Eksiklerimiz, hatalarımız veya beğenileriniz

Başlatan Eren, 11 Ekim 2008 - 18:12:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

eronis

The Linux philosophy is 'Laugh in the face of danger'. Oops. Wrong One. 'Do it yourself'. Yes, that's it. --Linus Torvalds

alquirel


seron

#427
Ben lafa nereden başlayacağımı bilemiyorum. Zaten çok konuşuyorum yazıyorum, kısaca da özetleyemiyorum. Uzun uzun yazınca bile yanlış anlamalar oluyor.
Yukarıda bıraktığım iletide yine yanlış anlaşılmalar olmuş. Bundan evvel bir ileti için rapor göndermiştim. Orada dalgınlık eseri, forum yöneticilerini de suçlayan bir ifade kullanmışım. Ben de diyorum, niye bunlar bana tavırlı? Arkadaş sorun ne ise bildirsenize?  :)

Konu uzuyor ya, uzarsa uzasın; anlaşalım.

Şimdi olay şu:

Sohbetin ne olduğu ve yapılmaması gerektiği ile konuların dağılması meselesini anladım ve bu konuda anlaştık. Tabi bu noktada bazı çizgileri ayırmakta sorun yaşıyoruz.

Konuyu dağıtmak ne demek?

Ben şöyle bir açıklama getireyim. Örneği ile karşılaştığımı hatırlamıyorum fakat şöyle bir konu düşünün; birisi başlık açmış. Diyor ki "bilgisayarım yavaş, ne yapayım?" Bir bilgisayarın yavaş çalışmasına etki eden faktörleri saymaya kalksak mutlaka bazılarını unuturuz, o kadar çok. Ama kişinin anlattıklarına bakıyorum, kurulum yapmayı biliyor, ama bir sabit diskin çalışma prensibi ile ideal disk yapılandırmasını bilmeyebiliyor. İşte bu noktada birimizin sabit disklerin mantığından bahsetmesi konuyu dağıtmak değildir.

Ancak birisinin "bilgisayarı kaça aldın hocam?" diye sorması istenmez. İşte bu noktada hemfikirim. Ben de gerekirse hiçbir başlığa ileti yazmam. Ama ben konuyla alakalı olarak yaptığım anlatımlarda konuyu dağıttığım için uyarılmıştım. Uzaktan da olsa konuyu ilgilendiriyordu, ama yanlış anlaşılmıştı. Bundan şiayetçi değilim, düzen sağlanmaya çalışılıyor.

Bir de şu var, birisi sorun yaşıyor, sisteminde bazı yavaşlıklar var örneğin. Ubuntu ve türevleri, (bazı yönlerden)windowsa nazaran daha stabil çalışıyor. Hatta sorunlu donanımlarda bile çalışıyor, ben bunu gördüm. RAM dediğimiz aygıt, bazen statik elektrikten etkilenir ve windows başlamadığı gibi, sistem hiç açılmaz. Bios pili, bazı durumlarda çıkarılıp takılması gerekir. Bu durumda bile ubuntu çalışmaya devam ediyor ama sorunlu çalışıyor. Ve sorunun esasen donanımdan kaynaklanabileceğini kimse düşünmüyor. Bilir kişiler "filanca komut ne diyor?" diye soruyor. Ama ben bakıyorum, "o işlemlerinizi yapmak için donanım özelliklerinizi de bilmemiz gerekebilir, özellikleri de komutun çıktısıyla beraber yazın" demiyor. Demeyince ben de "konuyu dağıtır mıyım acaba?" diye korktuğumdan yazamıyorum. İşte yukarıda yazdıklarımın özetidir bu, yoksa derdim sohbet mohbet değil.

"forumumuzda sohbet kısmı açılmayacaktır"

Yahu tamam, açılmasın. Zaten ben önceki konularda bu durumu kabullenmiştim, ve "yönetime yağ çekmek için söylemiyorum ama açmayacaklarsa açmasınlar" demiştim zaten. Böyle bir alana ihtiyacımız var; ama açmasanız da itirazımız yok, artık istemiyoruz, çünkü gerekli açıklamayı yaptınız. Net. Ama istemememize rağmen saçma bir sohbet odası açıldı ve istediğimiz o değildi, bunu demek istiyorum. Hatta bu teklifi veren arkadaşın kim olduğunu hatırlıyorum, eminim o da böyle bir şey istemiyordu.

Örnek köprüde verdiğim başlık bir örnek:

-birisi bir yanlış yapıyor ve konu dağılıyor.
-bir yönetci uyarıyor.
-diğeri "pardon pardon" derken zaten gereksiz yere bir ileti daha ekleniyor.
-daha sonra başka bir yönetici gelerek bir açıklama daha getiriyor. bir gereksiz ileti daha.
-sonra konunun muhatabı bir açıklama daha veriyor. +1 daha.
-bir başka yönetici geliyor. 4-5 ileti önceki iletiyi açıklıyor, kısaca açıklık getiriyor. bir gereksiz ileti daha.

Biz bir hata yapıyoruz, yönetim de katılıyor. Yahu gereksiz iletileri sil gitsin. Kim geçmişte hata yaptığını merak eder ki? Köprüdeki örnek olayda son yorum yapan yöneticinin o son yorumu ile birkaç ileti önceki bazı yanıtları da gereksizdi. Zaten bir kez açıklama getirmişti, sonradan aynı/benzer şekilde bir daha uyardı. En son da gereksiz bir yoruma yanıt verdi.

"Eleştirmek? Kaç defa "böyle bir şey düşünmüyoruz" dedikten sonra ..."
Yine anlaşılmamışım. Sanırım konuya tam hakim değilsiniz. @neynefes, "sohbet yeri, sohbet yeri diye yırtınanlar, şimdi gelmiyorlar" anlamında birşeyler söyledi. Bu açıkça eleştiri. Sohbet yeri istediğimiz için; daha doğrusu, "tamam istemiyoruz" dediğimiz halde açılan sohbet kanalına gelmeyince, "madem kullanmayacaksınız bizi neden uğraştırdınız" anlamında gönderme yaptı. Daha önce de söyledim, istediğimiz bu değildi ve bizim istediğimizi sizler istemeyince, biz de tamam dedik. Ayrıca ben defalarca giriş yaptım, kimse yoktu.

