Touchpad çeviri karşılığı için fikir teatisi

Başlatan iKo, 08 Ekim 2009 - 13:28:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

bytan

Fakir denilen Türkçe, zengin denilen İngilizce'ye oranla çok daha köklü bir dildir ve matematiksel özelilğinden dolayı kelime türetimi daha kolaydır.

İngilizce, kelime türetme bakımındansa, daha sınırlı. Teknik gelişmelerde, yeni kelimeler türetememekteler, bunun yerine kısaltmalar kullanmaktalar. Örneğin EEPROM, ROM, RAM, PLC, PIC vs..

Yine aynı şekilde, İngilizce'nin içinde yüzde 40 oranında latince kökenli kelime vardır. Roma imparatorluğu zamanında, bu kelimeler İngilizce içine girmiş ve yerleşmiştir.

Dilimiz ve Dünya dilleri hakkında daha ayrıntılı bilgilere Oktay Sinanoğlu'nun özellikle Bye Bye Türkçe ve Hedef Türkiye kitaplarından ulaşabilirsiniz.

Dışardan gelen her kelimeyi olduğu gibi kabullenmenin sıradan görünmesini ve savunulmasını ise anlayamıyorum.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

kozanibo

#26
bu aslında türkçemizde olan bir kelime ve çok bilindik. touchpad'e bu isim verilebilir. çok çılgınca gelebilir lütfen ceza vermeyin ama birden aklıma geldi










Not: Lütfen aynı tarz kelimeleri tekrar kullanmayın.

ironic

Alıntı yapılan: BayboraKaan - 11 Ekim 2009 - 21:08:58
Bir kere bana İmleç kelimesi çok abes kaçıyor ve rahatsız ediyor. Sonuçta bu bir OK (yerine göre değişiyor tabi ki). Ama biri İmleç demiş ve dilimize yerleşmiş (ben ilk Ubuntu'da öğrendim bu da ayrı bir konu) bu bir isimdir bizde iki kelimeyi bir araya getirerek isim bulmayalım Türkçe'mizi zenginleştirmez.

Biz burada bir isim arıyoruz. Herkes kulağa hoş gelen dilimize uygun aklına gelen isimleri buraya yazar en uygunu seçilir ve Türkçe'mize kazandırırız ;)

Acelemiz yok. Acele edip illaki değiştirelim diyorsanız ne yazık ki kulağa hoş gelmeyen, dilimizi yoran kelimeler çıkabilir.

Kursör demek nasıl bir his uyandırıyor?  :) Ayrıca imleç anlamca kastedilene çok uygun bir karşılık .

iKo

#28
Yahu size örnek vererek konusuyorum hala Türkçe zengin diyorsunuz, İngilizce'de Web denince ne anlıyorsun ? Network denince ne anlıyorsun ? Bambaşka şeyler değil mi ? Ama bizde karşılık ne ? Ağ... İkisi de ağ... Ben demiyorum ki evet kesinlikle İngilizce olmalı diye, fakat bir şey yapılacaksa düzgün yapılır. BayboraKaan örneği vermiş, araba ne demek ? ara ve ba nın birleşmesi de değil... İmleçsürer falan bunlar saçma şeyler diyorum. Neden türetilmiyorda 2 kelime birleştiriliyor ? İşte bu yüzden Web in de Network ün de karşılığı ağ... Türetmek yok, bu soyda var herhalde... Touchpad de zemtik olsun... Tıklanabilen zemin mesela attım...

Hala bana zengin diyorsunuz... Kelimeleri saçma sapan birleştirerek, tuhaf kelimeler kullanarak mı dilimizi zenginleştircez ? Sen kalkıp bi dede ye touchpad desen de o ne diyecek imleçsürer desen de o ne diyecek... Teknik dil İngilizcedir... Türkçeliştirmek bize kalmıştır. Ama bir konu savunulacaksa, her anlamda, tamamen savunulmalı. Fransızlar yapıyor ya da yapabiliyor (her ne kadar sokaklarda İngilizce kelimeler görsem de...) bu onların kültürüne zarar mı veriyor ? Bize niye versin ?

Yine takıldığım bir kelime, birebir çeviri, programı çalıştırmak "run etmek" yerine koşturmak... Bunu kullananlar var ve ben daha saçma bir şey duymadım... Böyle çevirirsen ne dil zenginleşir ne yeni kelime türer...

Ayrıca ben "Minimum yerine asgari kullanırım, hard yerine sabit derim, mesaj yerine ileti derim." bunu sormadım, switch ve router ı sordum...

Anlatmaya çalıştığım şey köklü değişiklik, touchped in Türkçesini bulunca dil zenginleşmez ucundan kıyısından başlanır. Kelime türetilmez ise her şey yerinde sayar saçma sapan kelimeler meydana çıkar Almanca gibi 2-3 kelimenin birleştiği kelimelerimiz olur... Zemtik, bu kadar ya... Çentik gibi bir şey işte... Çentik in bir anlamı var mı ?

Yok aslında ekrandaki şey imleçmiş biz onu kaydırıyomuşuz, boşverin... Türetmek önemli türetmek... Enternasyonel de dilimize oturmuşa benziyor... :D Yazık...

