Dağıtım çeşitliliğinin linuxa faydaları ve zararları

Başlatan thex_yavuz, 29 Haziran 2011 - 09:32:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 6 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

heartsmagic

@Al Arabi, benim söyleyeceklerimi hatta daha güzellerini zaten @bytan söylemiş. Bunun adı özgürlük kısıtlaması falan değil, olsun diyelim senin istediğin. @bytan'ın izah ettiği gibi, biri çıkar +1. paketleme sistemini, +1. dağıtımı çıkartır. Oraya insanların kaymasını nasıl engelleyeceğiz? Kaldı ki bugüne kadar böyle oldu zaten. Linux'un, Linux dağıtımlarının, paketleme sistemlerinin, masaüstlerinin, metin düzenleyicilerin, ide'lerin, grafik uygulamalarının, video uygulamalarının çeşitlenmesinin, artmasının arkasındaki sebep de budur.

Biz buna karşı değiliz, sadece "neden olmayacağını" anlatmaya çalışıyoruz. Pratik hayatta mümkün değil. Ha, eğer sizler şu paketleme sistemini çıkartlaım, eskilerini öldürelim, yenilerinin çıkmasına da izin vermeyelim diyorsanız işte buna itiraz ederiz. Kaldı ki o durumu da @bytan çok "ironik" bir şekilde izah etmiş. Öyle bir sistem zaten mevcut şu an.

Gimp konusuna ben de açıklama getireyim, zira söylemek istediğim tam anlaşılmamış. Dağıtımları destekleyen gönüllüler bu iş onlardan alınınca Gimp'e destek olamayabilirler. Bunun belirli nedenleri olabilir:

a. Kodlama bilmiyorlardır.
b. Yaptıkları kodlama Gimp'i ilgilendirmiyordur.
c. Gimp'e ilgi duymuyorlardır.

Kısacası dağıtım desteklemekle, Gimp'i desteklemek ayrı şeylerdir. Bizler de burada bir dağıtımı destekliyoruz. Yarın birgün haydi bakalım Ubuntu'nun desteğe ihtiyacı kalmadı dediklerinde tutup Gimp'e el atamam ben. Flash konusu ise doğrudan değil ama yine dolaylı olarak yazdığım sebepten dolayı bu durumda. Geliştirme ortamının devam etmesi için Flash'ın de geliştirilmeye "kendi geliştiricileri haricinde" açık olması lazım. Aksi takdirde deveye hendek atlattırmak için uğraşır birileri.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

Al Arabi

@heartsmagic, senden ve diğer eski kullanıcı arkadaşlardan farklı bir cevap beklemiyorum zaten.

  Benim düşüncemin doğrulunu ispatlayan en büyük örnek ubuntudur. Canonical arkasında olduğu için ubuntu gelişmiştir ve haliyle   kullanıcı sayısı artmıştır.

Yani arkasında bir güç var ve bu neden daha büyük"vakıf olarak "olmasın. İş Novel'e , Redhat'a kaldıysa yandı gülüm keten helva.

  Gelelim çok çeşitliğin zararlı olduğu gerçeğini kabullenmemenize.  Efendim işletim sisteminden söz ediyoruz; yazılım çeşitliliğinden, araba, meyve çeşitlliiğinden değil.  :)


Not. Bir işin olmuyor oluşu onun doğruluğunu değiştirmez.  Bunun gerçekleşmeyeceğini bende  biliyorum. :)

BayboraKaan

@Al Arabi söylediklerin mantikli gelse bile, gercek öyle degil. Mesela sen .rpm paketinden hoslanirsin KDE tercih edersin basksi Gnome .deb der. Senin istedigin gibi olumasi icin yaptirim yapmak gerekir, herkesi zorlamak ve cogunluga uymak zorunda birkmak gerekir.

Nerde özgürlük?

thex_yavuz

Alıntı yapılan: Al Arabi - 08 Ağustos 2011 - 19:02:20
Sözün özü; Birlikten güç doğar! Bizde herkes kendi çalıp kendi söylüyor. Aslında Linux'un bugün bu  durumlarda olmasının temel nedeni de bu. Oysa bir vakıf aracılığıyla  1 dosyalama standartı oluşturup tek paket sistemi sistemi ile Linux  dağıtımları olsa kullanıcı sayımız çok arttığı gibi bağışta artardı. Doğal olarak Linux daha hızlı gelişirdi. E şimdi eski kullanıcılar hemen itiraz edecektir nerede özgürülük ve sınırsız tercih hakkı falan filan.... Buna cevap bugüne kadar oldu da ne? Yani fazla çeşitlilik bugün Linux kullanımının önündeki en büyük engeldir. Onun dışında dağıtımlar arasında sadece masaüstü farklılığı bence güzel olurdu. Çok çeşitli masaüstleri olsa kullanıcı çok sıkıntı yaşamayacağı (dosyalama sistemi aynı, paket sistemi aynı olduğunu düşünürsek) için herhangi bir masaüstünü kullanmada çekinmez.
+1
Çok güzel özetlemişsiniz, tebrik ederim. (Tek katılmadığım nokta çeşitlilik olabilir ama ana dağıtımlar olması şart diyorum ben)

Al Arabi

Alıntı yapılan: BayboraKaan - 09 Ağustos 2011 - 15:49:02
@Al Arabi söylediklerin mantikli gelse bile, gercek öyle degil. Mesela sen .rpm paketinden hoslanirsin KDE tercih edersin basksi Gnome .deb der. Senin istedigin gibi olumasi icin yaptirim yapmak gerekir, herkesi zorlamak ve cogunluga uymak zorunda birkmak gerekir.

