyin  ve Hakan beyin olduğu zaman biraz rayına oturdu diyebilirim. Çünkü tecrübeli arkadaşlar edindik. Aramızdaki sanal şahıslardan kurtulduk. İki kişilikli, biri gerçek, diğeri sanal olan insanlar olduğunu farkettik. Hatta öyle garip şeyler yaşadık ki, bu sanal şahıs bize trip attığı için gtalk üzerinden yaptığımız toplantılara dahil olmak istemedi, ama aramızda onun gerçek kişiliği onunla görüşerek onun ağzından bize cevaplar verdi falan fişman. Onlardan kurtulduk. Sadece bu da değil, kendi kimliğini sır gibi saklayan kişiler vardı aramızda. Hatta foruma girişi proxy kullanarak yapan kişiler. Hatta bu sanal kişi geldi, onun kim olduğunu (!) açıkladı, oda konu içerisinde belirtildiği gibi kendi hesabını ve birkaç hesabı sildi kaçtı. Bunlar ile de sınırlı olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İstenilirse eğer daha da paylaşabilirim. Dinlemesi, okuması heyecanlı olabilir ama yaşaması hiç hoş değildi. Geceler boyu aldığın sorumluluk ile tehditlere göğüs gerip, acaba sabah kalktığımda forum yerinde olacak mı demek hoş şeyler değil. Dediğim gibi ekran görüntüleri, notlar, toplantı konuşmaları vs evde diz üstü bilgisayarımda mevcut.

İlk başlarda paranoyaklık olarak adlandırıyordum bu tarz şeyler yapanları. Ekran görüntüsü vs alan insanlardan bahsediyorum. Ama işte Linux Mint topluluğuna girdikten sonra çok iyi anladım. İnsanın ihtiyacı oluyor. Çünkü bir anda adına kara bir leke bulanıveriyor. Allahtan bana çok birşey sıçramamış. Bekliyordum açıçası.

Herneyse devam ediyorum. Dediğim gibi ekibin raya oturduğunu ben Hakan ve Özgür beyin başa geçtiğinde hissettim. Özgür bey ile çok fazla ikili diyaloğumuz olmadı ama kendisini (ismini vermek istemiyorum) Türkiye'nin ileri gelen birkaç sitesinde yöneticilik yapmış biri olarak tanıttı. Zaten Hakan bey tavsiye etmişti. Görüştük ve katılmıştı aramıza. Herşey çok iyi gidiyordu. Forumda zaten çok fazla üyemiz kalmamıştı. Çoğu takip etmekten sıkılmıştı ve bırakmıştı. Sürekli kapanan, açıldığında farklı isimler olan bir forum haline gelmişti. O zamanki toplulukta bulunan üyeler (yöneticiler) açıkçası pek anlamıyorduk bu işlerden. İşler dediğim, bir kullanıcının hata ile karşılaşıp forumdan yardım istediğinde ona yardımcı olma işi olarak adlandırayım.  En azından kendi adıma konuşayım. Ben kendi halinde bir linux kullanıcısıyım. Yaşadığım sorunu çözmek için üzerine gider, çözünce tecrübe ederim. Sonra biri bu çözüme ihtiyaç duyarsa yazarım. Ama bildiğim şeyler az olduğundan sorun yaşayanlara çözüm bulma şansım çok zordu. Yabancı dilim çok ileri düzey değil, bilgisayar dili olarak hiçbirini bildiğimi söyleyemem sonuçta. Herneyse bunun için ilk önlem olarak almak istediğimiz şey, forumda konulara hakim kişileri foruma geri katmaktı. Ama yönetici olarak değil, üye olarak. Çünkü tüm olaylardan uzak kişiler olarak kalmıştık ve kim kimdir kim değildir ne yapmıştır bilmiyorduk. Sonuçta özgür yazılım, destek, iyi niyet... Öyle değilmi? Bu görevi üstlendim. Sayısını net hatırlayamadığım kadar kişi ile görüştüm.Cevap verme zahmetinde bile bulunmadı  çoğu. Ya da cevap verenler o varsa ben gelmem, o gitsin öyle gelirim gibi kaprislerle döndüler bana. Sadece birinin üzerinde çok durdum. Ki onun bu art niyetlerden uzak olduğunu düşündüm hep. Hatta onu direk yönetici olarak çağırdım. Hatta ve hatta çoğu şey için kendisinden fikir danıştım, nasıl yapılacağı konusunda resmen eğitim aldım. Konuyu açıklarsam zaten direk kim olduğu açığa çıkacağı için konuyu söylemiyorum. Kimseyi parmak ucum ile işaret etmek istemiyorum. Ama o da katılmak istemediğini söyledi. Kendince haklı gerekçeleri vardı... Neyse bu konuya geri döneceğim.

