Yine bir pardus tartışması(MEB okullara linux kursunmu anketinden bölünen)

Başlatan serkankersu, 01 Eylül 2010 - 01:11:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

eribol

Sonraki durak= Kde-Gnome,
İki sonraki durak= Mono,
Üç sonraki durak= Stallman-Linus,
Dört sonraki durak= Buluruz bir şeyler.

hitokiri

Alıntı yapılan: eribol - 01 Eylül 2010 - 21:32:10
Sonraki durak= Kde-Gnome,
İki sonraki durak= Mono,
Üç sonraki durak= Stallman-Linus,
Dört sonraki durak= Buluruz bir şeyler.
gnome :P

andirinli

Alıntı yapılan: eribol - 01 Eylül 2010 - 21:32:10
Sonraki durak= Kde-Gnome,
İki sonraki durak= Mono,
Üç sonraki durak= Stallman-Linus,
Dört sonraki durak= Buluruz bir şeyler.
Buluruz bişeyler :)
hatta hadi bulalım peşin peşin :)
Kasa : RAIDMAX AEOLUS-ATX-WB
PowerSupply :CODEGEN SX500
Anakart : GIGABYTE  GA-970A-DS3
İşlemci :AMD Desktop FX-Series X8120 3.1
Bellek : 4 x 4 GB CORSAIR 1600Mhz, DDR3 CL9 Vegeance
Ekran Kartı : MSI R7 370 GAMING 2G AMD Radeon R7 370 2GB GDDR5 256 Bit
HDD : 4 x Sandisk SSD Plus 480GB
Monitör : 2 x DELL S2240T Dokunmatik

gelturi

pardus ati ekran kartalarına ,özellikle xpress ki bir çok kullanıcısı var,destek vermedikçe yani ati sürücüsü sıkıntısı yüzünden pardus u pc de kullanamayan hatta ve hatta pc ye kuramayan bu kitle oldukça pardus benim gözümde herangi bir ilerleme sağlayamıyor belirli bir kitleye hitap ettikten sonra mantığı tartışılır pardus un...

ufuk_k

Uzun zamandır Linux dağıtımları kullanıyorum. KDE favori masaüstüm. 3 serisinde de öyleydi, 4 serisinin başlarında biraz sorunluydu, çökme çok oluyordu, fakat şu an stabilite olarak mükemmele yakın bir kullanıcı deneyimi yaşıyorum. Pardus'un KDE'yi seçmesinde özel sebepler olabilir, aynı durum Mandriva, Slackware, OpenSUSE için de geçerli. Gnome masaüstünü de hoş buluyorum, garezim de yok. Ancak şöyle bir deneyimimi anlatayım. Kubuntu bazılarınız bilir, bazılarınız bilmez, Canonical'ın üvey evladı gibidir. Bunu da anlayışla karşılıyoruz, ne de olsa asıl dağıtım Ubuntu, Gnome üzerine kurulu. Anca bir Ubuntu One gibi bir uygulama geldiğinde, ya da Ubuntu bir ilke imza attığında, Kubuntu kullanıcıları bundan uzun süre faydalanamıyor. Kolay kolay KDE masaüstünde destek alamıyor. Bunun da tartışması çok döndü, Canonical'ı haklı sebeplerle suçlayan insanlar da var. Neyse konuyu fazla dağıtmayalım. KDE deneyimini iyi yaşamak için KDE'ye destek veren ya da KDE masaüstü öntanımlı gelen dağıtımlar önerilir genelde. Ben bunlar kullandım ama memnun kalmadım. Çünkü masaüstü deneyimi her şey değil ve altyapı bu deneyimi doğrudan etkiliyor. OpenSUSE'de Ubuntu gibi akıcı ve sorunsuz bir güncelleme ve güncel paketlerle karşılaşmadım maalesef. Demem o ki, Pardus'ta da benzer bir deneyim yaşıyor olabilir Ubuntu/Kubuntu/Xubuntu vb. kullanıcıları. Her zaman tıkır tıkır işlemeyince insan ayak uyduramıyor. Pardus bu kadar büyük bir kitleye ulaşır mı, ulaşırsa nasıl olur bunu göreceğiz.
"Waiting for an ideal, a low deal, a no deal.
Play your stereotype,  oh yeah..."

barış

Ayrıca Pardus'un depo sorunu var. Bir program kullanıyor kullanıcı. O kullandığı programı bir üst sürümde bulamıyor. Atıyorum Pardus 2008'de program x programını kullanıyor. Pardus 2009'da o program yok depolarda. Pardus 2009 depolarına o x programı eklenene kadar Pardus 2010 çıkıyor. Bu konuda oldukça yavaşlar.