Ben de şunu açıkça söyleyeyim: ben istemiyorum. İsteyen arkadaşlar varsa bilemem. Çünkü neden olmaması gerektiğini anladım.

"beğen butonu"

Evet açıklandı hem de kaç defa. Ama net bir şekilde "hayır" denmedi. Foruma ne katkısı olacağı soruldu. Bir de teknik açıdan bunun çok uğraştırıcı olabileceği, ve konuyu sorduğumuz yönetici tarafından bizlere "ben bu konudan anlamıyorum" şeklinde bir yanıt verildi. Yani "biz bu işe karşıyız" dememişti. Şahsen benim ihtiyacım var. Ne mi faydası olacak? gereksiz yorum yazılmamış olunacak. Bir kişinin yazdığı yorum onaylandıkça, kişiler hemfikir olduklarını açıklamak için yorum üzerine yorum atmamış olacaklar.

Yine siz bilirsiniz.

7. madde için: "müdahale edilmesi gerekiyorsa zaten ediyoruz.
Etmiyorsunuz. Şu köprüdeki başlıkta birisi beni haksız yere eleştirdi. Yönetimden kimse şu malum "kali" başlığındaki tepkiyi göstermedi:
https://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=50141.msg576419#new
O ileti hala orada duruyor. Kaldı ki kali konulu başlığı açan kişiye yine de fazla yüklenilmişti. Ama yapılan uyarılar hep konuyu açan kişiye yöneltildi. Taraf mı tutuyorsunuz?

8. maddenin yanıtı için:
Peki sorun değil o halde. Zaten ben o durumla ilgili raporlama yapmıştım da, ilgili kişiler uyarılmıştı.

9.madde için: "Tamamdır, mümkün mertebe yapmaya çalışırız bunu. Empati karşılıklıdır malum, sizler de bizi anlamaya çalışın. Sürekli "şunu isteriz bunu isteriz" diyen bir güruh düşünün. Neden olmayacağını izah etmemize rağmen aynı şeyler karşımıza geliyor. Eh, neticede tek huyu suyu olan üyeler değil, bizlerin de huyu suyu var. "Yapamıyorsanız gidin" sözüne ise diyecek bir şeyim yok. Hani burada geçmiyor ancak yukarıdaki maddelerden birinde var. Şu kadar şeyden sonra bu söz söylenecekse emin olsun bir yerin nasıl yönetileceği hakkında hiçbir fikriniz yok demektir. "
yapamıyorsanız gidin demedim, suç bende, anlatamıyorum. yapamıyorsanız aranızda iş bölümü yaparak, başka arkadaşlara devredin, o sadece konuları bu açıdan denetlesin; yine olmuyorsa kişi sayınız az. Yeni yönetici alın.

Şunu isteriz bunu isteriz de demiyoruz. Ben açıklamıştım ama yine belirteyim; arkadaş, forumda rahat edemiyorum. Ben, buraya katkım olsun istiyorum ama, korkuyorum. Çünkü bize sohbet etmeyin, konuyu dağımayın deniyor. Ama net davranılmıyor. Ceza verilmesin ama İletiler silinsin sadece. biz de ne kadar kararlı olduğunuzu ve nereye kadar esnek olduğunuzu bilelim. bir bakıyoruz konu esnedik çe esniyor tepki yo; bir de bakıyoruz, küüüt uyarı.

Bir yerin nasıl yönetileceğinin okulunu bitirmiş biri olarak, buna itirazım yok ama, inanolsun, kendime güveniyorum ve iyi yönetirim. Yönetimin zorluklarını da bilirim. Bu konuda yüksek lisans yapmadım ama kendimi geliştirmek için kitaplar okudum, seminerlere, kursalara katılarak sertifikalar aldım. Çevrem tarafından iletişimi iyi, insanları yönetebilmek konusunda başarılı birisi olarak tanınırım. Bu konuda sizi temin ederim. Ama internet ortamında yönetim olmaz!!! İnternet ortamı sohbet içindir. Forumlar da öyle. İnternet ortamında herkes katılım gösterir ve ortalık çöplüğe döner. Burası farklı. Çünkü forumun genel amacı destek olmak. Yaşadığınız zorlukların temel nedeni bu. Sizden birşey istemiyoruz.

Bu arada,

Yukarıdaki maddelere ekleyeceğim var:

-Şu sorun çözmek adına verdiğiniz iletilerin açıklamalarını lütfen yazın. "Şu komutun çıktısına bakabilir miyiz? bu komut bize şunu şunu gösterecek..."

-Konu çözüldüğünde, ilk iletiye ekleyin: "bu sorun şunu şöyle yaparak çözülmüştür. Ayrıntılı bilgi için devam eden iletilere bakabilirsiniz..."




Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 27 Ocak 2016 - 12:16:06

Alıntı yapılan: alquirel - 26 Ocak 2016 - 23:58:35
@eronis, anlayışınıza sığınarak iletinizde bahsettiğiniz forumun ismi olan kelimeleri çıkartmanızı isteyeceğim. Bizim hakkımızda da elbet kötü anlar yaşayan insanlar olmuştur, insanlık hâli birilerini kırmışızdır. Hatta belki onlar da bir yerlerde bunu anlatmışlardır da Google'da arayan buluverir belki. Ama başka bir forumun olumsuz eleştirisini Google arayanlara bizim forumumuzdan sunsun istemeyiz.
Hocam kusura bakmayın; ben bir başka başlık altında başka bazı forumları eleştirmiştim. Şimdi hangi başlıklar olduğunu hatırlayamadım. bulabilirseniz iletilerimi kaldırabilirsiniz. Chip sitesi ile donanımhaber sitesi ile ilgili idi.