Görev paylaşımı yaptık demiştim. Çoğu yetki başta Özgür beyde idi. Forumla ilgileniyor, sahip çıkıyordu. Aktifti. Foruma sürekli saldırılar vardı ozamanlar. Bizimle paylaştı bunları. Onların da kaydı var. Hakan bey bizi organize ediyordu. Canlılığı tutmaya çalışıyordu. Veritabanı, forum, internet sitesi, facebook hesapları vs herşey gayet iyi güzel gidiyordu. Sağolsun ekipteki arkadaşlar pek bir hevesliydik o zamanlar. Ben olduğuna inanmıştım. Herşeyin çözüldüğüne. Hatta bu forumdan iletişim kurduğum kişiler de olmuştur. Başımızdan geçenleri anlattığım, tanıyıp tanımadıklarını sorduğum. Bu garip olaylar hakkında nasıl düşünce ve fikirlere sahip olduğunu merak edip onların da başına gelip gelmediğini danıştığım kişiler...


Derken Özgür bey ilgilenmemeye başladı topluluk ile. Kendisine gtalk üzerinden yazdığımda geri dönmemeye başladı. Forum üzerinden yazdğımda cevap vermemeye başladı. Sonra ekipte bir durgunluk oldu. Hakan bey ile sürekli görüşüyorduk bu konuyu. Dergi çıkaracaktık. Konu paylaşımı yapmıştık. Dergi sorumluluğunu üstüne alan arkadaş ortalarda yoktu. Yazıları vereceğiz alacak kimse yok. Mesaj atıyoruz cevap yok. Ama son görülme zamanı hep yeni. Görmesine rağmen cevap yok. Tekrar belirtiyorum ekran görüntüleri vs mevcut.

Derginin olmayacağını anladık ki o sıralar ben çeviri görevini üstlenmiştim, benim az katkım ve çeviri takımındaki (forum dışı) kişi ya da kişilerin büyük katkısı ile çevirileri kısa sürede tamamlayabildik. Derken yönetim forumunda yazdığımız yazılara cevap almamaya başladık. Tüm yöneticiler sanki kendi kabuğuna çekilmişti. O dönemde sadece Hakan bey ile iletişim kurabildim. Şahıslara özel mesaj olarak attığım mesajlar aradan günler hatta haftalar geçmesine rağmen cevap almamıştı. Ama çevirim içi oluyorlardı her gün ya da iki güne bir. Tam olarak tarih veremeyeceğim çevirim içi olmalarına karşılık. Ama istenirse eğer, mesaj attığım tarihlerin, o tarihten sonra onların çevirim içi olmalarına karşın cevap vermediklerini gösteren ekran görüntüleri paylaşabilirim.

Bunun üzerine yönetici forumuna başlık açtım. Herkesin dikkati üzerine açtım. Herkese de konuya bakmalarını rica eden bir özel mesaj attım. Herkes özel mesajları da konuyu da okudu. Kanıtlayabilirim dediğim gibi. Ama bir allahın kulu cevap vermedi. Konu içeriği ne oluyor bize gibi birşeydi. Toparlanmaya yönelikti.

En sonunda canıma tak etti ve gruptan ayrıldığımı bildiren bir mesaj yazdım. Üyeliğimin üzerindeki yönetici yetkisini sildim. Hatta aradan zaman geçmesine karşın bazı listelerden adım silinmemişti, onu silmelerini rica eden özel mesaj attım, ona da cevap gelmedi. Kanıtlayabilirim...

Olayı tam net hatırlamıyorum şu an. Hakan bey ya benim arkamdan görevden ayrıldı ya da benden ben kendi yetkimi alırken onunkini de almamı istedi. Ama arka arkaya aynı anda görevden ayrıldık.

Gariplik bundan sonra başladı. Birde baktım ki o günden sonra özel mesajlara cevap vermeyen, foruma tek cevap vermeyen yöneticiler birden aktif olmaya başladı. Foruma giriyor, forumla ilgili düzenlemeler yapıyor ve kullanıcılara sorunları hakkında cevap veriyorlardı. Kafamda büyük soru işareti doğdu. Sorun ben miydim ya da Hakan bey miydi... Bir an yediremedim ve Hakan bey ile iletişime geçtim. Durumu farkedip farketmediğini sordum. Hiç bakmadığını ve açıkçası çok da önemsemediğini bildirdi.

