Touchpad çeviri karşılığı için fikir teatisi

Başlatan iKo, 08 Ekim 2009 - 13:28:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ubuntuki lilith

Arkadaşlar bir sözcük önerilmeyecekse bunca uzatmanın bir gereği yok bence. Önerisi olan buyursun açıklasın, yoksa kimse kimseye dil dersi verecek ve kendi fikrine getirecek değil. Dilimizin yapısı ve zenginliği ya da yetersizlikleri üzerine bir tartışma yapacaksan buyurun hoş sohbet kısmına bir başlık açalım ve orada paylaşalım fikirlerimizi. Biz burada bir sözcüğe uygun Türkçe karşılık bulabilir miyiz diye görüş alış verişi yapmaya çalıştık ama oldukça yoldan saptık. TDK'ye de sorulabilir ama Türkçe'deki binlerce sözcük TDK yokken halk tarafından türetildi neticede biz de bunun bir parçasıysak en azından yakışan bir sözcük bulursak kullanmaya gayret ederiz zaten talep olmazsa bu sözcüğe, gider ve yerine bir başka sözcük gelir ama Türkçesi ama İngilizcesi.

heartsmagic

@ubuntuki'nin konunun dağılması yönündeki fikrine katılıyorum. Fakat hassas olan bir konuyu ne yazık ki -kendi adıma- es geçemedim. Konuyu bölüp taşıyalım uygun bir yerinden.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

raspacı

Aynı yere geldik şimdi iko. Sen de üretilmemesinden yanasın biz de. Tek fark sen Türkçenin yetersiz bir dil olduğunu söylüyorsun ya da öyle anladım. Çünkü bağlantının yada ağ kelimesinin ingilizce de çok karşılığı var diyorsun. Seslisözlük.com dan web kelimesinin Türkçe karşılıklarını aldım. Sence az mı?
web    dokuma  isim     tr

   *  

   web    perde    en

   *  

   web    (Anatomi) , (Zooloji) zar, perde    tr

   *  

   web    top    en

   *  

   web    etrafına ağ örmek    tr

   *  

   web    örümcek ağı    tr

   *  

   web    (fiil) bağlantı levhası    tr

   *  

   web    pala    tr

   *  

   web    rotatif baskı makinesinde kullanılan büyük makaraya sarılı tomar kâğıt    tr