plazma

Olayı bence çok fazla kişiselleştiriyorsunuz, benmerkeze dönmüş bazı maddelerde bende sizin yazdıklarınızdan bir şey anlamadım. Aynı şeylet açıklandığı ve kabul ettiğiniz halde sorgu parametresi en başa dönüyor. Nasıl emin olabildiniz başka bir kullanıcının o konuda istediğinin sohbet için irc olmadığına? Dediğiniz şekilde bazı durumlarda direkt uygulandığında bana cevap hakkı doğmuştu ama cevap veremedim diye iletiler raporlanıyor, o şekilde de şeffaf olmuyor çok otoriter yönetim bize nefes aldırmıyor veya cevap hakkımızı bizim elimizden alıyorlar durumları yaşanıyor. Bizde o şekilde bir durum oluşttuğunda kullanıcıları soğutup kaybetmektense kazanmaya çalışıyoruz gnu/linux camiasına, buna katılabilirsiniz veya katılmayabilirsiniz. Sohbet yeri olmadığını anlaşıldığı halde siz dahil hiç konu geyiğe dönmedi bu durumda sizin isteğinizdeki gibi dominal bir şekilde konuyu kapatıp uzaklaştırsaydık kötü bir yönetim imajı çizmezmiydik? Beğen buttonu olayıda şahsen sizin ihtiyacınız var (ben), ama size göre ufak gibi duran bazı istekler forumun teknik altyapısında yük bindiriyor, kararlılık ve performans, hız konusunda (bizim gibi büyük forumlardan bahsediyorum) sorunlar çıkartıyor. Forum yapımız ask.xx yapısında değil yazdığınız bir gönderiyi beğenilmesi üst sıralara çıkarmayacağı gibi x kadar kişi beğendi teknik bir forumda hiç bir şey ifade etmiyor malesef. Taraf konusunda ise bende ilk geldiğimde düzeni ve sistemi işleyişi bilmediğim için benimde sürtüşmem olmuştu ama durum hiçte öyle değilmiş, kaldı ki ne bir kullanıcıyı tanıyabilir nede tarafını tutabiliriz, sonuçta gönüllü platform kimse babamızın oğlu değil. Yönetici alın sorunuzu ben yanıtlamayacağım, kendi başıma vereceğim bir karar değildir. Diğer ekletinizdeki şekilde de olsa normalde olsa istek şekli anlattığınız bir şey karşıdakinin anlayacağı kadardır. Lütfen ile kurulan isteklerde dahi çıktıları vermeyen/veremeyen kullanıcılar var, ozamanda olay bizde değil karşıdan gelen istek biçiminide sorgulamak lazım değilmidir?

alquirel

İşin özü şu: Biz bu forumun sadece insanların Linux kullanırken yaşadıkları teknik sorunları sorup çözüm aradıkları bir yer olarak kullanılmasını istiyoruz. Elimizden gelse askubuntu tarzı bir yapıya geçmek istiyoruz ama forum yazılımıyla başladık, yılların birikimi toplandı bu sistemde, işler de tıkırında gidiyor, dolayısıyla bunla devam edeceğiz. İnternet ortamı sohbet içindir demek bence çok talihsiz bir tesbit. Bir topluluğa sahip olan her sitenin kendine has özellikleri var. Mesela ekşisözlükte hiç sohbet diyalogları gördünüz mü? Halbuki tam da sizin istediğiniz sohbet portalı mantığına en uygun sistem belki de. Ya da mesela Vikipedi'de olayı sohbet boyutuna taşıyabilir misiniz? İmkanı yok. Biz de öyle istiyoruz. İnsanlar gelsin sorularını sorsunlar varsa cevabı cevaba ulaşsınlar. Şu da var, sohbete tamamen mi karşıyız, tabii ki değil. "Tamamen konu dışına çıkmadığı müddetçe" zaten başlıklardaki diyaloglar sohbet havasında geçiyor genel olarak. Ama bunun da tabii ki forumun sadeliğine zarar verecek düzeye gelmesini istemiyoruz. İşin özü bu.

İletinizde "yönetim" çabasına birkaç öneride bulunmuşsunuz. Ama bu önerilere kendi pencerenizden bakıyorsunuz muhtemelen. Ben bu işin okulunu okumadım ama yaptığım meslek icabı aynı şeyi her gün gün boyu onlarca farklı insana tek tek anlatmaya çalışıyorum. Derdimi anlayış bakımından birbirinin benzeri gibi görünen iki farklı kişiye bile aynı kelimelerle anlatamıyorum. Yani kimin neye nasıl tepki vereceğini hiçbir zaman net bir şekilde tahmin edemiyorsunuz. Demişsiniz ya hani varsa bir sorun iletileri temizleyin diye. Bunu belki siz anlayışla karşılayacak bir yapıdasınızdır ama inanın çoğu kişi buna ciddi tepkiler veriyor niye iletimi siliyorsunuz diye. Esnek olmamızın tek nedeni bu. Biz kurallarımızı uygulatmak istediğimizde hem daha çok yıpranıyoruz hem de o kadar gereksiz kırgınlıklar yaşanıyor ki. Mesela en hassas olduğumuz kurallardan biri imlâ iken ne zaman bunu uygulatmaya çalışsak işler daha da kötüye gidiyor. Bizim iletilere imlâ açısından müdahale ettiği için kullanıcılardan aldığı tepkiye dayanamayıp yönetimden ayrılan yöneticimiz bile oldu. Hatta sırf bu iş için "imlâ denetçisi" vasfıyla bir insan getirdik foruma, forum "niye iletime müdahale ediyorsunuz" iletileriyle dolup taştı. Yani kısaca burada dengeyi bulmak insanı en çok zorlayan işlerden biri. Tamamen başıboş bırakıp kullanıcıların birbirini kırması yerine olaylara müdahil olup çoğunluğu memnun edip mümkün mertebe az kişiyi kırmayı tercih ediyoruz. İşin doğası gereği kırdığımız kişiler oluyor. Karşılıklı empatiyi sizlerden bu noktada istiyoruz.

Forumun olabildiğince sade olmasını istememizin nedeni bu. İş ne kadar muhabbet boyutuna dönerse müdahale edilecek noktalar o kadar artar. Müdahale artınca da kırılmalar başlar. İş muhabbete fazla dönmesin, birbirimizi kırmayalım. Siz beğen düğmesini sadece ve sadece fazla ileti atmamak için istiyorsunuzdur ama o beğen düğmesi gelince çoğu kişi sırf beğeni alabilmek adına amiyane tabirle ileti kasmaya başlar. Bu da müdahaleyi gerektirir ve arttırır. Bunun da gidişatının nereye varacağı anlaşılmıştır artık.

