Linux dağıtımlarının sürüm politikası

Başlatan Aaron, 08 Haziran 2012 - 15:53:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aaron

Uzun zamandır amatör olarak Slackware ve Ubuntu kullanıyorum. Slackware ilk dağıtımım idi. Daha sonra Ubuntu ile birlikte bu sayı ikiye yükseldi. Bunların dışında kullandığım birkaç dağıtım daha var ama onları Ubuntu ve Slackware kadar aktif kullanmadım. Kullanıcı tarafında dağıtımlar ile geçirdiğim vakitler içerisinde aklıma sürekli aynı soru gelip duruyor. Linux dağıtımlarının sürüm politikasının mantığı nedir? Aslında sorunun asıl hali biraz detaylı. Şöyle ki:

Bizlerin -en azından çoğu kullanıcının- mutlaka bir Windows geçmişi var. Ve biz bu işletim sisteminin; Windows 95, Windows 98, Windows XP, Windows Vista ve Windows 7 hallerini biliyoruz ve yakın zamanda kararlı hali çıkacak olan Windows 8... Microsoft'un var olduğundan bu yana geliştirmiş olduğu toplamda 6 farklı işletim sistemi. Fakat Ubuntu'ya ve daha genel tabir ile Linux koluna baktığımızda bir dağıtımda gördüğüm en az 8-9 sürüm beni bu düşünceye intikal ettiriyor.

Linux dağıtımlarını geliştiren toplulukların buna benzer bir mantıkta sürüm geliştirmemelerinin sebebi nedir? Cevabının içerisinde özgür yazılım mentalitesinin olacağını elbette tahmin ediyorum ve bu mentalitenin iteklediği hızlı gelişim sürecinin de farkındayım. Ama ben -verilerin sayısal değerine çok fazla takılmayın- Ubuntu'nun bir sene içerisinde neden iki farklı sürüm geliştirdiğini anlayamıyorum. Misal 12.04 çıkıyor ve bunu alıp kurduğumuzda -zaman zaman- major problemler ile karşılaşabiliyoruz. Benim mantığım şöyle işliyor bu konuda bu sürüm yayınlanmadan evvel neden her şekilde test edilip sorunsuz bir şekilde ya da sorunların en aza indirildiğinden emin olunarak yayınlanmıyor? Oturup 2-3 yıl süren bir geliştirme sürecinden sonra bir sürüm yayınlanıp bir sonraki sürüm için ve daha gelişmiş bir hali için 4-5 sene niye beklemiyoruz ve neden beklemeyelim?

Aslında soracağım ve öğrenmek istediğim bir sürü şey var bu konu minvalinde ve bunlar alacağım cevaplara göre şekillenecek.

Şimdiden çok teşekkür ederim.

xxx3

Merhabalar sorunuzun en temelinde sizinde dediğiniz gibi özgür yazılım yatıyor microsoft şirket olarak belli aralıklarla sürüm çıkarmayı yeğliyorken ubuntu veya linux dağlımları daha kısa aralıklarla daha çok sürüm çıkarıyor bununla beraber bazı sürümler uzun süre desteklenirken bazıları kısa süreli destekleniyor.Yani biz son kullanıcılar istersek uzun dönem desteklenen bir sürümü seçebiliriz tercih bize ait  :) Peki diyelim ki uzun sürüm veya kısa sürüm ayrımı yok neden bu insanlar 6 ayda bir sürüm çıkarıyorlar işlerimi yok; Her yeni sürümde emin olun ki birçok hata düzeltilmiş yeni birşeyler eklenmiş olarak sunulur linux camiası sürekli büyüyen ve güncellenen bir camia ben size bu yorumu yazarken bile linux kerneline birçok satır eklendi bir çok hatası düzeltildi.Sizin söylediğinizde pek mantıksız değil hatalardan tamamen kurtulmuş veya az hatalı bir işletim sistemi yapılmıyor neden geliştiriciler beklemiyor ? Linux dağılımları çeşit çeşit ve bildiğim kadarıyla debian öyle kolay kolay yeni bir sürüm çıkartmayan genellikle stabil çalışması ön planda tutulmuş bir dağılım diye hatırlıyorum.Bilmiyorum biraz dağınık mı anlattım anlamazsanız sorularınıza göre devam ederiz. :D