   *  

   web    örgü    tr

   *  

   web    ray bogazı    tr

   *  

   web    ağ gibi sarmak    tr

   *  

   web    şebeke    tr

   *  

   web    etrafına ağ çekmek    tr

   *  

   web    sanaldoku  Bilgisayar    tr

   *  

   web    ağ örgüsü  Kimya    tr

   *  

   web    keçe  Tıp    tr

   *  

   web    dokunmuş kumaş    tr

   *  

   web    anat    tr

   *  

   web    webfingered    tr

   *  

   web    zar    tr

   *  

   web    ağ gibi karışık şey veya tertip    tr

   *  

   web    tüy bayrağı    tr

   *  

   web    örs bogazı    tr

   *  

   web    i.1. örümcek ağı    tr

   *  

   web    doku    en

   *  

   web    perde (ayakta)    en

   *  

   web    web  Bilgisayar    en

   *  

   web    testere ağzı    en

   *  

   web    anahtar dili    en

   *  

   web    bağlantı levhası    en

   *  

   web    tomar    en

   *  

   web    etrafına ağ çek  fiil    tr

   *  

   web    anahtar ucu    en

   *  

   web    ağ  isim    tr

   *  

   webbed    perdeli (kuş ayağı)  sıfat    tr

   *  

   webbed    perdeli    tr

   *  

   webbed    İnce bir zarla bağlı olan  Tıp    tr

   *  

   webbed    ağla çevir  fiil    tr

   *  

   webbed    perde [(Zooloji) ]  sıfat    tr

   *  

   webbed    örgülü    tr

   *  

   webbed    ağla çevrilmiş    tr

   *  

   webbing    ağla sararak    tr

   *  

   webbing    ağ ile çevirmek    tr

   *  

   webbing    kayış    tr

   *  

   webbing    ağ ile çevir  fiil    tr

   *  

   webbing    içtenlik    tr

   *  

   webbing    şerit  Otomotiv    tr

   *  

   webbing    elastik şerit  Otomotiv    tr

   *  

   webbing    örülüş    tr

   *  

   webbing    kalın dokuma şerit    tr

   *  

   webbing    kalın dokuma kayış  isim    tr

   *  

   webbing    sağlam dokunmuş kumaş    en

   *  

   webbing    kayış (emniyet kemeri)  Otomotiv    en

   *  

   webbing    ağ ile çevirme  isim    tr

   *  

   webbing    dokuma kalın şerit    en
Bazıları zorlama ama Türkçe inan zengin bir dil. En az diğer diller kadar. Sonuç aynı yere geldik: Kullanılmıyor, Tercih edilmiyor. Şebeke kelimesi ağ veya networkü karşılar gibi ama dilbilimcilerin ve devletin politikası olmalı bu. Ne yazık ki devlet dilimizi korumaya gelince yeterli olmuyor. Yeri gelince bir avuç kaya(kardak) için savaş çıkarır ama iş dilimiz olunca (ve araya imf filan girer ama uzatmaua gerek yok...) yan çizerler.
nereye gidersen git kendini de götürürsün.

iKo

Ben bayılmıyorum switch, mouse, router kullanmaya. İnsanlar yadırgıyor. HP bilgisayarlara eyç-pi değil de he-pe denildiğinde bile yadırganıyor. Bu tarz kelimeler ortadan kalktıktan sonra, zamanla olacak şey yadırgamamak. Bu sürede de yeni kelimeler türetilmeli diyorum. Evet Web kelimesinin karşılığı var da neden bu sitede Web yazıyor o zaman ? Burada Türkçe dilini savunurken hataları görmezden gelemiyor insan. Özellikle savunulan sitede ise o hatalar. Ben tarihsel zenginliğine bir şey demiyorum, terim kıtlığı var diyorum. Bu da böyle, bir çok kişinin kabul ettiği gibi.

Not: Neden benim açmadığım bir konu, ben açmışım gibi gösteriliyor onu da anlamadım da... Neyse...

heartsmagic

Son cümleden başlayalım. Konu senin cevap yazdığın yerden sonra bu noktaya kaydığı için bölündü.

Devam edelim. Şimdi durum yadırgama meselesine geldi. Yavaş yavaş alan değiştiriyoruz. Ben buradan, önceki söylediklerimizi kabul ettiğini var sayıyorum. Yadırgama meselesi bize bağlı. Ben senelerdir MP3 için me-pe-üç derim, senelerdir bana insanlar ilk duyduklarında gülerler. Ben de onlara derim ki "sizin gibi yamyamca konuşacağıma, bkz: em-pe-üç, iki Türkçe, bir İngilizce- has Türkçe seslendiriyorum kelimeyi, sizce kime gülmemiz gerekir?". Düşünürler. İngilizce bilmiyorsa vatandaş zaten orada kalır. İngilizce biliyorsa da yanlış yaptığı için kalır. Kısacası yadırganma da bir algı meselesi. İnsan isteyince aşabiliyor. Fakat ne yazık ki yadırganma düşüncesi, senin karşı çıktıklarını açıklayamıyor.

Bilgisayar kelimesini ortaya attığı zaman sayın Aydın KÖKSAL hoca, ona da karşı çıkan çok olmuş zamanında. "Olur mu efendim, komik efendim, sadece bilgi mi sayıyormuş efendim". Ancak bugüne geldiğimizde görüyoruz ki, cidden çok yerinde ve hoş bir karşılık olmuş.

Diğer konuya gelirsek. Yine benim söylediğim şeye denk geliyor olay. Doğru dürüst karşılığı yoksa aslını kullanmak en doğrusu. O nedenle Web kullanılıyor burada. Kaldı ki, SMF içinde bize zamanında bir iki öneri yapıldı ve bizler de bunları değiştirdik. Kısacası -buraya kadar kişisel konuşuyordum, bundan sonrası Proje Sorumlusu olarak söyleniyor- bu platform için Türkçe konusunda yapılan suçlamaya sadece gülebilirim. Zira dışarıdan gelen ilk üyeler bile sanırım fark ediyorlardır Türkçeye karşı olan hassasiyetimizi.