***** ün gerçekten kullanılabileceğini düşünerek mi yazdınız yoksa dalga geçmek için mi ?

Böyle bir şey mümkün değil yani :D

hasanyılmaz

 @ iKo

"Bir şey yapacaksan yap, çok konuşma!" der büyüklerimiz. Bu kadar konuşacağınıza siz kelime türetin de görelim..

kozanibo

gerçekten dalga geçmek için değil. ciddi bir şekilde öneride bulundum

pardusta tasma'yı görünce bana baya abes gelmişti. bilgisayar köpek mi ki tasma denmiş başka bir şey bulunamamış mı demiştim. bu da ona benzer bir örnek. eğer çevililerde touchpad'e o kelime denilirse bu kelime türkçede anlam iyileşmesi kuralına da dahil olmuş olur. hem aynı zamanda kullanan kişiler bunun yaratıcı olduğunu düşünebilirler ve gülümserler biraz.

iKo

#31
Alıntı yapılan: bytan - 11 Ekim 2009 - 21:22:36
Fakir denilen Türkçe, zengin denilen İngilizce'ye oranla çok daha köklü bir dildir ve matematiksel özelilğinden dolayı kelime türetimi daha kolaydır.

İngilizce, kelime türetme bakımındansa, daha sınırlı. Teknik gelişmelerde, yeni kelimeler türetememekteler, bunun yerine kısaltmalar kullanmaktalar. Örneğin EEPROM, ROM, RAM, PLC, PIC vs..

Yine aynı şekilde, İngilizce'nin içinde yüzde 40 oranında latince kökenli kelime vardır. Roma imparatorluğu zamanında, bu kelimeler İngilizce içine girmiş ve yerleşmiştir.

Dilimiz ve Dünya dilleri hakkında daha ayrıntılı bilgilere Oktay Sinanoğlu'nun özellikle Bye Bye Türkçe ve Hedef Türkiye kitaplarından ulaşabilirsiniz.

Dışardan gelen her kelimeyi olduğu gibi kabullenmenin sıradan görünmesini ve savunulmasını ise anlayamıyorum.

Burada da anlamadığım şey ROM ve RAM evet kısaltma olabilir ama açınca, Read Only Memory denince ben anlıyorum ne olduğunu ve gayet açıklayıcı bir kısaltma. Kelime olarak da yerleşmiş İngilizce'ye. Türkçe karşılığıda RAM ne yazık ki :) Biz neden buna sadece okunabilen bellek demeyelim ve adı da SOB olmasın ?


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 11 Ekim 2009 - 01:39:49

Alıntı yapılan: hasanyılmaz - 11 Ekim 2009 - 21:36:31
@ iKo

"Bir şey yapacaksan yap, çok konuşma!" der büyüklerimiz. Bu kadar konuşacağınıza siz kelime türetin de görelim..

@hasanyılmaz

Sanırım üstteki mesajımı tamamen okumadın, çünkü 2. defa yazıyorum...

Türettim işte : Zemtik

Açıklaması da tıklanabilen zemin... Hem touchpad in kendi sağ ve sol tuşları hem de touchpad üzerine yaptığımız darbeyi tık olarak alırsak, Zemtık da söylemesi zor olduğundan Zemtik...

Beğenirsiniz beğenmezsiniz bilmem, ama yeni bir kelime...

bytan

Alıntı yapılan: iKo - 11 Ekim 2009 - 21:38:57
Alıntı yapılan: bytan - 11 Ekim 2009 - 21:22:36
Fakir denilen Türkçe, zengin denilen İngilizce'ye oranla çok daha köklü bir dildir ve matematiksel özelilğinden dolayı kelime türetimi daha kolaydır.

İngilizce, kelime türetme bakımındansa, daha sınırlı. Teknik gelişmelerde, yeni kelimeler türetememekteler, bunun yerine kısaltmalar kullanmaktalar. Örneğin EEPROM, ROM, RAM, PLC, PIC vs..

Yine aynı şekilde, İngilizce'nin içinde yüzde 40 oranında latince kökenli kelime vardır. Roma imparatorluğu zamanında, bu kelimeler İngilizce içine girmiş ve yerleşmiştir.

Dilimiz ve Dünya dilleri hakkında daha ayrıntılı bilgilere Oktay Sinanoğlu'nun özellikle Bye Bye Türkçe ve Hedef Türkiye kitaplarından ulaşabilirsiniz.

Dışardan gelen her kelimeyi olduğu gibi kabullenmenin sıradan görünmesini ve savunulmasını ise anlayamıyorum.

Burada da anlamadığım şey ROM ve RAM evet kısaltma olabilir ama açınca, Read Only Memory denince ben anlıyorum ne olduğunu ve gayet açıklayıcı bir kısaltma. Kelime olarak da yerleşmiş İngilizce'ye. Türkçe karşılığıda RAM ne yazık ki :) Biz neden buna sadece okunabilen bellek demeyelim ve adı da SOB olmasın ?


