Çeviri yapılırken göz önünde bulundurulan öncelikler üzerine

Başlatan efeciftci, 05 Haziran 2012 - 00:59:35

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

efeciftci

Merhabalar,

Beni belki bundan 2-3 sene önce launchpad.net üzerinde Türkçe çeviriler yaparken görmüş olanlar vardır, kısaca kendimden bahsetmek istedim. Günlük hayatımdaki değişiklikler, ilgi kaybı vb. sebeplerle artık çevirilerle ilgilenemiyorum.

Ubuntu Türkiye forumlarına atıyor olduğum bu ilk mesajımda öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki amacım kesinlikle kavga dövüş bir tartışma başlatmak değil, sadece bir durum hakkındaki gözlemlerimi paylaşmak ve bu konudaki görüşlerinizi almak için buradayım. Affınıza sığınarak forumda bu bölüm altındaki başlıkları sayfa sayfa tek tek inceleyemediğimi, dolayısıyla da daha önce benzer konular konuşulmuş mu, konuşulmuşsa ne şekillerde sonuçlanmış detaylıca inceleyemediğimi belirtmek isiyorum, belki atılacak ilk yanıtların varsa bu sonuçlara link içermesi yeterli olacaktır.

Konuya hızlıca girmem gerekirse Ubuntu'nun çevirilerinin yapılmasıyla ilgili minik bir rahatsızlığım var. Gerek yeni sürüm çıktığında, gerek başkalarının bilgisayarlarında gördüğümde Ubuntu'nun Türkçe kurulu halini görme şansım oluyor (ben İngilizce Kubuntu kullanıyorum) ve yer yer ilk bakışta anlamakta güçlük çektiğim Türkçe çevirilerle karşılaşıyorum.

Sormak istediğim şey şu: Çevirileri yaparken asıl amaç olarak bütün terimlere öz, hakiki Türkçe alternatifler getirmeyi mi hedefliyorsunuz, yoksa son kullanıcının kolaylıkla tanıyabileceği anlaşılır çeviriler sunmayı mı?

Örnek olarak 1-2 birşey sunmak istiyorum: bundan daha önce yine forumda dolaşırken sanırım touchpad kelimesine Türkçe öneriler sunulmuştu ve galiba imleç sürer gibi bir alternatif kabul edilmiş. Touchpad touchpaddir yani senelerdir, ülkemizdeki bilgisayar kullanıcılarının büyük çoğunluğu touchpad dendiği zaman bilgisayarın hangi donanımından bahsedildiğini bilirler. Peki daha önce imleç sürer terimini görmemiş duymamış olan insanlar bir kenarda imleç sürer = touchpad ifadesini görmediği müddetçe imleç sürerin ne anlamda kullanıldığını nasıl anlıyorlar sizlerce?

İlle touchpad değil de bunun Türkçe'si olsun derseniz de bu konudaki kişisel fikrim dokunmatik yüzey olur.

Yine benzer bir örnek olarak gcc'nin derlenen kodda geçersiz bir karakter görmesi durumunda (mesela değişkenlerde ığüşöçēá gibi harf görmesi veya " işaretlerinin yerine " veya " kullanılması gibi) ürettiği "stray % in program" hatasının "programda serseri %" şeklinde çevrilmiş olduğunu farkettim geçen gün. Serseri nedir, nasıl bir çeviridir? Bu konuda da yine iki fikrim var:
1) Terminal komutlarının ürettiği çıktılar aynen oldukları gibi kalsın, olur da bu metinlerin İngilizce hallerine ihtiyaç duyan başka programlar olursa diye (mesela birisi grep stray dese)
2) Yine ille Türkçe'ye çevrilecekse çevirinin "programda geçersiz % karakteri var" gibi birşey olması.

Son demiş olduğum şeylerde belki "o halde önerilerini bizlerle paylaşsana sürekli" gibi cevaplar alabilirim, normaldir ve hak veririm ancak ne yazık ki çevirileri daha önceden de belirttiğim gibi düzenli takip etme şansına sahip değilim artık, sadece tartışma yaratmayı hedeflemeden gözlemlerimi iletmek istedim. Ayrıca kendim kişisel olarak Kubuntu'yu İngilizce kullanıyor olsam bile şu an bu mesajı atmamdaki tek sebep daha kullanıcı dostu, daha anlaşılabilir bir Ubuntu'nun bilgisayar kullanıcılarına sunulmasını istiyor olmam.

alquirel

Bu başlığın asıl muhatabı çeviri ekibimizdir, ancak yine de cevap vermek istiyorum.

