Ubuntu ve Genel olarak Linux dağıtımları

Başlatan demirökçe, 03 Nisan 2012 - 02:04:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

demirökçe

Merhaba,

Bu mesajı neden yazıyorum tam olarak bilmiyorum; fakat belki birileri çıkar da beni yaptığım işten geri döndürür diye umuyorum.

2010 yılında ubuntu'yu windows yanına kurup bir süre sonra hatalardan usanıp silmiştim.

10 gün önce gene kurdum ve 10 gündür kullanıyordum. Fakat bu gün ubuntu'yu tamamıyla kaldırmak istiyorum. Yaşadığım sorunlar neler?

1- rar dosyalarını sadece masaüstünde çıkarabiliyorum
2- Flash player sürekli sıkıntı yaratıyor. Tüm güncellemeler ve önerileri yapmama rağmen.
3- O kadar araştırdım fakat bulamadım. Windows'tayken bir siteden bir setup dosyasını indirip kuruyoruz. Fakat Ubuntu'yu kullanırken indirip tar.gz uzantılı dosyaları bir türlü kuramadım. Ancak yazılım merkezi işime yarayabildi; o da sınırlı bir şekilde.
4- Chrome'u kurarken bile bir ton sıkıntı yaşadım.
5- Genel olarak yazıcıların sürücülerini bulup kuruyor. Fakat xerox 3410 (umuyorum yanlış hatırlamıyorum) bir türlü kuramadım ve bir sonuca da varamadım.
6- En basit ifadesiyle: Ubuntu'yu silmek için bir windows usb diski oluşturmak bile tam bir zulüm..

vs. vs.

Ve daha ufak tefek bir sürü sıkıntı.

Merak ediyorum neden geliştiriciler kendilerini 30 farklı dağıtıma saplayıp her birini yarım yamalak yapıyor?

Bir özgür yazılım kullanıcısı olmayı ve hatta çevirilerde destek de vermeyi istiyordum. Fakat, nasıl olur da insanlara linux dağıtımlarını önerebiliriz?

Standart bir bilgisayar kullanıcısı sorun istemiyor. Oysa bu dağıtımların her birinde sürekli sorun yaşıyoruz ve zaman kaybediyoruz. Amaç sadece özgür bir yazılım kullanmak ama ne olursa olsun sıkıntılarını çekmek ise bu kesinlikle doğru değil. Ziyan olan onca zaman..

Forumlar sorulardan geçilmiyor. Eğer sorunlarımı kısa bir sürede çözüp en azından daha kararlı bir sisteme kavuşabilseydim... Amacım forumları didik didik edip tüm sorunlarla ilgili bir veritabanı oluşturmak ve forumun dağınık mantığından insanları kurtarmaktı.

Oysa sunucular/serverlar takır takır işliyor. Bana öyle geliyor ki Linux için bilgisayar kullanıcısının bir önemi yok. Önemli olan ticari işler.

Sadece bunları dile getirmek istedim. Söylemeliyim ki hala Ubuntu kullanıcısı olmak istiyorum. Belki Windows'un yanına kurup daha uzaktan takip ederim.

Selamlarımla.

iceboy

Yazıcı sorununa birşey diyemem çünki sorun olabiliyor yazıcılarda.

Ama diğer tüm problemler çok basit çözümlere sahip sadece araştırmak gerekiyor en basitinden kurmak istediğiniz hangi program ?

Vlc,skype,msn,internet tarayıcıları hepsi yazılım merkezinde ve kendi sitelerinde .deb paketi olarak mevcut.İndirip aynen linux ta setuptan kurar gibi tek tıkla kuruyorsunuz.

30 Dağıtımı geliştirenlerin hepsi şirket değil,gönüllü topluluklar.

Bende yıllardır birlikte kullanırım,bunun tek nedeni de üniversite sitesi silverlight ile çalışıyor ve moonlight te bu sitede işe yaramıyor..

Geçtiğiniz yollardan bende geçtim,aynı sorunlardan bende sitem ettim ! Ama sonra farkına vardım ki araştırarak,google'a başvurarak hepsi çözülebiliyor.
I'm tired, boss. Tired of being on the road, lonely as a sparrow in the rain. I'm tired of never having a buddy to be with, to tell me where we's going to, coming from or why. Mostly, I'm tired of people being ugly to each other. I'm tired of all the pain I feel and hear in the world every day. There's too much of it...

demirökçe

iceboy arkadaş emin ol bu konuda çok fazla araştırma yapıyorum. üstelik hazırcılık yapıp -eğer söz konusu sorun birçok kez konuşulduysa- bir forum başlığıyla da sorunumu çözmeye çalışmıyorum.

Örneğin calibre'yi indirdim ama bir türlü kurulumu gerçekleşmedi. O yüzden bir kitabı e-kitap formatına çeviremedim.

Wine'yi indirdim .exe uzantılı hiçbir setup dosyasını çalıştıramadım.

Sürekli bağlantı gitti, bağlantı geldi mesajı geliyor.

Mesele tüm bunlar da değil. Linux dağıtımlarının forumları, işletim sistemlerine çözüm bulmaktan çıkıp, birer sohbet odasına dönmüş. Sabit birileri var. Onlar sürekli yardım ediyorlar - sağolsunlar. Ama birileri gelip bir şeyler sorup duruyor ve hemen ardından bir bakıyorsunuz tekrar windows'a dönmüşler. İş lokal kalıyor. Amaç işletim sisteminin sorunlarını çözmek değil de, sorunlarla uğraşarak zaman geçirmek gibi.

Linux kullananlara, bilgisayar kullanıcısı değil, Linux kullanıcısı diyorlar. Yani özelleşmiş bir durum var. Linux kullanıcısı olmayan birinin, eğer bilgisayarla uğraşacak hiç vakti de yoksa, linux'a geçmesi tam bir ölüm.

Dediğim gibi, linux söz konusu sunucular olunca takır takır işliyor. Ama son kullanıcı sorunlarla boğuşuyor. Neden özgür bir yazılımın arkasında firmalar var? Neden IBM zamanında milyonlarca dolarlık yardım yaptı... Tüm bunları çok merak ediyorum.

Sanki, sunucu maliyetlerini, dolayısıyla firmaların maliyetlerini düşürmek gibi bir amaçları var ve son kullanıcıyı bazı konularda "deneyici/tester" olarak kullanıyorlar.

Ben özgür yazılımda ısrar edeceğim. Fakat, bir arkadaşımın bende uyandırdığı şüphelerle artık şunu sormaya başladım: Özgür yazılım ne kadar özgür?

iceboy

Alıntı yapılan: demirökçe - 03 Nisan 2012 - 02:49:01
iceboy arkadaş emin ol bu konuda çok fazla araştırma yapıyorum. üstelik hazırcılık yapıp -eğer söz konusu sorun birçok kez konuşulduysa- bir forum başlığıyla da sorunumu çözmeye çalışmıyorum.

Örneğin calibre'yi indirdim ama bir türlü kurulumu gerçekleşmedi. O yüzden bir kitabı e-kitap formatına çeviremedim.

Wine'yi indirdim .exe uzantılı hiçbir setup dosyasını çalıştıramadım.

Sürekli bağlantı gitti, bağlantı geldi mesajı geliyor.

Mesele tüm bunlar da değil. Linux dağıtımlarının forumları, işletim sistemlerine çözüm bulmaktan çıkıp, birer sohbet odasına dönmüş. Sabit birileri var. Onlar sürekli yardım ediyorlar - sağolsunlar. Ama birileri gelip bir şeyler sorup duruyor ve hemen ardından bir bakıyorsunuz tekrar windows'a dönmüşler. İş lokal kalıyor. Amaç işletim sisteminin sorunlarını çözmek değil de, sorunlarla uğraşarak zaman geçirmek gibi.

Linux kullananlara, bilgisayar kullanıcısı değil, Linux kullanıcısı diyorlar. Yani özelleşmiş bir durum var. Linux kullanıcısı olmayan birinin, eğer bilgisayarla uğraşacak hiç vakti de yoksa, linux'a geçmesi tam bir ölüm.

Dediğim gibi, linux söz konusu sunucular olunca takır takır işliyor. Ama son kullanıcı sorunlarla boğuşuyor. Neden özgür bir yazılımın arkasında firmalar var? Neden IBM zamanında milyonlarca dolarlık yardım yaptı... Tüm bunları çok merak ediyorum.

Sanki, sunucu maliyetlerini, dolayısıyla firmaların maliyetlerini düşürmek gibi bir amaçları var ve son kullanıcıyı bazı konularda "deneyici/tester" olarak kullanıyorlar.