Söylenmeye çalışılanda bu. Yabancı kökenli kelimeleri sadece teknik vasfından dolayı olduğu gibi kabul etmeyelim ve türetmeye çalışalım, türetilmişleri kullanmaya çalışalım, çevremize aktarmaya çalışalım.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

kozanibo

hemen mesaj düzenleme ve uyarı aldım doğal olarak :( türkçeye çevirme işi tekelimde olsaydı bu kelimeyi koyardım valla :)


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 11 Ekim 2009 - 21:51:13

Alıntı yapılan: BayboraKaan - 11 Ekim 2009 - 21:43:17
Türkçemiz zengindir ama İngilizler gibi iki kelimeyi bir araya getirerek İsim üretirsek fazla yol almayız.

Kötü anlamda olan *****tür ***** değildir.

Konu dışı: @İbokozan Leptoplarımız aynı bakıyorum :D

Bakın mesela LEptop direk türkçeleştirilmiş dizüstü neden yabancılar gibi yapıyoruz. İsim üretmeyelim türetelim olacak iş mi?

artık kullanmayalım hocam ki yasaklama alacağız valla durduk yere.

iKo

Ben bu genel "üretmek" ten kaçmayı ülkenin her tarafında görüyorum... Düşünmekten kaçıyoruz, üretmekten kaçıyoruz... Diziler kitaptan bozma, şarkılar ordan burdan, sözler saçma sapan...Reklamlar iyi olarak akılda kalmaya yönelik değil saçmalamaya yönelik, çirkinliği ile akılda kalmaya yönelik... Türk dediğimiz Casper bile kasasını HP gibi yapmıştı zamanında hatta gördüğümde niye burasında HP yazmıyor diye bakıyordum ki köşede Casper ı gördüm...

Üretmekten kaçıyoruz bu bir gerçek... Bir kaç tane takdir edelecek istisna var onlara lafım yok...

sabian

Bence olayı kişisel beğeni boyutuna indirgemeyin artık sayın türkçeleştirme meraklıları arkadaşlar. Olayı bence Dilbilimcilere, hiç olmadı 
bari TDK'ya havale edelim. Biri irtibata geçmeyi denesin ve buna bir isim bulmakta yardımcı olmalarını istesin.

Çeviri yapmak kolay iş değil arkadaşlar, uygun kelimeyi bulamayınca anlam kayması hatta anlaşılamamaya dahi yol açabilir. Bir çok kitapevi var ama aralarından sadece bazılarının çevirileri tatmin edici. Bunu göz önüne alalım derim. Yoksa arkadaşın da dediği gibi herkes zemtik gibi kelimeler türetebilir. Bir de kısaltmalar önemlidir, küçümsenmemeli. kısaltmadan oluşan bir isim de takılabilir!

Türkçenin zenginliği meselesine gelince abartmaya gerek yok. Gündelik hayattta 200 kelimelik dağarcığa sahip olanlar entellektüel sayılıyor ülkemizde, o yüzden kıyaslamaları biraz vicdan mukayesesinden hareketle yapalım.

Arapça örnek; kök harfler "k t b"  türetilen isimler : kitab, katib, kütübhane, mekteb, mektub... daha uzar da uzar. Üretkenlik budur işte. Teknik kelimelerin karşılığı var mı diye sorarsanız herbiri eski ingiliz, fransız, italyan, alman sömürgesi olan ve ikinci resmi dilleri bu sömürgeci devlet dilleri olan ülkelerde karşılık bulunduğunu sanmam. Ama gündelik hayatta çok üretken bir dil olduğu kesin.

Hem ayrıca toucpad'a gelene kadar türkçe sanıp kullandığımız kelimeleri türkçeleştirsek daha iyi olmaz mı? :) örneğin ekran (aslı fransızca écran) olan kelime, bu daha yaygın bir kullanım alanına sahip. Herkesin bir touchpad'li laptop'u yok ama herkesin mutlaka bir ekranı var.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

iKo

Alıntı yapılan: dewrim2 - 11 Ekim 2009 - 23:06:22
Hem ayrıca toucpad'a gelene kadar türkçe sanıp kullandığımız kelimeleri türkçeleştirsek daha iyi olmaz mı? :) örneğin ekran (aslı fransızca écran) olan kelime, bu daha yaygın bir kullanım alanına sahip. Herkesin bir touchpad'li laptop'u yok ama herkesin mutlaka bir ekranı var.

Bahsettiğim olay bu :)

ubuntuki lilith

İşin şu tarafına katılmamak elde değil, çeviri takımında dil bilimci var mı bilemiyorum ama kendimizce türetip kullanıma sunamayız bu tip kelimeleri ama bir yandan da yabancı olan yerine kendi dilimizde bir sözcük bulunmasını istiyoruz. Sonuçta çeviriler her kullanıcıya sunulacak ve belki de her linux dağıtımındaki farklı çeviri yaklaşımları bir süre sonra ne dediğimizin anlaşılamamasına neden olacak. sadece ubuntu kullanıcılarına ait bir dil gibi:)) ubuntucular imleçsürer diyecekler pardusçular sürteç diyecek öteki kaygaç diyecek. Aslında daha da karmaşıklaşıyor böylece.Bu kadar yetkili göremiyorum ben kimseyi, dile bu kadar müdehale edebilme konusunda.

heartsmagic

@iKo, sorduğun şeyler arasında minimum da vardı. Gördüğün gibi önce sorup, sonra onu eleyebiliyorsun rahatlıkla. Ben dikkat edersen üçtür zaten her şeyi alıp çeviremeyiz, bazı şeyler yerleşmiştir demek istiyorum, sense anlamamakta ısrar ediyorsun. Fakat ısrar ettiğin bir başka konuysa buradaki insanların "çevrilebilen, karşılığı bulunabilen" kelimeler olursa fena mı olsun sorusuna cevap vermemendir.

