Pardus'un Debian tabanlı olması hakkındaki düşünceleriniz.

Başlatan cos, 03 Temmuz 2012 - 20:51:15

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

cos

Fatih projesi kapsamında dağıtılan akıllı tahtalarda Debian tabanlı Pardus kullanıldığı Necdet Yücel tarafından kamuoyuna duyuruldu. MSB'de deb tabanlı Pardus istediğini belirtti. Ubuntu kullanıcılarının bu konuda düşünceleri nelerdir merak ediyorum. Konuyla ilgili düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. Ülkemizdeki geliştiricilerden destek geleceğini umuyorum. Paket yönetim sistemi hep eleştirilmişti.

ersinkandemir

Pardus duvarkağıtlı Debian, demek istemiş Sayın Necdet Yücel. :)
Where there's a shell, there's a way.



cos

Necdet Yücel ne kadar incelemiş bilmiyorum. Ben deb. tabanlı olursa ne düşünürsünüz diye soruyorum.

Kadir Can

İki açıdan bakacağım:Debian tabanlı olması ve Debian tabanlı Pardus olması.İnce ayrıntıyı yazıyı okuduktan sonra fark edeceksiniz.
Debian tabanlı olması tabi ki çok iyi olur.Pardus'a acilen taze kan lazım, zira çok kullananı yok, kullananlar genellikle Linux dünyasına yeni adım atmış oluyorlar.Dolayısıyla Pisi pakedi yapan kişi sayısı çok az ve paket azlığı nedeniyle birçok kullanıcı tercih etmiyor.Ne yalan söyleyeyim, ben de yeni başlayanlara artık Pardus yerine Ubuntu ve Mint tavsiye ediyorum.Hak verirsiniz ki yeni başlayan biri daha konsola alışmadan ona, "İstediğin program depoda yok, şöyle şöyle yapman gerekir; ama bak şöyle bağımlılık varmış şunu da yapacaksın." gibi şeyleri söylediğinizde eğer azimli değilse Windows'a geri dönüyor.Kısacası Pardus'un şu anı çok sıkıntılı.Son kullanıcıya hitap etmeye çalışıyor ama şu haliyle bunu yapması imkansız.Kısacası Debian tabanına geçerse bu sıkıntılardan kurtulabilir.
Debian tabanlı Pardus kısmına gelecek olursak...Pardus ilk çıktığında ulusal işletim sistemi(!) olarak tanıtıldı.İşletim sisteminin ne olduğunu bilmeyen vatandaşlarımız bile gururlandılar.Her şey çok güzel gidiyordu.Daha sonra kullanıcı sayısı artmaya başladı ve Pardus ekibi yetmemeye başladı.Zaten yanılmıyorsam ekip 25-30 kişiden oluşuyordu.İstekler arttı, ekip yetişemedi.En sonunda(Bu kısmı çok takip etmedim.) proje askıya alındı.Sanırım şimdi tekrar aktifleştirilmesi gündemdeymiş.Ben gerek olmadığını düşünüyorum.Zira Tübitak'taki değerli mühendislerimiz daha faydalı olabilecek işlerle uğraşsa daha iyi olur diyorum.Çünkü proje yeniden başlarsa eski sorunlar yine baş gösterebilir.Bu mühendislerimiz sadece Fatih projesi için Debian tabanlı Pardus geliştireceklerine AR-GE ile uğraşabilirler.Akıllı tahtalarda kullanmaya uygun olan birçok dağıtım zaten mevcut.
Benim görüşlerim bu şekilde.Açıkçası acaba yanlış mı düşünüyorum diyorum.Sizlerin de görüşlerinizi merak ediyorum.

cos

Pardus'un tekrar hayata dönmesi lazım. Örneğin MSB Pardus'la devam etmek istiyor. Üstelik eski Pardus'la değil deb tabanlı Pardus'la. Arkasında da destek verecek kurum olarak Tübitak'ı görmek istiyor. Yani Tübitak destek olmazsa olmaz. Olaya bu açıdan da bakmak lazım. Eski Pardus sunucu kısmında yetersiz geliyor diye biliyorum. Deb tabanlı olması bu sorunuda çözecektir.