Nerde özgürlük?

Değerli kardeşim ben bunun gerçekleşmesi önünde birilerinin menfaati (redhat,novel) dışında bir engel görmüyorum.  Bu paket işine çok takılmanız anlamsız. Düşünsenize bir kararla Ubuntu,Redhat,Suse,Debian, Linux derneği vs.... büyük bir karar alıyorlar  ve bilmem x paketleme sistemini kullanacaklarını duyururlar veya tüm dünyadaki topluluklara çağrı yapılır ve bir anketle olay çözülür.

Katılımın aşırı olacağından hiç şüpheniz olmasın. Linux'un güçlendiğini sonra gözlemleyin. Doğacak güç emin olun kendini dev zanneden bir çok kurumun diz çökmesine neden olacaktır. Bunlardan biri adobedir. Yanımıza birde google'ı aldıkmı demeyin keyfimize. :) 

Bu bize ne kazandırır; Kullanıcı sayımız artar, bağışçı sayısı artar, daha gelişmiş ve ticari olanlarla gerçekten rekabet eden programlara sahip oluruz, en önemlisi büyük firmaların desteği artacaktır. Bunlara oyun ve donanım üreticileri dahildir.  Daha ne olsun! :)

bytan

İşletim sisteminin çeşitliliğinin zararlı olabileceğini hangi gerekçeyle iddia ediyorsun @Al Arabi? Varolan bir işletim sisteminin yanına farklı ihtiyaçlara hitap eden, farklı özelliklere sahip bir tane daha konmasının ne gibi bir zararı var?

Paketlerin hepsi orada kullanıma açık vaziyette duruyor. 3 kişi bir araya gelmiş bu paketleri x sistematiği içinde birleştirip kullanıma sunmuş, başka bir grup y sistematiği içinde birleştirip kullanıma sunmuş. Bunun manav malzemeleriyle de alakası yok. Ben y sistematiğini daha çok seviyorum ve daha kullanışlı buluyorum. Bunun zararı nedir?

A özelliği bu vakıf tarafından standart olarak belirlenmiş. Bir yazılımcı, geliştirdiği yazılımda a özelliği yerine b özelliğini kullandığında bu yazılımın daha verimli olduğunu fark ediyor. Vakfa bu durumu bildiriyor. Vakıf, "hayır, biz a özelliğinin standart olarak kalmasını istiyoruz, yola bu şekilde devam edilecek" diyor. Bireyler, b özelliği bulunan işletim sistemi ile emek, vakit ve maddi getiri sağlayabilecek durumdalarsa, standart işletim sistemini kullanmak istememeleri doğal hale gelir.

Salt bir şirketin varlığı baz alınarak düşünceyi doğrulatmak da hatalı olur. Zira bu şirket "tekel" haline geldiğinde yarar zarar tartışması çok daha farklı alanlara kayar. Yukarıdaki gibi "biz yola bununla devam edeceğiz" dediği zaman durum çok farklı hale gelir. Bu bakımdan, toplumsal konuların fayda/zarar eğrilerinin lineer çizgide ilerlemediğini aklımızdan çıkarmamamız lazım.

Bu tartışmanın eski kullanıcı olup olunmamayla da alakası yok. Eğer yazdıklarımızdan ve itiraz ettiklerimizden ziyade eski kullanıcı olup olmamaya bakıp "hah zaten bunun böyle demesi gerekiyordu" gibi bir düşünceye kapılacaksan, itiraz noktalarımızı es geçeceksen baştan söyle de başlığa uğramayayım, "yeni" olanlar kendi aralarında konuşup tartışsınlar.

Ayrıca bir "doğru" uygulamanın benimsenmemiş oluşunun, o alanın zararına olmayabileceği gerçeğini de kabul etmeliyiz. 

Son olarak bu başlıkta zaman zaman "doğru" olarak tanımlanan şeyin aslında bir tür linux ütopyası olduğunu belirtmem gerekiyor.

Not: Ben ileti yazarken anketten ve paketleme sisteminden bahsetmişsin @Al Arabi. Lütfen bir önceki sayfada örnek olarak verdiğim bu paketleme sistemi hakkında söylediklerime tekrar bak. O ankette çıkan X olsa, başka biri neden Y değil demeyecek mi? Hatta, benim yazılımım Y ile daha iyi paketleniyor, daha verimli kuruluyor, sistemin kararlılğına katkısı daha çok demeyecek mi? Hemen yukarıda dediğim gibi, bugün olmasa bile bir yıl sonra yeni bir b standardı gelse ve faydalı olduğunu da testlerle onaylasalar, a standardını değiştirmek ise tüm sistemi ve yazılımlarını baştan sona değiştirmek gibi bir işlem gerektireceği için b standardına geçilemese, b standardını kullanarak daha fazla emek, vakit ve maddi tasarruf sağlayabilecek olan bireylerin zararını kim karşılayacak?

Ben bu ütopyayı, her tarafı deliklerle dolu su bidonuna benzetiyorum. Çünkü yine bir önceki sayfadaki iletimde dediğim gibi, ortada yanıtlanması ve üstesinden gelinmesi gereken onlarca soru var.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

alquirel

Alıntı yapılan: Al Arabi - 09 Ağustos 2011 - 16:51:20
...
tüm dünyadaki topluluklara çağrı yapılır ve bir anketle olay çözülür.
Katılımın aşırı olacağından hiç şüpheniz olmasın.
...