IRC neden saçma değil ve sohbet için uygun bir ortam?
- Bu camiada sohbet dediğiniz zaman akla IRC gelir :)
- Herhangi bir moderasyona ihtiyacınız yoktur.
- Kayıt olmadığı için yaşanan kırgınlıklar, yapılan yanlışlar sahile yazılan yazı gibi olur.
- Forumumuzdan ayrı bir ortam olduğu için forumun sadeliğine zarar vermez.
- Anlık akla gelen ve kısa yapılı soru ve cevaplara forumdan daha uygun bir sistemdir.

Bu listeyi daha da uzatabilirim.

ahmet_matematikci

Bilgisayar ve forum kültürü erkek egemen bir topluluktan oluşuyor.
Buna bağlı olarak da (id-ego-süper ego bilinç altı kavramları ve benim örnek vereceğim id insanların ilke dürtüleri anlamına geliyor.) id duygularımız baskın geliyor.
Bir toplulukta id duyguları nedir? Ben haklıyım , benim dediğim olsun, sözüm üstüne söz söylenmesin, hatam var ise düzeltilmesin,
Bunu hayvanlardaki tezahürü diş geçirmek ve havlamak. İnsandaki tezahürü ise üste çıkmak , kalp kırmak forumdaki tezahürü ise kanırtana ,ağlatana kadar yazmak tartışmalara girmek cevap yetiştirmek en olmadı rencide edip kişiyi bu ortamdan uzaklaştırmak yada soğutup nefret ettirmek.

Bilimsel yada teknolojik bilgiler kişisel tartışmalara döndü ise bunu fark eder etmez, eyvallah deyin, olur tamam deyin haklısın yanlış biliyor olabilirim deyin.
Ne kaybedilir ne kazanılır bunun mukayesesi iyi yapılmalı.
♥ Kız tavlamak için kahraman olmak gerekmez. Doğru kadın zaten sizi kahraman yapar ;)

heartsmagic

Esasında konuyu kendi adıma kapatmak istiyordum fakat her seferinde cevap vermemizi gerektirecek bir şeyler çıkıyor :) Hoş, benden önce diğer arkadaşlar da yazmış bir şeyler fakat huyum kurusun duramıyorum işte.

Alıntı yapılan: seron - 27 Ocak 2016 - 12:11:56
Sohbetin ne olduğu ve yapılmaması gerektiği ile konuların dağılması meselesini anladım ve bu konuda anlaştık. Tabi bu noktada bazı çizgileri ayırmakta sorun yaşıyoruz.

Konuyu dağıtmak ne demek?

Ben şöyle bir açıklama getireyim. Örneği ile karşılaştığımı hatırlamıyorum fakat şöyle bir konu düşünün; birisi başlık açmış. Diyor ki "bilgisayarım yavaş, ne yapayım?" Bir bilgisayarın yavaş çalışmasına etki eden faktörleri saymaya kalksak mutlaka bazılarını unuturuz, o kadar çok. Ama kişinin anlattıklarına bakıyorum, kurulum yapmayı biliyor, ama bir sabit diskin çalışma prensibi ile ideal disk yapılandırmasını bilmeyebiliyor. İşte bu noktada birimizin sabit disklerin mantığından bahsetmesi konuyu dağıtmak değildir.


Konu dağıtma meselesini sürekli üzerine almış gibi görünüyorsun, böyle bir şey yok. Farklı üyelerin farklı başlıklarında dağılıyor konular. Şu yukarıdaki açıklamanda bir beis görünmüyor. Fakat sorun çözülen ortamlar olan forumlar için bana kalsa mümkün mertebe az iş, çok ve çabuk icraat uygulaması doğru olan şeydir. Senin örnek verdiğin konuda sabit disk üzerine yorum yapman, orada sorun olabileceğini söylemen normal, ancak tümden sabit disklerin yapısını anlatman bence normal değil. Zararlı mı? Bilgi bilgidir orası ayrı, sadece uzuyor iletilerin o kadar. Ancak, bizlerin konu dağılıyordan esas kastı bu değil zaten. Öyle konular gösterebilirim ki başlıkla hiç alakası olmayan yerlere gitmiş, geyik kısacası.

Alıntı Yap

Bir de şu var, birisi sorun yaşıyor, sisteminde bazı yavaşlıklar var örneğin. Ubuntu ve türevleri, (bazı yönlerden)windowsa nazaran daha *kararlı çalışıyor. Hatta sorunlu donanımlarda bile çalışıyor, ben bunu gördüm. RAM dediğimiz aygıt, bazen statik elektrikten etkilenir ve windows başlamadığı gibi, sistem hiç açılmaz. Bios pili, bazı durumlarda çıkarılıp takılması gerekir. Bu durumda bile ubuntu çalışmaya devam ediyor ama sorunlu çalışıyor. Ve sorunun esasen donanımdan kaynaklanabileceğini kimse düşünmüyor. Bilir kişiler "filanca komut ne diyor?" diye soruyor. Ama ben bakıyorum, "o işlemlerinizi yapmak için donanım özelliklerinizi de bilmemiz gerekebilir, özellikleri de komutun çıktısıyla beraber yazın" demiyor. Demeyince ben de "konuyu dağıtır mıyım acaba?" diye korktuğumdan yazamıyorum. İşte yukarıda yazdıklarımın özetidir bu, yoksa derdim sohbet mohbet değil.

Gerektiğinde sistem özellikleri istenebilir, bundan neden çekiniyorsun? Çekiniyorsan eğer bizim konu dağılıyor dememizden kastımızın bu olmadığına emin olabilirsin.

Alıntı Yap
"forumumuzda sohbet kısmı açılmayacaktır"

Yahu tamam, açılmasın. Zaten ben önceki konularda bu durumu kabullenmiştim, ve "yönetime yağ çekmek için söylemiyorum ama açmayacaklarsa açmasınlar" demiştim zaten. Böyle bir alana ihtiyacımız var; ama açmasanız da itirazımız yok, artık istemiyoruz, çünkü gerekli açıklamayı yaptınız. Net. Ama istemememize rağmen saçma bir sohbet odası açıldı ve istediğimiz o değildi, bunu demek istiyorum. Hatta bu teklifi veren arkadaşın kim olduğunu hatırlıyorum, eminim o da böyle bir şey istemiyordu.