Kadir Can

Sadece MSB kullanmak istiyor diye dağıtım oluşturmak bence çok da mantıklı olmaz.
Bunlar büyük kurumlar ve içlerinde çok yetenekli bilgisayar mühendisleri var.MSB sunucularında daha rahat etmek için FreeBSD da kullanabilir, güvenlik önde olduğu için OpenBSD de kullanabilir.Kullanıcı bilgisayarlarında da herhangi bir Linux dağıtımı iş görecektir.Bu kadar özelleşmiş ve oturmuş sistemler zaten varken Amerika'yı yeniden keşfetmek MSB için de riskli olacaktır.Yeni yazılan kısımlarda gözden kaçan bir örümcek(bug) sıkıntı oluşturabilir.
Ayrıca Debian tabanınan geçildi diye sunucular için iyi olacaktır diyemeyiz.Ancak sistem ortaya çıktığında karar verebiliriz.
Sonuç olarak MSB için Debian tabanlı Pardus oluşturmak gereksiz ve riskli olacaktır.
Bir şey daha belirtmek istiyorum, eğer proje yeniden başlarsa -her ne kadar gereksiz olduğunu düşünsem de- proje için elimden geleni yaparım, çünkü TÜBİTAK ekibi yine yetemeyecektir.Bu sebeple projenin bir kez daha durdurulmaması için herkes elinden geleni yapmalıdır diye düünüyorum.

sayz


apocuk

Madem debiana geçiş yapacaklardı kaç yıllık emek pisi'yle neden başladılar. İşin açığı şimdiye kadar yapılanlarının üzerini çizmek
bir çok kullanıcıyı ve geliştiriciyi soğutacaktır. Bu noktadan sonra pardus'unda üzerinin çizildiğini söyleyebiliriz
Mecburiyet Esaretin Diğer Adıdır.....
http://abdurrahmanakturk.wordpress.com/

ironic

Ben  Pardus'a yılarını vermiş bir geliştirici olsaydım şu an neler hissederdim düşünmek bile istemiyorum. Gerçi bu ülkenin geçmişine bakınca dön , dolaş, çabala aynı son. Çalışmalarınla dünyaları da hayran bıraksan, kara talih değişmiyor işte. O kadar emek bir anda tuzla buz. Biz bu insanları sokaktan mı topluyoruz? Dağıtımı hiç ettiniz de o kadar deneyim kazanmış geliştiricileri neden ayrılmak zorunda bırakıyorsunuz? Dışarıya pek bilgi verilmedi ama görünen manzarada ayrılan geliştiricilerin keyfi sebeplerle projeyi bırakmadıkları da gün gibi ortada. Durmak yok, dünyaya kendilerini güldürmeye devam. Umarım ölmeden şu ülkede bilimin ve aklın hakim olduğu günleri görürüm. Pek umudum olmasa da.

grayloop

Alıntı yapılan: apocuk - 04 Temmuz 2012 - 13:52:55
Madem debiana geçiş yapacaklardı kaç yıllık emek pisi'yle neden başladılar. İşin açığı şimdiye kadar yapılanlarının üzerini çizmek
bir çok kullanıcıyı ve geliştiriciyi soğutacaktır. Bu noktadan sonra pardus'unda üzerinin çizildiğini söyleyebiliriz

@apocuk
Baştan böyle birşeyin olacağını kestiremezlerdi elbette, dahası herhangi bir projede illa ki "bunu da deneyelim" çalışması olacaktır, bu da araştırma ve geliştirmenin bir parçasıdır. Ben Pardus kullanıcısı olsam bu durumdan memnun olurdum, zira daha büyük bir paket sistemine geçiş yapmış olacağım. İlk başta sorunlar elbette olacak ama Pardus da ilk başta oldukça sorunlu olarak başlamadı mı?

Uzun zamandır "Pardus'u en baştan neden debian tabanlı yapmadılar da özgün birşey yapmak adına 'pisi' yaptılar?" diye düşünüyordum. Bence çok önemli ve yerinde bir karar olmuş. Paket sayısı ve destekle ilgili daha önce yazılanların hepsine katılıyorum.

Pisi paket sistemi olması özgünlük ve güvenlik açısından belki daha iyi olabilir, ancak mevcut geliştiricilerin halihazırda devlet memuru gibi çalışıyor olmaları zaten proje için (bence) olumsuz bir unsurdu. Bağımsız ve finanse edilen/finans bulan bir ekiple yapılmalıydı. Mark Shuttleworth, Tübitak benzeri bir yapıda çalışsaydı Ubuntu bugünkü şekline gelebilir miydi? Sanmıyorum.
hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız
                                 H. Yavuz

apocuk

sonuç olarak hazırlanan onca paket ve geliştiricilerin emeği bir anda yok edilmiş olmuyor mu?
Bu biraz hazıra konma değil mi?
Belki baştan yapılsa benimde fazla itirazım olmazdı ancak onca zaman, emek, insanların yavaş yavaş
benimsemeye başladıkları bir sistem birden bire böyle değiştiriliyor. İyi tepkiler alacağını sanmıyorum
insanların güvenini kaybetmekten başka bir işe yaramaz
Mecburiyet Esaretin Diğer Adıdır.....
http://abdurrahmanakturk.wordpress.com/

alquirel

Yanlış anlamayın, sözüm genel olarak "madem debian yapılacaktı niye başta yapılmadı" diye eleştirenlere.