Peki bu aşırı katılım, deb veya rpm için, gnome veya kde için aynı oy oranında sonuçla size dönseydi hangisini tercih ederdiniz?

Al Arabi

@bytan,   "İşletim sisteminin çeşitliliğinin zararlı olabileceğini hangi gerekçeyle iddia ediyorsun @Al Arabi? " sadece şu soruna cevap vereceğim. Forumlarda gezinirseniz  Linux kullanmayı deneyen bir çok kişinin ortak şikayeti bu. Ama hangisi diye başlayan arayış süreci sonun da oluşan kötü bir ön yargı ve kullanmama vs... Kullanıcı sayımızda bunu gösteriyor. Diğer yazdıklarını cevaplama ihtiyacı hissetmiyorum. Ben, sen ve @heartsmagic birbirimize türkü söylemeye devam edelim. :)

@bytan, ütopya tabirini yanlış yerde kullanıyorsun. Gerçekleşme ihtimali olan hiç birşey ütopya değildir. Birinin sadece adım atması yeterli.

@alquirel, hiç fark etmez! Ben büyük topluluğun arkasından gitmeyi tercih ediyorum. Emin olun son kullanıcıların çoğu bunu istiyor. Bunun en güzel örneği  Ubuntudur.

alquirel

Alıntı yapılan: Al Arabi - 10 Ağustos 2011 - 02:07:55
@bytan, ütopya tabirini yanlış yerde kullanıyorsun. Gerçekleşme ihtimali olan hiç * bir şey ütopya değildir. Birinin sadece adım atması yeterli.
...
@alquirel, hiç fark etmez! Ben büyük topluluğun arkasından gitmeyi tercih ediyorum. Emin olun son kullanıcıların çoğu bunu istiyor. Bunun en güzel örneği  Ubuntudur.

Siz galiba bu forumda defalarca kez tekrarlanan ve çoğu zaman kişisel saldırılara kadar varabilen Gnome KDE tartışmalarına hiç denk gelmemişsiniz.
Nasıl "hiç" farketmeyeceğini düşünebiliyorsunuz?

Ben de sıradan bir kullanıcı olarak en büyük desteği gören Ubuntu'yu kullanıyorum. Sadeliği ve kolaylığı sebebiyle de Gnome'u seviyorum. Ama hiçbir zaman sizin yaptığınız gibi bir son kullanıcı olarak kendi tercihimi tüm kullanıcılara genelleyemem. Siz neye dayanarak bu "son kullanıcıların çoğu"nun bunu isteyeceğine emin olabiliyorsunuz?

"Gerçekleşme ihtimali olmadığı" gün gibi ortada olan bir şeye "ütopya" denildiği gibi, bu şey hakkında faydalı olacağına dair yorum yapmak da boşa kürek çekmek olsa gerek.

hayspat

GNU dünyası standartları hiç ama hiç sevmez  :) GNU dünyası gönüllü geliştiricilerin omuzlarında yükseliyor. Gönüllü geliştiricilere hadi şu projede toplanalım tek bir standart belirleyelim diyemezsin. Herkes beğendiği, kendi fikirlerini dökebileceği projeler üstünde çalışır. Tekel olacak bir projeye tüm geliştiricilerin destek vermesini nasıl bekleyebilirsin? GNOME, KDE'ye alternatif olarak geliştirilmeye başlandı. KDE tekel olarak alınsa, sadece o geliştirmeye devam edilse bundan herkes memnun olacak mı? KDE4 ilk çıktığında GNOME olmasaydı ne yapacaktık? Openbox veya Lxde gibi projeler düşük sistemli bilgisayarlar için ideal ortamlar, düşük sistemli bilgisayarları ne yapacağız? Hadi standart bir masaüstü belirledik diyelim, bunu nasıl herekese beğendireceksiniz? Çeşitlilik GNU dünyasını yavaşlatmıyor, aksine hızlandırıyor. Bu projelerin hepsi açık kaynak. Yazılan kodlar o projelerde kalmıyor, diğer projelere de aktarılıyor.  Linux'un kullanım oranlarının hala düşük seyretmesini başka nedenlerde aramalıyız.

bytan

Alıntı YapDiğer yazdıklarını cevaplama ihtiyacı hissetmiyorum.

Altı üstü bomboş, düpedüz hayal olan bir düşünceyi ciddiye alıyoruz; açıklama yapıp neden olmayacağını anlatıp örnek verip sorular soruyoruz, karşılığında ya bu söyleniyor ya da sen zaten eskisin deniyor. Bu durumda da tartışmanın bir anlamı olmuyor. Ciddi olarak söylüyorum ki son bir kaç iletinle hayalkırıklığına uğradım. Çok değil, gösterdiğimin onda biri kadar bir ciddiyet yazıp çizdiklerime gösterilseydi bana yeterdi.

Ben de benzer bir şeyi yapayım madem.

