Forumdaki yeni çay simgelerini beğendiniz mi?

Başlatan Eren, 15 Haziran 2009 - 00:35:51

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 12 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Forumdaki yeni çay simgelerini beğendiniz mi?

Evet
44 (50%)
Hayır
28 (31.8%)
Kısmen
16 (18.2%)

Toplam Oy Verenler: 0

Yusuff

Alıntı yapılan: kavanoz - 12 Temmuz 2009 - 21:15:57
Butun forumlarda komutan, albay, baskomutan gibi rutbeler var. Farklilik olmasi acisindan cay simgeleri guzel olmus. Bunlari dusunenlerin zeki oldugu belli :)

Tamam da biraz ilgisiz olmuş bence. Çay bahçesi mesela :D
Linux Registered User #493230  Ubuntu User #28068

null

Gayet hoş bir fikir olmuş çok beğendim. Düşünen ve hayata geçiren herkesin ellerine sağlık :)

magicbox

Alıntı yapılan: yusufsan21 - 12 Temmuz 2009 - 21:37:11
Alıntı yapılan: kavanoz - 12 Temmuz 2009 - 21:15:57
Butun forumlarda komutan, albay, baskomutan gibi rutbeler var. Farklilik olmasi acisindan cay simgeleri guzel olmus. Bunlari dusunenlerin zeki oldugu belli :)

Tamam da biraz ilgisiz olmuş bence. Çay bahçesi mesela :D

Neden ilgisiz olmus? Bence cay bizi temsil ediyor ve her yerde kullanilabilir.

heartsmagic

Oylamayı şu saat itibariyle kapattım. Konu karara bağlanmış durumda. Ancak yorumlar için başlığı açık bırakıyorum.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

kornkids


sabian

Çay bizi temsil ediyor diyen arkadaşlara gülüyorum :D ahan da güldüm, zira çayın Anadolu topraklarına giriş süreci belli. Çok geç dönemlerde Anadolu'ya gelmiştir çay ve çay gerçek anlamda seylan (ceylon-sri lanka ve çin) ı temsil etmektedir. Ve çay denince akla kaçak çay yani seylan çayı ve ingiliz çayı gelmektedir. Ubuntu forums'daki kahve çekirdekleri çok orijinal çünkü kaffeine programının sembolü de kahve çekirdeğidir ve bir gönderme var. Ama çay bir linux simgesi değil. Bu bakımdan hem Anadolu simgesi hem de Linux simgesi olmadığı için alakasız durmuş ama hepimizin çay tiryakisi olduğunu düşününce göze hoş geliyor.

Ben oylamayı kaçırmışım fakat simgeler daha değişik olabilirmiş, mesela Anadolu kültürünü temsilen tarihi yapılar ve kalıntılardan faydalanılabilirdi veya bir fikir daha belki abes olacak ama yükseltilerine göre dağ isimlendirmeleri güzel olurdu. Ağrı dağı-elbruz- everest,alpler... gibisinden, hem doğaya bir gönderme hem de espri olması açısından benim hoşuma giderdi.

Mesela aklıma şimdi gelen bir şey daha var küresel ısınmaya dikkat çekmek için soyları tehlikede olan hayvanların simgeleştirilmesi de olabilirdi. Zaten ubuntu sürümleri bu yolu izliyor ve her sürüm soyu tehlikede olan bir canlıyı temsil ediyor. Ben bu bakımdan Ubuntu'nun çalışmalarına bayılıyorum. zira Pardus da Anadolu aslanı olarak bilinen ve soyu yakın zamanlarda tükenen bir tür ve bize özgü... Hoş bir bağlantı kurulup yalnızca bilgisayarla uğraşan insanlardan ziyade tüm insanlığı ilgilendiren toplumsal olaylara karşı sessiz kalmadığımızı göstermiş olurduk.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

bytan

İngiltere topraklarında çay yetişir diyen var mıdır acaba? Çin ve Sri-Lanka'dan topladıkları çayı satarak isim yapmışlardır. Ayrıca Dünya'da çay tüketimi sıralamasında İngiltere ve İrlanda'dan sonra üçüncü sıradayız. Bu yüzden, mazisi 1600'lü yıllara dayansa ve göreceli olarak yeni olsa da, bizimle bütünleşmiştir.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

sabian

Alıntı yapılan: bytan - 01 Ağustos 2009 - 14:26:22
İngiltere topraklarında çay yetişir diyen var mıdır acaba? Çin ve Sri-Lanka'dan topladıkları çayı satarak isim yapmışlardır. Ayrıca Dünya'da çay tüketimi sıralamasında İngiltere ve İrlanda'dan sonra üçüncü sıradayız. Bu yüzden, mazisi 1600'lü yıllara dayansa ve göreceli olarak yeni olsa da, bizimle bütünleşmiştir.