Ben özgür yazılımda ısrar edeceğim. Fakat, bir arkadaşımın bende uyandırdığı şüphelerle artık şunu sormaya başladım: Özgür yazılım ne kadar özgür?

Wine ye 1 kez bulaştım sonra vazgeçtim.Nedeni nedir dersen ? Onboard ekran kartlı laptopumla hiçte zorlamaya gerek yok.

Ama emin olabilirsin ana nokta araştırmak.Biz wine ile daha en basit bir programı kuramazken,adamlar call of duty 7 yi oynuyor,crisis 2 yi oynuyor linux üzerinde :D (Youtube de videolar mevcut)

Yani ''yapılamaz'' diye birşey yok ama yolu bulmak için aşırı azim etmek gerekiyor.

Örneğin diyorsunuz ki burdan yardım alıyorlar sonra windows'a geri dönüyorlar.Onlarınki zaten amaç değil,heves.

Avrupada,fransada,italyada bilgisayarlar içerilerinde özgür dağıtımlar ile satılıyor bunu biliyormusunuz ?

Benim fransadan akrabalarım geldi Türkiye de memleketteki akrabalarımız ile görüntülü görüşemediler.Nedeni ne ? Akrabamın bilgisayarında ubuntu kurulu,memlekettekinde windows.Sonra araştırdık iki pc yede skype kurduk ve hallettik.

Emekler boşa gitmiyor çok büyük projeler var ama bunlardan bizim haberimiz yok :)

Yeterli sayıda insan ingilizce bilmiyor,bu yüzden kaynakları çeviremiyoruz ve duyuramıyoruz..Bilen 3-5 kişi kendini parçalıyor yardım etmek için ama yeterli kalmıyor.

Ama size nacizhane bir tavsiyem olacak,windowstan linux'a geçme sürecinde yada linux kullanma sürecinde windows üzerindeki alışkanlıklarınızı Linux tan beklemeyin...En azından yarısını :) Linuxta da yolu var ve herşeyi yapabiliyorsunuz ama yöntemler,programlar,kurulumlar farklı...
I'm tired, boss. Tired of being on the road, lonely as a sparrow in the rain. I'm tired of never having a buddy to be with, to tell me where we's going to, coming from or why. Mostly, I'm tired of people being ugly to each other. I'm tired of all the pain I feel and hear in the world every day. There's too much of it...

demirökçe

Eğer firmalar linux geliştiricileri üzerinden kar elde ediyorlarsa bu üzücü. Eğer bir hacker maaşını alıyor ve bir şirkette çalışıyorsa bu ayrı bir durum. Ama gönüllü geliştiricilerin katkılarıyla oluşturulan bir sistem kar amacı güden kurumlar için çekici bir durum yaratıyor. Yüzlerce geliştirici sömürülüyor.

Ben bir linux dağıtımını kullanırken sorun yaşıyorsam üzerine gider bu sorunu çözerim. Gerekirse gönüllü bir linux destekçisi de olurum.

Beni windows'tan alıkoyan tek şey bu. Bu da olmazsa linux'un bir anlamı yok.

Bu konuda biraz daha ısrarcı olacağım. Ama insanların emekleri boşa akıp gidiyorsa onları daha fazla yormanın bir anlamı yok. Bırakalım firmalar mühendislerine para verip istedikleri şeyi geliştirsinler.

http://www.teknokedi.com/is-ariyorsan-linux-ogren/

canosayan

#5
Sitem etmeniz sorunlarınızı çözeceğiniz anlamına mı geliyor? Ya da biz aman kaybetmeyelim sizi diye alttan mı alacağız.

Son kullanıcı olarak o kadar linux kullanmanıza gerek yok. ona bakarsanız bende dün gece mp3 çalarıma şarkı atamadım. garip bir şekilde inatla salt okunur bağladı. ama foruma gelip bu geliştiriciler niye böyle falan diye başlamıyorum. eğer çok büyük sorunlar yaşıyorsanız biraz araştırın öğrenin. kim demiş sunucular tıkırında diye. sadece sürekli onları kontrol eden insanlar var.

şu linki de vereyim. belki işinize yarar. http://www.msxlabs.org/forum/pc-internet-teknik-destek/257355-windows-7-kurulumu-resimli-anlatim.html

düzeltme : bağlantı düzenlendi
Chmod bizim işimiz.

bigbang

#6
Rar dosyaları ile ilgili sorununu anlamadım. Ben istediğim heryere çıkarabiliyorum. Bence biraz daha kurcalaman lazım.
İlkokul öğretmenim sen'i cümle içinde kullanmamı istediğinden beri susuyorum, lehçesiz bir dilde.
Bilinmeyen kelimeler listemin en başındasın, taa o günden bugüne...

[Özgür Gümüşsoy // Aşkın Oyun Hamurunda Kullanılmayacaklar Listesi]

heartsmagic

Alıntı yapılan: demirökçe - 03 Nisan 2012 - 02:04:19
Merhaba,

Merhaba.

Alıntı Yap
Bu mesajı neden yazıyorum tam olarak bilmiyorum; fakat belki birileri çıkar da beni yaptığım işten geri döndürür diye umuyorum.

Biri seni döndürmez, hangi işletim sistemini kullanacağına insanlar karar verir. Bizler ya da diğerleri sadece yardım etmeye çalışırlar. Bu nedenle biri döndürür diye bekleme, artılarını eksilerini değerlendir ve kararını ver. Bu başlık çözüm arayışı için değil sanırım, dallanıp budaklanacak fakat cevap verilecek tonla konunun arasında sorunları da değerlendirelim.

Alıntı Yap
1- rar dosyalarını sadece masaüstünde çıkarabiliyorum

Linux sistemlerde Masaüstü dizini ya da daha genel ve doğru ifadesiyle ev dizini haricinde yetkili kullanıcı dışında işlem yapılmaz. Bunun için yetkili olarak iş görmen lazım. Kısacası bu bir sorun değil. Fakat, yetkili kullanıcı haricinde sorun yaşıyorsun veya başka bir sorun varsa "Yapamıyorum" demek yerine sorununu forumda paylaşabilirdin. Bu meseleyi burada yazmak ortada "genel" bir sorun olduğu anlamına gelmez. Örneğin ben istediğim yerde istediğim şeyi açabiliyorum.

Alıntı Yap
2- Flash player sürekli sıkıntı yaratıyor. Tüm güncellemeler ve önerileri yapmama rağmen.

Flash ayrı bir konu, çok fazla etken var ortada. Sorun yaşayan da var yaşamayan da. Ortadaki tek dert Flash'ın kendisi de değil, grafik kartı sürücüleri bile etken olabiliyor. Şimdi, Flash kapalı bir uygulayımbilimken (teknoloji), hatta son açıklamasına göre Linux'a desteğini kesmişken, üzerine bir de grafik kartı üreticilerinin sorunlarını yaşarken suçu salt Linux'a atmak ne kadar doğru? Evet, sorunlarımız var ama nokta atışı olarak bunu Linux'a yıkmak yanlış.

Alıntı Yap
3- O kadar araştırdım fakat bulamadım. Windows'tayken bir siteden bir setup dosyasını indirip kuruyoruz. Fakat Ubuntu'yu kullanırken indirip tar.gz uzantılı dosyaları bir türlü kuramadım. Ancak yazılım merkezi işime yarayabildi; o da sınırlı bir şekilde.
4- Chrome'u kurarken bile bir ton sıkıntı yaşadım.

Bu konuda ne yazık ki Windows tarafı elimize su bile dökemez. Kısıtlı dediğin yazılım merkezinde muhtemelen 30bin-40bin arasında uygulama var ve genelde elimizi suya sabuna dokundurmadan kurabiliyoruz hepsini. Kurmak istediğin uygulama neydi bilmiyorum ama madem depolarda yok belki PPA'sı vardır, bunlara baktın mı? PPA nedir diye soracaksan eğer henüz ortamı çok iyi tanımadan eleştiri yaptığın yönünde karar kılarım. Chrome-Chromium örnek olarak verilebilir. PPA veya .deb dosyalarından rahatlıkla kuruluyor kendileri. 

Alıntı Yap
5- Genel olarak yazıcıların sürücülerini bulup kuruyor. Fakat xerox 3410 (umuyorum yanlış hatırlamıyorum) bir türlü kuramadım ve bir sonuca da varamadım.

Kendin söylemişsin, genel olarak zaten elinden bir şey geliyorsa yapar Linux dağıtımları. Sürücü kurmana bile gerek kalmayabilir, takarsın yazıcı çalışır. Özel durumlar özel meselelerdir, sorun vardır yine kabul ederim ama bunu genel sorunlar arasında yazmak doğru değil.