İstemediği şey olabilir, mesele istenen şeyi değil IRC imkânını sunmamız. Dileyen gider sohbet eder, beğenmeyen gitmez o ortama ve böyle bir imkân yokmuş gibi davranmaya devam eder. Zorla değil ki IRC üzerinden sohbet edilmesi. O bir seçenek ve kullananlar da mevcut. Herkesi memnun etme gibi bir kaygımız yok, zaten böyle bir şey de mümkün değil. Sen sevmiyorsun örneğin orayı, başkaları seviyor. Senin ve bir grup diğer arkadaşın sevdiği şeyi foruma eklerdik, bu sefer başkaları beğenmezdi. Biz burada isteği göz önünde bulundurup, bize uygun olanda karar kıldık, mesele bu kadar basit yani. Nihai isteğimizse geyiğin artık forumda devam etmemesi.

Alıntı Yap
Örnek köprüde verdiğim başlık bir örnek:

-birisi bir yanlış yapıyor ve konu dağılıyor.
-bir yönetci uyarıyor.
-diğeri "pardon pardon" derken zaten gereksiz yere bir ileti daha ekleniyor.
-daha sonra başka bir yönetici gelerek bir açıklama daha getiriyor. bir gereksiz ileti daha.
-sonra konunun muhatabı bir açıklama daha veriyor. +1 daha.
-bir başka yönetici geliyor. 4-5 ileti önceki iletiyi açıklıyor, kısaca açıklık getiriyor. bir gereksiz ileti daha.

Biz bir hata yapıyoruz, yönetim de katılıyor. Yahu gereksiz iletileri sil gitsin. Kim geçmişte hata yaptığını merak eder ki? Köprüdeki örnek olayda son yorum yapan yöneticinin o son yorumu ile birkaç ileti önceki bazı yanıtları da gereksizdi. Zaten bir kez açıklama getirmişti, sonradan aynı/benzer şekilde bir daha uyardı. En son da gereksiz bir yoruma yanıt verdi.

Son zamana kadar bu kadar müdahale edilecek başlık olmuyordu forumda. Derdimiz bu zaten @seron, boşuna yırtınmıyoruz yani. Yahu biz neden sürekli dağılan konuları toparlamak, ileti bölmek zorunda kalalım? Çözüm çok basit, konular dağılmasın, geyik olmasın. Kökten çözüm varken, önce sorun oluşturalım sonra siz ortalığı toplayın önerisi ne kadar doğru? Ha daha önce ne yapıyordunuz dersen tabi ki belirli başlıkları temizliyorduk. Fakat bu mesele böyle rahat rahat olacaksa, insanlar hiç düşünmeden konu dağıtacaksa çözüm ileti bölmek falan değildir, çözüm bunun önüne geçmektir.

Alıntı Yap
"Eleştirmek? Kaç defa "böyle bir şey düşünmüyoruz" dedikten sonra ..."
Yine anlaşılmamışım. Sanırım konuya tam hakim değilsiniz. @neynefes, "sohbet yeri, sohbet yeri diye yırtınanlar, şimdi gelmiyorlar" anlamında *bir şeyler söyledi. Bu açıkça eleştiri. Sohbet yeri istediğimiz için; daha doğrusu, "tamam istemiyoruz" dediğimiz halde açılan sohbet kanalına gelmeyince, "madem kullanmayacaksınız bizi neden uğraştırdınız" anlamında gönderme yaptı. Daha önce de söyledim, istediğimiz bu değildi ve bizim istediğimizi sizler istemeyince, biz de tamam dedik. Ayrıca ben defalarca giriş yaptım, kimse yoktu.

Ben de şunu açıkça söyleyeyim: ben istemiyorum. İsteyen arkadaşlar varsa bilemem. Çünkü neden olmaması gerektiğini anladım.

Siz derken :) Biz tüm üyelere "Sohbet ortamı olarak ne istiyorsunuz" diye sormadık ki. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere "bize uyanı" seçtik. Beğenilir beğenilmez, ne yazık ki sunacağımız şey IRC. Şimdi biri çıksa forumda, "yahu neden SMF kullanıyorsunuz, geçsenize Vbulletin'e" dese biz de geçmesek "Bizim istediğimiz olmadı" mı olacak? Ya da ne bileyim Vbulletin'e değil de bize uyduğu için MyBB'ye geçtik, tutup "Vay efendim neden ötekine geçmediniz" dendiğinde "özür dileriz hemen değiştirelim" mi diyeceğiz?

Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

heartsmagic

Alıntı Yap
"beğen butonu"

Evet açıklandı hem de kaç defa. Ama net bir şekilde "hayır" denmedi. Foruma ne katkısı olacağı soruldu. Bir de teknik açıdan bunun çok uğraştırıcı olabileceği, ve konuyu sorduğumuz yönetici tarafından bizlere "ben bu konudan anlamıyorum" şeklinde bir yanıt verildi. Yani "biz bu işe karşıyız" dememişti. Şahsen benim ihtiyacım var. Ne mi faydası olacak? gereksiz yorum yazılmamış olunacak. Bir kişinin yazdığı yorum onaylandıkça, kişiler hemfikir olduklarını açıklamak için yorum üzerine yorum atmamış olacaklar.

Yine siz bilirsiniz.

Açıklandığı üzere forumlardaki beğen butonunun bir anlamı yok. Sebepleri:

1. En çok beğenilen cevap yukarı çıkmayacak, SMF bir forum, soru cevap sistemi değil.
2. Herkesin en iyi şekilde beğenisini sunacağından şüpheliyim.