Tekrar sorayım, karşılığı olan güzel kelimeleri kullanmak dururken neden tutup yabancılarını kullanalım? Tamam o zaman sen minimum demeye razısın, doğru mu anlıyorum?

Bu arada Türkçenin zayıf bir dil olduğunu iddia ederken tekrar düşünün bence. Cidden komik oluyor. İstediğiniz üniversiteye gidip, ilgili bölümlerdeki öğretim görevlileriyle, hocalarla görüşün bakalım ne diyecekler sizlere.

Biz zaten haydi ürettik bu olsun Türkçede diyemeyiz. Fakat ortaya öneri çıkabilir elbette, bundan bir zarar gelmez. Mesele zaten tek bir kelime değil, mesele algılayış meselesi. Şu kadar iletiyi yazmışsam salt "touchpad" kelimesi için yazmadım ben. Ortadaki yanlış gördüğüm algıya bir şeyler söylemek için yazdım.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 01:53:27
@iKo, sorduğun şeyler arasında minimum da vardı. Gördüğün gibi önce sorup, sonra onu eleyebiliyorsun rahatlıkla. Ben dikkat edersen üçtür zaten her şeyi alıp çeviremeyiz, bazı şeyler yerleşmiştir demek istiyorum, sense anlamamakta ısrar ediyorsun. Fakat ısrar ettiğin bir başka konuysa buradaki insanların "çevrilebilen, karşılığı bulunabilen" kelimeler olursa fena mı olsun sorusuna cevap vermemendir.

Tekrar sorayım, karşılığı olan güzel kelimeleri kullanmak dururken neden tutup yabancılarını kullanalım? Tamam o zaman sen minimum demeye razısın, doğru mu anlıyorum?

Bu arada Türkçenin zayıf bir dil olduğunu iddia ederken tekrar düşünün bence. Cidden komik oluyor. İstediğiniz üniversiteye gidip, ilgili bölümlerdeki öğretim görevlileriyle, hocalarla görüşün bakalım ne diyecekler sizlere.

Biz zaten haydi ürettik bu olsun Türkçede diyemeyiz. Fakat ortaya öneri çıkabilir elbette, bundan bir zarar gelmez. Mesele zaten tek bir kelime değil, mesele algılayış meselesi. Şu kadar iletiyi yazmışsam salt "touchpad" kelimesi için yazmadım ben. Ortadaki yanlış gördüğüm algıya bir şeyler söylemek için yazdım.

Minimum u şu şekilde sordum ben, siz bunların Türkçe olduğunu mu düşünüyorsunuz diye sordum. Kaçınız minimum yerine asgari kullanıyor demedim. Benim o sorum Switch ve Router üzerineydi ben diyorum bunlara ne diyorsunuz, cevaplar geliyor ben mesaj a ileti derim yok hard disc e sabit disk derim diye. Senin de kafan karıştı sanırım...

Yazdıklarımı da yapıştırıyorum :

Mesela size göre oto, maksimum, minimum, robot, basketbol, krem "ki bunlar teknik bile değil" daha çook yazarım da anlayan anlıyor, bunları Türkçe olarak mı kabul ediyorsunuz ?

Ayrıca ben "Minimum yerine asgari kullanırım, hard yerine sabit derim, mesaj yerine ileti derim." bunu sormadım, switch ve router ı sordum...

Söylemişim de minimum u sormadım diye...

Çevrilebilen, karşılığı olabilen için de araba örneği geldi, onu da söyledim... Bir anlamı yok diye ama yerleşmiş yadırganmıyor...

Minimum demeye razı değilim fakat bir değişim olacaksa tüm bu tür kelimelerde yapılmalı ondan bahsediyorum...

Türkçenin zayıf olduğu "Teknik anlamda" herkes tarafından kabul edilir "gidip de Türkçe öğretmenine sorarsanız kabul etmez tabi :D", o yüzden bana hocalarım İngilizce dökümanlar verdi, İngilizce sınavlar yaptı...Network dersinde de kasıtlı olarak daha rahat anlarız diye İngilizce döküman verildi, Programlama derslerinde de...

Bende ürettim bu olsun demiyorum zaten, böyle bir şey olabilir diye örnek veriyorum, fakat neden her mesaj ı 2 defa yazıyorum anlamıyorum...Tam okumuyorsunuz sanırım... Buyrun yukarda kopyaladım, inanmıyorsanız döner önceki sayfalardan bakarsınız...