Alıntı Yap
6- En basit ifadesiyle: Ubuntu'yu silmek için bir windows usb diski oluşturmak bile tam bir zulüm..

Windows Windows'tur, Linux Linux. Çok rahatlıkla USB üzerinden çalışan onlarca Linux dağıtımı yapabiliyoruz biz. Bu duruma başarı mı demeliyiz? Hayır, bu normal bir şey. Windows diski nasıl oluşturulur ben bilmiyorum, bilmem de gerekmiyor açıkçası. Ancak eminim yapabilen insanlar vardır.

Alıntı Yap
Merak ediyorum neden geliştiriciler kendilerini 30 farklı dağıtıma saplayıp her birini yarım yamalak yapıyor?

Yarım yamalak ifadesi haliyle biraz kişisel. Sorunlar var, evet ancak bu yarım yamalak olduğuna mı işarettir? Windows'ta sorun çıkmaz mı, çıkması onun da mı yarım yamalak olduğu anlamına gelir?

Alıntı Yap
Bir özgür yazılım kullanıcısı olmayı ve hatta çevirilerde destek de vermeyi istiyordum. Fakat, nasıl olur da insanlara linux dağıtımlarını önerebiliriz?

Şöyle ki, sorunlarını anlatarak, bol bol araştırma yapmaları gerekeceğini (belki) söyleyerek. Bunun aksinde ne yazık ki fazlası söylenmemeli, zira evet bu dünya çok değişken, bu dünya devinim içinde, bu dünya hareketli. Hareketi sevmeyen zaten yapamaz.

Alıntı Yap
Standart bir bilgisayar kullanıcısı sorun istemiyor. Oysa bu dağıtımların her birinde sürekli sorun yaşıyoruz ve zaman kaybediyoruz. Amaç sadece özgür bir yazılım kullanmak ama ne olursa olsun sıkıntılarını çekmek ise bu kesinlikle doğru değil. Ziyan olan onca zaman..

Standart kullanıcı sorun istemiyor ama yaşamıyor mu? Yaşıyor. Windows tarafındaki genel çözüm üç ayda bir "format" denilen yeniden kuruluma gitmek. Üç ayda bir bu işi yapmayan kullanıcılar var diyorsan ben de sana onlar "standart" kullanıcı değiller derim, konuşma farklı bir boyuta kayar. Kısacası o kapıyı kapatmış olayım. Sorunlar yaşanıyor bazıları çözülüyor, belki bazıları çözülmüyor. Peki, madem zaman kaybı bu kadar çok bizler nasıl kullanıyoruz? Eğer sürekli zaman kaybı var diyorsan bu durumda iki ihtimal çıkıyor ortaya:

a. Bizler işsiz güçsüz, sürekli bol zamanı olan insanlarız.
b. Çıkarım yaptığın şey yanlış.

Sürekli sorun yaşanmıyor, sorun varsa çözmek için elbette zamana ihtiyaç vardır. Fakat bu "evrensel" ifade her işletim sistemi, her ortam için geçerlidir.

Alıntı Yap
Oysa sunucular/serverlar takır takır işliyor. Bana öyle geliyor ki Linux için bilgisayar kullanıcısının bir önemi yok. Önemli olan ticari işler.

Linux dediğin kimdir? Linux bir çekirdek sadece. Ortadaki kavramları da biraz karıştırdığını düşünüyorum. Mesela bizim bu ortam için kullandığımız Ubuntu sunucusu bizden para kazanmıyor ki. Nasıl ticari bir boyutu var bu olayın. Üzerine bizler de evlerinde Ubuntu kullanıyoruz. Öyleyse, Ubuntu hem bize sunucu sağlıyor hem de kişisel işletim sistemi. Üzerine para da vermiyoruz. Nasıl oluyor da kullanıcının önemi olmuyor, sunucudan da ticari bir beklentisi oluyor?

Alıntı Yap
Sadece bunları dile getirmek istedim. Söylemeliyim ki hala Ubuntu kullanıcısı olmak istiyorum. Belki Windows'un yanına kurup daha uzaktan takip ederim.

Derinlere inmediğin sürece bilgilerin yarım kalır, ne yazık ki mesafe alamazsın. Eğer ciddi anlamda istiyorsan bu işi üzerine eğilmelisin.

Alıntı Yap
Örneğin calibre'yi indirdim ama bir türlü kurulumu gerçekleşmedi. O yüzden bir kitabı e-kitap formatına çeviremedim

Calibre depolarda var neden indirdin?

Alıntı Yap
Wine'yi indirdim .exe uzantılı hiçbir setup dosyasını çalıştıramadım.

Hepsini çalıştıracaksın diye bir şey söz konusu değil, çalışanlar var çalışmayanlar var. Kaldı ki bir Windows uygulamasının bizim taraftaki bir öykünücü tarafından çalışmadığından şikayet etmek doğru değil. Çalışıyorsa bu Wine geliştiricilerinin uğraşı ile çalışıyor demektir, geri mühendislik tarzı bir şeyle yani. Teşekkür edilir bu durumda, çalışmayanlar içinse ancak beklemek gerekir.

Alıntı Yap
Mesele tüm bunlar da değil. Linux dağıtımlarının forumları, işletim sistemlerine çözüm bulmaktan çıkıp, birer sohbet odasına dönmüş. Sabit birileri var. Onlar sürekli yardım ediyorlar - sağolsunlar. Ama birileri gelip bir şeyler sorup duruyor ve hemen ardından bir bakıyorsunuz tekrar windows'a dönmüşler. İş lokal kalıyor. Amaç işletim sisteminin sorunlarını çözmek değil de, sorunlarla uğraşarak zaman geçirmek gibi.

Nasıl yani sohbet odası? Soru sormadan, cevap almadan nasıl sorun çözülür? Ayrıca herkes hemen Windows'a dönmüyor. Zamanında burada Ubuntu'ya başlayıp, her şeyi sıfırdan öğrenip ardından forumda yardımcı olmaya çalışan insanlar var. Hatta bazıları buranın yönetimindeler. Amaç: Sorun varsa çözmeye çalışmak, durduk yere sorun çıkartmak değil.

Alıntı Yap
Linux kullananlara, bilgisayar kullanıcısı değil, Linux kullanıcısı diyorlar. Yani özelleşmiş bir durum var. Linux kullanıcısı olmayan birinin, eğer bilgisayarla uğraşacak hiç vakti de yoksa, linux'a geçmesi tam bir ölüm.

Neden bilgisayar kullanıcısı diyelim? Bilgisayar kullanıcısı genel bir tabirdir, her bilgisayar sahibine bu isimle seslenilebilir. İşletim sistemleri kullanıcıları kendi aralarında ayrışır: Windows kullanıcısı, Linux kullanıcısı, BSD kullanıcsı, Solaris kullanıcısı, MacOS kullanıcısı vs. Daha farklı ne söylenebilir ki? Ülkemizdeki bilgisayar denince akla gelen Windows durumundan bahsediyorsan bu apayrı bir konu. Sayfalarca tartışılabilir.

Alıntı Yap
Dediğim gibi, linux söz konusu sunucular olunca takır takır işliyor. Ama son kullanıcı sorunlarla boğuşuyor. Neden özgür bir yazılımın arkasında firmalar var? Neden IBM zamanında milyonlarca dolarlık yardım yaptı... Tüm bunları çok merak ediyorum.
Sanki, sunucu maliyetlerini, dolayısıyla firmaların maliyetlerini düşürmek gibi bir amaçları var ve son kullanıcıyı bazı konularda "deneyici/tester" olarak kullanıyorlar.

@canosayan'ın dediği hiçbir şey kendi kendine tıkır tıkır işlemez. Sunucuların da yöneticileri vardır ve hem sorun çözerler hem de sistemin devamlılığını sağlarlar. Son soruları anlayamadım ama neden özgür yazılımın arkasında firmalar olmasın? Ayrıca deneyici olarak kullanmak istiyorlar sözünden yine bilgi eksikliği olduğunu anlıyorum. Ubuntu veya bir başka dağıtım son kullanıcıya açtığı sistemi her yerde kullanıyor. Kimi nasıl deniyor yani?

Alıntı Yap
Ben özgür yazılımda ısrar edeceğim. Fakat, bir arkadaşımın bende uyandırdığı şüphelerle artık şunu sormaya başladım: Özgür yazılım ne kadar özgür?