Wacom Intuos

Pardus geliştiricilerinin desteğe karşı olumsuz bir bakışları var. Anlayışları da Windows ya da Apple Mac OS X gibi olmak. Maalesef geliştirme amaçlarının düzelmesi gerekiyor. Konu başlığında da söylendiği gibi program desteği biraz zayıf ve geç paketleme yapılıyor. Örneğin ben kardeşimin bilgisayarına Pardus kurdum ama ne yazık ki onun iPod müzik oynatıcısına şarkı aktaramadım Amarok yazılımıyla çünkü programda destek yok. Başka denediğim yazılımlar da destek vermeyince bir anlık ortada kaldık. Şu anda şarkıları parmak belleğe kurduğum Ubuntu üzerinden aktarıyorum zorunlu olarak. Ayrıca diğer masaüstü ortamlarına verilen destek kısıtlı. Pardus'un önce bu problemleri halletmesi onun yararına olacaktır.

Ubuntu-Mac OS X-Windows 7

gelturi

tam olarak doğrumudur bilmem ama pardus de depo sorunu var sürücü ve programlar konusunda,neden özel bir pisi deposonda uğraıyorlar sağlam depo üzerinden pardus kurulamazmı mesela dep depoları üzerinden... sonrada ubuntu gibi mint gibi yavaş yavaş yollarını ayırırlar, ama sağlam bir sistem olur ozaman pardus,herkesin gönlünden geçen kullanmaya can atacağı bir işletim sistemi olur.ben emininmki türkiyede kullanılan linux sürümlerinin hemen hemen hepsinin yerine geçer pardus ,en azından ben pardus dışında kullanmam ,neden kullanayımki kendi işletim sistemim varken... :)

ufuk_k

Alıntı yapılan: Turbolinux - 02 Eylül 2010 - 00:36:21
Pardus geliştiricilerinin desteğe karşı olumsuz bir bakışları var. Anlayışları da Windows ya da Apple Mac OS X gibi olmak. Maalesef geliştirme amaçlarının düzelmesi gerekiyor. Konu başlığında da söylendiği gibi program desteği biraz zayıf ve geç paketleme yapılıyor. Örneğin ben kardeşimin bilgisayarına Pardus kurdum ama ne yazık ki onun iPod müzik oynatıcısına şarkı aktaramadım Amarok yazılımıyla çünkü programda destek yok. Başka denediğim yazılımlar da destek vermeyince bir anlık ortada kaldık. Şu anda şarkıları parmak belleğe kurduğum Ubuntu üzerinden aktarıyorum zorunlu olarak. Ayrıca diğer masaüstü ortamlarına verilen destek kısıtlı. Pardus'un önce bu problemleri halletmesi onun yararına olacaktır.



Bahsettiğin durumun Pardus, hatta doğrudan Amarok ya da Linux ile ilgisi yok. Apple bu işi yalnızca iTunes kullanarak yapmamıza izin veriyor. iPoda, şu anki OS 4.0 ile belki doğrudan fotoğraf aktarabilirsin ancak müzik aktarımı hiç bir şekilde yapılmıyor. Jailbreak (iPhone OS içine gömülerek kurulan Linux sürümü gibi bir şey) yapınca bazı şeyler mümkün olabiliyor. Kısacası Apple iTunes olmadan hiç bir şekilde bir şey yapmamızı istemiyor.
"Waiting for an ideal, a low deal, a no deal.
Play your stereotype,  oh yeah..."

Wacom Intuos

Alıntı yapılan: ufuk_k - 02 Eylül 2010 - 00:48:58
Alıntı yapılan: Turbolinux - 02 Eylül 2010 - 00:36:21
Pardus geliştiricilerinin desteğe karşı olumsuz bir bakışları var. Anlayışları da Windows ya da Apple Mac OS X gibi olmak. Maalesef geliştirme amaçlarının düzelmesi gerekiyor. Konu başlığında da söylendiği gibi program desteği biraz zayıf ve geç paketleme yapılıyor. Örneğin ben kardeşimin bilgisayarına Pardus kurdum ama ne yazık ki onun iPod müzik oynatıcısına şarkı aktaramadım Amarok yazılımıyla çünkü programda destek yok. Başka denediğim yazılımlar da destek vermeyince bir anlık ortada kaldık. Şu anda şarkıları parmak belleğe kurduğum Ubuntu üzerinden aktarıyorum zorunlu olarak. Ayrıca diğer masaüstü ortamlarına verilen destek kısıtlı. Pardus'un önce bu problemleri halletmesi onun yararına olacaktır.