Çay'ın anavatanının neresi olduğunu yazmıştım, ingilizlerle olan bağlantısı için de artık duymaya alıştığımız sütlü çay, 5 çayı vb. kavramların onlara ait olması diye özetleyebiliriz. Evet başkalarından aldıkları çayları işleyip yine onlara satmalarıyla ünlüdürler bizde de bu işi Lipton yapıyor. Ama adamlarda bu işin kültürü oturmuş biz sadece açık veya demli çay içiyoruz aramızdaki fark bu. Yoksa dediğim gibi hepimiz çay tiryakisiyiz, evet bizimle özdeşleşmiş ama bu fındık gibi bu toprakların yerlisi değil o yüzden bizim sembolümüz olamaz diye düşünüyorum. En fazla Rize ve artvin'in simgesi olabilir.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

bytan

Bizlerde 400 yılda kültür oluşmamış mıdır? Şu an kültür oluşmadığını söyleyebilir miyiz? İngiltere toprağında olmayan bir şeyi onlara mâl edebiliyoruz ama kendi topraklarımızda yetişeni kendimize uygun görmüyor muyuz?
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

Dixie

Anadolu Kültürü diyince aklıma milattan öncelerine dayanan şarap kültürü geliyor ama maalesef unuttuk yada unutturulduk. Şimdi sanki şarap Fransızlara ait birşeymiş gibi lanse ediliyor ya işte ben orda bitiyorum. Neymiş efendim, Cabernet Sauvignonmuş da bilmem ne... Öküzgözü'nün damlasını değişmem. Konuyla alakasız oldu ama neyse tutamadım kendimi. Siz kaldığınız yerden devam edin bana bakmayın :)

sabian

#85
Alıntı yapılan: bytan - 01 Ağustos 2009 - 14:39:07
Bizlerde 400 yılda kültür oluşmamış mıdır? Şu an kültür oluşmadığını söyleyebilir miyiz? İngiltere toprağında olmayan bir şeyi onlara mâl edebiliyoruz ama kendi topraklarımızda yetişeni kendimize uygun görmüyor muyuz?



Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : 01 Ağustos 2009 - 13:58:45

Alıntı yapılan: bytan - 01 Ağustos 2009 - 14:26:22
İngiltere topraklarında çay yetişir diyen var mıdır acaba? Çin ve Sri-Lanka'dan topladıkları çayı satarak isim yapmışlardır. Ayrıca Dünya'da çay tüketimi sıralamasında İngiltere ve İrlanda'dan sonra üçüncü sıradayız. Bu yüzden, mazisi 1600'lü yıllara dayansa ve göreceli olarak yeni olsa da, bizimle bütünleşmiştir.

Bir de bir yanlışlık var sanırım, senin verdiğin tarih kahvenin kültürümüze girişi olabilir. Zira çay Anadolu'ya 20. asırın ilk çeyreğinde geliyor.

http://www.yemekicmek.com/cayintarihi.php

http://www.ardesenziraatodasi.com/modules/icontent/index.php?page=1

http://www.hackbank.gen.tr/index.php?topic=2191.0

http://www.turkcebilgi.net/yemek-icmek/icecek-rehberi/cayin-tarihi-8252.html

çay Anadolu'ya geldiğinde İngiltere Great Britanya ya da üzerinde güzeş batmayan ülke isimleriyle dünyada fink atıyordu. Onların toprakları değil ama bu adamların yüzlerce yıllık sömürge imparatorluğu olduğunu es geçiyoruz. Adamlar ingiltere'de geçirdikleri zamanın 10 katını dışarda sömürgelerde geçiriyor, onları savunmuyor ve hatta sömürgecilik ve bugünkü hal olan emperyalizme karşı bir insanım.

Dedim ya hepimiz çay tiryakisiyiz, ama bizdeki kültür demli ve açık çaydan ibaret. Ne yapalım bu da bizim gerçeğimiz. Kabul etmek lazım, çay kültürümüzün içinde önemli bir yer tutar ama kendine özgü bir kültür oluşturamamıştır.


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : Sat Aug  1 13:48:23 2009

Alıntı yapılan: Dixie - 01 Ağustos 2009 - 14:43:26
Anadolu Kültürü diyince aklıma milattan öncelerine dayanan şarap kültürü geliyor ama maalesef unuttuk yada unutturulduk. Şimdi sanki şarap Fransızlara ait birşeymiş gibi lanse ediliyor ya işte ben orda bitiyorum. Neymiş efendim, Cabernet Sauvignonmuş da bilmem ne... Öküzgözü'nün damlasını değişmem. Konuyla alakasız oldu ama neyse tutamadım kendimi. Siz kaldığınız yerden devam edin bana bakmayın :)