Nasıl ne kadar özgür? Lisansı doğrultusunda özgür. Hiç GPL lisansına bakmış mı o arkadaşın mesela ya da sen baktın mı? Özgür olmadığını hissettiğin konular nedir? Nerede özgür olunmadığını düşünüyorsun. Ne yazık ki şu düşünceyi hiçbir ciddi özgür yazılım geliştiricisi, kullanıcısı doğru düzgün anlayamayacaktır.

Alıntı Yap
Eğer firmalar linux geliştiricileri üzerinden kar elde ediyorlarsa bu üzücü. Eğer bir hacker maaşını alıyor ve bir şirkette çalışıyorsa bu ayrı bir durum. Ama gönüllü geliştiricilerin katkılarıyla oluşturulan bir sistem kar amacı güden kurumlar için çekici bir durum yaratıyor. Yüzlerce geliştirici sömürülüyor.

Baştan aşağıya yanlış ifadeler bunlar. Neden firmalar Linux ve geliştiricileri üzerinden kâr edemezler ki? Linux'un gelişiminde şu an en fazla kimlerin payı var hiç baktın mı? Çekirdekten bahsediyorum. Hep araştırdım, okudum demişsin ancak dediğim gibi eksik bilgilerle donatılmış durumdasın. Şirketler kendi paralı geliştiricilerini Linux'un yani çekirdeğin gelişimi için de kullanıyorlar. Haliyle hem onlar kazanıyor hem de bizler, yani son kullanıcılar. Onları desteğiyle son uygulayımbilimler önümüze kadar geliyor hem de ilk olarak.

Gönüllülük ayrı bir olaydır. Adı üzerinde gönüllü. Yaptığı katkıyı kimin kullanacağına karar verseydi sanırım ortada gönüllülük kalmazdı değil mi? "Ben şu kadar satır kod yazdım ama A firmasının kullanmasını istemiyorum" ! Bu zaten özgür yazılıma sığmaz, felsefe olarak söylemiyorum, mantık olarak sığmaz. Madem kullanmasını istemiyor kapalı lisans kullanacak o kişi, madem açık bir lisans kullanıyor söz söylemeye hakkı yok.

Mesela biz bu forumda birilerine yardım etsek, yardımı alan kendini geliştirse bir yerlerde işe girse ve para kazansa bir şey söylemeye hakkımız olur mu?

Alıntı Yap
Bu konuda biraz daha ısrarcı olacağım. Ama insanların emekleri boşa akıp gidiyorsa onları daha fazla yormanın bir anlamı yok. Bırakalım firmalar mühendislerine para verip istedikleri şeyi geliştirsinler.

http://www.teknokedi.com/is-ariyorsan-linux-ogren/

Emekler boşa gitmiyor. Linux'un hâlâ tabana inememesinin farklı nedenleri var. Buna kendi "sorunları" da dahil. Ancak bu sorunları bu şekilde dile getirip emek kaybı olarak addetmek de ne yazık ki Linux'a yarar sağlamaz.


Son olarak neden bu kadar özenli ve uzun uzun yazdım: Örnek olması açısından tabi, zira burada bahsi geçen sorunları zaten ayrı ayrı çözmek makul değil. Birçok konuda yanlış düşüncelere sahipsin, biraz da o konularda yorum yapmak istedim. Bu türde başlıklar uzayıp gidiyor görüleceği üzere. Tek ricam, sağlam temeller üzerine eleştiri yapmaya çalışman, eksik bilgilerle eleştiriler de eksik kalıyor. Ubuntu'ya dönmek istersen bizler buradayız, elimizden geliyorsa yardım da ederiz.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

burk

@heartsmagic kaynak oluşturması bakımından iyi oldu, eline sağlık. :)

bigbang

@heartsmagic emeğine yüreğine sağlık dostum. çok güzel açıklamışsın herşeyi. Bence en büyük sorun bunca zaman herkesin hazıra alışması ve alışkanlıklarını değiştirmek istememesi. Bende yıllarca Windows kullandım, sonra pardus denedim sarmadı. Sonra Ubuntu ve Mint ile herşey daha güzel oldu. Şu an da Zorin OS kullanıyorum ki Ubuntu tabanlı zaten kendisi. Ayrıca herzaman dediğim gibi "Windows'a para veriyoruz sonra bir sürü yamalar çıkıyor tam artık herşey oldu derken yeni bi ürün çıkarıyolar. Yani bu manavda olmamış bir meyve alıp tam olcakken hadi daha tazesi geldi onu at demeye benziyo. Meyveyi hiç yiyemeden tüketiyoruz." Bu bakımdan Linux ile ben meyvenin tam tadına varıyorum. Windows altında yapabildiğim herşeyi burda da yapabiliyorum. Programlama da dahil üstelik.
İlkokul öğretmenim sen'i cümle içinde kullanmamı istediğinden beri susuyorum, lehçesiz bir dilde.
Bilinmeyen kelimeler listemin en başındasın, taa o günden bugüne...

[Özgür Gümüşsoy // Aşkın Oyun Hamurunda Kullanılmayacaklar Listesi]

Ozmo


demirökçe

#11
Dünyanın güneş etrafında döndüğünü söylediğinde Galileo, giotinin ucuna kadar gitmişti. Kısık sesle de olsa, "siz ne derseniz deyin, o dönmeye devam ediyor" diyordu.

Çok fazla şey yazılmış. Yazan herkesin eline, ağzına sağlık. Fakat, genel bir tartışma kültürümüzün olmayışı birilerinin ağzını açıp sonra kapatmayı unutması kadar üzücü.

Öncelikle, ben konuyu açarken aslında açıp-açmamak konusunda bile tereddütteydim. Türkçe ve İngilizce tüm kaynakları gezip sorunlarıma çözüm aramaya çalıştım. Dolayısıyla en baştan söylemeliyim ki hazırcılık diye bir şey yok. Üstelik belirttim: eğer hazıra kaçmak isteseydim her sorunum için bir başlık açardım.

Kimsenin "aman gitmesin" korkusuna kapılacağını hiç düşünmedim. Fakat canosayan kendisini o kadar çok ciddiye alıyor ki, karşısındaki insanın ondan böyle bir beklentisinin olabileceğini düşünmüş. Ben sadece, bir özgür yazılım kullanıcısı olarak kalmaya devam etmek için beni ikna edecek argümanlar var mıdır bunu merak ederek sizlerden yardım istedim. Heartsmagic daha güzel bir yazı yazmış. Her birine tek tek cevap vermeyeceğim; ama mümkün olduğu kadar yanıtlayacağım.

Ben konumu ikiye böldüm:

1- Linux'taki hatalar. Onu da şöyle ifade ettim: "Ben bir linux dağıtımını kullanırken sorun yaşıyorsam üzerine gider bu sorunu çözerim. Gerekirse gönüllü bir linux destekçisi de olurum."
2- Linux dağıtımlarının ne kadar özgür olduğu yönündeki şüphelerim.

Ve 1. nedenimi de, eğer 2.'si yeterli anlama sahip değilse anlamsızdır diye niteledim.

Teknik sorunlar çözülebilir. Ya da çözülene kadar beklenilir. Ben hala masaüstü dışındaki hiçbir dizinde .rar dosyalarını çıkaramıyorum maalesef. Flash sorunum her zaman olmasa da nadiren de denilemeyecek bir süre zarfında tekrarlanıyor. vs.

Not : Calibre ancak şöyle çalışabiliyor(muş): LANG=en_US.UTF-8 calibre

Fakat kimse beni silah zoruyla bu sistemi kullandırmaya zorlamadığı için teknik sorunların çözümünü bulmaktan ya da beklemekten başka yapacağım * bir şey yok. Yakınmıyorum.

Alıntı Yap
Yarım yamalak ifadesi haliyle biraz kişisel. Sorunlar var, evet ancak bu yarım yamalak olduğuna mı işarettir? Windows'ta sorun çıkmaz mı, çıkması onun da mı yarım yamalak olduğu anlamına gelir?

Birçok linux dağıtımı başlanılıp kısa bir süre sonra bırakılmış; deneysel ya da eğitim amaçlı dağıtımları bir kenara bırakırsak birçok dağıtımın artı ve eksileri var. Mümkün olan en az dağıtımla çalışmak denenilse daha başarılı olur eminim. Hariçten gazel okumamak için de dün geceden başlayarak Ubuntu çevirilerine destek vermeye başladım.