Gnu/Linux ortaya çıktığından beri nereden baksanız bir 20 yıldır zaman zaman her halinden kendini belli eden yeni kullanıcıların bazıları ulusal ve uluslararası topluluklara bu düşünceyi heyecanla aktarırlar. Sanki kendilerinden önce bu toplulukta olan hiç kimsenin böyle bir şeyi düşünmemiş olduğunu zannedip hayallerinden bahseder, ne kadar güzel, doğru ve verimli olduğunu anlatırlar. Topluluğun eski üyeleri genelde bu arkadaşlara cevap verme ihtiyacı hissetmezler. Çünkü bilirler ki, bu topluluğun temeli olan 4 madde "henüz" hazmedilmemiştir.

Madem o kadar güzel bir fikir, son kullanıcıların çoğunluğu bu fikri destekleyecek; gidip bir blog/alan adı alın; anlatın fikrinizi, açın anketinizi, son kullanıcı sizi omuzlarında taşısın. Böylece RMS ve Linus'un yanına topluluğu tek bir yerde toplayabilen ve herkesin minnet duyacağı, parlak geleceğin adımını atan bir isim daha eklensin. Bak işte bunu 20 yıldır kimse yapamadı.

Her seferinde karışma, bırak zamanla su akıp yatağını bulur diyorum. Çıkmaz sokaklara girildiğinde gönlüm el vermiyor, bir şeyler karalıyorum. Ama her seferinde pişman oluyorum.

Bu başlığa da son iletim bu olsun.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

eribol

Windows kullanın arkadaşlar, hiç bir çeşitlilik yok. Zaten şu aralar açık kaynağa da epey katkısı var.

raspacı

Bu kadar açık seçik ve mantıklı anlatılmış bir meseleye halen devam edilmesi şaşırtmadı beni. Birisine yoğurt beyazdır dersin ama inanmaz. Aslında doğa şartlarından beyaz görünüyor, şöyle sarı olsa daha güzel olmaz mı? der. Olur ya da olmaz dersin yoğurt beyazdır ve bunun doğası budur başka türlü olursa yoğurt denmez zaten buna adı başka bir şey olur. Yok ille yoğurt sarı olacak ona göre, beyaz yoğurt ilgi çekmiyor, sarı çocukları çocuklar daha çok sever, daha çok ilgi toplar. Bir iki de argüman bulur.
Ama kardeşim yoğurt sütten olur ve süt beyazdır, sütün özü budur. Sen sarı gıda boyası korsan evet sarı olur ama onun adı yoğurt olmaz. Ben yoğurt yiyorum sarı boya katılmış şeyler zaten var. Git onları ye. Yoğurtla uğraşmayı bırak dersin ve sürer gider.
Gnu'nun özü GPL dir. Burada isteyenin yazılım kodlarını görme, değiştirme, paylaşma hakkı vardır. Üstelik GPL lisanslı bir yazılımın kodunu değiştirirsen bunu da gpl ile yayınlaman gerekir. Kapatamazsın. Bu durumda tek bir dağıtım, tek resim programı, gibi "ütopyalar"  gerçekleşirse o zaman artık elimizdeki yazılımlar gplli özgür yazılımlar değil, windows vari kapalı yazılımlar olur. Tabi gezegendeki 6 milyar vatandaşın bu programların kaynak kodlarını değiştirip yayınlamayacağının garantisi alınırsa o başka. Her şey tamam da ya Amazonda yaşayan ve henüz keşfedilmemiş kabilelerden biri bu sözleşme dışında kalırsa, yıllar sonra gnu-linux ile tanışıp yeni bir dağıtım olursa bu ütopya çökecek!
Niçin tek bir dağıtım olsun? Ben kararlılık istersem debian derim, güncellik istersem arch kullanırım, görsellik ve kolaylık istersem ubuntu kullanırım. Makinem eskiyse puppy kullanırım vs... En iyi olan zaten devam eder. Paketleme sistemlerinde ise hangisini tercih edeceksiniz? Deb sistemi yaygın ve kolay, pisi ise yaygın değil ama söylenene göre paketlemesi çok basitmiş. RPmnin de kendine göre güzellikleri vardır. Oylamayla mı belirlenecek? Peki diğerlerini ne yapacağız. Geliştiricileri devam etmek isterse asacağız mı adamları? Linuxa zarar veriyorsun diye.
Farklı görüşler güzel tartışılsın, linuxta olduğu gibi fikirde de çeşitlilik güzeldir ama bir fikrin doğanın kanunlarına, eşyanın tabiatına(yoğurt metaforu- gpl lisansı olgusu) ters olduğu görülünce artık terk edilmesi gerekli değil midir?
nereye gidersen git kendini de götürürsün.

emreseckin

Alıntı yapılan: eribol - 10 Ağustos 2011 - 15:31:35
Windows kullanın arkadaşlar, hiç bir çeşitlilik yok. Zaten şu aralar açık kaynağa da epey katkısı var.
HOcam Wİndowsta Güvenliğimiz yok ki kelle koltukta kullanıyoruz bilgilerimizin MS tarafından çalınmadığı ne malum gerçi bu bilgilerin çalınma olayı Linuxtada olabilir mi ?

