Debian 6 (Squeeze) Donduruldu...

Başlatan hasansahin, 09 Ağustos 2010 - 17:25:48

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hasansahin

New York'ta yapılan "Debian Geliştirici Konferansında" debian sürüm yöneticileri önemli bir duyuru yaptılar.

- Debian 6'nın gelişim sürecinde önemli bir nokta olan dondurulma noktasına gelindi. Bu bağlamda; artık yeni bir özellik veya unsur Debian Squeeze içine dahil edilmeyecek ve aşağıdaki unsurlar üzerinde yoğunlaşılıyor olacak. Nedir bunlar?

* Kernel 2.6.32
* KDE 4.4.5, Gnome 2.30.0, LXDE 0.5.0, XFCE 4.6.2, X.org 7.5, OpenOffice.org 3.2.1
* Apache 2.2.16, PHP 5.3.2, MySQL 5.1.48, PostgreSQL 8.4.4 ve Samba 3.4
* Python 2.6 and 3.1, Perl 5.10, GHC 6.12 ve GCC 4.4
* Insserv kullanılarak başlangıç betikleri optimize edilecek ve başlangıç için ihtiyaç duyulan zaman(boot time) en aza indirilecek.

Ayrıntılar ve daha geniş bir bilgi için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz. Şahsi görüşüm, bundan sonra Debian testing kullanıcıları daha stabil bir sisteme sahip olacaklar ve bu stabilite günden güne artacaktır. Sanıyorum 6 ay için Debian Squeeze duyurulmuş olur.

Kaynak : http://www.debian.org/News/2010/20100806
Anyone who has never made a mistake has never tried anything new.
Albert Einstein.

plusnettr

Ubuntu'nun kararsızlaşması sürüm üstüne sürüm çıkarması Linux Mint'in Debian tabanına indirilmesi sonucunda Debian'da kararlılık konusunda alt yapısını geliştirecektir. Çekirdek ve sunucu uygulamaları üzerinde yogunlaşılması da daha güzel olmuş.
LMDE - Ubuntu 11.04 - Fedora 14

heartsmagic

Alıntı yapılan: plusnettr - 10 Ağustos 2010 - 03:06:29
Ubuntu'nun kararsızlaşması sürüm üstüne sürüm çıkarması ...

Her gördüğümde itiraz ederim. Kendi adıma Ubuntu'da bir kararsızlık görmüyorum. Dört sürümdür güncelleyerek gidiyor sistemim ve şu an bir Alfa sürüm kullanıyorum. Kararsızlık olarak niteleyebileceğim tek tük şeyler var.

Debian'a saygı duyuyorum, kullanıcılarına da, geliştiricilerine de. Ancak bu saygınlığı bence Debian sevenler başka dağıtımlar üzerinden kazanmamalı ya da kazanmaya çalışmamalı. Zira her dağıtımın açabileceği bir kartı vardır. Mesela Gentoo "fanboy"ları da tutup Debian için "ikilik sistem kullanan dağıtımı dağıtımdan saymayız" deseler ne olacak? Kısacası her dağıtım kendi saygınlığını kendi artıları üzerinden kazanmalı, başkalarının eksileri üzerinden değil. Hele hele bu sayılan eksiler birileri tarafından doğru olarak kabul edilmiyorsa.

Başlık çok fazla dağıtılmasın lütfen, ben ufak bir düzeltme için not düşmek istedim buraya.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

XRumer

Heartsmagic, dediklerine katılıyorum ama bir tek şey hariç: O da Ubuntu kararlılığı meseles. Ubuntu, o kadar da kararlı değil, tabii sen çok tecrübeli bir kullanıcı olduğun için pek bir sorun yaşamıyorsun, o nedenle sana kararlı görünüyor. :D

heartsmagic

Konu cidden dağılıp Ubuntu kararlı mıdır, değil midir meselesine gelecek ve konu bölünecek.
Sormak istiyorum o zaman.

1. Kararsızlığı tanımlayın
2. Ubuntu'daki kararsızlığa örnek verin

Ardından da bence Debian eposta listelerine bakın ve "benim gibi tecrübeli" olmayan kullanıcıların neler yaşadığını görün. Debian da kararsız mı diyeceğiz bu durumda?

Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

hasansahin

Alıntı yapılan: heartsmagic - 10 Ağustos 2010 - 11:39:57
Konu cidden dağılıp Ubuntu kararlı mıdır, değil midir meselesine gelecek ve konu bölünecek.
Sormak istiyorum o zaman.

1. Kararsızlığı tanımlayın
2. Ubuntu'daki kararsızlığa örnek verin

Ardından da bence Debian eposta listelerine bakın ve "benim gibi tecrübeli" olmayan kullanıcıların neler yaşadığını görün. Debian da kararsız mı diyeceğiz bu durumda?