Yalnız abicim o kültür de Anadolu Rumlarına aitti ve nufus değişiminden sonra kalan Rum olmadığı için olsa gerek mecburen unutuldu. Fransızların da özellikle champain mi ne öyle bir yerinde romalılar döneminden beri şarap üretiliyor, Bir de şarap tüm dini ritüellerde ve kitaplarda yer aldığı için dünyanın en eski içkisi diyebileceğimiz gibi dünyanın birçok yerinde izine rastlamak mümkün. Ama bir gerçek varsa o da şarabın bir akdeniz kültürü öğesi olduğudur. Orda sana katılıyorum :)

bak bu çok güzel bir şarap tarihi anlatımı : http://www.hayyam.com/sarap-kulturu/sarap-tarihi/sarabin-tarihi/

yine bu http://www.sarapgunlugu.com/readArticle.jsp?objectID=7000000000004101 güzel anlatımlar.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

ubuntuki lilith

bu simgelerin forumda yazılan yanıt sayısına veya forumda bağlı kalınan süre ile değiştiğini düşünmüştüm öyle mi acaba? buna dair ir açıklamaya rastlamadım. önceden taze çay yaprağıydım şimdi sanırım çay bahçesiyim.neye göre bir seyir izliyor bu durum?

sabian

Alıntı yapılan: ubuntuki - 01 Ağustos 2009 - 14:53:29
bu simgelerin forumda yazılan yanıt sayısına veya forumda bağlı kalınan süre ile değiştiğini düşünmüştüm öyle mi acaba? buna dair ir açıklamaya rastlamadım. önceden taze çay yaprağıydım şimdi sanırım çay bahçesiyim.neye göre bir seyir izliyor bu durum?

Düşündüğünüz gibi oluyor. Gönderdiğiniz mesaj sayısına bağlı olarak değişiyor.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

Dixie

@dewrim2  Artık tarihsel süreç içinde ne olmuş ne bitmiş bilemem ama şurda kaldı emekli olmama 6 yıl. Yaşadığım yerin yakın çevresinde bir bağ aldım nihayetinde, emekli olur olmaz şaraplık üzüm yetiştirip kendi şarabımı yapacağım inşallah. O vakit, sırf Akdeniz kültürü olduğu noktasında bana katılmazsın da "tüketim" aşamasında da bana katılırsın inşallah :)

bytan

Ben sorumun yanıtını alamadım. Üretmedikleri bir ürünün adıyla anılabiliyor bir toplum fakat diğeri 400 yıldır üretiyor olmasına rağmen ve tüketim sıralamasında 3. olmasına rağmen birlikte anılamıyor ve bir kültürü oluşmamış oluyor?

Kendi değerlerimizi bu kadar çabuk gözden çıkarmayalım.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

sabian

#90
Alıntı yapılan: Dixie - 01 Ağustos 2009 - 15:02:54
@dewrim2  Artık tarihsel süreç içinde ne olmuş ne bitmiş bilemem ama şurda kaldı emekli olmama 6 yıl. Yaşadığım yerin yakın çevresinde bir bağ aldım nihayetinde, emekli olur olmaz şaraplık üzüm yetiştirip kendi şarabımı yapacağım inşallah. O vakit, sırf Akdeniz kültürü olduğu noktasında bana katılmazsın da "tüketim" aşamasında da bana katılırsın inşallah :)

Sen iste abim, Öküzgözü'ne de Horozkarası'na da bayılırım desem yeridir. :D Adana'da mı yaşıyordun?  


Mesaj tekrarı yüzünden mesajınız birleştirildi. Bu mesajın gönderim tarihi : Sat Aug  1 14:09:54 2009

Alıntı yapılan: bytan - 01 Ağustos 2009 - 15:03:52
Ben sorumun yanıtını alamadım. Üretmedikleri bir ürünün adıyla anılabiliyor bir toplum fakat diğeri 400 yıldır üretiyor olmasına rağmen ve tüketim sıralamasında 3. olmasına rağmen birlikte anılamıyor ve bir kültürü oluşmamış oluyor?

Kendi değerlerimizi bu kadar çabuk gözden çıkarmayalım.


Az önce bir önceki sayfadaki iletimi güncelledim. Çayın tarihi Anadolu'da 1920'li yıllara dayanıyor ve yerleşip kültür halini alması 80'li yıllarda yaşanan ekonomik buhrana bağlanıyor. Bu zamana kadar insanlarımız Türk Kahvesi diye bilinen kahveyi içerlermiş. Buhran sebebiyle çay içmeye başlamışlar. Yani 400 yıllık bir geçmişi yok. Birkaç link verdim onlara bakılırsa öayın tarihi daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Yani aslında kendiliğinden bir kültür olmamış zorlamayla ve krizin zorunlu bir sonucu olarak yayılma alanı bulabilmiş. Ben halen ısrarcıyım ayrıca 400 yıllık geçmiş de zannedersem kahvenin Anadolu'daki serüvenine aittir.