Anlaşılma problemi olmuş sanırım ama tüm sorulara cevap verdiğimi düşünüyorum...

canosayan

heartsmagic dert etme çok oturgaçlı götürgecin palavra olduğunun farkındayım.

az önce sık kullandığım bir ingilizce sözlük site sine baktım. dokunmaya duyarli tablet demiş. bence imleçsürerden çok daha iyi. gerçi şimdi tablet ne diyeceksiniz. onada levha, plaka demiş aynı site.

ben bu işi türkçe mi iyi ingilizce mi? hangisinin kelimeleri daha zengin olayından çıkartıp tekrar başka bir noktaya getirmek istiyorum.

türkçeleştirmekte ki amacımız ne? Türk insanının ubuntu kullanımını arttırmak mı yoksa yeni kelimeler oluşturup bizim dilimiz mükemmel diye egomuzu tatmin etmek mi?

eğer konu ego tatmini ise bulabildiğimiz en karmaşık kelimeyi bulalım. mesela "işaret-i dolandırıcı", "tıklayıcı gezdiricisi",
eğer amaç kullanım kolaylığı ise touchpad

artık bu kelime dilimize girmiştir, öğrenilmiştir. dilimizde bir çok farklı deyiş var bunun için. ama ben şunu söyleyeyim. hani nasreddin hoca testi kırılmadan tokat atar ya buda öyle. sonradan düzeltmenin faydası yok.
Chmod bizim işimiz.

heartsmagic

@iKo, farkındaysan asgari-minimum cevabını sen bunu ilk ortaya attığında verdim. Sense onu geçelim türünden bir şeyler yazdın. Eğer geçebiliyorsan ben de diyorum ki, demek geçilebilen karşılıklar olacaktır. Sen diyorsun ki bunlar teknik bile değil. robot teknik bir terimdir, krem (ilaç türü olarak geçer) teknik bir terimdir, basktebol teknik bir terimdir. Karşılık bulunsaymış zamanında şu anda kullanıyor olurdu, aynen bilgisayar gibi.

Ben zaten sıkıntının teknik/teknolojik gerilik olduğunu kabul ediyorum da, sen nedense karışık bulunsa bile kullanmak istemiyormuş gibisin. Ben inan yazılanların hepsini okuyorum, güzelce irdeliyorum.

Arabanın kökenine bakmak lazım, karşılık mıdır yoksa cidden geçmişi mi vardır. Böyle diyecek olursanız farsçadan dilimize uzun süreler önce geçmiş olan duvar kelimesini de sorabilirsin. Eğer böyle olursa konuyu dağıtırsın.

Mesele çok açık, ben tek bir soru sorayım: Güzel karşılığı olan kelimeleri kullanmayı istemiyor musun?

Bu sorunun cevabı sanırım her şeyi netleştirecektir.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 12:46:51
@iKo, farkındaysan asgari-minimum cevabını sen bunu ilk ortaya attığında verdim. Sense onu geçelim türünden bir şeyler yazdın. Eğer geçebiliyorsan ben de diyorum ki, demek geçilebilen karşılıklar olacaktır. Sen diyorsun ki bunlar teknik bile değil. robot teknik bir terimdir, krem (ilaç türü olarak geçer) teknik bir terimdir, basktebol teknik bir terimdir. Karşılık bulunsaymış zamanında şu anda kullanıyor olurdu, aynen bilgisayar gibi.

Ben zaten sıkıntının teknik/teknolojik gerilik olduğunu kabul ediyorum da, sen nedense karışık bulunsa bile kullanmak istemiyormuş gibisin. Ben inan yazılanların hepsini okuyorum, güzelce irdeliyorum.

Arabanın kökenine bakmak lazım, karşılık mıdır yoksa cidden geçmişi mi vardır. Böyle diyecek olursanız farsçadan dilimize uzun süreler önce geçmiş olan duvar kelimesini de sorabilirsin. Eğer böyle olursa konuyu dağıtırsın.

Mesele çok açık, ben tek bir soru sorayım: Güzel karşılığı olan kelimeleri kullanmayı istemiyor musun?

Bu sorunun cevabı sanırım her şeyi netleştirecektir.

Yahu ben İngiliz miyim ? Amerikalı mıyım ? Neden istemeyim, ben bilgisayar a komputer, hesap makinasına kalkülatör demiyorum ki (diyenleri duydum)...

Ayrıca benim teknik dememden kasıt, krem robot değil, programlama ve yazılımsal teknik kelimelerden bahsediyorum, bilgisayar ile ilgili...
Tekrar söylüyorum, ben minimum asgari örneğini sormadım, geçelim dememin sebebi de asgarinin zaten kullanılıyor olmasıdır. Switch ve router ı sordum ya...Yani savunurken bu kadar yanlış anlaşılabileceğimi düşünmemiştim, benim derdim tam yapılmasıydı o kadar.

raspacı

router için yönlendirici kullanılabilirsin. Varsın satıcı anlamasın sen doğrusunu söylersinyine de. Nasıl ki çoğu kişi linuks  bilmiyor diye windows kullanıp linuksu kullanmayalım demiyoruz. Kelimeler için de böyledir. Zaten bütün kelimeler için yapalım diyen yok. Burada herkes yeni giren kelimelere mümkün mertebe Türkçe karşılık bulalım diyor. Eğer illa ki dil evrensel olacaksa bu ingilizce olmasın bence. Tüm dillerin bir karışımı olsun veya hazır Esperanto dili varken o olsun. O zamana kadar herkes anadilinde düşünsün.
nereye gidersen git kendini de götürürsün.