Katılıyorum +1
Anyone who has never made a mistake has never tried anything new.
Albert Einstein.

plusnettr

@heartsmagic,

Benim kararsızlıktan kastim 10.04 sürümünü LTS olarak 2010 yılı 10. ayında çıkardıktan sonra bir ara sürümü 10.10 yine aynı yılın 10. ayında çıkarması idaalı bir sürüme imza attıktan sonra bunun devamındaki ara sürüm için yakın bir tarih seçmiş olmaları. Gerçi başka sürüm üstüne sürüm çıkaran diğer dağıtımları söyleyebilirsiniz. İlla bug olacak illa sorun çıkacak sorunsuz insan icadı yoktur :)
LMDE - Ubuntu 11.04 - Fedora 14

heartsmagic

Ancak, tarih olayı Ubuntu'nun en kritik politikasıdır bence. 6 ayda bir bu kadar iyi sürüm götüren başka hiçbir dağıtım yok bana göre. Bunu de hesaba katmamız lazım. Gerçi, daha seyrek sürüm çıkartılsa sürümler arasındaki bazı sorunları bu kadar sık yaşamayız. Mevcut sorunlar çözülmeye çalışılabilir örneğin. Fakat bu kararsızlık anlamında değildir, sorunlar yazılımsal bazda oluyor genelde veya donanımsal (sürücü) temelli. Fakat sürüm yükseltmek de kullanıcının elinde. İsteyen rahatlıkla memnun olduğu sürümle yoluna devam edebilir uzunca bir süre.

Elbette sorunsuz insan icadı yoktur :) Benim görüşlerim de bunun üzerine, kararsız denmesi pek hoşuma gitmiyor. Bana kararlı diye atfedilen dağıtım söyleyin size en az bir düzine sorun çıkartırım bir süre sonra :) Debian'nın forumu yoktur pek, eposta listesi daha işlevseldir. Üye olanlar bilir durumu :)
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

cagliari

Bu güzel haber için teşekkürler :). Geçen aralık ayında askere gitmiştim. Ben dönene kadar squeeze stable duyurulmuş  olur hemen formatı atar kurarım diyordum. Döndüm daha hala testing... neredeyse 3 ay daha geçti, sonunda dondurdular, neyse Debian'ın yolu bu diyelim, yapacak * bir şey yok. Kararlı sürümü beklemeye devam.

Lenny duyurulduktan sonra kararlı sürümünü kurmuştum. Ama şu anda çok seyrek açıyorum, ağırlıklı olarak ubuntu 8.04 ve 10.04'ü kullanıyorum. Ama Squeeze duyurulduğunda ana işletim sistemim yapmayı planlıyorum belki ikincil işletim sistemi olarak ubuntu 10.10'u da kurarım belli olmaz. Bunun en önemli sebebi ise burada tartışılan mesele; ubuntu'nun kararsızlığı. Kararsızlık'tan ne anladığımı belirteyim. Benim için kararsızlık bug sayısı arttıkça artar. Asıl kullandığım OS olan 10.04'ü 8.10'dan beri yükselterek kullanıyorum ve her sürümde farklı buglar vardı bazı güncellemelerde düzeltilenler oldu yenileri çıktı falan filan. Ama bug'lardan bir türlü kurtulamadık. Bazılarını launchpad yardımyıla çözdüm, çok araştırıp sonuç alamadıklarım oldu, bazısıyla ise hiç uğraşmadım. Hepsi ufak defek buglar sayılır bunların, kullanımımı ciddi boyutta engelleyen * bir şey yok tabii, ama sayıca ihmal sınırlarının üzerindeler ve benim gözüme batıyorlar. Ben takıntılı bir adamım ve en ufak şeyler bile sinirimi bozabiliyor. Bir diğer sebebi ise bazı kullanım alışkanlıklarımda ciddi değişiklikler yapılması. Birkaç örnek vermek istiyorum. Ben masasütündeyken scrollu çevirerek masaüstlerinde dolaşmayı severdim bunu sürümlerden birinde kaldırdılar, bozuldum. Elbette çaresi var ve hemen uyguladım. Login ekranında kullanıcılar gözükmezdi biz kendimiz kullanıcı adını ve şifreyi girip oturumu açardık onun da defaultunu liste haline çevirdiler, bunun da seçeneği var elbette ama ben değiştirmedim. Pencere üstündeki düğmeleri sola kaydırdılar, bunun da çaresi var ve ben gene değiştirmedim. Buna da hadi öyle olsun dedik. En ama en çok üzüldüğüm değişklik belki birçoğunuzun farketmediği ama benim eskiden ubuntu'da çok sevdiğim bir özellikti. Eskiden ekran screensaver ve power managment arasında çok güzel bir ilişki vardı; mesela ekran koruyucu 10dk sonra devreye girsin derseniz monitörün kapanma zamanını en erken 10dk olarak ayarlayaibliyordunuz, daha erken olmuyordu yani. Ve mesela 11dk derseniz doğal olarak ekran koruyucu devreye girer ve 1dk sonra monitör de kapanırdı. Çok zekice bir ilişkilendirmeydi. Bunu kaldırdılar, ben çok üzüldüm ama bu şikayetimden kimseye bahsetmedim. Sanıırm birileri sesini yükseltmiş ki 10.04Te geri getirdiler :). Bunun gibi ufak ayrıntılar daha var.. Bütün bunlara ufak şeyler diyebilirsiniz, ama benim için önemli şeyler. Ben sistemimi varsayılan haliyle ve mümkün olduğunca * bir şey eklemeden, bana sunulan haliyle kullanmayı seviyorum. Mesela hiçbir tema kurmadım şimdiye kadar, GNOME'nin varsayılan temasını kullanıyorum senelerdir. 3rd party yazılım da sanırm sadece Opera ve... galiba sadece Opera var. Flash player'ı bir an düşündüm ama, sanırım o da 3rd party, bunun dışında ne açık kodlu ne kapalı yok, sadece deponun bana sunduklarını kullanıyorum. Bu analttığım özelliklere ufak şeyler bunlar deme ihtimalinize karşın gene de anlattım. Çünkü, o söylediğim ekran koruyucu özelliğinden güç alıyorum, demek ki birileri eskisini istemiş ki Canonical değişikliği geri aldı. Yani o kadar da önemsiz ayrıntılar değil bunlar.