It takes time and money to design and build computer software. Yet some people and companies develop software and give it away or charge a ridiculously small fee. What motivates people and companies to give up a source of income? Are the developers on ego trips or really providing a service to the industry? Is free software a threat to companies that sell competing software? What is the cost of using "free" software? Panelists described their motives and experiences with open-source software and shareware.
http://www.siggraph.org/s2000/conference/panels/panels6.html

Alıntı YapŞöyle ki, sorunlarını anlatarak, bol bol araştırma yapmaları gerekeceğini (belki) söyleyerek. Bunun aksinde ne yazık ki fazlası söylenmemeli, zira evet bu dünya çok değişken, bu dünya devinim içinde, bu dünya hareketli. Hareketi sevmeyen zaten yapamaz.

Yukarıdaki sözlerimle bağlantılı olarak daha az dağıtım, daha çok insan, daha az zaman kaybı, daha az sorun.

Alıntı YapLinux dediğin kimdir? Linux bir çekirdek sadece. Ortadaki kavramları da biraz karıştırdığını düşünüyorum. Mesela bizim bu ortam için kullandığımız Ubuntu sunucusu bizden para kazanmıyor ki. Nasıl ticari bir boyutu var bu olayın. Üzerine bizler de evlerinde Ubuntu kullanıyoruz. Öyleyse, Ubuntu hem bize sunucu sağlıyor hem de kişisel işletim sistemi. Üzerine para da vermiyoruz. Nasıl oluyor da kullanıcının önemi olmuyor, sunucudan da ticari bir beklentisi oluyor?

Bir kavram kargaşası yok. Linux'un bir işletim sistemi çekirdeği olduğundan da pekala haberliyim. Linux derken arkasındaki firmaları kastettim. Yani bu çekirdeği kullanarak dağıtım geliştiren firmalar. Fakat kavramanız gereken şey, sermayenin çıkarı olmadığı sürece hiçbir şeye yatırım yapmayacağıdır. Aksini iddia ediyor olmanıza ise söyleyecek elbette hiçbir şeyim yok. Tamamını okumadım ama biraz bilgi verebilir şu metin:
http://www.gbn.com/articles/pdfs/gbn_open_source.pdf

Bana araştırmamışsın diyorsun fakat sen yazdıklarımı bile doğru okuyamamışsın. Ben şöyle demişim:

Alıntı YapEğer firmalar linux geliştiricileri üzerinden kar elde ediyorlarsa bu üzücü. Eğer bir hacker maaşını alıyor ve bir şirkette çalışıyorsa bu ayrı bir durum. Ama gönüllü geliştiricilerin katkılarıyla oluşturulan bir sistem kar amacı güden kurumlar için çekici bir durum yaratıyor. Yüzlerce geliştirici sömürülüyor.

Sen ise:

Alıntı YapBaştan aşağıya yanlış ifadeler bunlar. Neden firmalar Linux ve geliştiricileri üzerinden kâr edemezler ki? Linux'un gelişiminde şu an en fazla kimlerin payı var hiç baktın mı? Çekirdekten bahsediyorum. Hep araştırdım, okudum demişsin ancak dediğim gibi eksik bilgilerle donatılmış durumdasın. Şirketler kendi paralı geliştiricilerini Linux'un yani çekirdeğin gelişimi için de kullanıyorlar. Haliyle hem onlar kazanıyor hem de bizler, yani son kullanıcılar. Onları desteğiyle son uygulayımbilimler önümüze kadar geliyor hem de ilk olarak.

Şirketlerin paralı geliştiricileriyle kendilerinin, ve dolaylı olarak son kullanıcının kazanmasını bir de tersten düşün: gönüllü çalışanlar ve dolaylı olarak firmaları zengin etmeleri. Paylarına bakılmalı. Ya da şöyle mi denilmeli: Gönüllü linux geliştiricileri, gönüllü birilerinin verdiği eğitimler, ve çabalarla bir süre sonra firmaların ücretli geliştiricileri oldular?
http://www.teknokedi.com/is-ariyorsan-linux-ogren/
---

Sonuç olarak yardımların için gerçekten teşekkür ederim. Ben Ubuntu'da kalıp teknik sorunlarımı da çözmek istiyorum. Hatta 12.04'ü indirerek daha fazla sorun yüklendim. Böylece daha fazla geribildirimde bulunabilirim. Ayrıca çözümlerimi de not ediyorum.

Fakat ben özgür yazılımın bir kenarından tutan (belki de tamamını kontrol eden) sermayenin gönüllüleri ne derece kullandığını merak ediyorum. Bu konu altında devam edersem bununla ilgili bilgileri vermeye çalışacağım.

Sohbet için teşekkür ederim.

Saygı ve selamlarımla.


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 03 Nisan 2012 - 23:13:14

Bazı kaynaklar maalesef ingilizce:

http://www.time.com/time/magazine/article/0,9171,1590440,00.html
http://lwn.net/Articles/222773/
http://apcmag.com/linux-now-75-corporate.htm

Türkçe kaynaklar:

http://www.chip.com.tr/konu/gonullulerin-kalesi-linux-gercegi-degisiyor_17822.html
Bu forumda konuşulmuş : http://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=15874.0

Peki sermaye neden buraya yatırım yapıyor? Son kullanıcı windows'tan uzaklaşıp özgür bir yazılım kullansın diye mi? Asıl soru bu.

raspacı

Demirökçe sermaye openoffice'i satın aldı sonra gönüllüler libreoffice olarak yollarına devam ettiler. Şirketlere ait gnu-linux dağıtımları olduğu gibi topluluklara ait dağıtımlar da vardır. GPL sayesinde bir özgür  yazılım bir şirketin eline geçse bile yazılım özgür kalmaya devam eder. Özgür yazılım birisinin o yazılım üzerinden para kazanmasını da engellemez. Yaşadığımız dünyada olabilecek en özgür yazılım fikri elimizin altındaki yazılımların temelidir. Kapalı yazılımların kölelik koşulları ortadayken özgür yazılımların özgürlüğünü tartışmak meleklerin cinsiyetini tartışmak kadar bir lükstür bence. Merak etme Stallman amca gönüllülerin sömürülmeyeceği lisanslar verdi bize ve biz bunun için ona minnettarız. :)
nereye gidersen git kendini de götürürsün.

speakerXXL

Galileo örneğiyle ne anlatmak istediğiniz muamma olmakla beraber, bahsettiğiniz konular Linux camiasında sakız misali çokca konuşulduğu için misal uygun değil. Dünyanın güneş etrafında döndüğünü Galileo bulmadığı gibi, siz de bu konulardan bahseden ilk kişi değilsiniz.

Bu kadar çok dağıtımın olması, açık kaynağın mantığına daha uygun görünüyor bence, yoksa bahsettiğiniz (dem vurduğunuz) özgürlük nerelerde kalacaktı. Bu sayede ortaya çok daha büyük kod havuzunun çıkacağı, isteyenin bu havuzdan istifade edebileceği oldukça açık görünen bir başka olgu.

Daha az dağıtım ile daha sorunsuz bir sistem arasında ispat edilebilir bir bağ olduğunu sanmıyorum. Tam tersine bu sayede üretilen birikim ile daha sorunsuz bir sistemin ortaya çıkma olasılığı olduğunu düşünüyorum. Neticede, bir dağıtım için hazırlanan çözüm ya da ilerlemenin diğer dağıtımlar tarafından kullanılamayacağı bir durum yok ortada.

demirökçe

Alıntı YapGalileo örneğiyle ne anlatmak istediğiniz muamma olmakla beraber, bahsettiğiniz konular Linux camiasında sakız misali çokca konuşulduğu için misal uygun değil. Dünyanın güneş etrafında döndüğünü Galileo bulmadığı gibi, siz de bu konulardan bahseden ilk kişi değilsiniz.

SpeakerXXL Arkadaş:

Dünyanın güneş etrafında döndüğünü söyleyen Galileo dedim. Galileo buldu demedim. Cümlelerimi bile okumadan sırf edebi cila olsun diye laflarını ardı ardına dizdiğinde sonucunu hiç düşünmüyorsun.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Galileo_Galilei
1614 engizisyon mahkemesi başlığına bakarsın.

Eğer bu konu Linux camiasında çokça konuşulduysa, "Arkadaş, bağlantılar bunlardır. Bunlara bakıp bir fikir edinebilirsin." dersin. Ama daha önce de dediğim gibi, tartışma kültürünü bir türlü edinemedik. Ki bu lafım senin için biraz daha uzakta kalıyor. Sen daha okuyamıyorsun.

Galileo örneğindeki kıssadan hisse meselesine gelince... İlkokul hayat bilgisi "okuyalım anlayalım" dersi gibi olacak ama, söylemek istediğim şuydu: Sen ne dersen de, sermaye arkadan bir işler karıştırıyor ve biz bundan bihaberiz. Konuyla bağlantısını kurmak gerekiyor.