heartsmagic

@iKo, derinlere indikçe söylediklerinden vazgeçiyorsun. Önce minimum vardı listede, onu eledik. Listende robot, basketbol vs vardı, şimdi bunları da geçelim diyorsun. Ben zaten en başından beri bazı şeyler çevrilebilse bile zaten yerleşmez, kalır öylece, ancak öneri yapılmasında ne zarar var diyorum, sense ısrarla "olmaz" diyorsun. Ben bu ön yargıyı sorguluyorum zaten. Bak bu başlıktaki ilk iletinde saydığın kelimeler arasında "mouse" da var. Ben fare diyorum örneğin. Sen yadırgıyor olabilirsin ama bana da mouse çok yadırganacak bir kelime geliyor. Sana belki yönlendirici çok garip geliyordur da, bir grup ağ uzmanı vardır, kendi aralarında gayet normal şekilde yönlendirici diyorlardır. Sen hâlâ yadırgıyorsundur bunu.

Biri çıkar televizyonda (ah yine yabancı kelime kullandım, olmadı ama yine kendi fikirlerimle tezat oluşturdum) enternasyonal der de, diğeri beynelmilel der de ben uluslararası derim. Şimdi biri zamanında enternasyonal demiş de yerleşmiş mi?

Ben diyorum ki, eğer herkes senin kadar katı olsaydı bu durumda şu anda bilgisayar, üçgen gibi kelimelerimiz de olmazdı. Buna da katılıyor musun?

Ha, bir de router ve yönlendiriciye örnek vereyim:
http://www.cisco.com/web/TR/solutions/smb/products/routers_switches/routing_switching_primer.html
http://wiki.ipv6.org.tr/index.php?title=Cisco_Yönlendirici_Nasıl
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

ironic

#45
Konuyu çok farklı boyutlara çekmeye hiç gerek yok. İmleçsürer fikrini ortaya atan kişi olarak, yaptığım ufak bir araştırma sonucunda  sadece bir öneri getirdim. Kimse burda yetkili ağız değil ama bu bireyin, anadili Türkçesini savunamaz  ya da görüşlerini açıklayamaz anlamına da gelmez. Bizleri "Türkçe meraklısı" ilan edenlerin kullandığı Türkçe, bırakın noktalama kurallarını birçok yazım hatasıyla dolu. Biraz da bu kişilerin merakı artsa iyi olur. (Ben hatasızım demiyorum ama elimden gelen özeni de göstermeye çalışıyorum.)

Bugün Almanya' da İngilizce sözcükleri okurken kendi dilinde nasıl okunuyorsa öyle telaffuz ediyorlarmış. Bunu geçenlerde seyrettiğim bir programda öğrenmiştim. Dil davası öncelikle devlet duruşu gerektirir. Siyasete girmeden de bir sonuç çıkarmamız olası değil. Öncelikle hassasiyet bu kurumlarda başlamalı. TDK' nin yetkileri arttırılımalı. Türkçe kullanımını özendirici ve destekleyici çalışmalar artmalı. Sözün özü ulusal bütünlükle benimsenmemiş, desteklenmemiş sözcükleri benim kullanmam, çoğu kişi gözünde ruhsal sorunlu olarak adlandırılmamla biter. Dediğim gibi öncelikle devlet duruşu gerekli.

Bireysel olarak en basitinden bir ntfs kısaltmasını en-ti-ef-es olarak okumak beni ne yüceltir ne de bilgili gösterir. En azından Türkçe konuşan "sıradan" bireyler olarak, bu noktalara dikkat ederek, bu davaya bir katkı sağlamış oluruz.

Konunun, bu noktada uzamasını kendi adıma gereksiz buluyorum. Ubuntu Türkiye olarak ya da bireysel başvuru ile bilgi edinme hakkımızı kullanıp, yetkili kurumlara danışmamız en sağlıklı karar olur. Sorun uzayacaksa yeni öneriler getirme yönünde ilerlemeli. Tüm önerileri de toplayıp , göndereceğimiz  yazıya da ekleriz ya da bireysel başvuru yapacaklar isteyebilir.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 15:43:38
@iKo, derinlere indikçe söylediklerinden vazgeçiyorsun. Önce minimum vardı listede, onu eledik. Listende robot, basketbol vs vardı, şimdi bunları da geçelim diyorsun. Ben zaten en başından beri bazı şeyler çevrilebilse bile zaten yerleşmez, kalır öylece, ancak öneri yapılmasında ne zarar var diyorum, sense ısrarla "olmaz" diyorsun. Ben bu ön yargıyı sorguluyorum zaten. Bak bu başlıktaki ilk iletinde saydığın kelimeler arasında "mouse" da var. Ben fare diyorum örneğin. Sen yadırgıyor olabilirsin ama bana da mouse çok yadırganacak bir kelime geliyor. Sana belki yönlendirici çok garip geliyordur da, bir grup ağ uzmanı vardır, kendi aralarında gayet normal şekilde yönlendirici diyorlardır. Sen hâlâ yadırgıyorsundur bunu.