Debian'ın mail listelerini takip etmiyorum. Bugları eminim ki vardır, ama ubuntu'yla kıyas kabul etmez bence. %100 kararlı bir sistem üretmek imkansız gibi zaten. Bizim aradığımız makul bir düzey. Bir de tecrübeli olmayan kullanıcıların mail listelerinde fazlaca yardım istemesinin bir sebebi de Deiban'ın ubuntu kadar kullanıcı dostu olmaması olabilir. ubuntu kurulumla birlikte daha hazır bir sistem olarak geliyor, bu bir gerçek. Ama benim için kullanım kolaylığı, kararlılık'tan önce geliyor. Kullanımı zor olsun ama yeter ki kararlı olsun. Zaten bunlar birbiriyle ilintili diyenler de var. Ben kararlılık uğruna kullanım kolaylığından fedakarlık edebilirim.

Gene kullanıcı alışkanlıkları meselesine dönersek ubuntu bence bu alışkanlıklara haddinden fazla dokunuyor. Bir işletim sisteminin bir imajı olur, her şey bu kadar sık değiştirilmez ki. Bana göre ubuntu'nun developer ekibinde kadın ağırlığı çok yüksek. Bu bir eleştiri değil elbette, sadece kadınlar değişime daha açık olduğu için biraz espirili yaklaşıyorum. Bir gün sarıya boynamış saçlar, daha sonra kızıl saçlar, farklı bir kesim şekli, yok kırmızı oje, siyah oje ne bileyim bir sürü çanta ayakkabı, saat. Teknik anlamda tabi ki değişime açığımda, görünüm ve kullanım anlamında daha statik bir işletim sistemi bekliyorum ben. Turuncu ne güzeldi işte, zaten o renkte doğmuşsun aynen öyle devam etsene..

stratovarius

#9
cagliari debian kararlı sürümler genelde iş yerleri içindir. Ev kullanıcıları genelde testing sürümlerini tercih eder. Bu yüzden kararlı sürümde ısrar etmekten çok testing sürümü denemeni öneririm.

Uzunca yorumun içinde hernekadar katılmasamda teşekkürler. Özgür yazılımların bu tarz karşılaştırılmasını doğru bulmuyorum. Her birinin kendine has artıları mevcut. İstersem ubuntuyu sana 2 sayfa övebilirim , ama debianda vazgeçilmezim oldu diyebilirim  onuda övebilirim. Önemli olan senin hangi sistemle kendini daha mutlu ve güvenilir hissettiğin. İster bu ubuntu veya debian olsun ister mandriva , suse, arch ..... vs. önemli olan senin hangisini kullanmaktan zevk aldığın, buda kişisel birşeydir, yani herkese göre kendisinin sistemi  değişir.


cagliari

Alıntı yapılan: stratovarius - 10 Ağustos 2010 - 23:54:49
cagliari debian kararlı sürümler genelde iş yerleri içindir. Ev kullanıcıları genelde testing sürümlerini tercih eder. Bu yüzden kararlı sürümde ısrar etmekten çok testing sürümü denemeni öneririm.

Uzunca yorumun içinde hernekadar katılmasamda teşekkürler. Özgür yazılımların bu tarz karşılaştırılmasını doğru bulmuyorum. Her birinin kendine has artıları mevcut. İstersem ubuntuyu sana 2 sayfa övebilirim , ama debianda vazgeçilmezim oldu diyebilirim  onuda övebilirim. Önemli olan senin hangi sistemle kendini daha mutlu ve güvenilir hissettiğin. İster bu ubuntu veya debian olsun ister mandriva , suse, arch ..... vs. önemli olan senin hangisini kullanmaktan zevk aldığın, buda kişisel birşeydir, yani herkese göre kendisinin sistemi  değişir.

Ev kullanıcılarının testing sürümünü tercih ettiğini biliyorum :) ama ben gene de stable'ı kullanıyorum. Hem önceki mesajımdaki anlattıklarım hem de bu stable takıntım size boş gelebilir ama dediğim gibi takıntılı ve inatçı biriyim. Bu özelliklerimin ne boyutlarda olduğunu burada tarif etmem tabii ki zor, en doğrusunu beni yakından tanıyanlar bilir. Pilavımda tavuk suyu olmayacak diyorsam olmamalı yoksa ben onu yemem, bunu mesela annem bilir.