Terim kıtlığına bizler katılmıyor değiliz ki. Zaten bizim de en büyük sıkıntımız bu teknik insanlar olarak. Fakat şu kocaman başlıkta ne yazık ki sen üretilsin demene rağmen, üretilenleri de kullanmak istemiyor gibi görünüyorsun.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

ironic

TDK' ye konuyla ilgili bir e-posta gönderdim. Yanıt gelirse sizlerle de paylaşacağım.

Alıntı YapMerhaba, 

Ubuntu Türkiye (http://www.ubuntu-tr.net) sitemizde, bir  GNU/Linux dağıtımı olan, Ubuntu (www.ubuntu.com)  konusunda Türkçe destek veriyoruz ve Türkçe çeviri çalışmalarını yürütüyoruz. Geçen günlerde çeviri çalışmalarıyla ilgilenen takımdan bir arkadaşımız "Touchpad" sözcüğünün Türkçe karşılığını soran yeni bir başlık açtı. (ilgili bağlantı :http://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=11589.0) . Yaptığımız çeşitli araştırmalarda tam bir sonuca ulaşamadık. Tartışılan başlıkta;

* İmleçsürer
* İmleç sürücü
* Dokunamtik
* Parmak kaydıran
* Dokunmatik yüzey
* Fare tablası
* Dokunma tablası
* İmleç yüzey
* Yüzey imleç

gibi çeşitli öneriler geldi. Bu önerilerden "imleçsürer"  in bazı bilişim teknoloji sitelerinde kullanımı olduğunu gördük. Bireysel olarak, kurumunuzdan yabancı bir sözcük olan , touchpad sözcüğünün Türkçe  karşılığı ne olmalı konusunda değerli  önerilerinizi almak istiyorum. "Bilgi Edinme Hakkı" konulu bağlantıda öncelikle yapılması gereken basamakları uyguladım ve bir sonuç alamadım. Bilgilerinize arz ederim. 12.10.2009


heartsmagic

Eline sağlık @ironic. Sonuç çıkınca bu iletinle beraber sonucu diğer başlığa geçersek çok güzel olacaktır.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 17:29:07
Son cümleden başlayalım. Konu senin cevap yazdığın yerden sonra bu noktaya kaydığı için bölündü.

Devam edelim. Şimdi durum yadırgama meselesine geldi. Yavaş yavaş alan değiştiriyoruz. Ben buradan, önceki söylediklerimizi kabul ettiğini var sayıyorum. Yadırgama meselesi bize bağlı. Ben senelerdir MP3 için me-pe-üç derim, senelerdir bana insanlar ilk duyduklarında gülerler. Ben de onlara derim ki "sizin gibi yamyamca konuşacağıma, bkz: em-pe-üç, iki Türkçe, bir İngilizce- has Türkçe seslendiriyorum kelimeyi, sizce kime gülmemiz gerekir?". Düşünürler. İngilizce bilmiyorsa vatandaş zaten orada kalır. İngilizce biliyorsa da yanlış yaptığı için kalır. Kısacası yadırganma da bir algı meselesi. İnsan isteyince aşabiliyor. Fakat ne yazık ki yadırganma düşüncesi, senin karşı çıktıklarını açıklayamıyor.

Bilgisayar kelimesini ortaya attığı zaman sayın Aydın KÖKSAL hoca, ona da karşı çıkan çok olmuş zamanında. "Olur mu efendim, komik efendim, sadece bilgi mi sayıyormuş efendim". Ancak bugüne geldiğimizde görüyoruz ki, cidden çok yerinde ve hoş bir karşılık olmuş.

Diğer konuya gelirsek. Yine benim söylediğim şeye denk geliyor olay. Doğru dürüst karşılığı yoksa aslını kullanmak en doğrusu. O nedenle Web kullanılıyor burada. Kaldı ki, SMF içinde bize zamanında bir iki öneri yapıldı ve bizler de bunları değiştirdik. Kısacası -buraya kadar kişisel konuşuyordum, bundan sonrası Proje Sorumlusu olarak söyleniyor- bu platform için Türkçe konusunda yapılan suçlamaya sadece gülebilirim. Zira dışarıdan gelen ilk üyeler bile sanırım fark ediyorlardır Türkçeye karşı olan hassasiyetimizi.