Alıntı Yap
7. madde için: "müdahale edilmesi gerekiyorsa zaten ediyoruz.
Etmiyorsunuz. Şu köprüdeki başlıkta birisi beni haksız yere eleştirdi. Yönetimden kimse şu malum "kali" başlığındaki tepkiyi göstermedi:
https://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=50141.msg576419#new
O ileti hala orada duruyor. Kaldı ki kali konulu başlığı açan kişiye yine de fazla yüklenilmişti. Ama yapılan uyarılar hep konuyu açan kişiye yöneltildi. Taraf mı tutuyorsunuz?

Taraf tutmuyoruz da, her tartışan hem de güzelce tartışan üyenin arasına girip "tü kaka" demek istemiyoruz. Kali başlığı zıvandan çıkan bir başlıktı. Ayrıca, kusura bakılmasın ancak ne yapıyorsa üyeler kendi arasında yapıyor. Kali kullananı bir kaşık suda boğmak isteyenler genelde bizler değiliz. Gri alanımız fakat dikkatlice incelenirse -kendi adıma konuşayım- açılan başlıklarda karşı tarafın tutumuna bakarak, genelde yapıcı eleştiri yapmaya çalışıyorum. Tavsiye niteliğinde bir şeyler söylüyorum. Karşı taraf zaten bilgiliyse hiç sorun yapmıyorum. Fakat maşallah diğer üyelerimiz sanki fırsat kolluyor gibi gelen çakıyorlar. Herkesi uyarmaya kalksaydık milleti uyarmaktan foruma vakit bulamazdık.

Net söyleyeyim, kimseye garezimiz olmadığı gibi taraf da tutmuyoruz.

Alıntı Yap
9.madde için: "Tamamdır, mümkün mertebe yapmaya çalışırız bunu. Empati karşılıklıdır malum, sizler de bizi anlamaya çalışın. Sürekli "şunu isteriz bunu isteriz" diyen bir güruh düşünün. Neden olmayacağını izah etmemize rağmen aynı şeyler karşımıza geliyor. Eh, neticede tek huyu suyu olan üyeler değil, bizlerin de huyu suyu var. "Yapamıyorsanız gidin" sözüne ise diyecek bir şeyim yok. Hani burada geçmiyor ancak yukarıdaki maddelerden birinde var. Şu kadar şeyden sonra bu söz söylenecekse emin olsun bir yerin nasıl yönetileceği hakkında hiçbir fikriniz yok demektir. "

yapamıyorsanız gidin demedim, suç bende, anlatamıyorum. yapamıyorsanız aranızda iş bölümü yaparak, başka arkadaşlara devredin, o sadece konuları bu açıdan denetlesin; yine olmuyorsa kişi sayınız az. Yeni yönetici alın.


"Devredin" demek basit bir şekilde siz gidin yapanlar gelsin demektir :) Hani devretme başka türlü oluyorsa bilemiyorum ama benim bildiğim tüm devirlerde geride kalan el sallar. Kişi sayımız da gayet yeterli şu an. Değil on, yüz kişi de olsa forumdaki dağınıklığı tartışmalara girmeden toplamak mümkün değildir. İki türlü çözümü oluyor bu gibi durumların:

1. Sorun çıkartan üyeler şutlanır forumlardan.
2. Bizim tercih ettiğimiz üzere konuşarak, tartışarak bazı şeyler aşılmaya çalışılır. 

Forumdan yasakladığımız üyeler oluyor ancak bu sebeple yaptığımız olmadı, muhtemelen olmayacaktır da.

Alıntı Yap
Şunu isteriz bunu isteriz de demiyoruz. Ben açıklamıştım ama yine belirteyim; arkadaş, forumda rahat edemiyorum. Ben, buraya katkım olsun istiyorum ama, korkuyorum. Çünkü bize sohbet etmeyin, konuyu dağımayın deniyor. Ama net davranılmıyor. Ceza verilmesin ama İletiler silinsin sadece. biz de ne kadar kararlı olduğunuzu ve nereye kadar esnek olduğunuzu bilelim. bir bakıyoruz konu esnedik çe esniyor tepki yo; bir de bakıyoruz, küüüt uyarı.

Bu kadar bir basit meselede neden hâlâ anlaşamadığımızı cidden merak ediyorum :) Yahu, başlık neyse o konuşulsun, bakkal Mehmet amcaya gitmesin konu. Bu kadar basit yani.

Alıntı Yap
Bir yerin nasıl yönetileceğinin okulunu bitirmiş biri olarak, buna itirazım yok ama, inanolsun, kendime güveniyorum ve iyi yönetirim. Yönetimin zorluklarını da bilirim. Bu konuda yüksek lisans yapmadım ama kendimi geliştirmek için kitaplar okudum, seminerlere, kursalara katılarak sertifikalar aldım. Çevrem tarafından iletişimi iyi, insanları yönetebilmek konusunda başarılı birisi olarak tanınırım. Bu konuda sizi temin ederim. Ama internet ortamında yönetim olmaz!!! İnternet ortamı sohbet içindir. Forumlar da öyle. İnternet ortamında herkes katılım gösterir ve ortalık çöplüğe döner. Burası farklı. Çünkü forumun genel amacı destek olmak. Yaşadığınız zorlukların temel nedeni bu. Sizden * bir şey istemiyoruz.

Kafam karıştı benim. Kendin söylüyorsun işte çöpe döneceğini, bizim istediğimiz öyle bir forum değil ki. Yönetimin okulunu falan okumadım ancak senelerdir buralarda takılmaktayım. Mütevazılığı da bırakalım, tüm arkadaşlarla beraber senelerdir burayı bu seviyede tutabildiysek eğer, "yönetebiliyoruz" demektir. Hem de bal gibi yönetebiliyoruz demektir. Yöntemlerimiz konusunda da çok şükür az çok kendimizden eminiz. Hani bu işler bu kadar kolay olsaydı herkes yapabilirdi değil mi? Bakalım etrafta kaç tane etkin Linux topluluğu var ve kaç senedir bu işi yapmaktalar. Kısacası "devredin yapsın birileri" ne yazık ki biraz ütopik bir yaklaşım. Deviriyor insanlar genelde ama başka yerlerini deviriyorlar, iş katkı yapmaya geldiğinde görünen köy kılavuz istemiyor ne yazık ki.