Dağıtım tercihleri sizin dediğiniz gibi zevk meselesi. birçok Linux dağıtımını neye benziyor diye denedim ama şimdiye kadar asıl kullandığım hep ubuntu oldu. Zamanında ubuntu'yu tanıdım ve hayran oldum, bu şekilde onu seçtim. Ama saydığım sebeplerden ötürü bu aralar biraz şikayetim var. Bunu kendi adıma söylüyorum, kimseyi ubuntu'dan vazgeçirmeye çalışmıyorum zaten. Ben gelenekçi bir kullanıcıyım, ubuntu'yu beğendiğim biçimde kalmasını yeğlerdim. Maalesef kalmadı, sebeplerini saydım. O yüzden uzun süredir Debian Squeeze'yi bekliyorum. Aslına bakarsanız, o kadar da yalnız olduğumu düşünmüyorum, anlattığım bütün o değişiklikleri eleştiren kullanıcılara ubuntuforums'ta ve başka birçok linux forumunda zamanında çokça rastladım ben ve geri alma yollarını da hep o kullanıcılardan öğrendim.

Ayrıca, 2010 yılı bitmeden stable çıkarsa bence oldukça da güncel olacak, birçok kullanıcı stable'ye geçecektir bence. Devamındaki güncellemeler ubuntu'ya göre daha seyrek oluyor sadece.

mehmetux

Bu konuya pek hakim değilim ama windows ile kıyaslama yaparsak geliştiricileri işletim sistemi çekirdeği geliştirip uzunsüreler bunların üstünde çalışıyorlar bildiğim kadarıyla, haliyle linux dağtımlarına göre daha az hata ve kulanım kolaylığı imkanı sunuyorlar bence debianın yapmak istediğide tam olarak bu, tam burda ubuntuyu eleştirebiliriz 6 ayda bir sürüm içıkartmak ne kadar mantıklı..."Eşitlik için lınux"
Soru sormadam önce empati kurmak lazım.

heartsmagic

@cagliari, yorumunda samimisin biliyorum ancak ne yazık ki gerçek anlamdaki kararsızlık söylediklerin (çoklukla "bug" içermesi) değildir. Kararsızlık cidden çok daha farklı bir kavramdır ve ağır anlamlar içerir. Mesela bir uygulama kararsızsa sık sık çöker, sizi günlük kullanımınızdan eder. Bir başka sıkıntıysa istediğiniz şeyleri sürekli olarak eksik yapmasıdır veya ne zaman eksik yapacağını kestirememenizdir. Tabii ne zaman çökeceğini tahmin edememeniz de bu bağlamda söylenebilir.

Ubuntu şu ana kadar bana bunların hemen hiçbirini yaşatmadı ve yaşatmıyor. Söyleyebileceğim yegane örnek kablosuz ağa bağlanma meselesidir. Bir ara belirli kartlarla sıklıkla sorun yaşamaktaydık. Fakat bu konuda da suçlu cidden Ubuntu mu benim teknik bilgim yeterli olmamıştı. Zira bu bir sac ayağıdır. Dağıtım + çekirdek + donanım sürücüleri. Bunun hangisinde cidden sorun var kestirmek mümkün değil. Aklıma gelen bir başka örnekse ara ara sistemin donması, bazı kullanıcılarda tabii. Haliyle genelde yok bu durum. Kısacası kullanıcı özelinde böyle sorunlar var ve olacaktır. Fakat bu hemen her dağıtımda vardır.

Ubuntu'nun yaptığı değişiklikleri beğenip beğenmemene saygı duyarım. Eleştiri hakkına da sahipsin elbette, bu konuda söz bize (daha doğrusu kimseye) düşmez. Gerçi bazı değişiklikler dağıtım harici gibi görünmekte, mesela Compiz, Gnome. Ancak Ubuntu bunların ötesine giderek kendi değişikliklerini de yapıyorsa her kullanıcısının eleştirme hakkı vardır. Fakat kararsızlık denilince işler değişiyor ne yazık ki. Bu nedenle itiraz etme hissi duydum ben.

@stratovarius'un dediği gibi her özgür yazılım kendi değerlerine sahip. Hepsini o değerler üzerinden irdelemek lazım. Yoksa hepsinde eksik gedik oluyor, nitekim ilk iletine başlarken Debian'a da ufak bir serzenişte bulunduğunu hissettim :) Bazıları da Debian'ın bu politikasını eleştirir, hem de çok sert bir şekilde. Saçma gelir Debian'nın kullanıcılarına, zira o gözle bakamazlar. Ben ona da itiraz ederim örneğin, zira bu Debian'nın politikasıdır. Beğenirim, beğenmem, kullanırım, kullanmam ancak bir dağıtımı bu meseleye bakaraz "çizmek" doğru değildir.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

marjinal1st

Debian ile ilgili birşey sormak istiyorum. Kararlı sürümlerin işyerleri-sunucular gibi yerlerde, test sürümlerinin ise ev kullanımında kullanılması gerektiği söyleniyor. Peki bu test (veya Debian'a göre "Testing" ) sürümleri, gündelik işler için yeterince kararlı mı? Yani Ubuntu-Mint gibi kullanıcı dostu bir dağıtım kadar iyi mi?
Bugün özgür yazılım için ne yaptın? :)

eribol


marjinal1st

Hmm... Bunu öğrendiğim iyi oldu. Cevap için teşekkürler  ;D
Bugün özgür yazılım için ne yaptın? :)

eribol

Bir düzeltme yapayım sonra ortalık karışmasın. Bir ubuntu veya mint kadar güncel olmaz. Zaten güncellik ve kararlık bir miktar ters orantılıdır.

stratovarius

@eribol buna pek katılamayacağım. Bir yönden haklısın sonuçta ubuntuda geliştirici depoları eklenerek programların en güncel sürümü kullanılabilir, ama orjinal depolarda debian testing sürümü bence ubuntudan daha güncel.