Kadir Can

@emreseckin;
O kadarının olması çok zor.
1- Maddi yönden Linus Torvalds'ın ve çekirdek geliştiricilerinin bir menfaati olamaz.
2- Teknik yönden bakarsak, çoğunlukla açık kaynak uygulamalar var.Eminim o kodları inceleyenler vardır.Yanlış bir kod olsa mutlaka anlaşılır.
3- Kapalı kaynak uygulamalar sıkıntılı olabilir ama açık kaynak alternatifleri tercih etmek avantajlıdır.

emreseckin

Alıntı yapılan: Kadir Can - 11 Ağustos 2011 - 23:21:29
@emreseckin;
O kadarının olması çok zor.
1- Maddi yönden Linus Torvalds'ın ve çekirdek geliştiricilerinin bir menfaati olamaz.
2- Teknik yönden bakarsak, çoğunlukla açık kaynak uygulamalar var.Eminim o kodları inceleyenler vardır.Yanlış bir kod olsa mutlaka anlaşılır.
3- Kapalı kaynak uygulamalar sıkıntılı olabilir ama açık kaynak alternatifleri tercih etmek avantajlıdır.
Konuşmalarım ynlış anlaşılmasın nolur :)
Bende Linux kullanıcısıyım :) Ve Wİndowsun belki onlarca açığı var şuanda o binlerce personel ile yazdıkları işletim sistemini parayla satıyorlar şuanda tüm resmi kurumlarda windows kurulu mesela örnek veriyorum şuanda MS bizim emniyetimizde ki bilgisayarlardan bilgileri alabilirler mi alamazlar mı belkide almasına bile gerek kalmadan kendisi geliyordur :D

BayboraKaan

Alıntı yapılan: emreseckin - 11 Ağustos 2011 - 23:08:07
Alıntı yapılan: eribol - 10 Ağustos 2011 - 15:31:35
Windows kullanın arkadaşlar, hiç bir çeşitlilik yok. Zaten şu aralar açık kaynağa da epey katkısı var.
HOcam Wİndowsta Güvenliğimiz yok ki kelle koltukta kullanıyoruz bilgilerimizin MS tarafından çalınmadığı ne malum gerçi bu bilgilerin çalınma olayı Linuxtada olabilir mi ?

Eribol arkadasimiz atifta bulunmus anlayabilene ;)

Kadir Can

Alıntı yapılan: emreseckin - 11 Ağustos 2011 - 23:24:10
Konuşmalarım ynlış anlaşılmasın n'olur :)
Şu anda tüm resmi kurumlarda windows kurulu mesela örnek veriyorum şuanda MS bizim emniyetimizde ki bilgisayarlardan bilgileri alabilirler mi alamazlar mı belkide almasına bile gerek kalmadan kendisi geliyordur :D
Bence de kendisi geliyordur. :)

heartsmagic

@Al Arabi, türkü söyleriz söylemesine ancak biz Edirne derken sen Kars dersen, söylediklerimizi ciddi ciddi olarak değerlendirmez ve buna göre cevap verirsen o türküden hayır gelmez. Başlığa sürekli geç geliyorum, bu nedenle de aslında yazacaklarım için yine @bytan'ı referans gösteriyorum. Son iletisine de sonuna kadar katılıyor, tepkisine de gayet yerinde buluyorum.

Sanki bizler eski kullanıcı olduğumuz için karşı çıkıyormuşuz gibi göstermişsin de, sorunun temeline bir türlü inmemişsin. Biz neden olmayacağını anlatmak istiyoruz sana. Senin istediğin şey olsa da, bir süre sonra neden tekrar aynı konuma gelinmeyeceğinin garantisi olmadığını izah ediyoruz, sense tutup filmi başa sarıyorsun.

http://sudo.ubuntu-tr.net/sayilar/8/

Zahmet edip indirebilirsen, oradaki şahsıma ait yazıyı (reklam, reklam, reklam....) okumanı tavsiye ederim. Yazdıklarımızı okuyup, cevap verme ihtiyacı hissetmediğinden dolayı sabırsız olduğunu düşenerek 5. ve 6. maddelere atlamanı da önerebilirim sana. Neden bir dağıtım yetmemiş, neden bir paketleme sistemi yetmemiş de çeşitlilik olmuş diye istersen Pat'e istersen Ian'a istersen Debian'cı geliştiricilere, dilersen de Redhat'e bir eposta geçebilirsin. Sana onlar da dilediğin cevabı sanırım vereceklerdir.

Fakat mesele orada bitmiyor ki, dağıtım dediğimiz yüzlerce, paketleme sistemi dersek de günümüzde Gentoo'nunki, Archın'ki hatta o yazıda kısaca değinilen Pardus'unki derken piyasada neredeyse bir elin parmaklarını geçecek kadar paketleme sistemi oldu. Neden herkes bir tanesine yönelmiyor da, çeşitlilik devam ediyor?

Bu işin doğasında çeşitlilik var! Sen istediğin kadar bir tane iste, istediğin kadar ortak bir tane de ayak diret, birisi çıkar senin ortak olarak kabullendirmek istediğin uygulamaya, dağıtıma bir alternatif, yeni bir çeşit sunar. Nokta.


Şöyle düşünün. Ubuntu genel piyasaya çok hakim şu an. Fakat görüldüğü üzere bir süredir evrilmekte. Unity diyor, bazı küçük değişiklikler diyor, farklı şeyler diyor. Ne oluyor? Bir grup kullanıcı çoktan isyan bayrağını çekti bile. Nasıl olur da bu değişiklikler yapılır? Memnun değil kısacası bir güruh. Şimdi tek bir dağıtım, tek bir paketleme sistemi olsa da, orada değişiklikler yapılsa sence tüm camia memnun mu kalacak? Bizler bu kadar homojen bir yapıya mı sahibiz? Anketlerle mi döndüreceğiz olayı? Forumdaki bir anket yüzünden yaşadığımız tartışmaları sanırım göz ardı ediyorsun. Etme bence.

Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

Al Arabi

 @heartsmagic , söylediklerimin  bir kısmını okuyarak cevap veriyorsun. Bunun olabilme ihtimali üzerine tartışmayı sürekleyen @bytan'a  (ütopik fikir) cevaben ben imkansız olmadığını yazdım. Olay budur.  Sizin beni bunun olamayacağı yönündeki, sen anlamıyorsun bu olmaz yönündeki  ithamınızda kasıt aradığım için size cevap vermedim. Okuduğum forumlarda,blog  vs.. ve kısmende olsa sorun yaşan insanlara yardım etmeye çalıştığımda sorulan ve yakınılan bir şeyi sizinle paylaştım. O durumu yaşan insanlara hak verdim ve doğrunun bu olduğunu düşünüyorum. Fikrimi söyledim katılan katılır katılmayan katılmaz. 

Bildiğiniz gibi uzaya çıkmakta bir fikirdi. Fakat bugün çıkılıyor.  Biz 20 senedir (ben 3 senedir düzenli kullanıyorum ama linuxla tanışmam 2006-07) olduğumuz yerde (kullanım ve yaygınlık olarak) sayıyoruz. Bu durumu neyle açıklayacağınızı merak ediyorum.





serenler

Alıntı yapılan: Al Arabi - 12 Ağustos 2011 - 01:26:52
@heartsmagic , söylediklerimin  bir kısmını okuyarak cevap veriyorsun.

adam kısa bir sürede bir çok mesaja yanıt yazıyor eğer doğruysa o yüzdendir :)
https://launchpad.net/~serenler07
www.dahianlamindakideayriyazilir.com

BayboraKaan

@Al Arabi esas sen bizi anlamiyorsun, biz sana eger tek bir dagitim tek bir masaüstü ve tek bir paketleme sistemi olursa Linux biter diyoruz. Bu sefer kullanici kendine uygun olan dagitimi aramaya baslar.

Neden Windows varken Linux'a gectik isletim sistemine alternatif sistem aradigimizdan. Bu gün Ubuntu kullanan biri yarin Debian kurabilir. Hatta forumda tanidigim cogu kisi Debian'a gecis yapti sebep olarak bilgisayarlarinin eski olmasi ve yeni sürüm Ubuntu ile sorun yasamalari. Eger alternatifler kalkarsa kullanicilar yeni isletim sistemi aramaya baslar.

O zaman Linux sadece ankette cok oy alan paketleme ve masaüstü yada dagitim kullanicilari ile bas basa kalir. Ve bu demektir ki Linux'un sonunu kendi elimiz ile hazirlamis oluruz. Verim konusuna gelince bu isi yapanlar karsilik beklemeyen gönülü programcilardir. Tek dagitim da olsa cok dagitimda olsa verim ayni kalir degisiklik olmaz. Cünkü bu isle ugrasan kisiler özel zamanlarindan ayirdiklari vakitler ile bu dagitimlari olusturuyorlar.

decent

@Al Arabi' nin haklı olduğu noktalardan bir tanesi şudur;

Windows 7 daha beta ve RC sürecinde iken bir çok yazılım firması (Microsoft ile aralarındaki maddi bağları ve gönül bağlarını bilemeyiz ?) ürünlerini Windows 7 uyumlu olarak yeni sürümlere yükselttiler.
Buna ATI ürünleri dahil, daha bir çok donanım ve yazılım firması dahildir..

Tekelciliğe, özgürlüğe engel çıkaracak her faaliyete karşı dururum, fakat Linux camiasının yazılım firmaları üzerinde en azından MacOS kadar bir etkisi olması gerektiğini düşünüyorum.

heartsmagic

Alıntı yapılan: Al Arabi - 12 Ağustos 2011 - 01:26:52
@heartsmagic , söylediklerimin  bir kısmını okuyarak cevap veriyorsun. Bunun olabilme ihtimali üzerine tartışmayı sürekleyen @bytan'a  (ütopik fikir) cevaben ben imkansız olmadığını yazdım. Olay budur.  Sizin beni bunun olamayacağı yönündeki, sen anlamıyorsun bu olmaz yönündeki  ithamınızda kasıt aradığım için size cevap vermedim. Okuduğum forumlarda,blog  vs.. ve kısmende olsa sorun yaşan insanlara yardım etmeye çalıştığımda sorulan ve yakınılan bir şeyi sizinle paylaştım. O durumu yaşan insanlara hak verdim ve doğrunun bu olduğunu düşünüyorum. Fikrimi söyledim katılan katılır katılmayan katılmaz. 

Bildiğiniz gibi uzaya çıkmakta bir fikirdi. Fakat bugün çıkılıyor.  Biz 20 senedir (ben 3 senedir düzenli kullanıyorum ama linuxla tanışmam 2006-07) olduğumuz yerde (kullanım ve yaygınlık olarak) sayıyoruz. Bu durumu neyle açıklayacağınızı merak ediyorum.

Emin ol okuyorum yazdıklarını @Al Arabi. Fakat okusam da, anlatsam da, anlatsak da ortada buluşamıyoruz. Sen elma ile armutları karıştırmaya başladın. Uzaya çıkılması vs. gibi şeyler "Olur mu, olmaz mı" meselesidir ve olduğunda da "Evet oldu" denilebilecek şeylerdir. Bu gibi meseleler olduktan sonra haliyle geriş dönüşü yoktur ve artık -senin örneğinden gidersek- uzaya çıkılmıştır. Peki, bizim "ütopya" dediğimiz şey olsa bile neden geriye dönüşü olacaktır? Soru bu, ben aslında izah ettim, @bytan izah etti de sen mi okumuyorsun yoksa okumana rağmen başka şeylere mi yoruyorsun bilemiyorum.