Terim kıtlığına bizler katılmıyor değiliz ki. Zaten bizim de en büyük sıkıntımız bu teknik insanlar olarak. Fakat şu kocaman başlıkta ne yazık ki sen üretilsin demene rağmen, üretilenleri de kullanmak istemiyor gibi görünüyorsun.

Üretilsin diyorum, kullanıyorum da. Senin verdiğin MP3 örneğine gelecek olursak, senin me-pe diye seslendirdiğin şeyler zaten İngilizce. Bunun Türkçesi ne ? Sıkıştırılmış ses biçimi gibi bir karşılığı vardı yanılmıyorsam ya da sıkıştırılmış ses formatı. MP3 değil de SSB SSF diyebiliriz değil mi ? Bunlar yaygınlaştıkça  ana dilimizi yitirmeyiz değil mi ? Bana senin MP3 ü me-pe ya da em-pi diye seslendirmen pek bir şey ifade etmiyor yani MP İngilizce iken...

Yanlış mı ?

kozanibo

ssb yaygınlaşırsa bizim millet onu.. es es bi şeklinde okur :(

raspacı

mp3 dosya uzantısı olarak kullanılıyor. Türkçeleştirmek biraz sakat olur gibi yani tarkan.mp3 yerine tarkan.ssb dersek bilgisayar bu komutu tanımaz. Seninki biraz uç bir örnek olmuş.
nereye gidersen git kendini de götürürsün.

iKo

Kesinlikle o şekilde olmaz zaten, bahsettiğim günlük konuşmada... Sonuçta ubuntu.txt dosyasını te-iks-te diye okumuyoruz. Metin dosyası diyoruz ama yazarken .txt yazıyoruz.


heartsmagic

İşte @iKo, sana bir şey ifade etmiyordur da başkalarına ediyordur, es geçtiğin nokta bu. Aynen "mouse"a fare demem gibi.
Ayrıca ben ayrıca .txt'ye te-iks-te derim. Haydi o zaman em-pe-üç diyenler ti-eks-ti desinler? Diyor musunuz ya da diyorlar mı? Ben en azından bu gibi konuları mümkün mertebe Türkçe yazmaya,okumaya gayret gösteririm. Aynen el-pi-ci yerine le-pe-ge örneği gibi. Elimden geliyorsa kullanır, öneririm.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 17:57:01
İşte @iKo, sana bir şey ifade etmiyordur da başkalarına ediyordur, es geçtiğin nokta bu. Aynen "mouse"a fare demem gibi.
Ayrıca ben ayrıca .txt'ye te-iks-te derim. Haydi o zaman em-pe-üç diyenler ti-eks-ti desinler? Diyor musunuz ya da diyorlar mı? Ben en azından bu gibi konuları mümkün mertebe Türkçe yazmaya,okumaya gayret gösteririm. Aynen el-pi-ci yerine le-pe-ge örneği gibi. Elimden geliyorsa kullanır, öneririm.

Neden metin dosyası değil de te-iks-te kullanıyorsunuz ? X bizim alfabemizde dahi yokken neden metin dosyası demek yerine, Türkçe olmayan bir harfi telafuz ediyorsunuz ki ?

heartsmagic

Alıntı yapılan: iKo - 12 Ekim 2009 - 18:04:33
Neden metin dosyası değil de te-iks-te kullanıyorsunuz ? X bizim alfabemizde dahi yokken neden metin dosyası demek yerine, Türkçe olmayan bir harfi telafuz ediyorsunuz ki ?

Şimdi bir yazılımcı çıkıp .abc uzantısına sahip bir başka "metin dosyası" oluştursa ona sen ne diyeceksin?
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 18:25:53
Alıntı yapılan: iKo - 12 Ekim 2009 - 18:04:33
Neden metin dosyası değil de te-iks-te kullanıyorsunuz ? X bizim alfabemizde dahi yokken neden metin dosyası demek yerine, Türkçe olmayan bir harfi telafuz ediyorsunuz ki ?