Biri çıkar televizyonda (ah yine yabancı kelime kullandım, olmadı ama yine kendi fikirlerimle tezat oluşturdum) enternasyonal der de, diğeri beynelmilel der de ben uluslararası derim. Şimdi biri zamanında enternasyonal demiş de yerleşmiş mi?

Ben diyorum ki, eğer herkes senin kadar katı olsaydı bu durumda şu anda bilgisayar, üçgen gibi kelimelerimiz de olmazdı. Buna da katılıyor musun?

Ha, bir de router ve yönlendiriciye örnek vereyim:
http://www.cisco.com/web/TR/solutions/smb/products/routers_switches/routing_switching_primer.html
http://wiki.ipv6.org.tr/index.php?title=Cisco_Yönlendirici_Nasıl

Bağlantı vermene gerek yoktu bende zaten Cisco'nun Türkçe kitabı vardı onu okumaktan vazgeçmiştim, sitesinde de anahtarlama yazması doğal (Bağlantı yadırgandı sanırım, Link yani)... Sitede switching kitapta anahtarlama yazacak hali yok. Önce minimumlar basketbollar örnekti, teknik olanlardan bilgisayar tekniğinden bahsediyorum fakat, yazmaz olaydım ya 8. yazışım... Bu aynı şekilde babamın eskiden kullandığı inşaat müh. kitapları var Türkçe ama konstruktör falan yazıyor...Bazı inşaat terimlerinin hala Türkçe karşılığı yok, olay sadece bilgisayar terimleri değil yani.

Ben katı değilim, kelime türetilmiyor bunu anlamıyorum... Öneri yapılmasına karşı değilim, türetilmemesine karşıyım...Bilgisayar ile üçgen de iyiki türetilmiş yoksa örnek kalmayacaktı. Switchin Türkçesi anahtar diye anahtar oluyor. Neden İngilizce'de switch e key demiyorlar ? Türetebiliyorlar çünkü. Zayıflıkta burdadır diyorum türetilmeli diyorum.

Bir sözlükten bakın bakalım bağlantının karşılığında kaç İngilizce kelime var ? Ağ kelimesinin kaç tane karşılığı var ?

Bilgisayar terimleri konusunda zayıf olduğunu kabul edin artık ya... Aklım almıyor yani nasıl hala çok zengin diyorsunuz. Ben Türkçe'nin tarihinden bahsetmiyorum BİLGİSAYAR TERİMLERİNDEN BAHSEDİYORUM... Kıtlıktan bahsediyorum...


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 12 Ekim 2009 - 16:17:26

Alıntı yapılan: ironic - 12 Ekim 2009 - 16:01:19
Bizleri "Türkçe meraklısı" ilan edenlerin kullandığı Türkçe, bırakın noktalama kurallarını birçok yazım hatasıyla dolu. Biraz da bu kişilerin merakı artsa iyi olur. (Ben hatasızım demiyorum ama elimden gelen özeni de göstermeye çalışıyorum.)

Bir şeyi 8 defa yazdırırsanız adam deliriyor burada ondan olmasın o kadar hata ?


heartsmagic

@iKo, yazılanları okumuyorsun sanıyorum. Biz hiç Türkçe bilgisayar terimleri veya teknik terimler veya teknolojik terimler konusunda zengin dedik mi? Tekrar edeyim, okumuyorsun sanıyorum. Bizler -en azından ben- kaç defa söyledim hatırlamıyorum. Bu konu zaten sıkıntının temeli. Ancak senin verdiğin uç örnekler ne yazık ki işgüzarların yaptığı iştir. Enternasyonal dedin, ne olduğunu izah ettim. Konstrüksiyon diyorsun o da yapıdır. Ötesi yok yani. Çok uç örneklere takılmışsın sen.

Ancak benim kafam karıştı. Sen şimdi üretilmiyor diye şikayet ediyorsun ancak tutup "touchpad" kelimesine karşılık bulunmaya çalışılan bir başlığa itiraz ediyorsun: http://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=11589.msg157628#msg157628
Konuyu ileride açıyorsun:
Alıntı YapBuldum touchpad de taçpet olsun, bu zamana kadar, futbol ya da basketbol kimseye battı mı yooo taçpet e de alışırız o zaman...Ayak ın türkçesi fut mu? bol ne ?

Sence kendinle çelişmiyor musun?

Ha, eğer yanlış anlaşıldım ya da yanlış ifade ettim diyorsan bilemiyorum. Örneğin "karşılık bulmaya çalışalım ama imleçsürer olmasın, beğenmedim. Yerin şu bu olsun" falan diyorsan bilemiyorum. Niyetin buysa ne yazık ki kendini yanlış ifade ediyorsun.

Not: Eh Cisco'nun Türkçe bağlantısı bir kelimeyi kullanıyorsa Türkçe olarak, demek ki karşılığının güzel olduğunu düşünüyordur. Bakınız bu da çıktı aradan. Çok zor değil kısacası.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

iKo

Alıntı yapılan: heartsmagic - 12 Ekim 2009 - 16:35:48
@iKo, yazılanları okumuyorsun sanıyorum. Biz hiç Türkçe bilgisayar terimleri veya teknik terimler veya teknolojik terimler konusunda zengin dedik mi? Tekrar edeyim, okumuyorsun sanıyorum. Bizler -en azından ben- kaç defa söyledim hatırlamıyorum. Bu konu zaten sıkıntının temeli. Ancak senin verdiğin uç örnekler ne yazık ki işgüzarların yaptığı iştir. Enternasyonal dedin, ne olduğunu izah ettim. Konstrüksiyon diyorsun o da yapıdır. Ötesi yok yani. Çok uç örneklere takılmışsın sen.