Bahsettiğin durumun Pardus, hatta doğrudan Amarok ya da Linux ile ilgisi yok. Apple bu işi yalnızca iTunes kullanarak yapmamıza izin veriyor. iPoda, şu anki OS 4.0 ile belki doğrudan fotoğraf aktarabilirsin ancak müzik aktarımı hiç bir şekilde yapılmıyor. Jailbreak (iPhone OS içine gömülerek kurulan Linux sürümü gibi bir şey) yapınca bazı şeyler mümkün olabiliyor. Kısacası Apple iTunes olmadan hiç bir şekilde bir şey yapmamızı istemiyor.

Ancak ben Pardus'un eski sürümlerinde rahatlıkla şarkı aktarabiliyordum Amarok'un önceki sürümüyle. Güncel versiyonda var olan destek kaldırılmış. Ayrıca bu tekelcilik durumu olmasına rağmen ben şu anda Ubuntu'yla problemsizce aktarabiliyorum. Pardus'un neden şimdiki sürümünde böyle bir eksik var?
Ubuntu-Mac OS X-Windows 7

omergex

pardus bazı şeyleri doğru yapsaydı türkiye linux işletim sistemleriyle çok daha fazla haşır neşir olabilirdi. adam pardusu biliyor yüklüyor önce bir türkiyeli bir kullanıcı olarak ve hoşlaşmayınca da windowsa geri dönüyor. çok azı ubuntu gibi baba sistemlerin de olduğunu öğrenerek linux dünyasına kayıyor. ama pardus acı çektirmese kişimiz diyecekki ihtiyacım olan bütün programların benzerleri depoda var ve sistem çok güzel çalışıyor o zaman pardusda kalayım.
toshiba satellite a300 2d4
ati mobility readon hd 3400

Tilki

Alıntı yapılan: canosayan - 01 Eylül 2010 - 16:18:21
Kişisel olarak pisi paket yönetimi bana manasız geliyor. Ubuntu her ne kadar debiandan güç alsa da şu an kendi paket sistemini geliştirecek kadar güçlü. Ama bu ona ne kazandırır? Pardus daha dünkü çocuk sayılabilecekken, kendi paket sistemini kullanması onu yalnız bırakıyor. Pisi yerine arkasında birikimi olan bir paket sistemi kullanarak yola başlayabilirdi. Gerekirse büyüyünce istediği sisteme geçerdi.
Şu an bu hareketleri anca ufak olsun bizim olsun mantığına uyuyor.

Bu görüşe katılmamak elde değil. Hem böylece, zengin ve güncel depolar eşliğinde yürürdü. Belki yeni teknoloji yaratmak adına alınmış bir karar ama her zaman söylerim. Gücü bölmemeye mümkün mertebe dikkat etmek lazım. Zaten deb ya da rpm olarak pakedi hazır olan uygulamaların pisi paketlerini yapmaya çalışmak biraz Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi oluyor. Gereksiz kaynak israfı...Onun yerine farklı teknolojiler geliştirmeye zaman ayırabilirlerdi.

Contempt

Pardus Pisi gibi kendine has bir paket yönetimi ve Geliştiricilerin  Pardusa Farklı bir linux sistemi gibi bakış açıları değişmediği sürece hakettiği yere geleceğine yada en azında amacına ulaşıcağına inanmıyorum.

Çıkış amacı neydi? Türkiyenin kendine ait bir Linux sistemi olması ve dışa bağımlılığın azalması ve kamu kuruluşlarında kullanılarak  Tasarruf  edilmesi ?

Şuan bu amaçların acaba % kaçı sağlandı. İlk sürümü  5 yıl önce çıkan ve 7 senedir üzerinde çalışılan bir sistemin bu kadar yavaş ilerlemesi bence normal değil. Ben şuana kadar resmi bir ağızdan konu ile ilgili bir açıklama okuyan varmı?  Yada duyan gören ?