Dağıtımların olmasını kısıtlamaktan bahsetmedim. Daha fazla geliştiricinin daha az dağıtım konusunda özendirilmesi gerektiğinden "dem vurdum". Açık olan bir kaynağın geliştiriciler tarafından istenildiği kadar dağıtımının yapılması geliştiricilerin özgürlüğüdür. Bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzü dağıtımın özgürlüğü. Aksi halde ortada özgür yazılım diye birşey kalmayacak.

"Bu kadar çok dağıtımın olması, açık kaynağın mantığına" usulen uygun. Ama güçlerin dağıtılması açısından bakılınca pek de uygun değil. Buradan hareketle, "Daha az dağıtım ile daha sorunsuz bir sistem arasında ispat edilebilir bir bağ olduğunu" rahatça görebiliriz. Çok kişi, az iş. Yapılan işlerin farklı dağıtımlarda tekrar tekrar yapılması değil; daha az işin daha çok kişiyle yapılması. Kontrollü üretim, anarşik üretime göre daha verimlidir.

raspacı Arkadaş:

Bu konu altında gördüğüm en mantıklı cümleyi sarfettin:
Kapalı yazılımların kölelik koşulları ortadayken özgür yazılımların özgürlüğünü tartışmak meleklerin cinsiyetini tartışmak kadar bir lükstür bence.

İşin bu kısmına katılıyorum. Ama merak ediyorum: Neden her emek vererek kazandığım cepheyi bir süre sonra sermayeye terkedeyim?

Yukarıdaki verdiğim bağlantıda linux geliştiricilerinin %75'inin ücretli geliştirici olduğu yönünde bir haber vardı. Ama orada kastedilen %75 geliştiricilerdir.

1- Farklı dillere çevirme;
2- Geri Bildirim gönderimi;
3- Yayma, propagandasını yapma, yerel ya da ulusal derneklerle destekleme, yansılar...

Peki tüm bunlar ne olacak? Canonical -belirtmeliyim hukuki mevzuatı tam bilmiyorum, ama bildiğim kadarıyla bir özgür yazılım daha sonra parayla da satılabiliyor- yarın öbür gün ben bu sistemi parayla satıyorum derse ne olacak? ya da yazdığı her kodu milyonlarca insanın bilgisayarı üzerinden test edip ardından geri bildirimleri toplayıp bunları firmalara parayla danışmanlık/yazılım hizmeti olarak sunuyorsa?

OpenOffice'i sen örnekledin. Open Office'in sıkıntılarını yaşayan kaç insan vardı? Israrla bu programın üzerinde durup geri bildirim gönderdiler muhtemelen. Ve sistem olgunlaşınca...

Benim kastettiğim budur.

Zaten sermayenin baskı koşulları altında (daha doğrudan söylemek gerekirse Kapitalizm altında) konuşmanın bile özgürlüğü yoktur. Ama bu demek değildir ki kazanılan mevzilerin her biri pamuk ipliğine bağlı olacak.

Yanılıyor muyum?



cagriemer

Yaniliyorsunuz. Once bir konuyu acikliga kavusturalim. Ozgur yazilim da parayla satilabilir. Bir uygulamanin parali olup olmamasinin ozgurluguyle dogrudan bir alakasi yoktur. Sonra gelelim yazilim lisanslarina. Lisansina da bagli olmakla birlikte ardinda sirket destegi olan bir ozgur yazilimi, sirket cani istediginde hadi ben kapatiyorum bu kadarmis deyip kapatamiyor. Yazilimin o zamanki guncel halinin kodlarina erisim acik olarak kaliyor. Ustune ekledigi cikardigi seyleri paylasmayabiliyor fakat o durumda da ne oluyor, LibreOffice orneginde oldugu gibi gonulluler kaynagi alip parayla satilan halinden cok daha iyi duruma getiriyor. Sonra sirket kafasini duvarlara vuruyor. Bir guzel ornegini de yakinda MySQL icin gorecegiz.

Topluluk isleri diye tanimlayabilecegimiz hususlarda da adi uzerinde gonulluluk mevcut. Ben bir uygulamanin cevirisini yapiyorum dilini paylastigim kullanicilar icin ve cevirdigim metinleri herkesin ulasabilecegi sekilde lisanslamayi zaten kabul ediyorum. Daha sonra o cevirileri kullanan buyuk bir uygulama/paket/isletim sistemi bir sirket tarafindan kullanicilara satiliyor. Burada saniyor musunuz ki benim yaptigim ceviriler artik onlara ait ve incelenemez/degistirilemez? Sanmayin. Oyle degil cunku. Kullanicilar uzerinde test ve ardindan sonuclarin servis olarak satilmasi demissiniz ama bunu da sanki sirket kafaniza silah dayamis da o yazilimi kullanmanizi soyluyormus gibi dile getirmissiniz. Milyonlarca kullanicinin elinde degil mi o dagitimi kullanmamak? Hur iradeleriyle boyle bir seyin parcasi olmayi secmis insanlara hayir bakin aslinda size bedavaya veriyor ama sonra orasini makyajlayip cok parayla baskalarina satiyor demek ozgurluk kisitlamak degil mi?

Gelistiricilerin daha az dagitim konusunda ozendirilmesi demek dolayli olarak dagitim sayisini kisitlamak demek. Ozgur yazilimlarin ozgurlugu hususundaki cekincelerinize ragmen nasil boyle bir sey diyebiliyorsunuz anlayamadim. Nicin gelistirici uzerinde baski kurmaya kalkiyoruz? Uygun gordugu yeniligi/duzeltmeyi uygun gordugu lisansla yapmak kendi tasarrufunda olan bir sey. Biz kimiz ki yok sen artik rpm paketciligini birak zaten RedHat kullaniyor parayla satiyor -paketi degil guncelleme ve destegi satiyor gerci- diyebiliyoruz zamanini rpm paketi yapmak icin kullanmak isteyen bir insana?

canosayan

ben şunu anlamıyorum.

bu süreçte bir çok  eksik ve yanlış görüyorsanız neden içerisindesiniz? yıllar önce insanlar çıkıp benim şöyle bir fikrim var demiş ve bunu takip edenler var.
siz de ortaya çıkın fikrinizi söyleyin.

sizin çok güzel fikirleriniz olabilir. calibrenin çalışması için ayar yapmak komik geliyor olabilir. ama bu, bu alanda çalışan vakit geçiren insanların sizin gibi düşünmesini gerektirmez. eğer linux eksik ise, hatalı ise biz bu şekilde de kullanmayı seviyoruz. evet bir şey bozulduğunda tamir etmek hoşuma gidiyor.

egoist olmayın.
Chmod bizim işimiz.

eribol

Alıntı YapEğer bu konu Linux camiasında çokça konuşulduysa, "Arkadaş, bağlantılar bunlardır. Bunlara bakıp bir fikir edinebilirsin." dersin. Ama daha önce de dediğim gibi, tartışma kültürünü bir türlü edinemedik. Ki bu lafım senin için biraz daha uzakta kalıyor. Sen daha okuyamıyorsun.

Aequitas

Alıntı yapılan: demirökçe - 04 Nisan 2012 - 06:38:01Ama daha önce de dediğim gibi, tartışma kültürünü bir türlü edinemedik. Ki bu lafım senin için biraz daha uzakta kalıyor. Sen daha okuyamıyorsun.

Bu cümleden anladığım şu. "Ben tartışma kültürüne sahip biriyim. Fakat karşımdaki malesef bu konuda eksik"

İlgiyle başlığın tamamını okuyordum. Ta ki bu cümleye kadar. Gördüğüm kadarıyla siz kendinizle çelişiyorsunuz. Sağlıklı, verimli bir tartışma yapılacaksa bu iş bu şekilde olmaz. Çok özür dilerim, amiyane tabirle siz karşınızdakine laf sokacaksınız, sonra karşınızdaki de tahrik olursa size laf sokacak, bu laf sokmaların arasında da asıl anlatmak istediğiniz şeyleri anlatmaya çalışacaksınız. Yanlış bir tutum. @heartsmagic'in cevabı aslında sorularınıza cevap olmanın yanında "tartışma kültürünü" edinmiş birinin nasıl cevap vereceğini de açık bir şekilde ortaya koyuyor.