Aaron

Bir sürü insan cevaplayacaktır diye düşünüyorum. Ona göre sorularımı toparlayıp tekrardan yazacağım. Cevabın için de ayrıca teşekkür ederim.

alorak

xxx3'ün dediği gibi eğer debian kararlı kullanırsanız biraz daha uzun sürede sisteminiz güncellenir. ama mesela firefox(iceweasel) her sürümde 3-5 sürüm atlar. o aradaki değerleri siz isterseniz yüklersiniz. (debian kararlı depolarından değil ek başka depolardan) Ve anladığım kadarıyla çoğu dağıtım artık debian'ı temel alarak kendi depolarından oluşan sistemler oluşturmaktalar. bunlardan en çok tutulan son kullanıcı için en çok tercih edilen sizin dediğiniz gibi bir sistem oluşturmuş olacaktır sanırım ama henüz bunun için erken olsa da özgür yazılımda hep güncellemeler sürecektir :)
özgürlük için

hasanyılmaz

#4
Binlerce kişinin geliştirdiği bir sistemin yeni sürümü için neden Windows gibi birkaç sene bekleyeyim? Açık kaynak kodun nimeti olarak görüyorum bu kadar sık güncellemeyi..

ekremsenturk

Microsoft ürünlerini gliştirirken, maliyeti dikkate alıyor, ve yeni bir sürüm geliştirmek yerine örnek olarak, Windows XP, WindowsXP SP1, Windows XP SP2, Windows XP SP3 olarak var olan sürümü yükseltiyor. Windows sürümleri sorunsuz olsalardı, yükseltmelerede, güncellemelerede gerek kalmazdı. Windows sürümleri aslında en çok sorunu olan işletim sistemleri. Tek avantajları, yeni Blgisayar kullanıcıları için kullanımı ve öğrenilebilmesinin daha kolay olmasından ibaret.

Windows masaüstü sürümleri: Win1, Win2, Win3, Win3.1, Win3.1.1, Win95, Win98, Win98 SE, Win ME, Win 2000, Win XP, Win XP SP1, Win XP SP2, Win XP SP3, Vista, Vista SP1, Win 7, Win 8

sabian

Söylenecek hem çok şey var hem de çok şey yok bu konuda.

Sık güncelleme ile uzun vadede güncelleme dağıtımların kendi tercihleri. Örneğin Debian uzun aralıklarla sürüm günceller, ancak Ubuntu 6 ayda bir. Mint hem Ubuntu hem de Debian tabanlıdır (son sürümden itibaren direkt Debian tabanına geçtiler ama.) ve sık güncelleme trafiğinden dolayı Debian tabanına geçtiler. Yine Ubuntu tabanlı olan ve olmayan bir çok dağıtım tercihlerini uygulamaların güncel sürümleri kullanmaktan yana kullanıyorlar. Çok geniş bir geliştirici topluluğu ve bunların sürekli geliştirdikleri uygulamalar var ve bu uygulamalar önceki sürümlere göre kimi eksikliklerini kapatmış oluyor ya da yeni özellikler kazanmış oluyorlar. Bu durumda uzun vadede beklemenin pratik bir anlamı kalmıyor bence.

Öte yandan -kendi açımdan- yeni çıkan 12.10 alfa sürümünü kurup kullanmayı düşünüyorum. Böylece hem geliştirme sürecini birebir takip etmiş oluyorum hem de karşılaştığım sorunların çözümüne uğraşırken yeni bir şeyler öğreniyorum.