Türkiyenin  özel bir sisteme mi ihtiyacı var Yoksa İhtiyaçlarını karşılayacak bir sisteme mi?

Bence ihtiyaçlarını karşılayacak bir sisteme ihtiyacı var. Ve bunu en kısa zamanda yapmak için Çok güzel bir nimet vardı. Deb veya Rpm paket sistemi ?

Zaten kerneli ve Masaüstünü hazır kullanıyorsun. Paket sistemi de hazır olsaydı ne kaybederdi yada ne kazanırdı?

Hem zaman kazanmak hem maliyeti düşürmek hemde imkanları çoğaltmak  için pardus Deb veya rpm kullanmalıydı kanımca. Pisi için harcanan emek kamulara özel projeler yada linux üzerinde olmayan bir proje için sağlanabilirdi.

Pardusa  yapılan yatırımlarıda incelemek lazım. En son okuduğum E-dergide   " Erkan Tekman, Pardus projesine milli bütçeden 3 yıllığına 14.3 Milyon TL kaynak ayrıldığını, bunun yıllık 4.5 Milyon TL olarak kullandırılacağını belirtiyor"

Maddi ve Kaynak Sıkıntısı olmayan bi sistemin bu kadar yetersiz görünmesi , kısıtlı imkanlar sağlaması ( paket azlığı ,  Masaüstü yöneticileri vb.. ) ne kadar mantıklı ?

Mandriva krizlerle boğuşan bir sistem . Mint bağışlarla yaşayan bir sistem . Ve daha niceleri var maddi destekcisi olmadan yada en azından Tubitak gibi destekçisi olmayan.

Bence artık birilerinin bu konu hakkında  detaylı bir açıklama yapması bu olaya bir el koyması gerektiği kanaatindeyim.



Herşeye Rağmen...

krwlng

Pardus'ta diğer devlet projeleri gibi birilerine maaş bağlamak için paravan olarak kullanılmaya başlanmış, ben sonunu hayır görmüyorum.
http://twitter.com/yusuFBrn

Ali İsmail Korkmaz, FENERBAHÇE Yıkılmaz!

Tuxie

Arkadaşlar bazılarınıza katılamıyorum ben bir işletim sistemi bence kendi paket sistemini yapmaktan daha doğal ne olabilir ki önemli olan burada üzerine düşüp iyi bir hale getirebilmek bunun yerine pardus görselliğe daha çok önem veriyor ve hatalat çökmeler kaçınılmaz bir wicd kurmak için bile kırk takla attım en sonunda kaynaktan kurdum daha kolay.
Pardus'un temel sorunu bence içine kapanıklığı ki şu anlamda söylüyorum sanki belli bir kesim tarafından idare ediliyor işte yok yaz stajıymış yok bilmem neymiş sanki bir kamu kuruluşu gibi işliyor doğal olarak yeterli gelişmişliğe ulaşamıyor sebebi belli işte geliştiricileri suçlayamam çünkü hangi birine yetişsinler en büyük sorun zaman ve kaynak yetersizliği bence sık sık sürüm çıkarmak yerine bir sürümü iyice kararlı hale getirsinler ki o zaman belki iyi bişeyler olur bakın ben bunu hep ubuntu içinde söylüyorum iki de bir yeni sürüm bakın xp ye yıllardır herkesin gözdesi olarak kaldı açıkçası win7 ve vistanın görselliği yanında adı ile anılmazdı ama onu tercih sebebi yapan daha kararlı oluşudur.
Pardus'ta artık dışarıdan katkı yapmak isteyen geliştiricilere sırt çevirmemeli yoksa en basitinden bir uygulama bile yarısı ingilizce gelicektir.

marjinal1st

Stallman-Torvalds tartışmasını bekliyorum, Pardus tartışması bayıyor  :P  :P  :P
Bugün özgür yazılım için ne yaptın? :)

omergex

abi ne bu ya acayip gaza geldim, geliştiricilerden başlıcam pardustan çıkıcam sonunda o olcak yani. milli sistem diyoruz, gururumuz diyoruz, sahip çıkmaya çalışmak adına arada bir bi umut diye başlayıp kuruyoruz. ama arkadasın dediği gibi az falan da değil 7 yıl oldu bu pardus çıkalı arkadaşlar. olay gerçekten de çok trajik. yahu sizin ne işinize girer ayrı bir paket sistemi yapmak. 2010 sürümü de yok zaten. ayakta uyutuyolar bizi gibi geliyor gerçekten de. hem para alıyorlar dünyayı, hem de bizle maytap geçiyolar. yeter ya :)
toshiba satellite a300 2d4
ati mobility readon hd 3400