Alıntı Yap
-Şu sorun çözmek adına verdiğiniz iletilerin açıklamalarını lütfen yazın. "Şu komutun çıktısına bakabilir miyiz? bu komut bize şunu şunu gösterecek..."

Kendi adıma Süpermen değilim, yapmak isteyen yapsın bunu. Daha önce farklı arkadaşlar tarafından da dile getirildi, eğer o kadar vaktim olsaydı bile zahmetinden ötürü yapmazdım. Bir zahmet üye kendisi azıcık araştırsın konu çözüldükten sonra. Araştırmayan soruyor başlıkta hem, hiç cevaplamadığımızı gördün mü?

Alıntı Yap
-Konu çözüldüğünde, ilk iletiye ekleyin: "bu sorun şunu şöyle yaparak çözülmüştür. Ayrıntılı bilgi için devam eden iletilere bakabilirsiniz..."

Biz neden ekleyelim? Robot değiliz @seron, insanız :) Üye bal gibi kendisi ekleyebilir, yapan da var. Ha, biz şimdi kural koysak kaç kişi yapar bunu? Çözüldü etiketi için bile günde en az dört beş ileti geçiyoruz, peh peh. Söylediğim gibi "yapın" değil, "yapalım" olacak bu öneri. Bize değil, forumdaki herkese hitap edilecek.



Rahat ol, forumda dilediğince takıl, konuyla alakalı ise istediğin şeyi yaz, tereddüt etme lütfen. Her şeyi de üzerine alma bence, biraz öyle olmuş gibi geliyor bana :)
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

heartsmagic

@ahmet_matematikci, tespitlerin çok doğru fakat sanal ortamda tartışmanın önüne geçilemiyor ne yazık ki. Gerçi, gerçek hayatta da durum benzer sayılır fakat sanal ortam daha tartışmaya müsait. Haliyle insan olarak kimse haksız olduğunu kabul etmiyor, fakat konu açılıyorsa, soru soruluyorsa bir yerde de konuşmamız, tartışmamız gerekiyor. "He he" deyip geçersek karşı taraf daha kötü hisseder. Mesele iş zıvanadan çıkmadan güzel güzel konuşabilmek.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

ahmet_matematikci

@heartsmagic yönetim olarak sorumluluklar sebebi ile sizlere hak veriyorum. Sizlerin müdahale etme zorunluluğunuz var.
Ben hala özelden msj atıp yazılanı silmeyi daha doğru buluyorum ama herkes benim gibi düşünmek zorunda değil. Bunca yıldır forumun bir gidişatı var buna bağlı olarak edinilmiş tecrübeler vardır ve buna saygı duyuyorum. Yapılanları da edinilmiş tecrübe olarak yorumlayıp bilmediğim(forum yönetimi ve net ortamı diyaloglarını idare etme) konulara dahil olmaktan çekiniyorum.

Ne var ki Adananın sıcak -heyecanlı  kanını taşıyoruz . Bir yerde gerginlik ve tartışma varsa ve konu benim ile alakalı olmasa bile o olaya maydanoz olmadan duramıyoruz.  ;D ;D
♥ Kız tavlamak için kahraman olmak gerekmez. Doğru kadın zaten sizi kahraman yapar ;)

heartsmagic

Söylediğim gibi iş zıvandan çıkıncı başlıkları ayırdığımız çok olmuştur, fakat bu kadar artarsa ne yazık ki kimse o işin altına elini sokmaz. Öteki türlü bizler sadece başlıkları yönetmeye çalışan robotlar gibi oluruz. Halbuki ben hâlâ insanlara yardım etmeyi istiyorum vaktim olduğu ölçüde. İş bu sebepten ötürü (resmi dil gibi olsun :) ) ne kadar az geyik, o kadar az tartışma diyoruz.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

seron

Müsait olduğunuzda daha önce bahsettiğim "çözülemeyen hataların toparlanması" işine bakabilir misiniz? Gerekirse ben de katkı yaparım vaktim bol.
-----------------------------------
Bu arada yorumlarınızı okudum, tamam. Esasen ortada bir sorun da yokmuş. Şunu bilmenizi istiyorum, burada isyan ya da kızgınlık durumunda değilim. Şu yazımı da öncekileri de sakin kafayla yazıyorum. Bu noktada yanlış anlaşılmak istemem. Yanlış anlaşılmak bir nevi fobi benim için. :) Bunu neden açıklama gereği duyuyorum: Öncelikle yazdıklarımı okuyan birisi sanki birisi isyan etmiş gibi bir izlenime kapılacaktır. İkincisi yazdıklarımızı okuyan bir başkası "kavga ediyoruz/tartışıyoruz" sanacaktır. İşler iyica karıştı kusura bakmayın. Ama bazı muğlak kalan konulara açıklama getirmeniz iyi oldu. Eklediğiniz madde için de teşekkürler; net olarak bir(çok) şeyi anlamış olduk.

O halde daha özverili olacağız demektir.

Umarım başka soruna neden olmadan devam ederim/z.



ahmet_matematikci

Alıntı yapılan: seron - 28 Ocak 2016 - 11:48:55
Müsait olduğunuzda daha önce bahsettiğim "çözülemeyen hataların toparlanması" işine bakabilir misiniz? Gerekirse ben de katkı yaparım vaktim bol.

Bu fikir çok güzel.
♥ Kız tavlamak için kahraman olmak gerekmez. Doğru kadın zaten sizi kahraman yapar ;)

heartsmagic

Kavga ettiğimizi düşünmezler de tartıştığımızı düşünebilirler ki bu da kötü bir şey değil, kaldı ki zaten tartışıyoruz :) Tartışa tartışa doğruyu ya da ortak noktayı bulabildiğimiz sürece bu tartışmalar vakit kaybı değildir benim gözümde.