Eleştiriyi bu şekilde yapmak, "Madem Linux kullanacaktık, niye en başta Windows kullandık o kadar sene?" demek gibi oluyor. Sonuçta 2004 (hatta 2003) senesini düşünerek yapmamız lazım bu eleştiriyi. Debian 2004'te hangi durumdaydı? Apt sistemi o zaman da şimdiki gibi miydi? O günün Linux şartları nasıldı?

grayloop

Baştan, başka şekilde ve yanlış düşünülmüş olabilir. Emek elbette önemli, ama yanlışlık fark edildikten sonra aynı yanlışa neden devam edilsin ki? Elbette ilk başta özellikle Pardus kullanıcılarından iyi tepkiler almayacaklar, değişimlerde olur bu (paradigma sancısı gibi bir şey). Güven de kaybolabilir ilk başta, ancak hataya devam eden bir şirket mi daha güvenilir kabul edilir, hatasını kabul edip düzeltmeye çalışan mı? Bir otomobil firması 400.000 aracı hatalı bir aksam için servise çağırdığında güvenilirliğinden bir şey kaybetmedi, dahası güven kazandı.

Ek olarak, bir alternatif olarak hem Debian hem de Pisi dağıtımları çıksa çok daha güzel olur. Böylece, Pardus kullanıcısı her ikisini karşılaştırma imkanı bulurdu.
hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız
                                 H. Yavuz

cos


apocuk

benim karşı olduğum noktada tam olarak bu psi'nin yok edilmesi
isteyen debian isteyen psi kullansın ancak artık sadece debian
demek gerçekten tepkilere yol açar.
sevgili @alquirel benim demek istediğim pardusta debian kullanılmasın değil
verilen emeklerin sistem debian tabanlı olacak diye çöpe atılmamasıdır.
Mecburiyet Esaretin Diğer Adıdır.....
http://abdurrahmanakturk.wordpress.com/

berat01

Tubitak deb tabanlı yeni bir dağıtım çıkartartabilirdi, dağıtımın ismi de Parian olurdu. Pardusu ise pisi paket sistemiyle bırakırlardı ve çalıştayda dedikleri gibi pardusu geliştirmeye çalışanların önünü lisans sorunları ile kesmezlerdi. Böylece pardus ölmemiş ve kullanıcıların güveni sarsılmamış olurdu.
Kendi adıma konuşuyorum bu tür oyunlarla çıkarılan deb tabanlı pardus varsa ben orada yokum kullanmayacağım. Zaten debian kullanıyorum bana fazlasıyla yetiyor. Neden deb tabanlı pardusa geçeyim. Hem de yapanlara zerre kadar güvenmeden.
Bir de şu var, pisi neden sorunlu olsun? Duyduğuma göre bir zamanlar en iyi KDE li dağıtım seçilmiş. Paket sistemi değişince bir şey olmaz, kafalar değişmeli. Geliştirirmeyi kendi kadronla kısıtlı tutmazsın dışarı açılırsın yurtdışından da daha çok destekçin olur ve daha çok paketin olur.

cos

Alıntı yapılan: ironic - 04 Temmuz 2012 - 14:17:16
Dağıtımı hiç ettiniz de o kadar deneyim kazanmış geliştiricileri neden ayrılmak zorunda bırakıyorsunuz? Dışarıya pek bilgi verilmedi ama görünen manzarada ayrılan geliştiricilerin keyfi sebeplerle projeyi bırakmadıkları da gün gibi ortada.

Bu konuda ayrılan geliştiricilerden sadece Ozan Çağlayan açıklama yaptı.(kendi bloğunda) Diğerleri ne geliştirici listesine nede özgürlük için forumuna açıklama yaptı.



Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 04 Temmuz 2012 - 15:23:43

Alıntı yapılan: berat01 - 04 Temmuz 2012 - 15:11:41
Tubitak deb tabanlı yeni bir dağıtım çıkartartabilirdi, dağıtımın ismi de Parian olurdu. Pardusu ise pisi paket sistemiyle bırakırlardı ve çalıştayda dedikleri gibi pardusu geliştirmeye çalışanların önünü lisans sorunları ile kesmezlerdi. Böylece pardus ölmemiş ve kullanıcıların güveni sarsılmamış olurdu.
Kendi adıma konuşuyorum bu tür oyunlarla çıkarılan deb tabanlı pardus varsa ben orada yokum kullanmayacağım. Zaten debian kullanıyorum bana fazlasıyla yetiyor. Neden deb tabanlı pardusa geçeyim. Hem de yapanlara zerre kadar güvenmeden.
Bir de şu var, pisi neden sorunlu olsun? Duyduğuma göre bir zamanlar en iyi KDE li dağıtım seçilmiş. Paket sistemi değişince bir şey olmaz, kafalar değişmeli. Geliştirirmeyi kendi kadronla kısıtlı tutmazsın dışarı açılırsın yurtdışından da daha çok destekçin olur ve daha çok paketin olur.

Pardus ismini bırakmaları mümkün değil. Yeni bir isimle çıkılsaydı ayrıca onuda tanıtmak için uzun bir süre gerekecekti. Sorun birazda eski kadronun dışardan gelen destekleri elinin tersiyle itmesi değil miydi? Doruk Fişek bile redmine olayına kadar dayanmadı mı?

Kadir Can

Doruk Fişek'in yazısını mutlaka okuyun özellikle de davulu verip tokmağı vermeme meselesini, Debian'da çalışan sürücünün Pardus'a aktarılamamasını... Danışma Kurulu oluştuysa kararlarına uymak gerekir, şöyle yapmamız gerekiyor, zaman kısalığı yüzünden şunu kesinlikle yapmak zorundaydık söylemleriyle sıkıntıya sokmak değil.
Alıntı yapılan: ironicBen  Pardus'a yılarını vermiş bir geliştirici olsaydım şu an neler hissederdim düşünmek bile istemiyorum. Gerçi bu ülkenin geçmişine bakınca dön , dolaş, çabala aynı son. Çalışmalarınla dünyaları da hayran bıraksan, kara talih değişmiyor işte. O kadar emek bir anda tuzla buz. Biz bu insanları sokaktan mı topluyoruz?
Benim anlatmak istediğim nokta tam da bu. Ne olacak şimdi? 2004 yılında başlayıp 2011 yılında başlayan projeye yeniden başlanıyor. Peki ya 10 sene sonra proje tekrar biterse ne olacak? O kadar çalışma tekrar boşa gidecek. Bu sefer verilmiş sözler, yapılmış anlaşmalar var, proje devam edecek deniyor ama projenin başlangıcında Danışma Kurulu ile diğer yetkililer arasında anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Sert konuştuysam özür dilerim, umarım yeni emekler boşa gitmez.

heartsmagic

Pisi olmasın, Debian (.deb) tabanlı olsun diyenler mutlu olabilir ama ben değilim. Neden olmadığımı ben söylemeyeceğim zaten Doruk Fişek anlatmış. Debian olması kötü değil aksine güzel bile olabilir fakat mesele bunun yol ve yöntemi. Ortada boş duran, durdurulan bir kurul var, hem de o kadar ehil insana rağmen.

Nedense Pardus başlıklarına pek yazasim gelmiyor zira temel meselelerin bile kendisinde henüz yerlesmemis arkadaşların, herkesin yorum yapması beni üzüyor, canımı da sıkıyor. Ayrıca konu bir şekilde yine başka yerlere de kaydirilabiliyor. Kendimi de bu konuda ehil görmüyorum. Bu konudaki en ehil insanlardan biri olan Doruk Fişek 'in yazisini okuyup, eleştiri nasıl yapılır öğrenmek lazım. Ayrıca "tü kaka" demeden önce Doruk Fişek gibi "evet ortada bir yanlış var ama belki benim elestirimle, sonrasında da gayretimle bu işin ucundan tutulabilir belki" demek var. Geri kalan eleştiriler benim için kuru gürültüden farksız.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

travego0403

İyi mi oldu kötü mü oldu bunu zamanla göreceğiz. Emeklerin çöpe atılması gibi bir düşünceye sahip olanlar için şunu söyleyebilirim. Bu olay Pardus için hiçte yabancı bir olay değil. Çünkü hemen hemen 2 sürümde bir paket yöneticisi sıfırdan yazıldı. Ekip değiştikçe beğenmediler tekrar yazdılar ve Pardusa farklı özellik, araç eklemekten, geliştirmekten geri kaldılar. Pardus hep yerinde saydı. Ayrıca Tasma gibi bir ayar merkezini de çöpe attılar. İyi tarafından bakarsan tecrübe oldu.  "Bir musibet bin nasihatten iyidir."