Öfkelenmeyin.
           Hz. Muhammed (sav)

aurora

Tartışma kültürümüzün olmadığına tamamen katılıyorum. Çünkü herkes kendi doğrularını gerçekmiş gibi algılayıp karşısındaki insanları da bu gerçekliğe inandırmaya çalışıyor. Yani ortada tartışarak gerçeğe yaklaşmak ve olabilecek en doğru sonucu bulmak yerine ikna yöntemiyle kişisel doğruların empoze edilmesi gibi bir sorun var. Birden çok gerçekliği de kabul edemiyoruz ki bunun nedeni de doğruyu gerçeklik olarak algılamamızdandır. Tüm iletilerde de bu açıkça görülüyor. Eğer çıkarımlarımızı gerçeklik açısından değil de doğruluk açısından değerlendirirsek tartışma daha yapıcı olabilir kanaatindeyim.

Tartışmaya Linux'un sorunları boyutundan katılmak istiyorum.

Ben bir donanım üreticisinin tepe yöneticisiyim ve işim şirketimin daha fazla para kazanmasını sağlamaktır. Bir fiziksel bileşen üretip bunun nasıl çalışacağını gösteren yazılımı da üretmek bizim işimiz. Bir bileşenin bir platformdaki sürücüsünü uygun zamanda kodlamak için 10 kişi istihdam ediyoruz. Uygun zaman dedim çünkü teknolojinin anlık gelişmesi ile birlikte sunduğumuz donanımın hızlı satılması için bu gerekli. Şu anda Windows, Linux ve MacOS piyasada en çok kullanılan 3 sistem görüyorum. Fakat bu sistemlerden her biri için yazılacak sürücünün bana maliyeti 10 kişidir. Peki bunun finansal geri dönüşü (%95) ezici bir üstünlükle Windows platformuna ait ise ben geri kalan %5 için fazladan 20 kişiyi neden istihdam edeyim?(Bu arada yüzdenin fazla olması yeni satılan bilgisayarlar boyutunda sirkilasyonun da fazla olmasını gösterir) Pekala 10 kişi ile ben kazancımın %95'ini sağlayabiliyorum. Biz maliyet odaklı çalışan bir şirket olarak her yıl planlamamızda maliyeti düşürüp karımızı arttırmayı planlıyoruz. Öyleyse bu 20 kişinin bana finansal kazancını gözden çıkarıp 20 kişiyi ya başka bölüme kaydırırım ya da işten çıkartırım.

Sonuç olarak satın alınan X bilgisayarındaki ekran kartı Windows ile uyumlu çalışırken Linux üzerinde o an için uyumlu çalışmaz. Zamanla geliştiricilerin bu konuya el atmasıyla birlikte uyum problemi tamamen ya da kısmen de olsa giderilebilir. Burada bir sıkıntı da şudur, fakat bu sıkıntı her şirkette görülmeyebilir. Yani değişkendir. Ben sürücünün hazırlanması sürecinde gereken bilgileri Linux geliştiricileriyle paylaşmayabilirim. Ya da paylaşabilirim de, fakat bu kapitalist ekonomideki bir şirketin varolan ekonomik düzene uyum göstermesiyle doğrudan alakalı değildir. Bu yüzden bu kısmı es geçiyorum.

Ben bir son kullanıcıyım, Windows ile bilgisayarı öğrendim. Yeni bir bilgisayar aldım. Windows ile geldi. Sonradan duydum ki Ubuntu diye bir şey var. Gerekli hazırlığı yaptım ve yükledim. Aaa o da ne, ekran kartı çalışmıyor. ''Bu ne biçim işletim sistemi!!! neyse belki çözümü vardır'' deyip başladım aramaya, çözümü bulamadım çünkü henüz bu bilgisayardaki optimus teknolojisinin Linux'da karşılığı yok!! Tarih 2011 yılının başlarını gösteriyor. Yapacak bir şey yok ve Windows'a dönüyorum.

Kabaca bu şekilde ilerleyen süreçle birlikte Linux'un kullanıcı sayısıyla doğrudan alakalı olan sürücü sorunları  Linux kullanıcılarındaki artışın çok az olmasına sebep oluyor diye düşünüyorum. Siz bu süreci Linux %25-30, Windows %65-70, MacOS %5 şeklinde kurgularsanız ulaşacağınız sonuç çok farklı olacaktır.

Yine buradan yaptığım bir çıkarım da şudur; Linux temelde ticari olarak değil fakat günümüz ekonomik koşullarına göre pazarlanırsa kullanıcı sayısında gözle görülür bir fark oluşur. Peki nedir bu pazarlama stratejileri? İşte burada devreye topluluklardan çok şirketlerin girmesi gerekmektedir.

Özgür dağıtımların fazlalığı/Daha az dağıtım tartışmasındaki düşüncem ise, daha az dağıtım ile daha çok ilerleme sağlanacağıdır. Sonuçta emek bölünmesi/ortaya çıkan ürün boyutunda bakılacak olursa bu düşüncenin haksız olduğunu söylemek haksızlık olur. Forumda bazen yeni dağıtımların/yeni yazılımların haberi yapıldığında altında şuna benzer yorumlar olabiliyor;
''Sadece ikonlar ve tema değiştirilmiş, bunun dışında bildiğimiz Ubuntu. Buna emek harcamak yerine varolan dağıtıma katkı sağlamak daha mantıklı''
Görüldüğü üzere aslında arka planda varolan dağıtımların geliştirilmesi düşüncemiz de bulunmaktadır.

Son sözüm @canosayan'a,

Alıntı Yapsiz de ortaya çıkın fikrinizi söyleyin.

@demirökçe zaten fikrini söylüyor.

Alıntı Yapeğer linux eksik ise, hatalı ise biz bu şekilde de kullanmayı seviyoruz. evet bir şey bozulduğunda tamir etmek hoşuma gidiyor.

egoist olmayın.
Bu cümleleriniz tamamen çelişkiden ibaret, egoistçe yaklaşıp ''egoist olmayın'' önerisini de ilk paragrafıma örnek göstermiş olayım.

canosayan

Alıntı yapılan: aurora - 04 Nisan 2012 - 12:40:54
Son sözüm @canosayan'a,

Alıntı Yapsiz de ortaya çıkın fikrinizi söyleyin.

@demirökçe zaten fikrini söylüyor.

Alıntı Yapeğer linux eksik ise, hatalı ise biz bu şekilde de kullanmayı seviyoruz. evet bir şey bozulduğunda tamir etmek hoşuma gidiyor.

egoist olmayın.
Bu cümleleriniz tamamen çelişkiden ibaret, egoistçe yaklaşıp ''egoist olmayın'' önerisini de ilk paragrafıma örnek göstermiş olayım.

Tekrar açıklama yapayım. fikrinizi çıkıp özgür yazılım o kadar özgür değil aklımda şu model var diye söyleyin. kimseye bir faydası olmayacak şekilde niye 20 dağıtıma bölündünüz ki siz zaten calibre bile zor çalışıyor şeklinde değil.

evet ben biraz egoistim. sorun çözmeyi seviyorum. ama biri şu sorunum var dediğinde otur uğraş çöz diye kendi fikrimi herkese kabul ettirmiyorum. Ama ilk mesajda gördüğüm şu idi. "Siz yanlış düşünüyorsunuz. beni dileyin böyle yapın."
Chmod bizim işimiz.

eribol

Kimse tartışmasını bilmiyorsa bu tartışmalar neden çıkıyor? Veya niçin tartışıyorsunuz/tartışıyoruz o halde? Ben henüz şu şu sebeplerden ötürü tartışmasını bilmiyoruz şeklinde eleştiri getiripte bu eleştirilerinin dışına çıkanı görmedim. Gördüğüm şey tam olarak eleştirdiğin/miz tavrı devam ettirmekten ibaret. "biz tartışmasını bilmiyoruz" ifadesinden sonra tartışmaya son vermek gerekir, esasında.

Ayrıca ben bir geliştirici isem ve yazdığım programı birileri alıp, geliştirip kaynağını belirtiyorsa ve bundan para kazanıyorsa benim için sorun yok. Varsayalım ki size göre bu özgürlük değil ama bu bana göre özgür yazılım demektir. Ve ben eğer sizin gibi düşünseydim lisansını da buna göre düzenlerdim. Yani eğer geliştirdiğim uygulamadan birilerinin para kazanacağını bile bile kaynak kodlarını açıyorsam benim özgürlük anlayışım budur. Ki biz buna da Gnu/Gpl diyoruz. Ha bu size göre özgürlük kavramının dışına çıkıyorsa MIT ve BSD lisanslarına bakabilirsiniz. Bunlarda sizi kesmiyorsa kendiniz yeni bir açık kaynak lisansı geliştirebilirsiniz.

