2 Haziran, Pardus için milat olacak

Başlatan KemalALKIN, 31 Mayıs 2012 - 13:12:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Btuna

#25
Alıntı yapılan: krwlng - 13 Haziran 2012 - 12:25:58
@Btuna size sonuna kadar katılıyorum, baştan beri söylediğimiz şey de bu zaten. Ortada Ceren Bilgisayar gibi bir örnek var, adamlar K9 muhasebe programını 5  kuruş para almadan dağıtıyorlar, gelişimi durmuş olsa da Turquaz gibi bir örnekte mevcut önümüzde; bir ekip bunu ücretsiz yapabiliyorsa, Tübitak gibi bir kaynağın, bu kadar zamanını yeni bir sistem yerine uygulamalara harcaması bize neler neler kazandırırdı düşünmek bile istemiyorum.

Aynen öyle. Yani bugün şirketlerin muhasebe bölümleri devlet daireleriyle ilgili işler için Internet Explorer'a adeta bağımlıyken, kalkıp neden Pardus kursunlar ki? El mecbur, yok yere Onbinlerce liralık lisans bedelleri ödüyorlar.

heartsmagic

Alıntı yapılan: KemalALKIN - 13 Haziran 2012 - 11:38:27
Alışkanlık oluyor bazen. Uyarın için sağol. Yorum yaparken yazıyoruz. Zararlı bensem nasıl kural ihlali mi oluyor? Tabi kural için yazmadınız ciddiyet dediniz. Ben böyleyim ne yapalım. Klavye böyle yazıyor :D.

Kurallar vs. Bunların içinde boğulmamak gerekiyor. @KemalAKIN, zarar gören sensin derken emin ol seni düşünüyorum. Belki şu an değil ama ileride beni anlayacağından eminim.


Pardus meselesi bir derya. Tartışmaya kalkarsak uzun uzun tartışabiliriz. Devletin bir kurumunun bu işe girişmesi gerekli miydi? Eğer öyleyse sıfırdan bir dağıtım oluşturulması gerekli miydi? O da yapıldı bir paketleme sistemi gerekli miydi? Bu konuda kesinlikle ayrışacağız. Zira bunları doğru bulanlar var, doğru bulmayanlar var.

Ben aslında diğer konuya yorum yapmak istiyorum. Özgür yazılım denince yine aklımıza hemen lisans ücretleri geliyor. Boşa giden paralar deniyor. O paralar boşa gitmiyor bence. Bir yazılım satın alınıyor ve o yazılımın hakkı ödeniyor. Şunu tartışabiliriz ama: Cidden verilen o paralara rağmen o yazılım hakkıyla işleri yerine getirebiliyor mu?

Eğer devlet veya devletin bir kurumu kullanılacak tüm yazılımları üretmeye kalkarsa o iş -bence- zaten sağlıklı olmaz. İnsanlara bir ortam hazırlanmalı ve o ortama diğer şirketlerin, yazılım firmalarının uygulama kazandırmaları sağlanmalı. Bu uygulamaların da illa ücretsiz olması gerekmez, ücretli de olabilir. Yeter ki özgür yazılıma uysunlar, kurumların istedikleri doğrultuda geliştirilsinler, katkıya açık olsunlar. Aksi takdirde yazılım pazarında özgür ve açık kaynalı yazılımlar var olamaz. Sürekli devlet odaklı olurlar, tabi bunu "yazılımları devlet yapsın" savı için söylüyorum.

Fakat, şöyle bir şey yapabilecek gücümüz olsa hayır demem. Mesela kurarsınız bir "resmi" silikon vadisi. Açarsınız her türlü kaynağı oraya. Hem devlet eksenli hem de özel firmaların olduğu bir ortam oluşturursunuz. Dağıtım da orada geliştirilir, devlet kurumlarının ihtiyacı olan uygulamalar da. Tabi bunu dar bir eksende yaparsanız güdük kalır, Pardus'un durumu oluşur. Büyük düşünmek, büyük oynamak lazım. Halihazırda teknokentler var Türkiye'de ancak parça parça oldukları için durumları ortada.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

Btuna

@heartsmagic Ödenen lisans bedelleriyle ilgili tek problemim, ortaya çıkan katma değerden çok az bir payın bize kalması. Yani dediğiniz gibi silikon vadisi olmasa bile, onca para ve insan kaynağı, seçilen herhangi distronun etrafında bir ekosistem kurabilmek için harcanabilirdi.

Örneğin; Maliye Bakanlığı onaylı Windows tabanlı restaurant F&B sistemleri var. Donanımıyla beraber kurulumu en aşağı 30Bin Euro'yu buluyor. Bu paranın çok azı yurtiçinde kalıyor. Bizim tüm özel sektörümüz, bir tür ithalat distribütörlüğü şeklinde çalışıyor. Zaten tam da bu sebeple ortaya çıkardığımız devasa gelirin çok azı bize kalıyor. Katma değer yaratamıyoruz. Devletin, özellikle işbu sektörde bu döngüyü bir yerinden kırması lazım.

heartsmagic

Elbette bunun kırılması lazım, katılıyorum. Fakat bu insan gücü ve ödenen paralar istesek bile bir anda kesilerek bizim tarafa aktarılamaz. Son kullanıcı dahi bizim tarafa göç ederken ne sıkıntılar çekiyor. Bu toplu göç meselesi zamana yayılması gereken bir hadise. Bahsi edilen ekosistemin oluşturulması için bir yerden başlamak gerekiyor. Devlet bu başlama yeri olarak basit bir Linux dağıtımını seçti kendisine, fakat onda olanları bile görüyoruz.

Yine ilk söylediğime geliyorum ama bu mesele bebek adımlarıyla şimdilik sizlerin istediğiniz gibi yürümez. Eğer öyle bir şey olacaksa çok büyük yatırımlar gerekmekte. Elde olan bence şu an sadece buna yetiyor. Tabi gönlümden geçen bu değil. Uygulayımbilimin dünyayı yönlendirdiği şu zaman diliminde yatırımlarımızın buna göre şekillenmesini isterdim.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.