Çevirilerle ilgili bir iki öneride bulunmuşsunuz. Önerdiğiniz şeyler de nokta atışı yerler, birisi touchpad çevirisi hakkında, diğeri de "stray" kelimesinin çevirirken sözlük anlamının kullanılması hakkında. Öncelikle, böyle nokta atışı iki önerinin/hatanın asıl yazılacağı yer, ayrı bir başlık değil, bu bölüm altındaki "Hatalı Çeviriler" başlığıdır.

Ama siz ayrı bir başlık açmışsınız, ve iletinizde de sadece bu iki hatayı (touchpad'i hata olarak görmediğimi de belirteyim) değil, genel olarak çeviri tavrını sorgulamışsınız. Bu da ister istemez, siz her ne kadar aksini iddia etseniz de, gayet geçerli bir "tartışma" sebebidir.

"Stray" kelimesi gözden kaçmış olabilir, o an çeviri yapan arkadaş o kelimenin niye orada kullanılmış olduğunu kavrayamamış olabilir, mecburen sözlük manasını kullanmış olabilir. Sırf bu yüzden uçbirim çıktılarının çevrilmemesini istemek ne kadar mantıklı? Uçbirimi bize yabancı kelimelerle doldurduğumuzda mı Ubuntu daha kullanıcı dostu olacak?

Kaldı ki, ben İngiliz olsam orada "invalid" kelimesi dururken "stray" kelimesini kullanan geliştiriciye de gayet güzel tepkimi koyardım. O adam oraya alakasız bir "stray" kelimesi koyarken sorun olmuyor da, biz "ne alaka şimdi yahu" kısmını idrak edemeyip sözlük manasıyla çevirisini yapınca gelip buraya günahı bizden çıkarıyorsunuz.

"Touchpad" kelimesine gelirsek, bu kelimenin karşılığı olarak imleçsürer kelimesi öyle damdan düşer gibi belirlenmiş değil. Burada onlarca ileti yazılarak, üzerinde tartışılarak bir karara varılmıştı. Hatta ben de "dokunmalık" gibi bir öneride bulunduğumu hatırlıyorum. Ama imleçsürer kelimesi kabul gördü. Ben de o vakitten sonra hep imleçsürer olarak kullanmaya başladım.

Burada doğru olan davranış, ortak bir görüş olarak ortaya çıkan bir kelimeyi yerleştirmeye çalışmak mı, yoksa kabul etmeyip bize yabancı olan haliyle, yani touchpad olarak kullanmaya devam etmek mi?

Çeviri davranışının sorgulandığı bu başlıkta "çeviriyi kabullenme" davranışını da sorgulamak gerekiyor. Tamam, elbette ki her çeviri kabullenebilir olmaz, ama ne zaman kabullenmeye başlayacağız? Bunun sınırı neresi? Mesela "terminal" kelimesini "uçbirim" olarak çeviriyoruz. Ama görüyorum ki bu da sizin için geçerli bir çeviri olamamış, kabullenememişsiniz "uçbirim" kelimesini. Halbuki gayet de güzel, ne olduğunu da yeterli bir şekilde anlatan bir kelime.

Öte yandan "link" kelimesi var. Siz bizim kelime süzgeçimize yakalanmışsınız, bu kelime sizin iletinizde link şeklinde yazıyor. Bunu niye kabullenemediniz? Ki bence çevirisinin kabullenilmesi gereken kelimelerin en başında bu link kelimesi geliyor. Çok mu zor bunun yerine "bağlantı" veya "köprü" kelimesini kullanmak?

Ne zaman "çeviri kabullenme" davranışını benimseyeceğiz? Bunun sınırı neresi? Neye göre bir çeviri "kabullenebilir" veya "kabullenemez" oluyor?