Ancak bu konuda heartsmagic'in belirttiği kısımların anlaşıldığını sanmıyorum. Zira bir şirket bir uygulamadan para kazanıyorsa oturduğu yerden kazanmıyor. Çekirdek örneği verilmiş mesela. Şirketler olmasaydı sürüsüne bereket donanımı(sadece pc donanımlarından bahsetmiyorum) linux ile kullanıyor olamazdık. Yani o şirketler kazanıyorsa linux'ta kazanıyor. Mikro düzeyde elbette gönüllülerden bazıları o emeğin karşılığı olarak bir ücret kazanmıyor olabilir ama söylendiği gibi gönüllü yani zaten amacı bu değil. Buna rağmen bu durumda bile bir kazanım mevcut. Tecrübe. O tecrübe ile özgür yazılım vakıflarında ücretli olarak çalışan konuma gelenleri de oluyor.

gecegezen


Alıntı yapılan: demirökçe - 03 Nisan 2012 - 02:04:19

Merak ediyorum neden geliştiriciler kendilerini 30 farklı dağıtıma saplayıp her birini yarım yamalak yapıyor?

konuyu daha da uzatmak istemiyorum ama bu cümle bana biraz dünyada niye bir sürü ülke var demek gibi geliyor.  İlk başta mantıklı gibi gelebilir ama gelisimi hızlandırmaz
Yotube kanalım hepinizi beklerim...
https://www.youtube.com/channel/UCsRQPZxNJKZbfpGy6r97nJw

demirökçe

@Aequitas

Alıntı Yapİlgiyle başlığın tamamını okuyordum. Ta ki bu cümleye kadar. Gördüğüm kadarıyla siz kendinizle çelişiyorsunuz. Sağlıklı, verimli bir tartışma yapılacaksa bu iş bu şekilde olmaz. Çok özür dilerim, amiyane tabirle siz karşınızdakine laf sokacaksınız, sonra karşınızdaki de tahrik olursa size laf sokacak, bu laf sokmaların arasında da asıl anlatmak istediğiniz şeyleri anlatmaya çalışacaksınız. Yanlış bir tutum. @heartsmagic'in cevabı aslında sorularınıza cevap olmanın yanında "tartışma kültürünü" edinmiş birinin nasıl cevap vereceğini de açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Tam bir ironi! Gene aynı şeyi söyleyeceğim. Çünkü sen de okumayı bilmiyorsun. Ben heartsmagic'in konu olduğu mesajımda şöyle dedim:

Alıntı YapFakat canosayan kendisini o kadar çok ciddiye alıyor ki, karşısındaki insanın ondan böyle bir beklentisinin olabileceğini düşünmüş. Ben sadece, bir özgür yazılım kullanıcısı olarak kalmaya devam etmek için beni ikna edecek argümanlar var mıdır bunu merak ederek sizlerden yardım istedim. Heartsmagic daha güzel bir yazı yazmış.

Dolayısıyla o cümle canosayan'a idi.

Ama zaten senin alıntısını yaptığın cümlemin heartsmagic ile hiçbir alakası yok: "Ama daha önce de dediğim gibi, tartışma kültürünü bir türlü edinemedik. Ki bu lafım senin için biraz daha uzakta kalıyor. Sen daha okuyamıyorsun."

O cümle çok sonraki mesajlarda speakerXXL'in şu cümlesine binaen yazılmıştı:

SpeakerXXL şöyle dedi:
Alıntı YapGalileo örneğiyle ne anlatmak istediğiniz muamma olmakla beraber, bahsettiğiniz konular Linux camiasında sakız misali çokca konuşulduğu için misal uygun değil. Dünyanın güneş etrafında döndüğünü Galileo bulmadığı gibi, siz de bu konulardan bahseden ilk kişi değilsiniz.

Çünkü ben, Galile buldu diye bir şeyi hiç söylememiştim.

Şimdi senin için söylüyorum. Eğer tartışmak istiyorsan önce okumalısın. Alıntısını yaptığın mesajın heartsmagic ile hiçbir alakası yok; bu başlı başına ayrı bir konu, üstelik, Galileo meselesine baksaydın durumu çok daha net görürdün. Dolayısıyla, "İlgiyle başlığın tamamını okuyor"san devamını da gönül rahatlığıyla okuyabilirsin.

Rica ediyorum mesele şuradan çıksın artık. Herkes yazılanları düzgünce okursa sorun kalmaz.

-------------------------------------------------
@canosayan'a cevap vermiyorum. Sanırım bu da benim özgürlüğüm, üstelik tartışma özgürlüğüm. Daha doğrusu -eksikliği kendimde görüp- cümlelerinde hiçbir fikir kırıntısı göremediğim için cevap verecek birşey bulamıyorum.
-------------------------------------------------
@gecegezen:

Düşüncelerinde haklı olabilirsin. Ben gene de kontrollü üretimin anarşik üretime göre daha verimli olduğu kanısındayım. @aurora'yla da sanırım aynı düşünceleri paylaşıyoruz.
-------------------------------------------------
@eribol ve @aurora

Ben meseleyi biraz daha toplamak istiyorum.

Bana öyle geliyor ki Linux'un başarısı gönüllü geliştiricilerden çok ücretli geliştirici çalıştıran firmaların mahareti olarak görülüyor. Ve gene görünen o ki gerçekten de böyle.

Türkiye'de Elektrik Mühendisleri Odası tarafından çevrilen Richard Stallman'ın "Özgür Yazılım Özgür Toplum" isimli kitabında (http://yzgrafik.ege.edu.tr/~tekrei/dosyalar/2009_OYOT.pdf) daha en başta Stallman "Özgür yazılım geliştirip bunları satarak ben geçimimi sağladım" diyor. Yani işin aslında taa başında Stallman geliştirdiği yazılımları satmış. Ama kitabın ilerleyen kısımlarında bir takım lisanslarla özgür yazılımın, daha sonra kapalı bir yazılıma dönüşmemesi için Copyleft ile lisanslandığını söylüyor. Ama merak ediyorum, örneğin Ubuntu ileride kendisini kapatabilir mi?

Burada konuşmamız gereken şey bence şu olmalı: Özgür yazılım -istenildiğinde- bir meta olarak pazara sunulabiliyorsa, zamanla tamamıyla ortadan da kaldırılabilir mi? Örneğin kalbur üstü dağıtımlar -ki bunlar firmalar tarafından geliştiriliyor- zamanla tamamıyla kapanabilir mi? Yani kodları da... Eğer Stallman'ın bahsettiği Copyleft lisansı, bir zaman sonra, ya da şartların değişmesiyle etkisini yitirebilirse bu özgür yazılımın sonu olmaz mı?

Alıntı YapYine buradan yaptığım bir çıkarım da şudur; Linux temelde ticari olarak değil fakat günümüz ekonomik koşullarına göre pazarlanırsa kullanıcı sayısında gözle görülür bir fark oluşur. Peki nedir bu pazarlama stratejileri? İşte burada devreye topluluklardan çok şirketlerin girmesi gerekmektedir.

Kapitalist kuruluşlar, gönüllü kuruluşlara göre daha fazla ileri adım atıyorlar. Ama gördüğüm kadarıyla linux dağıtımlarını geliştiren firmalar şu anda çaktırmadan da olsa dünya üzerindeki milyonlarca linux kullanıcısına göbek bağı ile bağlılar. Tabiri yerindeyse "Köprüden geçene kadar ayıya dayı diyorlar" - elbette onların bakış açısıyla. Aksi halde o kadar geri bildirim alamazlardı. Bu kadar farklı dillere çeviremezlerdi. Ama "köşeyi döndüklerinde" kapılarını "özgürlüğe" kapatabilirler.

Mesela bir merak konum da şu: Örneğin Canonical gelirini nasıl elde ediyor?

Selam ve sevgiler.

raspacı

#24
Senin derdin üzüm yemek değil de bağcı dövmek anlaşılan. Ona buna okumuyorsun, fikir kırıntısı yok yazdıklarında, diyorsun ama baştan beridir GPL lisansını okumadan onun üzerinden tartışan sensin. Hala ya özgür yazılım kendini kapatırsa ne olur, diyorsun. GPL hakkında fikrin olsa bunun olamayacağını anlardın. Hatta GPL ile lisanslı bir yazılımı kullanan yazılım da GPL ile lisanslanmak zorunda. Örneğin Türk telekom bunu ihlal ettiği için uyarıldı ve bir yazılımını GPL ile lisanslamak zorunda kalmıştı.
Linux şu an ücretli geliştirici ağırlıklı olabilir (çekirdek anlamında) ama işletim sistemi olarak Gnu/linux (ve özgür yazılımlar) %99 oranında gönüllü geliştiricilerin emeği ile geliştiriliyor diyebilirim, yanlış olmazsa.
nereye gidersen git kendini de götürürsün.