Şimdi bir yazılımcı çıkıp .abc uzantısına sahip bir başka "metin dosyası" oluştursa ona sen ne diyeceksin?

Metin dosyası... Sonuçta verdiğin örneği şöyle somutlaştıralım .ppt ve .odp aynı şey. İkisi de sunum dosyası. .abc olmuş .txt olmuş önemli değil yani...

agritux


bytan

İkisi de sunum dosyası, fakat nitelikleri farklı. Ve bu nitelik farklarını ise, sadece "sunum dosyası" diyerek karşıdaki insana aktarmak mümkün değil.

Yeni uzantı yapan, içine kendi özgün niteliğini de ilave edecektir mutlaka. Bu niteliklere göre de, o dosyaları istendik şekilde çalıştıracak olan yazılımlarda farklılaşacaktır.

Bu sebeplerle uzantının karşı tarafa aktarılması önemlidir.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

heartsmagic

@bytan da cevap vermiş ama .odp ile .ppt'ye aynı şey demek cidden ilginç olmuş :)
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Aynı şey olmadığını sizlerde biliyorsunuz ben de biliyorum. Orada "aynı" derken bahsettim şey her ikisinin de sunum özelliği taşıması. Benim arkadaşlarımın %99 u Windows kullanıyor, onlar Windows kullanıyorken kalkıp onlara sunum dosyası dediim zaman acaba neden bahsediyor diyecek halleri yok. Sadece Linux kullanan kişiler arasında da sunum dosyası dendiği zaman, adam "acaba ppt mi yoksa odp mi?" diye düşünmez. Bunu belirteceğin yer varsa her iki işletim sistemine sahip insanla bir şeyler konuşuyorsan özellikle belirtirsin. Ya da belirli bir kalabalığa konuşma yapıyorsan, bir şeyler sunuyorsan. Bu bence mazeret değil X için... Eğer gerçekten Türkçe kullanmak istiyorsan konuşurken, konuştuğun kişilerin kullandıkları sisteme göre konuşursun ve zorunda kalmadağın sürece alfabemizde olmayan harfleri telafuz etmezsin. Benim fikrim bu... Ben çevremde kimin ne kullandığını biliyorum, kime flash bellek kime parmak bellek diyeceğimi de biliyorum. Zor bir şey değil...


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 13 Ekim 2009 - 02:19:41

"Oğul Süreç çalıştırılırken hata oluştu (No such file or direktory)"

şeklinde bir ileti gördüm az önce, tamamen Türkçe bir cümle ama oğul süreç ne anlayamıyorum... Şimdi anlatabiliyor muyum neden bahsettiğimi ? Kim bilir bu hatanın İngilizcesi ne ? Ne acaba Oğul Süreç diye çevrildi merak ediyorum... Çevirilerin bu şekilde olmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Türküm, Türkçe yazıyor ama anlamıyorum.

Konuyu uzatmak gibi bir niyetim yok fakat "Oğul Süreç" nedir çok merak ediyorum bilen varsa yazabilir mi lütfen ?

hasanyılmaz

Child Process'in çevirisi gibi duruyor. "Alt süreç" dense daha açıklayıcı olabilir.

heartsmagic

@iKo, senin çevren ve ne kullandıkları gerçekleri değiştirmez. OpenOffice ile hazırlanan sunum dosyası .odp uzantılıdır, MS Powerpoint ile hazırlanan sunum dosyası .ppt uzantılıdır. Bunu senin kime nasıl söyleyeceğin okunuşlarını benim nasıl yapacağım konusunda bir kısıtlama getirmez. Olayları (bu başlık boyunca) kendi tecrübelerinle sınırlayarak yontuyorsun ki hatan bu. Kaç tane örnek sundun, hepsini çürütmeye çalıştım. Sense çürütmelerden sonra hiç yorum yapmadan farklı bir konuya sıçradın. Örnek, bir kitapta konstrüksiyon yazması herkesin o kelimeyi o şekilde okuduğuna dalalet etmez. Sense bir ara bunu savunup, ardından unuttun. Dediğim gibi bu sadece bir örnek. Dosya uzantılarını veya kısaltmaları nasıl okuyacağım da senin çevrenle sınırlı değil, anlatmak istediğim bu.