Kararlılık ve kullanıcı dostluğu açısından debianın ubuntu ve mintten pek bir farkı yok .

cagliari

@heartsmagic! uzun yazmışsınız alıntı yapmayacağım son iletinize genel olarak cevap vermeye çalışacğaım bir de önceki mesajımda yanlış bilgiler vermişim, onu düzeltmek için yazıyorum.

Kararsızlığın hala buglarla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Bunu biraz açacağım. Ama önce tartışmanın sertleşmemesi için yok, "bana işimi mi öğreteceksin" falan gibi yerlere gitmemesi için kendimin şimdiye kadar sadece bazı şirketlerin bilgi işlem departmanlarında çalıştığımı söyleyeyim. Şu anda işsizim ama farazi bir patron sen benim nasıl işime yararsın diye sorsa ona yazılım derim. Benim en iyi bildiğim iş bu ve biraz da matematik. Sadece başka noktalara kaymasın konu diye bu parantezi açtım. şimdi kararsızlığa dönersek... eğer bir yazılımın "exception handling" konusunda bir hiçbir sıkıntısı yoksa o programa ben kararlı derim. Örneğin bir hesap makinesi geliştirdiniz. Eğer bu hesap makineniz mesela toplama işlemi yaptığınızda yanlış sonuç veriyorsa bu kararsızlığı arttırır, 0! için örneğin 0 sonucu veriyorsa bazı istisnalar düşünülememiş denir bu kararsızlığı arttırır. ama mesela sinüs tuşu hiç yoksa bu kararsızlık değildir bu sadece programın bir eksiğidir. Forumdan tanıdığım kadarıyla siz de bilişim yazılım falan bu sektörde emek veren birisiniz bu sebeple dediklerime itiraz edeceğinizi sanmıyorum. evde wireless modem hiç kullanmadığım için bhasettiğiniz sorunla hiç yüzleşmedim, yorum yapamayacağım. Ama muhakkak ki bir yerlerde yanlış yazılmış kod parçaları veya öngörülememiş istisnai durumlar vardır. Ve eğer böyleyse benim için bu bir bug'tır. Ama sadece bir eksiklik de olabilir, dediğim gibi sorunu bilmediğim için yorum yapmamam daha doğru. Kararsızlığın anlamını gerçekten çok ağırlaştırmışsınız. Dediğiniz türden arızalara ben kendime adıma, uzun yıllardır hiçbir işletim sisteminde rastlamadım. Dedikleriniz elbette kararsızlık kapsamında fakat işletim sistemleri gelişiyor ve kavram da buna paralel olarak daha dar bir kapsamda değerlendiriliyor. Bu şey gibi, eğer F1'i takip ediyorsanız mesela bir dönem olur Ferrari hızlı derler, McLaren yavaş. Oysaki aralarındaki tur zamanı farkı bir saniyenin kesirleriyle oynar. Yani McLaren'e yavaş denlince kimse kağnı gibi bir araba hayal etmez :). Artık işletim sistemindeki durumlar da bunun gibidir. Beklenti yüksek, ufak şeyler fark yaratıyor. Ubuntu'da özellikle dikkatimi çekiyor bugların büyük çoğunluğu istisnai durumlarla ilgili.

6 ay'ın bir işletim sisteminin yeni bir süürmünü çıkarmak için çok kısa bir zaman olduğunu düşünüyorum. Browserlar bile bu kadar sık yeni sürüm çıkarmıyor. Güncellik gerçekten çok önemli ama bence Canonical bunu biraz abartıyor. 9.10'a GRUB 2'nin betasını koymuşlardı yanlış bilmiyorsam, gene glaiba 9.04'e Firefox'un bir beta sürümü konulmuştu. Sürüm yükselterek ilerlediğim için galiba hala GRUB'la devam ediyorum 2 için sorunları varmıydı bilmiyorum. Firefox'un beta sürümü sorunsuz çalışmıştı bende. Ama herşeye rağmen final sürümü denen bir dağıtıma beta yazılımların konulması ne kadar doğru? Bence çok tartışmalı bir 'pozisyon' :). Bir de aklıma şu Add/Remove geliyor. sorunsuz çalışan bir programın yerine ne diye bşaka bir uygulama geliştirilir ki. Bunun yerine daha mühim meselelere eğilseler olmazmıydı. Tamamen boşa emek olarak görüyorum. Üstelik kusurlu gelmişti. Bir paket ismi yazarken dinamik olarak liste daraltılır biliyorsunuz, fakat diyelim yanlış bir harfe bastınız ve geri alıp paketin ismini doğru oalrak yazmaya devam ettiniz. Liste az önceki dar hlainden devam ediyordu ve sizin paket görünmüyordu. Aramayı baştan yapmanız gerekiyordu. Bakın bu aynı zamanda çok güzel bir istisnai durum oluşturuyor. Güzel çalışan şeye dokunulmaması taraftarıyım ben ne diye bozuyorsun. Arttırılmış kategoriler haricinde hiçbir artısını görmedim ben. Belki benim cahilliğimdir veye körlüğümdür bilemiyorum.