Kusura bakmayın, bir foruma sırf bu iletiyi yazmak için üye olan, ilk iletisinde ayrı bir başlık açan, sadece iki örnek üzerinden "çeviri davranışı" sorgulayan ve vereceği öneriyi "Hatalı Çeviriler" yerine ayrı bir başlıkla dile getiren bir kişinin niyetine iyi gözle bakamıyorum.

efeciftci

Şöyle karışık sırada bir yanıt yazayım: öncelikle *bağlantı şeklinde yazdığımı farketmedim bile, normal olarak bağlantı kullanmayı hedeflerken klavyede farkında olmadan bir hata yapmışım sanırım. Ama uçbirim / terminal konusunda şunu tekrar hatırlatmak istiyorum ki ben kullandığım işletim sistemini Türkçe olarak değil İngilizce olarak kullandığım için bazı terim, bazı kelimelere daha bir alışkanlık geliştirmiş durumdayım. Ha bu benim kendi kişisel meselemdir ama başka insanlarla konuşurken bunun gibi durumlardan kaçınmaya çalışırım.

Bir diğer konu, tartışma kelimesinin kullanım anlamı hakkında. Karşılıklı olarak  sakin sakin fikir alışverişinde bulunabiliriz rahatlıkla, bu başlık altına yazılacak olanların şiddetli yazışmaya dönüşmemesini istiyorum sadece. Ben aklımdaki soru işaretlerini giderebilmek için buradayım, olay çıkartmak için değil :)

Hatalı çeviriler başlığını tabii ki gördüm, bu başlığı açmadan önce hızlıca bir tarama yaptım ne var ne yok diye ancak ortaya sunduğum fikri 3 farklı 5 farklı forum başlığına yaya yaya parçalı bir şekilde paylaşmak yerine bütününü burada belirtmek daha uygun olacağını düşündüm. Sonuçta asıl amacım hatalı çeviri bildirmek değil, çevirilerin ne gibi kurallar ışığında yapıldığı hakkında konuşmak. Stray ve touchpad'i örnek olarak değerlendirin.

Stray hakkındaki invalid fikrinizi doğru buluyorum ancak sizlerden günah çıkartmayı hedeflemiyorum (o çeviriyi yapan kişiyi doğrudan suçlamam daha doğru olabilir belki heheh), bunu örnek olarak burada belirttim. Eğer launchpad üzerindeki haklarım hala duruyorsa gcc'nin ilgili cümlesini bulup bizzat bu çeviriyi koyabilirim, bundan birkaç sene önce anlamca daha uygun duracağı ortada olan cümlelerde yaptığım gibi.

Term-- Uçbirim çıktılarının da Türkçe'ye çevrilmesinin yan etkileri olabileceğine dair kaygım olduğunu söylemek istedim bir önceki yazımda. Mesela webden indireceğiniz herhangi bir .sh dosya içersinde özellikle "grep stray" yapan bir satır olabilir, bu durumda yapılmış olan bu çeviri yüzünden bu dosya düzgünce çalışamayacaktır, elle açıp kullanıcı tarafından uyarlanmadığı müddetçe.

Touchpad konusunda da şunu demek istiyorum, zamanında computer-kompüter-bilgisayar evriminde olduğu gibi tabii ki belli başlı kişilerin ortaya atacağı yeni fikirler zamanla kabul görebilirler ancak bunun gibi fikirlerin ilk defa ortaya atıldığı durumlarda bununla beraber bir de geniş kitleye açıklama yapmak gereklidir diye düşünüyorum. Bilgisayar kelimesinin ortaya atıldığı yıllarda tahminimce computer-kompüter günlük hayatta günümüzdeki gibi henüz yaygınlık kazanmış olan bir şey değildi, bu yüzden bilgisayar kelimesi daha küçük bir kitle tarafından daha kolay kabul görüp yaygınlık kazanmış olabilir ancak dediğim gibi, büyük çoğunluğun senelerdir touchpad'i touchpad olarak bildiği günümüzde bir anda ortaya çıkartılan bir öneri başka yöntemlerle desteklenmeli, başka platformlarda da belirtilmeli. Belki Ubuntu geliştiricileri ile konuşup Ubuntu Türkçe Rehberi gibi, sözlük gibi bir şey hazırlanır ve bunlar ana paket deposuna konabilir, masaüstüne bağlantı verilebilir, vs vs vs, bir fikir sadece. Emin değilim ama tam tersi bir şekilde eğer şu an Ubuntu'da imleçsürerin touchpad olduğunu belirten bir özellik yoksa eminim "bu ne ya?" diye bakakalacak kullanıcılar olacaktır ve de imleçsürer sadece Ubuntu Türkçesi'ne ait bir terim olarak kalacaktır (kişisel fikrim hala ilk bakışta hala daha kolay anlaşılabilir olduğunu düşündüğüm dokunmatik yüzeyden yana).