Paket sayısı çoğaldı diye hemen gaza gelmesek iyi. Çünkü Debian paketlerini alıp direk kullanabileceğimizi sanmıyorum. Belki ilk zamanlarda bu yapılabilir ama ilerleyen zamanlarda farklılıklar çoğalacaktır. Bu yüzden bütün paketlerin tekrardan paketlenmesi gerekebilir. (Pardus için en büyük şikayet paket eksikliği değil miydi?) Örneğin Ubuntu-Debian paketleri arasındaki farklar. Tabi bunu Debianı temel alıp kendi yolunda yürüyecek bir dağıtım için konuşuyoruz. Eğer Debianı alıp makyajlayıp, temasını değiştirip önümüze konulacaksa yaşadık bütün Debian paketleri bizimdir. :)
"Matematik bir dildir ve bu dilde şairlere fizikçi denir." Richard Feynman

arpia

Yazmak istemiyordum fakat dayanamadım. Araba yaptık sonuç aynı, uçak yaptık sonuç aynı, işletim sistemi için de farklı olacağını düşünmemiştim ne yazık ki.
Kendi kendimizi baltaladıktan sonra durum hep aynı.

rutku

Bu olay beni cok uzdu. Devlet olaya parasal olarak baktigi icin bu hale gelindi. Erkan Tekman'in gunlugunde bastan sona kadar olaylari cok guzel anlatmis. Elestirilecekseniz o yaziyida okuyun derim. Bende diger arkadaslar gibi pardusun tekrar devlet tarafindan canlandirilacagini dusunmustum. Onun icin paket yapimina girdim. Olaylar gun yuzune cikinca pardustan sogudum. Fakat gonullu ekip kurulunca tekrar pardusa destek vermeyi dusunur hale geldim. Bilgisayarimin arizasi giderilince tekrar o emeklerin ziyan olmamasi icin pardus kurup paketleme ve uygulama yapacagim.
Hayallerini kodla ...

uKiriş
Mezgeldek

Tuxie

Ben bu şekilde devam edilemesini daha doğru bulurdum.Sonuçta geliştiriciler kaç yıl Pisi için uğraşmışlar ve pisinin eksikleri vardı tabiki bu hepsinde olabiliyor ama .deb kullanılırsa iyi olmaz gibime geliyor ortalıkta çok debian kopyası var iki duvar kağıdı bir tema tamam ne farkı debiandan o zaman hiç uğraşmayalım debian kullansınlar direkt.
Pisi gelişmesi için çok basit Tübitak üstüne düşmeli geliştiricilere destek vermeli dışardan yardımlara açık olmalı diye düşünüyorum.Belki KDE bırakılıp Gnome ve benzeri daha hafif arayüz takımları kullanılabilir

hckr

Pisi paketleme sistemi istediği kadar hızlı olsun, isterse basıldığı an yüklensin yeterli paket olmadıktan sonra hiçbir anlamı yok.Bu durumda yapılması gereken paketleme sistemini değiştirmek değil ekibe yeterli sayıda eleman takviye edip paket sayısını arttırmak.Paket sayısını arttırdıktan sonra da güncellemeleri takip etmek pek de zor olmayacaktır.Ancak bunu yapmak yerine Debian'ı aynen alıp Pardus logosu yapıştırmak da TÜBİTAK'a yakışmayacak bir olaydır.
Pardus şimdiki haliyle belki son kullanıcının ihtiyaçlarını karşılıyor olabilir ancak uzman kullanıcıların ve geliştiricilerin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayamıyor.Türkçeleştirme desteği de sanırım Ubuntu kadar yüksek değil ki Ubuntu'da bunu gönüllü kullanıcılar sağlıyor buna rağmen geride.Öyleyse ben niye Ubuntu yerine Pardus kullanayım?

egitimist

Bir GNU/Linux dağıtımını diğerlerinden ayıran temel fark paket yapısıdır. *.pisi paketleme sistemi ülkemize ait özgün bir projeydi. Kişisel görüşüm pisi ile yola devam edilmesidir. Paket sistemi değişse bile pardus yaşasın, özgür yazılım kazansın diyorum.