Düzeltmeye gelirsek.. Dün iletimi yazarken ubuntu'da beğenmediğim değşiklikleri anlattığım sırada şu screensaver şeysi aklıma geldi. Bi bakayım dedim, ne durumda. 10.04'ü kuralı beri hiç kurcalamamıştım. Bir baktım ki aynen eskisi gibi olmuş. Vaay! helal olsun dedim değiştirmişler. Sonra bugün oldu açtım bilgisayarımı. Madem gene eskisi gibi olmuş, eskisi gibi ayarlayayım ben de makinemi dedim. Bir baktım ki gene power management kısmında combobox duruyor. Dedim nasıl olur dün böyle değildi. Ve jeton düştü. Dün gece mesajımı yazarken arkadaşlar.. ben 8.04'ü kullanıyordum. Doalyısıyla dalgınlığım yüzünden buraya da yanlış yorumlar yazdım. Benim için önemliydi düzeltmek istedim.

Debian konusunda evet bir sitemimdi @heartsmagic :). Ubuntu yeni sürüm çıkarma konusunda ne kadar aceleci davranıyorsa Debian topluluğu da o derece rahat :). Yaya yaya çalışıyorlar sanırım :P. Zaten ubuntu'nun isyanı da buna değilmiydi :). Ama bence Debian'ın ilerleme hızı çok da kötü değil. Ben şikayet etsem de, dediğim gibi böyle seviyoruz.

heartsmagic

@cagliari, ben de ufak bir açıklamayla başlayayım. Burada yapılan hiçbir yorum için "işimi öğretmeyin" tarzında söylemim olmaz :) Zira yaptığım tüm yorumlar tamamen kullanıcı (belki biraz daha fazla tecrübeli) temellidir, işim olarak görmediğim için bu şekilde düşünmem mümkün değil. Yoksa ters mi anladım? "Ben öyle demek istemiyorum ancak yine de açıklama yapayım işimle ilgili" mi demek istedin? Her ikisi olsa da dediğim gibi benim açımdan sorun yok, fikir yürütüyoruz sadece.

Kararsızlık kavramını eğer ben ağırlaştırıyorsam, rahatlıkla söyleyebilirim ki bazı arkadaşlar da bir o kadar hafifleştiriyorlar :) Zira bir dağıtım kararsız demek ciddi anlamda bir eleştiridir benim için. Eğer senin tanımın üzerinden gideceksek o zaman kararsız dememeliyiz, içerdiği böceklerden bahsetmeliyiz. Bu da dağıtım temelli olabileceği gibi "paket/uygulama" temelli de olabilir. Hatta senin örneğinde sanırım bu daha çok böyle, zira doğrudan Ubuntu'nun kararsızlığı ile ilgili bir örnek göremedim ben. Hatta örnek soruyorum "kararsız" diyenlere, tam bir örnek söylemediler hâlâ :) Ben verdim bir iki örnek ki onlar da dediğim gibi tartışılabilir.

Uygulamaların böcek veya hata içermesi ayrı bir durum, bu diğer dağıtımlarda da rahatlıkla görülebilir, hatta kararlı denilen Debian'da da.

http://bugs.debian.org/cgi-bin/pkgreport.cgi?pkg=dpkg;dist=stable
http://bugs.debian.org/cgi-bin/pkgreport.cgi?pkg=dpkg;dist=unstable

Evet, arada çok eski 12 senelik böcekler de mevcut ancak dikkat ederseniz paket dpkg. Temel bir örnek olması açısından verdim. Ayrıca kararlı depodaki sürüme de dikkat çekmek isterim: 1.4.29. Kısacası ne kadar eski sürüm o kadar az hata, ne kadar güncel sürüm o kadar çok hata kaydı ve düzeltme.

Fakat dediğim gibi bunların hemen hiçbiri kararsızlık için doğru ifade değildir benim için. Ubuntu düzeltimesi gereken paketler içerdiği için (ki her dağıtım içeriyor) kararsız olarak etiketlenmemeli, etiketlenemez bence.

Diğer eleştirilerinden bazılarına dediğim gibi zaten karışamayacağımı ifade etmiştim. Zevkler ve alışkanlıklar herkese göre değişir. "Ubuntu bu konuda yanlış yapıyor" dediğinde bunun doğru olmadığını açıklamaya çalışmam, zira bu göreceli bir konudur ve cidden senin için doğrudur. Örneklediğin bazı şeyler, pencere düğmelerinin sola alınması vs.

Fakat bir iki şeye yine itiraz ederim :) Örneğin Grub'un beta olması. Bu Ubuntu'nun değil Grub'un politikası ve emin ol uzunca bir süre daha böyle gider. Beta olması da şu ana kadar sorun yaşanmasına neden olmadı sanıyorum. Diğer meseleler de yazılımların gelişimi açısından önemli, fakat tam oturmamış bir yazılımı koymak evet makul değil. Fakat geri bildirim açısından çok mantıklı bence, zira bol bol şikayet ve hata gelecektir, böylece düzeltilecektir. Kaldı ki alternatif olarak Synaptic her zaman yerinde duruyor.