Bu saatten sonra benim toplulukla bağım tamamen koptu.

Aradan geçen uzun zaman ardından Erdal bey diye biri bana Facebook üzerinden ulaştı. Beni ekibe davet etti. Bende çok yoğun olduğumu ve ilgilenemeyeceğimi söyledim. Biraz ısrarcı oldu. Ekipte yine Hakan bey mevcuttu. Onunla iletişime geçtim. Neden beni de aralarında istediğini sordum. Açıklamalarının ardından kabul ettim. Ama gariptir ki Erdal bey facebook hesabını ertesi gün sildi. Forumdaki hesabını da silmiş sanırım. O durum da orada kaldı. Ben ekibe girmedim. Forum şu an yine kapalı.


Bu durum içerisinde dikkat çekmek istediğim noktalar var.

Aslında anlatmak istediğim asıl ÖZ budur.

Ortada insanların faydasına yapılanan ve insanların desteği ile var olabilecek bir topluluk var. Bildiğim kadarıyla kimse bu yapılanmadan para kazanmıyor. Hatta yine bildiğim kadarıyla bizim sunucu ücretini de Özgür bey cebinden vermişti. Forumda konu içerisine ödemeleri sırasıyla biz aramızda paylaşalım böyle iş olmaz anlamına gelen mesaj atmama rağmen, o konuya da cevap gelmedi. Ama konuda çevrim içi yöneticiler vardı.

Ama şimdi insanlar neden birbirini sırtından vuruyor anlayamıyorum.
Üstelik şöyle bir durum sözkonusu. Ortada herkes birbirini parmak ile gösteriyor, ekran görüntüsü paylaşıyor. Ama kimse birbiri ile iletişime geçmemiş. En azından sorduğumda aldığım cevap bu...
Eğer böyle bir platformda herşeyi açığa çıkarıp insanlara bir suç yönelteceksen "bence" ilk olraak durumu, suçlayacağın kişiye sorman gerekiyor.
Kardeşim böyle bir durum var. Elimde böyle böyle görüntüler var. Ve benim düşünceme göre bu durum senin başının altından çıkıyor. Neden böyle yaptın. Okadar emeği neden yok ettin. Demek gerekiyor. Ki kişi kendini ifade etsin. Yaptıysa neden yaptığını söylesin, yapmadıysa yanlış anlaşılmayı çözsün.

Kimse ile iletişime geçmeden, o böyle yaptı, bu böyle yapt vs deyip duruyor insanlar.

Konuşmalara bakıyorum bir de okadar ciddi okadar edebi yazışmalar ki bunlar.
Peki soruyorum. Bu konunun bukadar uzama sebebi ne?
Tekrar tekrar açılma sebebi ne?
İnsanların çekemedikleri ne?
Biri bir görevi üstlendi ve başaramadı diyelim. Üzerine gitme hakkı kimde? Sonuçta görevi son bulmuş. Yerine geçen düzgün götürsün. Yerine getiremeyene bir daha sorumluluk verilmesin.

Biz toplum olarak acaba sürekli eleştrip durumu iyileştirmeden oturup seyretmeye çok mu alıştık?

Siz ne kadar kendinizi açıkladığınızı ifade etseniz de, çok ciddi saygı çerçevesinde ya da çirkeflikle bunu yapmış olsanız da, Allah aşkına, şöyle bir geriye çekilin ve şu başlığı baştan sonra bir okuyun. Yazanlar, konuya dahil olan kişiler sizler değil de başkalarıymış gibi okuyun. Bu olaylara çok uzak kişilermiş gibi okuyun...

Ben yaptım. Ve hissettiğim şu:

- Ortada dendiği gibi sadece insanlara yardım etme amaçlı bir iş varsa, bu işte paranın adı bile geçmiyorsa, hatta insanların cebinden para çıkıyorsa, bu insanların çekemediği ne?
- Demekki bu işte çok para var. İnsanlar kendi çıkarını düşünüyor.
- Eğer para yoksa (ki olsa dahi çok çirkin birşey) çok komik bir durum bu. Neden yiyor bu insanlar birbirlerini?

Hissettiğim bu dedim ama bu hislere ben de dahil oluyorum. Çünkü adım geçti ve bende cevap yazmış oldum, açıklama yapmış oldum...

Garip bir milletiz gerçekten. Yardım etmek için okadar hevesliyiz ki, yardım etmeyi unutup, birbirimizi yiyoruz sürekli.