Peki, net sorular üzerinden gidelim. Aslında gittik, fakat tekrar yapalım.

Bir vakıf, kurum, şirket, her neyse çağrı yaptı ve tek bir dağıtıma indirgedi. Ayrıca bu çağrıyı da zenginleştirdi ve tek bir paketleme sistemi çıkarttı. Bunları da sen anketle falan yapabileceklerini iddia ediyorsun, hadi ona da tamam diyelim. Yani, olmaz ancak oldu diyelim. Ortada tek dağıtım, tek paketleme sistemi var. @bytan uzun uzun anlatmış ya, ben kısaltayım.

* Sivri zekalı! biri çıkıp da bu uzlaşmanın (konsensüs'ün) kendisine göre olmadığını düşünür, yeni bir dağıtım çıkartır, yeni bir paketleme sistemi geliştirir, zamanla birileri bu tarafa kayar ve çeşitlilik tekrarlanırsa bu kadar emek, zorlama ne olacak?

* Bu sivri zekalılardan! etrafta yüzlercesi olduğunu düşündüğümüzde "ütopya" fikri ne kadar yanlış olur?

* Bu uzalaşma sonucunda ankette karşı tarafa oy verenlerin hakları ne olacak? Onlar ne kullanacak, Windows mu, MacOS mu?

Lütfen şu sorulara cevap ver ki, en azından açıklamalarımız güme gitmesin. Biz at gözlüğü takmış, sabit fikirli insanlar değiliz, sadece gerçekçiyiz. Kimsenin sorun yaşamadığı, tüm kullanıcıların ama tüm kullanıcıların itiraz etmeyeceği, herşeyle uyumlu bir Linux ortamı istemeyecek kadar salak olduğumuzu düşünmüyorsundur umarım. Gerçekiyiz, gerçekçi kalacağız. Olur da böyle bir şey bir gün gerçekleşirse, peşinen özürlerimi iletmiş olayım sana.

Alıntı Yap
Biz 20 senedir (ben 3 senedir düzenli kullanıyorum ama linuxla tanışmam 2006-07) olduğumuz yerde (kullanım ve yaygınlık olarak) sayıyoruz. Bu durumu neyle açıklayacağınızı merak ediyorum.

a. Kullanım olarak yerimizde saymıyoruz. Eğer böyle olduğunu düşünüyorsan yeni bir tartışmanın kapısını aralamış oluruz. Benden çok da yeni sayılmazsın, 2002-2003 senelerinde sanırım başladım. Geriye dönüp bakınca çok ama çok şeyin değiştiğini rahatlıkla görebiliyorum.

b. Kullanım oranı da yerinde saymıyor fakat kağnı hızıyla ilerliyor. Bunun sebebi de bu başlığın konusu değil ne yazık ki. Linux dağıtımlarının çeşitliliği veya uygulamaların zenginliği yaygınlaşmaya engel değildir. Uygulamaların muadillerinin olmayışı, var olanların da yetmeyişi bir engel, daha doğrusu etmendir. Bunu da "Bu kadar uygulama var, hah işte ondan olmuyor" diyerek çok aşağılara çekmenin bir anlamı yok. Gönlüm ister ki tüm müzik oynatıcılarını geliştirenler bir araya gelsin, ortalığın tozunu kaldırsın. Lütfen, yazılım dünyasından bahsediyoruz burada. Renkleri, zevkleri geçtim ortada kullanılan dil, kütüphane diye bir ayrım söz konusu. Olsun, isterim ben ancak bu da bir ütopyadır. Olması gereken mevcut uygulamalara daha fazla destek verilmesidir. Burası uçsuz bucaksız bir alan, dar duvarlar arasına sıkışmak isteyen zaten gideceği yolu çoktan tercih etmiş durumda.

Linux'un yaygınlaşamamasının sebepleri çoktur. Burada Linux ve bu dünyanın çok hızlı deviniyor olması, bu nedenle sabit bir ayak üzerinde kalmak yerine sürekli yeniliklere gebe kalması, bundan ötürü de mevcut sorunlarımızı çözene kadar yerine yenilerin geliyor olması çok ama çok etkilidir. Fakat asıl mesele bu değil, asıl mesele Linux dediğimiz olayın "en son kullanıcı" için hâlâ çok erken olmasıdır. "En son" ibaresini de bilerek kullanıyorum, zira bu kıvamdaki kullanıcı muhtemelen en az sorun yaşayacağı, piyasa şartlarının kendisi için oluşturulduğu, probleme denk geldiğinde de "formatla gitsin" ya da "formatla dostum gitsin" olayında sıkışıp kalmış kullanıcıdır. Bu kullanıcı yabancı olduğu bir ortama geçmeyi düşünmez, düşünese de ürker, geçse de sıfır sorunlu bir sistemi görmez, görünce de uğraşmaz. Ne zaman ki sorunlarımız çok ama çok aza indirgenir, o zaman yaygınlaşma başlar. Bizlere de emeklilik günleri düşer, dinleniriz.