Bazı konuları ifade ettikçe mesele karıştı sanki. Benim çıkış noktam şuydu, Ubuntu için tek kalemde kararsız demek ne yazık ki benim açımdan doğru değil ve asla da doğru olmayacaktır. Senin de söylediğin gibi işletim sistemleri için artık kararsız denmesi belki de tarih olmuştur. Yazılımlar için konuşulabilir, onun da teknik detayını benden daha iyi ifade etmişsin.

Hatasız paket içeren bir dağıtım var mı? Elbette yok, pratikte zaten bu mümkün değildir. Peki çok daha az hatalı paket içeren dağıtımlar yok mu? Evet var, ancak güncellikleri nedir? Bu nedenle kararsızlığı buraya bağlayamayız bence.

Bu arada sanki Ubuntu fanatiği gibi oluyorum bazı durumlarda, bunu da hemen belirteyim böyle bir durum yok. Ben sadece yanlış ifade edilen şeyler için (benim açımdan) itiraz etme ihtiyacı hissediyorum. Daha önce de defalarca söyledim burada, Debian şöyleymiş, Debian böyleymiş diyen birçok kullanıcı gördüm buralarda ve başka yerlerde. Sonlarını anlatmak istemiyorum bile. At sahibine göre kişnermiş, çok çok söylüyorum bunu.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

cagliari

İlk önce "benim işimi bana öğretme" meselesinden başlayayım :). Yani aslında doğru anlamışsınız, insanlar onlara kendi işlerini öğretmeye çalışan daha az yetkin kişilere rastladıklarında öfkelenirler. Ben bunu doğal karşılıyorum çünkü, kendim de öyleyim. Bu sebeple, aslında bu işlere çok uzak biri olmadığımı söyleyeyim dedim. Sizin olası sert tepkinizle karşılaşmamak için :).

Öğrencilik zamanlarımda bir iş hukuku hocamız vardı; konu kıdem tazminatıydı ve bize bunun nasıl hesaplandığını anlatıyordu. ama işlemleri yaparken çarpma işlemi için 'x' sembolünü kullanmalar yada yaptığı her adımı ilkokul öğrencisine anlatır gibi anlatmalar... Matematikçiler veya daha genel oalrak sayısal meslek sahipleri çarpma yerine '.' veya hiçbirşey kullanır bilirsiniz. Yani o ders beni çok germişti, içimden "kime ne anlatıyor bu adam" demiştim :). "Elde var 1.." de deseydi dalacaktım :P :). Anlayışlı tavrınız için teşekkür ederim. Burada yazıyla anlaşıyoruz malum(yüzyüze değil), ipin ucu genelikle bu tür yanlış anlaşılmalar yüzünden kaçabiliyor. Tartışma konusu hoşuma giderse konudan uzaklaşmamak için böyle önlem almaya çalışıyorum.

Kararsızlık konusundaki düşüncenizi anladığımı sanıyorum. Bence de haksız sayılmazsınız ama gene de bu kavrama bakış açımızda biraz fark var evet. O yüzden %100 fikir birliğine varamıyoruz. Kullanıcı olarak buglardan arınmış bir program istiyorum evet. Ama aslında bunun mümkün olmadığının da farkındayım. İşletim sistemi gibi yazılımlar -daha büyükleri olsa da- devasa yazılımlar. Bunları tertemiz şekilde tasarlamak imkansıza yakın. 'Rock solid' Debian'ın önemli bileşenleri için bilinen buglarının linkini vermişsiniz, inceledim. Debian gerçekten o ününe rağmen bunları saklamıyor bu da özgür yazılımın başka güzel tarafı parantez açıp bunu da söylemek istedim. Arada gözatıyorum o sayfalara, "acaba ne kadar bugları var bi bakayım şuna" diyorum :).

Mesele gerçekten çok genişledi. Ubuntu için benim de istediğiniz çapta bir kararsızlık örneği göstermem mümkün değil. Zaten bulabilseydim ubuntu kullanmazdım şu anda :). Ufak defek birkaç bug'la kendimi yiyorum :).

Sizi de ubuntu fanatiği olarak görmüyorum :) bu oalylara tarafsız bakabildiğinizi görüyorum. Ayrıca kendimin de tarafsız olduğunu düşünüyorum. Burada pek 'zealot' yok bana göre. Öyle diyorlarya bize.. Kusurlara karşı kör olmamak gerek, kötü sonuçlar doğuruyor.

Umarım güzel bir Debian sürümü gelir, heyecanla bekliyorum.