Yani bu hem son kullanıcıların hem geliştiricilerin hem de dağıtım takımlarının tercihlerinden dolayı böyle. Zira uzun vadede, nadiren sürüm güncelleyen Linux dağıtımları da mevcut.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

eribol

Kimisi de neredeyse hiç sürüm çıkarmaz, Archlinux gibi.

Aaron

Tamam anlıyorum Windows da sürüm yükseltiyor ve sürüm içerisine bir sürü güncelleme gönderiyor. Misal 12.04'e geçiyorsunuz donanımınız uyumlu çalışmıyor  ya da major bir yazılımsal sorun ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Kesinlikle Windows'u savunduğum yok ama örneğin ben daha Windows tarafında böyle bir sorun ile karşılaşmadım. Bunun cevabı da kesinlikle donanım firmalarının Microsoft'un herhangi bir ürününe uygun donanım geliştiriyor olmaları. Bu konuda yapılacak zaten bir şey yok varsa da ben bilmiyorum.

Yukarıda birçok kez "beklemek" üzerine verilmiş cevaplar var aslında dikkat çekmek istediğim şey salt bekleyebiliyor olmak değil. Mesela o büyük sorunları giderip bir senede bir değil de o sorunları sıfıra yakın hale geitirip atıyorum 2 senede bir sorunsuz diyebileceğimiz bir sürümü Linux severler ile paylaşmak daha doğru olmaz mı?

Alpha, Beta gibi sürümleri kurup kullanıyoruz ve geri bildirimde bulunuyoruz bu da kararlı sürüme kadar özgür yazılıma katkıda bulunuyor. Belki de benim bahsettiğim şey direkt özgür yazılım mentalitesine aykırıdır. Mesela ben böyle bir sorun -http://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=33339.msg399334#msg399334- ile karşılaşmıştım ve çözümünü neredeyse bir ay sonra bulabildim. Hızlı menü ayarını yaparken otomatik gizle dendiğinde diğer ayarın kendiliğinden düzelmesi gerekmez mi? Ya da bu hiç bu şekilde test edilmedi mi?

Aslında varmak istediğim şey şu yol haritasına ve tarihlere sadık kalmak adına Ubuntu ya da herhangi bir sürüm geliştirilken bu tip sorunlar test edilmeden gözden mi kaçıyor ya da atlanıyor mu?

hasanyılmaz

@Aaron

Bana öyle geliyor ki sorularınızın ve sorunlarınızın kaynağı piyasanın iki tarafa bakış açıları. Microsoft ortaya kendi ürününü koyuyor ve sonrasında piyasa buna uyum sağlıyor. Bilgisayarların Microsoft işletim sistemi kurulu satılması bunun örneği. Linux tarafında ise iş tam tersi. Var olan piyasa koşullarına göre en uygun sistem geliştiriliyor. Piyasa da çok hızlı değişim geçirdiğinden güncelleme sıklığı yüksek.

Sorunların gözden kaçırılması mümkün tabi. Çok değişken var ve bunlar size göre değil siz bu değişkenlere göre hareket ediyorsunuz Linux tarafında bir geliştirici olarak. Ancak Linux'un gelişim tarafında binlerce göz var ve sorunları çözme becerisi takdir edilecek türden..

Aaron

Alıntı yapılan: hasanyılmaz - 10 Haziran 2012 - 13:15:00
@Aaron

Bana öyle geliyor ki sorularınızın ve sorunlarınızın kaynağı piyasanın iki tarafa bakış açıları. Microsoft ortaya kendi ürününü koyuyor ve sonrasında piyasa buna uyum sağlıyor. Bilgisayarların Microsoft işletim sistemi kurulu satılması bunun örneği. Linux tarafında ise iş tam tersi. Var olan piyasa koşullarına göre en uygun sistem geliştiriliyor. Piyasa da çok hızlı değişim geçirdiğinden güncelleme sıklığı yüksek.