Okuyanlar için teşekkürler.
İyi günler.


heartsmagic

Ben durumu özetleyeyim tekrar, ortada iki grup insan var:

1. İyi niyetli, topluluğa yardım etmek isteyen ve bu nedenle forumlara üye olan, hatta hiçbir şeyden habersiz yönetime giren insanlar.
2. Yaşı eşek kadar olsa da parktaki kumla oynayan çocuklar gibi olan ya da -affınıza sığınarak söylüyorum- ruhsal sorunları olan insanlar.

Bu ikinci türdeki insanlar bu işlerin içinde olduğu sürece ne o topluluk kalıcı olur, başarı yakalar, ne de içerideki insanlar huzurlu bir şekilde işlerini görebilirler. Sürekli bir karışıklık, sürekli entrika, sürekli anlam verilemeyen işler. Fakat, bunların yanında sürekli, "Ben şunun kurucusuyum, şu kadar projede yer aldım, na bu kadarını terk ettim" şeklindeki kibirlenmeleri ve yalanları, "Biz şöyle yaptık, böyle yaptık muhteşem oldu" söylemleri, sürekli "Biz şu dağıtımın bilmem nesiyiz" sözleri,  "şu kadar aktifiz, hatta foruma aynı anda bin kişi bağlanmış, dergi şu kadar indirilmiş" böbürlenmeleri ki hepsi veritabanından elle değiştirilebilir, bunu da bu işlerden az çok anlayan herkes bilir, kısacası varsa yoksa ego pohpohlaması kokan haller.

Ne oluyor bu arada peki? Olan gerçek ve amacı yardım etmek isteyen insanlara oluyor. Gerçek kelimesini de aynen kelime anlamında olduğu gibi kullanıyorum, sanal olmayan yani. Sonra o buna bir şey söylüyor, bu ona bir şey söylüyor. Zira bazıları ortada dönen oyunların farkında değil, hâlâ gidenlerin arkasından rahmet okuyanlar, onları övenler bile oluyor. Anlaması zor kısacası bu işleri, tecrübe etmek gerekiyor.

Sağlam bir dal bulup oraya tutunun arkadaşlar, gerisi yalan dolan. Böbürleneyim biraz, üç beş ileti önceki yedi maddelik öneri listesi her zaman geçerli olacaktır.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

D@bbe


poʍǝɹǝd bʎ ɔɐspǝɹ˙˙˙

aurora


D@bbe


poʍǝɹǝd bʎ ɔɐspǝɹ˙˙˙

noktafat

linuxmint.org.tr kararsız yönetim yapısıyla çok şey kaybetti, artık toparlanacağını sanmıyorum. Bir veritabanı 3-5 defa yeniden kuruldu. Güncellik adına yeni şeylerde malesef konamadı. sanırım @heartsmagic in tabiriyle 2. grupta yer alıyordum. Tavsiyem yeni bir başlangıç olan ve umut vaat eden www.linuxmint.net.tr yi kullanmanız.

D@bbe


poʍǝɹǝd bʎ ɔɐspǝɹ˙˙˙

plazma

Vallahi ben bu polemikleri gördükten sonra soğudum, facebooktaki gurup sayfalarıda 5 sefer değişti hepsinden de beğenilerimi geri aldım çok kararsız olan bir topluluk olduğu için beni üzüyor mint denemek istiyordum ondan da vazgeçtim forum sayfası kapanıp açılıyor sürekli diye

D@bbe

Alıntı yapılan: plazma - 18 Nisan 2014 - 18:19:40
Vallahi ben bu polemikleri gördükten sonra soğudum, facebooktaki gurup sayfalarıda 5 sefer değişti hepsinden de beğenilerimi geri aldım çok kararsız olan bir topluluk olduğu için beni üzüyor mint denemek istiyordum ondan da vazgeçtim forum sayfası kapanıp açılıyor sürekli diye
http://forum.linuxmint.net.tr/ bu sorunsuz açılıyor... gir bak...

poʍǝɹǝd bʎ ɔɐspǝɹ˙˙˙

fatih29


Linux

Akıbetini bilemiyoruz ancak biz http://www.linuxmint.net.tr/ olarak hizmet vermeye devam ediyoruz ve elimizden geldiği müddetçe de edeceğiz. Dileyen arkdaşlarımız Ubuntu forumundan dileyen arkadaşlarımız Mint forumundan yardım alabilirler.

agg1401

Siteniz ve projeniz hayırlı olsun, umarım Linux dünyası hak ettiği yere gelir. Ve umarım ki, yöneticilik sorunu bir daha çıkmaz.