Bundan sonraki yanıtlar yazılmadan önce iyi niyetimden yana en ufak bir şüphe duyulmamasını tekrar ve tekrar rica ediyorum.

decent

Merhaba @efeciftci,

touchpad=dokunmatik yüzey olabilir denilmiş.
Dokun+matik şeklinde melez bir kelime üreteceğimize -bana göre- İngilizce aslını tercih ederim.
Kaldı ki imleçsürer gayet anlaşılır bir çeviri.
Yine bu bölümdeki konularda computer=bilgisayar gibi örnekler verildi.

Eğer o "bakmaya vaktim olmadı" dediğin konulara gözatmış olsaydın, çeviri ekibimizin uzlaşı ve ortak görüş ilkesi ile, ne kadar özverili çalıştığına tanık olabilirdin.
Daha anlaşılır ve nitelikli çeviri için ellerinden geleni yapıyorlar, daha güzel karşılıklar bulabilmek için topluluğa, Ubuntu Türkiye ailesine danışıyorlar.

Birşeyleri yazarken insanların gayretlerine dokunup dokunmayacağını hesaba katmak gerekiyor..


efeciftci

Alıntı yapılan: decent - 05 Haziran 2012 - 01:56:52
Dokun+matik şeklinde melez bir kelime üreteceğimize -bana göre- İngilizce aslını tercih ederim.

Evet tam olarak sormak istediğim şey bu, yapılan çevirilerin ne gibi kurallar eşliğinde yapıldıkları. Belki melez kelimelerden sürekli kaçınmaya çalışmak yer yer ilk bakışta anlaşılamaz çeviriler yapılmasına yol açabilir düşüncesindeyim.

alquirel

Aslında sizin sormaya çalıştığınız şeyin gerçekten asıl muhatabı çeviri ekibimiz.
Ama ben yine de bir iki küçük cevap vermek istiyorum.

Öncelikle, tekrardan kusura bakmayın, çeviri konusunda "çevirmeyelim" içerikli fikirler okuduğumda dayanamıyorum ;)
Size de bu yüzden biraz sert bir cevap yazmış olabilirim.

Uçbirim çıktıları hakkında şunu söyleyeceğim. Bir betik geliştirilirken eğer uçbirim çıktıları içinde arama yapması istenecekse, her geliştirici bu aramayı (grep) çıktıların "çevrilemeyen" kısmında yapar sadece. "Çevrilebilen" kısmında grep komutunu kullanacak geliştiriciyi "geliştirici" kelimesiyle vasıflamak geliştiricilere haksızlık olur. Çünkü uçbirim çıktılarının çevrilebilen kısmı sadece Türkçeye çevrilmiyor. Launchpad üzerinde ne kadar dil varsa hepsine çevriliyor. Hadi diyelim biz çevirmedik, diğer diller de mi çevirmeyecek? Çözüm hepsinin birden çevirmemesini mi sağlamak, yoksa çıktının "aranabilir", yani "grep" komutu uygulanabilir kısmını çeviriye kapatmak mı? Bu da çeviri ekibinin insiyatifinde olan bir şey değil, o çıktıyı veren uygulamanın geliştiricisinin insiyatifinde olan bir şey.

Oldu da ille de "stray" kelimesini grep komutunda kullanan bir betik yazılmak istendi. O betiği yazmak isteyen de kusura bakmasın artık. Eğer tüm dünyaya yayınlayacaksa betiğini, ya bütün dillerde "stray" kelimesi nasıl çevrilmiş diye bakıp tek tek uğraşacak, ya da oraya "stray" yazan adamı bulup "kardeşim bunu çeviriye kapat, betiğim çalışmıyor yoksa" diyecek. Burada çeviri yapanların en ufak bir suçu yok görüldüğü üzere.

Topu artık çeviri ekibimize atıyorum ;)

hasanyılmaz

@efeciftci

Çeviri yaparken hatırladığım kadarıyla başka bir forum hesabınız vardı. Yeni bir üyelikle farklı başlıklarda tartışılabilecek konuları tek başlıkta konuşmayı forumun geneline fayda getireceğini düşünmüyorum. Yine de yorumum aşağıdaki şekilde;

"Linux/Ubuntu Türkçesi" diye bir şey yoktur. Türkçe'nin yapım ve çekim ekleri ve bu eklerle oluşturulan kelimeleri benimseyememek vardır. Bu benimsemede ve kabullenmede ilk görüş önemli. Nasıl ki insanlar hakkında ilk görüşte az çok bir karar veriyorsak bilişim terimleri ve kelimelerinde de benzer bir kabullenme var. Sizin bunu ilk görüş ve kabul ediş biçiminiz İngilizce. Dolayısıyla Türkçeleştirme çalışmalarını benimseyememenizi anlıyorum.