andirinli

Alıntı yapılan: omergex - 02 Eylül 2010 - 17:24:38
abi ne bu ya acayip gaza geldim, geliştiricilerden başlıcam pardustan çıkıcam sonunda o olcak yani.
:D :D :D :D :D :D :D :D :D :D
çok pis gaza gelmişsin gerçekten de. :)

ama bence ayrı paket yöneticisi oluşturulması mevzusu uzun vadede yapılabilecek bişeydi. diğer arkadaşların da dediği gibi ilk sistemi varsayılan bir paket yönetim sistemi (rpm yada deb) ile kurup şu koskoca 7 yıllık süre zarfında da kendi paket yönetim sistemini ayrı bir beta sürümü şeklinde millete dağıtabilirlerdi. amaaan neyse artık. ubuntu ve debian dan şaşmayalım biz yine :)
Kasa : RAIDMAX AEOLUS-ATX-WB
PowerSupply :CODEGEN SX500
Anakart : GIGABYTE  GA-970A-DS3
İşlemci :AMD Desktop FX-Series X8120 3.1
Bellek : 4 x 4 GB CORSAIR 1600Mhz, DDR3 CL9 Vegeance
Ekran Kartı : MSI R7 370 GAMING 2G AMD Radeon R7 370 2GB GDDR5 256 Bit
HDD : 4 x Sandisk SSD Plus 480GB
Monitör : 2 x DELL S2240T Dokunmatik

nazim

Pardus 2007 güzeldi ve olanlar ondan sonra oldu.
64 bit desteği hala verilebilmiş değil. Depolar dediği gibi arkadaşın yeni bir sürüm sonunda baya cebeleşiyor insan program kurmak için. Emeklerine saygımız var o ayrı bir konu. Ubuntunun yeni bir sürümünü kurduğumuzda bütün paketler çakılı oluyor.
KDE bana göre içler açısı, şahsıma.

sudusleri

Son üç aylık dönemde hemen hemen her hafta ayrı bir dağıtım kullandım. en bilinenleri; kubuntu, mandriva, pclinuxos, fedora, opensuse, mint, ubuntu ve pardus.

Dikkat ederseniz çoğu KDE masaüstünü kullanıyor ki bu bilinçli bir tercihti.. Çünkü kim ne derse desin bugün tüm işletim sistemleri için öntanımlı belli bir görsellik şart.. Windowsa ve mac e bakın.. Son kullanıcıya hitap etmek isteniyorsa bu sağlanmalı... Sonradan compiz vs.. bunu geçelim.. İlk intiba önemli...

Linuxta bunu öntanımlı olarak vadeden tek ortam kde şu anda..  Ama onunda kararlılık sorunları biliniyor... Yukarıda saydığım kde tabanlı dağıtımların hiçbiri mükemmel bir masaüstü deneyimi sunamadılar.. En çok fedora ile sorun yaşadım.. Neredeyse 10 dk da bir kernel hatası alıyordum. Benzer sorunlaher r diğerlerinde de vardı. Ve sistem gözünüze gittikçe hantal gelmeye başlıyor. Kde nin durumu bu iken pardus'un ne suçu var?

Hatırlayın pardus 2007.3 ve 2008.2 yi... önyargısız olarak kullanan herkes bu iki sürümü hatırlayacaklardır. Çünkü oldukça kararlı sürümlerdi. Yöneltilen eleştirilerin büyük kısmı kde ye yönelik.. Pardus geliştiricilerinin bu konuda yapabileceği bir şey yok..

Depo sorunu; evet yetersiz geliştirici sayısı nedeniyle depolar geniş değil.. Ancak türkiyedeki özgür yazılım camiasını ve ekosistemini düşünürseniz pardus'a geliştirici bulmak o kadar da kolay değil... Hele hele de farklı bir paket sistemi kullanıyorsanız... İnsanların bir paket sistemini benimseyip öğrenmeleri sanırım oldukça güç olmalı.. Türkiyedeki insan kaynağını da hesaba katın! Kaç üniversitede açık kaynak diller için eğitim veriliyor? Heryerde windows odaklı eğitim var... istisnaların olma ihtimali baki..