Sorunların gözden kaçırılması mümkün tabi. Çok değişken var ve bunlar size göre değil siz bu değişkenlere göre hareket ediyorsunuz Linux tarafında bir geliştirici olarak. Ancak Linux'un gelişim tarafında binlerce göz var ve sorunları çözme becerisi takdir edilecek türden..
Takıldığım şeyler daha çok Linux kusursuza yakın olarak kullanıcıya ulaşmasını istememden ileri geliyor. Çoğu insanın Windows'tan elini ayağını iyice çekebilmesi için sanki bu politikayı biraz değiştirmesi gerekiyormuş gibi geliyor bana. Farkındayım ki Linux geliştiricileri de son kullanıcıyı memnun etmek adına ellerinden geldiğince çabalıyorlar.

Ama Linux tarafındaki özgür yazılım mentalitesi sürekli gelişmeyi öngörüyor ve o yüzden yeni sürümler bir hayli hızlı yayınlanıyor. Ve bu sürümlerin içerisinde hızlı gelişim sürecinin vermiş olduğu ürünler, yazılımlar ve geliştirmeler yer alıyor. İşte benim sorunumda bu noktada çıkıyor.

Bu geliştirme döneminde 1 yıl içerisinde ne kadar sorun ayıklanmış olabilir ya da düzeltilmiş olabilir? Derdim şu; yeni bir sürüm yayınlandığında kullanıcı büyük bir sorun ile karşılaşmasın küçük sorunları için geri bildirimde bulunsun. Tabi bu söylediklerim sadece bu sürüm politikası ile alakalı mıdır orasını bilemiyorum. Yoksa geliştiricilerin samimiyetinden zerre şüphe etmiyorum.

heartsmagic

Karışıklık şurada yaşanıyor: Linux diyerek çok genel konuşuyoruz. Linux bir çekirdek, onun etrafında örgülenmiş onlarca irili ufaklı süreklilik arz eden dağıtım var. Hangisinin sürüm politikasından bahsediyoruz? Bazı arkadaşlar değinmeye çalışmışlar bu farklılık meselesine. Eğer çok sıkı hata takibi yapılan, kararlılık için ince eleyip sık dokuyan bir şey isteniyorsa en iyi örnek Debian'dır. Dileyen onun kararlı sürümünü takip eder mesela.

@Aaron, Ubuntu bu şekilde yürütmüyor sürüm politikasını. Eğer senin istediğin şekilde yürüseydi Debian'dan çok farklı olmazdı. Mesela senin söylediğin gibi diyelim ki bir sürüm için beklendi beklendi ve aradan iki sene geçti. Bu arada ne yazık ki kararlılık adına hemen hiçbir uygulama sürüm yükseltemez dağıtım üzerinde. İki sene demek altı ayda bir çıkan üç tane Gnome sürümü geçmek demek. İki sene oturup hiç güncelleme yapmadan sadece kararlılık üzerine çalışma yapılırsa birçok kullanıcı bizim tarafta o dağıtımı tercih etmeyecektir.

Peki Windows'ta işler neden böyle değil? Çünkü Windows sadece kendi çalıp kendi oynar sürüm dünyasında. Bunu kötülemek ya da karalamak için söylemiyorum, durum tespiti yapıyorum. Bizim dünyamızda çekirdekten başlayarak hemen bütün bileşenler bağımsız geliştirilir. Çekirdek, masaüstleri, temel bileşenler (örneğin kabuk gibi) ve dağıtımları oluşturan irili ufaklı tüm uygulamalar. Sadece bir dağıtımı çıkartan şirketin ya da gönüllü topluluğun bu kadar şeyi tek başına denetlemesi mümkün değil. Bu bizim dünyamızın doğasında var.