Soru sorayım yine sana. Hiç bilmediğin bir ortama girdin ve .txt'yi okumak zorundasın. Nasıl yapacaksın bunu? Benim nasıl yapacağım belli ve bundan son derece memnunum. Kısacası ön yargım yok, anlamayan anlamaz, gülmek isteyen gülebilir.

Son soruya cevapsa yine basit. Eğer o meselenin Türkçesini bilmiyorsan, İngilizcesini görsen ne olacak? Mesela oradaki child belki cidden child'dır. Kısacası biz ona alt süreç diyemeyiz belki de. Zira başka bir şeyin alt süreci olarak o uygulamaya dahil olmakla, o uygulamanın ürettiği bir "oğul" süreç farklı şeylerdir. Böyledir demiyorum, doğrusunu da bilmiyorum. Fakat olaya ön yargıyla bakmıyorum. Eğer çevrilebilirse çevrilsin diyorum.

Anlaşma adına sorayım. Sen çevrilebilen güzel muadil kelimelere sanırım karşı değilsin. Aptalca çevrilmesin diyorsun. Bizler de farklı bir şeyler söylemiyoruz zaten.

Son noktayı koyalım ki, bu tartışma böylece sürüp gitmesin. "Touchpad" kelimesine güzel bir karşılık olursa buna da karşı çıkar mısın? Ya da diyelim ki çoğu insan imleçsüreri beğendi ve kullanmaya başladı. Yıllar sonra da bu yerleşti. O gün geldiğinde yine itiraz eder misin?

Cevapların ne olursa olsun ben artık uzatmayacağım, zira yoruldum. Sürekli cevap veren taraf biziz, sürekli daldan dala atlamak da inan can sıkıyor.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

kozanibo

#71
:) tocuhpad. yanlış yazılmış başlık bilginize.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 13 Ekim 2009 - 22:02:04
@iKo, senin çevren ve ne kullandıkları gerçekleri değiştirmez. OpenOffice ile hazırlanan sunum dosyası .odp uzantılıdır, MS Powerpoint ile hazırlanan sunum dosyası .ppt uzantılıdır. Bunu senin kime nasıl söyleyeceğin okunuşlarını benim nasıl yapacağım konusunda bir kısıtlama getirmez. Olayları (bu başlık boyunca) kendi tecrübelerinle sınırlayarak yontuyorsun ki hatan bu. Kaç tane örnek sundun, hepsini çürütmeye çalıştım. Sense çürütmelerden sonra hiç yorum yapmadan farklı bir konuya sıçradın. Örnek, bir kitapta konstrüksiyon yazması herkesin o kelimeyi o şekilde okuduğuna dalalet etmez. Sense bir ara bunu savunup, ardından unuttun. Dediğim gibi bu sadece bir örnek. Dosya uzantılarını veya kısaltmaları nasıl okuyacağım da senin çevrenle sınırlı değil, anlatmak istediğim bu.

Soru sorayım yine sana. Hiç bilmediğin bir ortama girdin ve .txt'yi okumak zorundasın. Nasıl yapacaksın bunu? Benim nasıl yapacağım belli ve bundan son derece memnunum. Kısacası ön yargım yok, anlamayan anlamaz, gülmek isteyen gülebilir.

Son soruya cevapsa yine basit. Eğer o meselenin Türkçesini bilmiyorsan, İngilizcesini görsen ne olacak? Mesela oradaki child belki cidden child'dır. Kısacası biz ona alt süreç diyemeyiz belki de. Zira başka bir şeyin alt süreci olarak o uygulamaya dahil olmakla, o uygulamanın ürettiği bir "oğul" süreç farklı şeylerdir. Böyledir demiyorum, doğrusunu da bilmiyorum. Fakat olaya ön yargıyla bakmıyorum. Eğer çevrilebilirse çevrilsin diyorum.

Anlaşma adına sorayım. Sen çevrilebilen güzel muadil kelimelere sanırım karşı değilsin. Aptalca çevrilmesin diyorsun. Bizler de farklı bir şeyler söylemiyoruz zaten.