ırmak

Güzel bir tartışma olmuş, açıkçası Debian kullanmadığım halde ilgimi çekti ve okumaktan çok hoşlandım.
Üslubu bozmadan nasıl tartışılacağı konusunda örnek başlık olabilecek nitelikte.
Taraflara teşekkür ederim.

not: Ubuntu kararsız değildir.  ;)

canosayan

bu kararsızlık konusunda ben de kararsızım.

tamamen kendi öz fikrim ise şöyle.

yine faktöriyel hesabı ile gidelim. fonksiyon sayıyı al geriye doğru sıfıra kadar çarp olarak tanımlanmış 0 için bir şey yazılmamışsa bu bug'dır. kişiden kişiye, bilgisayardan bilgisayara değişmez. Her kim, hangi bilgisayarda bu fonksiyona 0 verirse bu uyglama hatalı sonuç üretir. işte bana göre bu bir böcektir, bugtır. çünkü nedeni basittir. En yakın örneği verirsem, bizim indir.ubuntu da indirme fonksiyonunu ben yazdım. evde bir sürü dosya ile denedim. resim, metin, pdf hepsi sorunsuz indi. Ama nasıl ki sistemi çalıştırıp tar.gz li dosyaları indirmeye başlayınca sorunu gördük. tar.gz uzantılı dosyalarda hata oluyordu. bu yazarken benim belki denemediğim, belki gözümden kaçan bir hataydı. sonuç olarak bu fonksiyon tar.gz dosyaları ile hatalı çalışıyordu.
Fakat resim dosyası indir dediğinizde işini yapabiliyordu. Şimdi bu kararsızlık örneği midir? bence değil. çünkü bu durum kendi içinde bile kararlıdır. tar.gz'yi hatalı diğerlerini doğru indirir.

Kararsızlık biraz daha geniş gibi. Örneğin yine faktörüyel fonksiyonuna gidelim. mesela bir çalıştırdığınızda 4! için 24 bir diğerinde 12 buluyorsa bu kararsızlıktır.(tabi faktöriyelde bunu yapıyorsa yavaşça yere bırakıp kaçın. örneği çok daha işlevsel fonksiyonlara çevirin) çünkü 0 da hata yapan fonksiyondan, farkı her değeri hatalı bulacak yada bulmayacak olmasıdır. Bariz şekilde birbirini etkileyen ve bazen ters giden bir çok şey vardır kararsızlıkta. Kararsızlık zaten uygulamanın yanlış karar vermesi değil karar verememesidir. Böyle uygulamalar hiç beklemediğiniz noktada sapıtırlar. çökerler. yine yakın örneklere geçersem bu gün uğraştığım bir betik, 5 satır yukarıda veritabanına bağlanırken, 5 satır aşağıda bağlanmıyordu. oysa ikiside başka yerlerde hatasız çalışabilmekte. hatta bazen bağlanıp, bazen bağlanmadığı oluyordu. Apaçık karasızdı.

Ubuntu da bug var mı var. kararsızlık var mı? kısmen. Mesela ubuntu one ile uğraşırken bir günü diğerini tutmuyor bende. yada giver ile dosya paylaşırken bir bakıyorum dosya adları normal bir bakıyorum saçma. bir gün çok güzel çalışan samba ertesi gün saçmalayabiliyor bilgisayarımda. ama bu ne giverin ne sambanın ne ubuntu one'ın bug dolu olmasındandır. yoksa sambayı zehir gibi kullananlar, her dosyasını ubuntu one'a yükleyenler mutlaka vardır.

ubuntunun tümüne gelince. genel olarak her bilgisayarda aynı çalışıyor. hatalar ise ortak çözümler ile giderilebiliyor. Bir sorun farklı kişilerde aynı metodla çözülebiliyorsa tam olmasa da bence bu uygulama kararlıdır. Hatta sorunun çözüm metodu bile fazlasıyla kararladır. Yoksa yeniden grub yükleme gibi bir başlığımız asla olmazdı.
Chmod bizim işimiz.

heartsmagic

@cagliari, arada bir farklı başlıklarda parladığım görülebilir :) Ancak tartışma makul bir şekilde ilerliyorsa genelde bu gibi bir tepkiyi tercih etmem, nitekim hepimiz birbirimizden farklı şeyler öğreniyoruz. Ancak yanlışta ısrar edildiğini (göreceli meseleler için konuşmuyorum) ısrarım derinleşir ve bazen de sertleşebilir. Fakat şu başlıkta konuştuklarımız için böyle bir durum söz konusu değil. Ubuntu benim işim değil, kaldı ki bazı konularda benden çok daha fazla tecrübeli arkadaşlar var burada.

Kararsızlık konusunda anlaştık gibi görünüyor. Sorunlu paketlerin, uygulamaların hatta sadece Ubuntu'ya ait uygulamalarının olduğu malum. Bunu kabul etmeyen zaten at gözlüğü takıyor demektir. Fakat dağıtmın genelini kararsız olarak etiketlemek konusunda fikirlerim zaten ortadadır :)

@Irmak, bizler de teşekkür ederiz :)

@canosayani, aşağı yukarı aynı şeylerden söz ediyoruz. Fakat yine fark ettiysek kararsızlık uygulamalar üzerine gidiyor :)
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

canosayan

Alıntı yapılan: heartsmagic - 13 Ağustos 2010 - 12:54:57
@canosayani, aşağı yukarı aynı şeylerden söz ediyoruz. Fakat yine fark ettiysek kararsızlık uygulamalar üzerine gidiyor :)

zaten sistemin kararsız olduğunu söylemek manalı gelmiyor bana. sistemler kararsız olsa windows dünyası neredeyse ayda bir format atar mı?
Chmod bizim işimiz.