Şu kadar şey yazıyorum, yazıyoruz. Acaba ben de mi kısa kessem de, yazılanların onda birine cevap versem diye düşünüyorum arada.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

6ng4n

konu başlangıçtan bu yana çok değişmiş. eskilik açısından @Al Arabi ile aynı zamana denk geliyoruz.
ilk önce ne linux'un ne de gnu eklerinin yol almadığını söylemek doğru olmaz. elimde gelcek linux denen ve herhalde ilk türk yapımı linux olan bir sistem var seneler öncesinden sanırım 2000den kalma. masaüstü olarak ne kde ne gnome; cde ve motif kiti kullanıyor görünümünü sorarsanız win 3.1'e falan denktir herhalde şu an bu masaüstler beğensek de beğenmesek de birçok aero efektinden çok daha fazla eklentiye sahip en basitinden görünüm olarak bile çok yol katetti iç yazılım olarak hiç sormayın bile

kullanım azlığının @heartsmagic dediği gibi birçok sebebi var ve kendisi en baskın olanları açıklamış

gelelim asıl konuya dağıtım çokluğu gibi bir durumun (gene windows üzerinden gideceğim ki aslında pek farklı olmadığı anlaşiılsın) windows media player yerine winamp kullanmaktan farkı yoktur. burda söz konusu olan müzik yazılımı değil de sistem yazılımıdır. gnu/gpl felsefesi bunun kod üzerindeki değişiklikleri yasal kılarak genişletir ve daha "özgür" bir ortamı sunar. tam karşılığı mıdır bilemem ama bu demokrasi ile monarşi arası seçim yapmak gibi bir şey. kullanıcıları tek bir şeyi kullanmaya zorlaymazsınız illaki bir bit yeniği çıkar ve bunun sebebi aslında ne standartlar ne yazılımların verimliliğidir insan olduğumuz için farklı düşünebiliriz ve farklı yazılımlar tercih edebiliriz ya da yazabiliriz bu da zaten tek bir seçenek olayını gerçek dışı kılacaktır.

standartların engellediği hakkında bir şeyler yazılmış en basitinden w3c web standartları diyelim yani bizim şu an gördüğümüz internet sitesinin ne standartlara göre yapılacağı bu standartlar 90larda internet ilk çıktığından beri var. ancak microsoft buna daha yeni yeni uymaya başladı internet explorerın 4,5,6 sürümlerinde hala bir web sitesi firefox gibi diğer standartlara uygun tarayıcılardan farklı görünebiliyor insanlar o zaman yaygın diye aynı anda hem IE de hem o zamanın bir başka popüleri Netscape'de hem de yeni nesil firefox gibi tarayıcılarda aynı görünmesi için satırlarca düzeltme yapmak durumundaydılar kimsenin standart gözettiği yoktu. hala yok. başka bir tane linux gibi işletim sistemleri yeni standart olan KiB MiB tarzı boyut algoritmasını kullanıyor(kibibyte, mibibyte vs) 2nin 10a üssü halinde standart boyut hesabı bu ancak eski standart KB,MB tarzı hala kullanılıyor olduğuna göre ki bunun da bir 1000lik bir de 1024lük sürümlerini görmek mümkün standartların bir anlamı yok.

verim ise bir sistemin verimliliği tamamen seçimlerle alakalıdır ubuntu verimlilikten biraz kısıp ihtiyacınız olan her şeyi yükler bilgisayarınıza arch ise tamamen kendin pişir kendin ye olduğunundan verimli sayılabilir çünkü ne isteyeceğinizi en baştan seçebilirsiniz. aynı şekilde bir verimlilik alırken diğerinden kaybedersiniz verimli yazılım yazarsanız yazılım git gide yapılan verimlilik düzeltmeleriyle karmaşıklaşır. veya basit bir örnek pardusun pisi sistemi lzma ya da daha yaygın olarak 7z denen sıkıştırmayı kullanırken archın pacman'ı gzip kullanır lzma daha güçlü bir sıkıştırma yöntemidir dosyalarınız daha küçük olur ancak paketleme ve paketten çıkarma zaman alır dosya kısa zamanda iner ama yavaş kurulur gzipte ise dosyalar daha büyüktür sıkıştırma azdır uzun zamanda dosya indirir ama hızlı kurarsınız asıl verimlilik aradaki dengeyi yakalamaktır çok karışık program yazarsanız kimse anlamaz hatta bir süre sonra siz bile unutursunuz!


ilerde hurd geliştiğinde özgür yazılım dünyası tekrar ikiye ayrılacak belki. hurd kullanan dağıtımlarla karşılaşacağız iksinden birini seçeceğiz kendimize göre linux ya da hurd kim bilir. yani bu işin en iyi en kötüden ziyade ihtiyaçları karşılama ve seçme özgürlüğü ile alakası var ve ne standartlar ne de başka bir şey çeşitliliği engelleyemez ayrıca sistemin temeli gpl de çeşitliliğe bir anlamda teşvik ediyor.

aslında bir anlamda her şey bütündür de elinde derleyici olan her unix türevi kullanıcısı alıp bir yazılımı rahatlıkla derleyebilir kendi makinasında ister linux olsun ister hp-ux olsun ister mac os olsun ister solaris olsun. ilk unixin bir yazılımı olan ls ve sh gibi coreutils denen programlar halen kullanılıyor temel aynı, tercihler farklı sonuçta. kimisi armut sever, kimisi elma; kimisi ikisini de sever, kimisi ise ikisini de yemez.