Hata raporlama başlığı aklımda ancak o başlığın yapısını iyi tutturmak lazım. "Hadi açalım" dediğimiz bir başlık olmamalı bu. Esasında bu konuya yönelik zamanında hayata geçirmek istediğimiz bir geri bildirim alma meselesi vardı ama ne yazık ki yapamadık onu. Kuru kuruya hata raporlama pek işe yaramıyor. Örneğin o başlığa İngilizce bilmeyen biri "Efendim, şu program ya da özellik bende çalışmıyor, Ubuntu sürümüm de şu" dese ve içimizden biri de çevirip arkadaşa hata kaydı açtırsa bile karşıdaki geliştirici veya ilgili kişi bu arkadaştan geri bildirim isteyecektir. Farklı yollarla yapılıyor bu geri bildirimler, gdb ile "backtrace", çekirdek seviyesinde "bisect" (ömür törpüsü) gibi konular biraz karışık. Bu konuyu biraz düşünelim.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

MuhbirKedi

Forumda saat örneğin "19:00" yerine "19.00" olarak imla kuralına uygun bir şekilde yazılsın.
Önemli olan para değil, para ile ne yaptığındır, en iyi zenginlik ise gönül zenginliğidir. ;)

plazma

İmlâ kurallarında saat ayracı olarak : kullanılamaz diye bir durum yok.

seron


alquirel

Aslında TDK'ya göre nokta işareti doğrusu.
http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=187:Noktalama-Isaretleri-Aciklamalar&catid=50:yazm-kurallar&Itemid=132
(Nokta - 7. Madde)

Ama eğer forumdaki zamanı bildiren yazıları diyorsanız oralarda koda müdahale gerekecek. Açıkçası nokta kullanılması gerektiği çoğu kişi tarafından bilinen bir kural da değil. Hem genelin doğru bildiği iki nokta olduğu için, hem de forumun kaynak koduna müdahale gerekeceği için bu değişikliğe gerek görmüyorum.

Şu da var. TDK'da sadece "saat ve dakika gösteren" demiş, saniyeyi dahil etmemiş. Saniye de işin içinde olduğunda doğru yazım hangisi oluyor bilmiyorum.

bugra9

Alıntı yapılan: alquirel - 02 Şubat 2016 - 19:26:41
Aslında TDK'ya göre nokta işareti doğrusu.
http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=187:Noktalama-Isaretleri-Aciklamalar&catid=50:yazm-kurallar&Itemid=132
(Nokta - 7. Madde)

Ama eğer forumdaki zamanı bildiren yazıları diyorsanız oralarda koda müdahale gerekecek. Açıkçası nokta kullanılması gerektiği çoğu kişi tarafından bilinen bir kural da değil. Hem genelin doğru bildiği iki nokta olduğu için, hem de forumun kaynak koduna müdahale gerekeceği için bu değişikliğe gerek görmüyorum.

Şu da var. TDK'da sadece "saat ve dakika gösteren" demiş, saniyeyi dahil etmemiş. Saniye de işin içinde olduğunda doğru yazım hangisi oluyor bilmiyorum.

Yazdığın maddenin bir üstünde yani 6. maddede tarihler arasında nokta koyulacağı yazmış ama o yazının hemen sağındaki "Haber Belgeliği" kısmındaki yazıların zamanı "Tarih :09-06-2015" şeklinde gösterilmiş. Buradan iki sonuç çıkarabiliyorum. İlki tdk kendi yazdığı kurallara uymuyor. İkincisi olarak da nokta işareti zamanı ayırmada ayıraç olarak kullanılabilir ama bu demek değildir ki diğer işaretler kullanılamaz. :)

MuhbirKedi

Önemli olan para değil, para ile ne yaptığındır, en iyi zenginlik ise gönül zenginliğidir. ;)

seron

Hangi başlık altında bildireceğimi bilemedim,

Şu belgeyi,
https://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=49622.0
"Nasıl anlatımları" genel başlığı altına taşıyabiir misiniz? Yanlış yere açmışım, kusura bakmayın.

plazma

Tamamdır, başlık Nasıl anlatımları bölümüne taşındı.

seron

Şu an "beğen" butonunun eksikliğini yine duydum :)
Teşekkürler.

WhiteScars

#448
Bu Türkçe kullanım, dil bilgisi kuralları bence çok zorlanıyor. Daha öncede belirttiğim gibi teknoloji ve bilişimin dili ortak o da İngilizce. Elbetteki saçma sapan kullanım yasaklanmalı, A'ları 4'le yazmalar, I'yı 1 ile zamalar, ters soru işaretleri vs.

Ama terimlere çok fazla takıldığını düşünüyorum genel olarak forum yönetimi.
Kişisel olarak bir şeyi yazarken çok fazla efor sarfettiğimi farkediyorum. Bazı kelimelerin bile türkçe karşılığını bulamıyorum.

Production Environment = Ürün Sunma Ortamı mı?  ::)
Release Management = Release kelimesi zaten anlam olarak birden fazla Türkçe kelimeye karşılık geliyor. Bunun çevirisi Yazılım Salım Yönetimi mi?
Deployment = Yazılım Taşıma olabilir belki.

Bilmiyorum işte şu yukarıdaki 3 kelimenin anlamlarını bile düşünmek 5 dakikamı almıştır. Belki ben 14 yıllık yurt dışı macerasından sonra bu hale geldim bilmiyorum ama
insanlara script'i betik diye öğretmenin yanlış olacağını düşünüyorum ve söylüyorum. Bence önce "script" öğretilmeli sonra "betik".

Mesela bir fonksiyon boolean değer olarak "false" dönmesi gerekiyorsa, adama fonksiyonu yanlış döndürcen mi diyeceksin?
Ben gideyim ya bu forumdan cidden dayak yiyeceğim.

Not: Geçenlerde Türkçe java kitabı aldım elime. İçindekilere baktım neler varmış diye. Yarısını anlamadım.  ;D
İnsanoğluna bırakabileceğiniz en güzel miras tecrübelerinizdir.

alquirel

Bence siz kendinizi çok uç örneklerle desteklemeye çalışıyorsunuz.

Alıntı yapılan: WhiteScars - 03 Şubat 2016 - 22:24:34
Mesela bir fonksiyon boolean değer olarak "false" dönmesi gerekiyorsa, adama fonksiyonu yanlış döndürcen mi diyeceksin?

Mesela burada niye "return" kelimesini değil de döndürme kelimesini kullandınız? "Return" kelimesi de programlamaya dahil bir özel terim değil mi? Demek ki isteyince anlaşılır karşılıklar bulunabiliyormuş.