Dönelim tekrar Windows'a. Windows'ta işletim sistemini oluşturan bileşenlerin hepsi kendisine ait. Ötesini berisini düşünme ihtiyaçları yok kısacası. Sürüm çıkar, gerisiyle ilgilenmez. Uygulamalar farkındaysan kendileri takibini yapar o dünyada. Windows X uyumlu derler. Kısacası aslında onlarda da aynı sorun var ama çalışmayan bir uygulama olduğunda bunun sorumlusu Windows olmaz. Fakat bizdeki algı nedense X uygulaması çalışmıyor Y dağıtımı sorunlu. Evet, dağıtımlara özel sorunlar da olabilir ama genel çıta bu şekildedir. Donanım tarafına değinmek bile istemiyorum, zira sen zaten değinmişsin.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

Aaron

Ben konuyu Linux'un ya da herhangi bir dağıtımın sürüm politikası şöyledir diye açmadım aslında, sadece bir kullanıcı olarak gözlemlerimi yazıp doğrusunu anlamaya ve hangisinin daha doğru olduğunu anlamaya çalışıyorum.

Dağıtımların hızlı bir şekilde sürüm çıkarmasının sebebi özgür yazılımın buna olanak sağlıyor olması mı çıkmalı anlatılanlardan? Üzerinde sürekli durmak istediğim şey mesela büyük sorunların gözden kaçabiliyor olması bu hızlı gelişim süreci mi yoksa başka sebepler mi? Büyük sorun dediğim sürüm yükselttikten sonra daha önceki sürümde sorun yaşamayan insanların daha sonra birçok problem ile boğuşmak zorunda kalıyor olması mesela.

Cevaplar için çok teşekkür ederim.

heartsmagic

Alıntı yapılan: Aaron - 11 Haziran 2012 - 12:07:24
Büyük sorun dediğim sürüm yükselttikten sonra daha önceki sürümde sorun yaşamayan insanların daha sonra birçok problem ile boğuşmak zorunda kalıyor olması mesela.

Bazı kullanıcılar bunu yaşıyor diyelim ve evet aslında benim de en büyük sıkıntım bu. Önüne nasıl geçilir? Anlatmaya çalıştığım şey bu aslında. Bilhassa donanım tarafında oluyor bu. Bir önceki sürümde çalışan şey, sürücüler olsun, sistem bileşenlerindeki değişiklik olsun bazen sorun yaşatabiliyor. Gerçi bunun tam tersi de geçerli, düzelen şeyler de var ama genelde bozulanlar akılda kalır. Donanım tarafının önüne geçmek çok kolay değil, zira donanım üreticileri bu işi kendisi yapmıyorlar bizim henüz masaüstünde çok yaygın olmadığımız için. Kullanıcı tarafından sorunların iletilmesi lazım sürüm geliştirme aşamasında. O haldeyken bile çözüm sunulmayan sorunlar olabiliyor ne yazık ki.

Dağıtımların bu kadar hızlı sürüm çıkartmasının sebebi evet *bence* söylediğim sebeplerdir. Çok devingen ve hızlı gelişen bir dünya özgür yazılım.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

sabian

Aslında Ubuntu'nun uzun süreli destek verdiği sürümleri var. Başka dağıtımların da var. Yani 4 ya da 5 sene destek verdiği sürümler var. 10.04 ve 12.04 bunlardan ikisi bildiğim kadarıyla. Yani istersen 4 ya da 5 sene güncellemelerle sistemini sarsmadan kullanabilirsin. Linux camiası biraz harekete duyarlı, çok hızlı bir geliştirme süreci olunca yerinde duramıyor.

Dediğim gibi LTS (Long Term Support) sürümleri hem uzun sayılabilecek aralıklarla çıkar, hem de sistem dağıtıcı tarafından resmen desteklenir. Örneğin aşağıdaki bağlantıya bakabilirsiniz.

https://wiki.ubuntu.com/LTS?action=AttachFile&do=get&target=ubuntu-release-cycle-2.png
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com