Başlığın temelindeki sorunuz biraz garip geldi:
Alıntı YapÇevirileri yaparken asıl amaç olarak bütün terimlere öz, hakiki Türkçe alternatifler getirmeyi mi hedefliyorsunuz, yoksa son kullanıcının kolaylıkla tanıyabileceği anlaşılır çeviriler sunmayı mı?
Virgülün öncesi ve sonrası arasında bir seçim yapılamaz kanımca. Her ikisini de düşünmek gerek.

Çeviri yaparken göz önünde bulundurmamız gereken özellikler nelerdir?

  • Çeviriyi ilk gören kişi o kelimenin ya da kelimelerin ne ile ilgili olduğunu kavrayabilmeli.
  • Farklı çevirilerin olduğu durumlar özellikle herkesin fikrini belirtebileceği şekilde tartışılabilmeli.
  • Yeni çevirilerde tutarlılık sağlanmalı ve mümkün olan tüm dağıtım kanalları kullanılmalı ki bunu kullanıcılar görebilsin.

Ubuntu Türkçe Rehberi'ni Ubuntu'nun Yardım kısmı karşılıyor sanırım. Zaten tecrübeli çevirmenlerin ilk önce bu paketi çevirmelerini öneriyoruz. Bu Yardım bölümü çevirisi bittiğinde ilk kullanıcı için görsel Türkçe bir kılavuz olacak. Tabi bunun yanında farklı bir sözlük biçimi de düşünülebilir.

Diğer dile getirdikleriniz özel konular olduğu için bu başlıkta değil de Hatalı Çeviriler ya da kelimeye özel başlıklarda fikir alışverişinde bulunmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.

apocuk

Bu forum'un farkı her şeyin demokratik bir biçimde belirlenmesinden kaynaklanır.
Yeni çevrisi yapılacak yabancı kelimeler için tartışma ve kararsızlıklar çıktığında
o kelimeler anket açılarak oylanır ve nihayetinde en anlaşılır kelime belirlenir.
Bunun ötesinde daha ne yapılabilir ki en güzeli bu bana göre.
Mecburiyet Esaretin Diğer Adıdır.....
http://abdurrahmanakturk.wordpress.com/

efeciftci

Alıntı yapılan: hasanyılmaz - 05 Haziran 2012 - 10:44:53
Çeviri yaparken hatırladığım kadarıyla başka bir forum hesabınız vardı. Yeni bir üyelikle farklı başlıklarda tartışılabilecek konuları tek başlıkta konuşmayı forumun geneline fayda getireceğini düşünmüyorum.

Hayır, benim bundan önce hiç bir zaman ubuntu-tr.net üzerinde forum üyeliğim olmadı. Geçen gün bu kullanıcı hesabını açmadan önce özellikle emin olmak için eposta adresime parola göndertmeyi denedim, olmayınca efeciftci adıyla hesap açtım. Zaten efeciftci'den başka bir isimle hiçbir yere üye olmam çok uzun zamandır, lise çağı oyun nicklerini geride bıraktım ve kimseler hatırlamaz bile artık benim o nickleri :) Demek istediğiniz şey launchpad.net üzerindeki kullanıcı hesabım olsa gerek.

Alıntı yapılan: hasanyılmaz - 05 Haziran 2012 - 10:44:53
Çeviri yaparken göz önünde bulundurmamız gereken özellikler nelerdir?

  • Çeviriyi ilk gören kişi o kelimenin ya da kelimelerin ne ile ilgili olduğunu kavrayabilmeli.
  • Farklı çevirilerin olduğu durumlar özellikle herkesin fikrini belirtebileceği şekilde tartışılabilmeli.
  • Yeni çevirilerde tutarlılık sağlanmalı ve mümkün olan tüm dağıtım kanalları kullanılmalı ki bunu kullanıcılar görebilsin.
Bu benim ihtiyaç duyduğum yanıt oldu, teşekkür ederim.