Ancak benim kafam karıştı. Sen şimdi üretilmiyor diye şikayet ediyorsun ancak tutup "touchpad" kelimesine karşılık bulunmaya çalışılan bir başlığa itiraz ediyorsun: http://forum.ubuntu-tr.net/index.php?topic=11589.msg157628#msg157628
Konuyu ileride açıyorsun:
Alıntı YapBuldum touchpad de taçpet olsun, bu zamana kadar, futbol ya da basketbol kimseye battı mı yooo taçpet e de alışırız o zaman...Ayak ın türkçesi fut mu? bol ne ?

Sence kendinle çelişmiyor musun?

Ha, eğer yanlış anlaşıldım ya da yanlış ifade ettim diyorsan bilemiyorum. Örneğin "karşılık bulmaya çalışalım ama imleçsürer olmasın, beğenmedim. Yerin şu bu olsun" falan diyorsan bilemiyorum. Niyetin buysa ne yazık ki kendini yanlış ifade ediyorsun.

Not: Eh Cisco'nun Türkçe bağlantısı bir kelimeyi kullanıyorsa Türkçe olarak, demek ki karşılığının güzel olduğunu düşünüyordur. Bakınız bu da çıktı aradan. Çok zor değil kısacası.

"Türkçe çok zengin bir dildir. Gidin hocalarınıza sorun, kime sorarsanız sorun size bunu söyleyeceklerdir." dendi. Konstrüksiyon kelimesinin yapı olduğunu biliyoruz. Neden kitaplarda yapı yazmıyor o zaman?

Karşı çıktığım nokta üretilmemesidir diyorum. O verdiğin örnekte dalga geçiyordum ama ciddiye alınmış sanırım. Taçpet olsun diye savunmuyorum, yeni kelimeler üretilsin diye çabalıyorum.

Cisco'nun sitesinde kullanılmış diye yerine kelime türetilmez ise, bu kıtlık devam eder. Bir İngilizce terim daha çıkar meydana ona da anahtar deriz, bir tane daha çıkar o da anahtar olur...

heartsmagic

@iKo, bu işin dalgası yok. Eğer bir fikri savunuyorsan önce yazıp, sonra dalga geçtim diyemezsin.

Benim zenginlik konusunda yazdığım cümlenin neresinde teknik ifadesi geçiyor? Ancak senin yazdığın şu cümlelerde de geçmiyor ki asıl sorun o zaten:
Alıntı Yap
Kelimeleri çevirmeye kalkarsak Türkçe kelime çoook az olduğundan çok iş düşer...

Buldum touchpad de taçpet olsun, bu zamana kadar, futbol ya da basketbol kimseye battı mı yooo taçpet e de alışırız o zaman...Ayak ın türkçesi fut mu? bol ne ?

Dipsiz kuyu bu...Boşveriiiin, ya da hepsi içi düşünün

Bir de bu cümlenin sonu var ki bu da ayrı bir konu. Ya hep, ya hiç mantığı çok kaybettirir bize.

Ayrıca sen olumsuz bir örnek vererek kullananları nasıl yok görüyorsun bunu da anlamıyorum ben. Mesela, ben diyorum ki dünyada kanguru diye bir şey vardır. Sen bana diyorsun ki, Türkiye'de yok, demek ki yok. Ben diyorum ki Avustralya'da vardır. Sen tekrar gelip ama Norveç'te yok diyorsun. Konstrüksiyonu kullanan kitap yanlış yapıyor. Sen şimdi bu yanlışı alıp örnek olarak mı veriyorsun? O zaman milyon tane örnek gösterirsin. TV'de her gün herkes binlerce hata yapıyor. Yok spontane yok simultane. Sence bunların da mı karşılığı yok, ya da varsa bile kimse kullanmıyor mu?

Cisco'nun sitesinde kullanılan zaten üretilmiş şeyler ve gayet iyi karşılıyor ki bu işin uzmanları kullanıyor orada. Senin için kriter nedir bu konuda? İlla senin beğendiğin bir şey mi olmalı.

Üretelim diyorsun ama üretilip yerleşmiş olanlara da karşı çıkıyorsun. Yine senin sözlerin: "Kim mouse'a fare diyor?" Diyen var ve ben çok insan tanıyorum. Şimdi sana göre bu da karşılığı olmayan bir kelime mi?

Tekrar -ben de çok tekrar ediyorum kendimi ne hikmetse- edeyim, sen kendinle tezat içindesin. Üretilsin diyorsun ama üretilenlere -hatta gayet güzel olanlara- karşı çıkıyorsun. Üretilenleri kullanmayan bazı zevzekleri de örnek göstererek "işte kullanan yok"un savunmasını yapmaya çalışıyorsun. Fakat bu çok zayıf bir savunma oluyor.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.