Memur zihniyeti; TUBİTAK bir kamu kuruluşu... etkilenmemeleri ne kadar olası ki? ayrıca yıllarca konuşup, devletten maaş almaya başlayınca her şeyi değişenleri de görüyoruz... Her şey ideallerle yürümüyor ne yazık ki.. Belki de oturup bir kamu kuruluşunun böyle bir dağıtım geliştirmeye karar vermiş olmasını alkışlamalıyız?

Pisi; Bu ülkenin gençleri sıfırdan bir paket yönetim sistemi yazdılar! Ayrıca bu işi çok iyi bilenlerden dinlediğim kadarıyla çok ta sağlam temelli bir sistem... Kod yapısı... okunabilirliği ve anlaşılabilirliği açısından.. İlk pardus geliştiricelirinden biriyle kısa süreli de olsa konuşma fırsatım olmuştu.. Emin olun hiçbirimiz linuxu, paket yönetim sistemlerini vs..yi onun kadar iyi bilmiyoruz. Pardus'un  64 bit versiyonunu 3-4 üniversite öğrencisi hazırlıyor şu anda.. bunlar pardus olmadan önce düşünelemeyecek şeylerdi..

Belki şu sıralar durum arzu edilen seviyede olmayabilir ki bu da görecelidir kanımca.. Çok seviyoruz millet olarak vur deyince öldürmeyi.. Ben pek çok yorumu ve ithamı acımasızca ve bilmeden yapılmış olarak görüyorum. Pardus'un tabii ki sorunları var.. Ama siz binlerce kişinin çok uzun yıllardan beri kod yazarak katkıda bulunduğu bir dağıtım ile gelştirici sayısı yanılmıyorsam 1-2 yıl içinde 100 civarına gelen bir dağıtımı karşılaştırır ve sorunları nedeniyle kullanılamaz olarak nitelendirirseniz bunun pardus'a ve ülkemizdeki açık kaynak camiasına ne katkısı olur?

Kullanın ve destek verin.. hata bildirin.. test edin... işte o zaman diğer dağıtımlar gibi pardus ta hakettiği yere gelecektir. Kullanılmayan bir dağıtım zaten ölür...
Düşten yumak oldun... alıp gittin günahları...

eribol

Zaten asıl sorun da yardım etme aşamasında oluyor. İnsanları küstürerek, bürokrat gibi bir imaj yaratarak gönüllü insanlardan kolay kolay yardım alamazsınız.

sudusleri

Bu ve benzeri sorunlar hemen hemen her internet platformunda olabilir ki şu sıralarda bizim forumumuzda da benzer bir konu var güncel olan.. Topluluk kültürü kolay oluşmaz ve tüm katılımcılar tarafından da her zaman kolay anlaşılıp benimsenmez.. Ne demek istediğimi bir topluluk yöneticisi olarak siz daha iyi anlıyorsunuzdur ;)

Sorunlar aşılmak için vardır..
Düşten yumak oldun... alıp gittin günahları...

eribol

Neyi ima ettiğinizi anlayamadım ama bir topluluk ile bir dağıtımı aynı kefeye koymak yanlış olur. Burada benim yapacağım bir davranış birilerinin ağırına giderken birilerini de memnun edebiliyor, haliyle burada bir karar verme süreci zorunluluğu oluyor. Her zaman herkesi memnun edemezsiniz. Ancak eğer bir açık kaynak dağıtım çıkarıyorsanız ve karşınızda güçlü alternatifler varsa bilmeniz gereken en önemli şey gönüllü desteğidir. Bugün Pardus'un gnome yerine kde tercih etmesi gönüllü bir kesimi mutlu ederken diğer bir gönüllü kesimi tercih aşamasında rahatsız edebilir. Bu bir tercihtir, olabilir. Ancak hem son kullanıcıya yönelik tasarlanıp hem de devlet kurumu gibi davranırsa bu hiçbir gönüllünün hoşuna gitmez. Bu bir tercih değil bir vizyon meselesidir. Demek istediğimi anlamışsınızdır umarım. Geliştiricilerin ve yöneticilerin vizyon değiştirmesi gerek(bana göre). Pisi, sürüm zamanları bunlar birer tercihtir. Paket azlığı, depo kararsızlığı ise bir eksikliktir ve giderilebilir ama vizyon öyle değildir. 

sudusleri

Alıntı yapılan: eribol - 02 Eylül 2010 - 21:34:56
Neyi ima ettiğinizi anlayamadım ama bir topluluk ile bir dağıtımı aynı kefeye koymak yanlış olur. Burada benim yapacağım bir davranış birilerinin ağırına giderken birilerini de memnun edebiliyor, haliyle burada bir karar verme süreci zorunluluğu oluyor. Her zaman herkesi memnun edemezsiniz.