Son noktayı koyalım ki, bu tartışma böylece sürüp gitmesin. "Touchpad" kelimesine güzel bir karşılık olursa buna da karşı çıkar mısın? Ya da diyelim ki çoğu insan imleçsüreri beğendi ve kullanmaya başladı. Yıllar sonra da bu yerleşti. O gün geldiğinde yine itiraz eder misin?

Cevapların ne olursa olsun ben artık uzatmayacağım, zira yoruldum. Sürekli cevap veren taraf biziz, sürekli daldan dala atlamak da inan can sıkıyor.

Ya yazılanlar tatsız şeyler gibi görünebilir de öyle değil en önemlisi bu. Burada bir şeyler tartışıyoruz, öğreniyoruz vs...

Evet dediğin gibi çevrilebilen güzel kelimelere karşı değilim çünkü anlaşılabilirlik artıyor, sıkıntı olmuyor. Touchpad yerine kullanılacak kelime de gayet anlaşılır bir kelime olduktan sonra kim neden karşı çıksın ki... Kabul edilir ve yerleşirse neden kullanmayım ayrıca.

Konstrüksiyon örneği için kitapta yazıyor dedim. Buradaki arıza da eğitim diline sıçrıyor işte. Bugün okullarda İngilizce işlenmese dersler, her şeyin karşılığı bilgisayar gibi olsa kimse kullanmak zorunda kalmaz İngilizce kelimeleri. Okulda Switch değil de anahtar diye öğretilse garip gelmez belki.

Bu arada "Eğer o meselenin Türkçesini bilmiyorsan, İngilizcesini görsen ne olacak?" soruna da şöyle cevap vermek istiyorum, evet anlamayabilirim ama anlayadabilirim. Ben anahtarı ilk duyduğumda hiç bir şey düşünemedim, hiç bir şey aklıma gelmedi mantıklı. Belki bu da öyledir. Kötü çeviri ise belki o yüzden anlamıyorumdur. Eğer o hatayı daha önce İngilizce olarak görmüşsem, Türkçesini bilmeden çözümünü de biliyorsam ve Türkçe halini ilk defa görüyorsam anlamamam gayet doğal. İşletim sistemini İngilizce kullanınca, hatalar İngilizce geliyor, araştırmamı İngilizce yapıyor, çözümleri İngilizce okuyorum.

Şimdi diyeceksiniz ki madem bu kadar savunuyorsun neden işletim sistemin İngilizce ? Uzamadan onunda cevabını vereyim;

1) Bilgisayarı sadece ben, sadece Türklerin olduğu bir çevrede kullanmıyorum, bir başkası bilgisayarımdan bir şey bakarken zırt pırt yanına çağırıp o ne demek bu ne demek diye sormasın diye İngilizce kullanıyorum.

2) Türkçe kurduğum sistemlerde (Windows için de geçerli) sistem görünüşte Türkçe oluyor fakat çevrilmemiş kısımlar oluyor, İngilizce hatalar geliyor (ki bunu Ubuntu ya da Pardus tanıtım videosunda gördüm) şöyle bir şeydi. Ekran ayarları, çözünürlük, wallpaper ın aynı menüde olduğu bir sekme ye rastladım. Yarım yamalak şeyleri kullanmayı da sevmediğim için İngilizce kurulu. Bu yüzdendir ki hataları İngilizce alıp çözümlerini İngilizce bilmem ve Türkçelerini duyunca anlamamam normal. Ha bununla gurur mu duyuyorum hayır... Eksikler giderilene kadar İngilizce kullanacağım o kadar.

Neyse artık kapatabiliriz uzlaşmaya varıldığına göre, ben kesinlikle İngilizce kullanılmalı demiyorum, herkesin de kabul ettiği gibi anlamlı, güzel çeviriler oldukça bu dil zenginleşir daha rahat anlaşılır diyorum.

canosayan

Alıntı yapılan: ibokozan - 14 Ekim 2009 - 02:29:27
:) tocuhpad. yanlış yazılmış başlık bilginize.

evet güzel bir ayrıntı olmuş. bence başlamışken imleçsürer olarak değiştirelim.
Chmod bizim işimiz.

ubuntuki lilith

Başımıza gökten tacuhpadler yağacak bu gidişle :D