Siz beni anlamışsınız..

Alıntı yapılan: eribol - 02 Eylül 2010 - 21:34:56
Ancak eğer bir açık kaynak dağıtım çıkarıyorsanız ve karşınızda güçlü alternatifler varsa bilmeniz gereken en önemli şey gönüllü desteğidir. Bugün Pardus'un gnome yerine kde tercih etmesi gönüllü bir kesimi mutlu ederken diğer bir gönüllü kesimi tercih aşamasında rahatsız edebilir. Bu bir tercihtir, olabilir. Ancak hem son kullanıcıya yönelik tasarlanıp hem de devlet kurumu gibi davranırsa bu hiçbir gönüllünün hoşuna gitmez. Bu bir tercih değil bir vizyon meselesidir. Demek istediğimi anlamışsınızdır umarım. Geliştiricilerin ve yöneticilerin vizyon değiştirmesi gerek(bana göre). Pisi, sürüm zamanları bunlar birer tercihtir. Paket azlığı, depo kararsızlığı ise bir eksikliktir ve giderilebilir ama vizyon öyle değildir.

Ben de sizi anladım :)
Düşten yumak oldun... alıp gittin günahları...

heartsmagic

Alıntı yapılan: krwlng - 02 Eylül 2010 - 13:15:39
Pardus'ta diğer devlet projeleri gibi birilerine maaş bağlamak için paravan olarak kullanılmaya başlanmış, ben sonunu hayır görmüyorum.

Bu şekilde yorumlar gelecekse konuyu kapatmak zorunda kalırız, belirtmiş olalım. Lütfen daha makul yaklaşımlarda bulunalım.

Konu için cidden gaza gelip yorum yapan arkadaşlar mevcut. Pardus başlıklarında nedense böyle oluyor. Yapıcı olmak lazım, yıkıcı değil. Zaten en büyük eleştiri proje sorumlularının yapıcı olmaması değil mi Pardus için? Peki bizler neden aynı elbiseyi giymeye çalışıyoruz?

Pisi neden var, neden uğraşıyor diyenler için zamanında RPM'yi geliştirecek olanlar "Neden .deb varken bir paketleme sistemi yapalım ki?" deselermiş şu an RPM olur muymuş?

KDE neden var diyenler acaba biliyorlar mı Gnome'un ne kadar zorla paketlendiğini?

.deb kullanılsaydı olsaydı bitseydi diyenlere "E o zaman o kadar insana ne gerek var, buyurun .deb paketleri ortada, çıkartın bir dağıtım" diyesim geliyor. Bir tarafta yazılan bir paketleme sistemi, Pardus'a özel araçlar vs. var, diğer tarafta Mint. Sorarım size hangisi daha özgün? Mint sizce Ubuntu'nun boyunduruğu altından kurtulabilmiş miydi? Şu andan sonra da acaba Debian'kinden kurtulabilecek mi? Ubuntu aynı değil mi demeyin, Ubuntu inanın şu an çok farklı bir noktada. Herkesin arkasında Canonical olmuyor işte.
Pardus .deb kullansaydı şöyle yorumlar gelecekti, adım gibi eminim: "Ne olacak Türk işi, ortaya anca çakma bir dağıtım çıktı. Çekirdek başka yerden, e KDE de öyle, bak .deb de kullanıyorlar, boşuna maaş alıyor bunlar."

Lütfen ama lütfen eleştirmeden önce bazı şeyleri iyi düşünün. Bazı konuları anlıyorum ancak ne yazık ki bazı eleştirilerin içi çok boş oluyor. Pardus şu an istenen konumda değil, buna ben de hemfikirim. Kendi topluluğu ile sorunları da var, bu da doğru. Bazı konularda belki de yöntem değiştirmeleri lazım, ancak ara ara bizim burası için de eleştiriler gelmiyor mu? Demek ki herkes kendi yöntemini belirlemiş durumda. Küfür etmek yerine saygı duymalıyız, kendi yöntemleri. Başarı da onların, başarısızlık da.

Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.