http://www.kulturtarihi.org/iktam/yazi_detay.asp?id=205

http://www.mustafaguclu.com/?Bid=13676

http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Kahvesi

http://www.balkanskidom.com/sitemap/index.php?t-2635.html

sanırım bu linkler de benim gibi düşünüyor ya da ben onlar gibi :D
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

bytan

16. yy diyerek yanılmışım. Osmanlı kaynaklarını göz önüne almıştım. Meğer durum daha farklıymış:

Alıntı YapÇayın günlük bir içecek olarak iyice yerleştiği M.S.5.yy.´da, çay tüketme alışkanlığı Çin´den güneye ve kuzeye doğru hızla yayıldı. Çin kaynaklarına göre bu dönemde (M.S. 476) Türk Boyları, kendi aralarında ve Çin ile yaptıkları takas ticaretinde çayı yaygın olarak kullanmaktadırlar. Demek oluyor ki, Türklerin çayla tanışması çok eski tarihlere dayanmaktadır.

http://www.haber7.com/haber/20060504/Cayin-5-bin-yillik-oykusu.php

Dediğim gibi, kendi değerlerimizi ufaltıp, dışarıdakilerin değerlerini yüceltirsek çok şey kaybederiz. İlave olarak kendimiz gibi düşünmeyenlere de "gülerim" dersek daha da çok şey kaybederiz.
Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST

heartsmagic

Alıntı yapılan: dewrim2 - 01 Ağustos 2009 - 14:44:08
Kabul etmek lazım, çay kültürümüzün içinde önemli bir yer tutar ama kendine özgü bir kültür oluşturamamıştır.

Eğer bir içecek sabah, öğlen, ikindi, akşam ve hatta bazı tiryakiler için gece bile tüketiliyorsa, tüketildiği yerde kendine özgü kültür oluşmuş demektir. Zorla, dayatmayla, isteyerek, istemeyerek orası tartışılır fakat yerinin olmadığı, şu an için bizi yansıtmadığı konusu bence çok yanlış. Kaldı ki şu an kimsenin ekonomik kriz var diyerek çay içtiğini sanmıyorum. Yerleşmiş artık kültürümüze bu değer.

Bir de tarihsel olarak değerlendirilmedi bu seçim. Kaldı ki bizdeki çayın mazisi 20.yüzyılda başlamaz. Biraz internette araştırma yapılırsa 1787'lerde bile ekim denemesinin yapıldığı söylenmekte. Ben tanışıklığın daha gerilere de gittiğini düşünmekteyim. Fakat tekrar edeyim, mesele zaten tarihsel yapı değil, mesele şu anki mevcut durumdur. Eğer ben her gün sabah çayla kahvaltı yapıyor, öğlen yemekten sonra mutlaka çay içiyor, ikindi vakti karnım kazınınca çayla bir şeyler atıştırıyor, akşam yemekten sonra da çay yudumluyorsam iliklerime kadar işlemiştir bu içecek benim. Kendine özgü bir yer elbette edinmiştir.

Not: @bytan da Osmanlı dışına çıkarak çok daha güzel bir veri elde etmiş.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

sabian

Alıntı yapılan: bytan - 01 Ağustos 2009 - 15:26:57
16. yy diyerek yanılmışım. Osmanlı kaynaklarını göz önüne almıştım. Meğer durum daha farklıymış:

Alıntı YapÇayın günlük bir içecek olarak iyice yerleştiği M.S.5.yy.´da, çay tüketme alışkanlığı Çin´den güneye ve kuzeye doğru hızla yayıldı. Çin kaynaklarına göre bu dönemde (M.S. 476) Türk Boyları, kendi aralarında ve Çin ile yaptıkları takas ticaretinde çayı yaygın olarak kullanmaktadırlar. Demek oluyor ki, Türklerin çayla tanışması çok eski tarihlere dayanmaktadır.

http://www.haber7.com/haber/20060504/Cayin-5-bin-yillik-oykusu.php

Dediğim gibi, kendi değerlerimizi ufaltıp, dışarıdakilerin değerlerini yüceltirsek çok şey kaybederiz. İlave olarak kendimiz gibi düşünmeyenlere de "gülerim" dersek daha da çok şey kaybederiz.

Sevgili dostum eğer herşeyi orta asyaya dayandıracaksak o zaman Anadolu kültüründen bahsetmenin hiçbir anlamı yok. Ben sana kaç tane kaynak sundum, sen bana kanal7.com'u kaynak veriyorsun. Benim derdim Orta Asya'yla ilgili değil, ben kendimi orta asyalı olarak da görmüyorum benim köküm benim tarihim bu topraklarda yani Anadolu'da..

Hem çay Orta asyada yetişmesi mümkün olmayan bir bitkidir ve çok yağmurlu ve kireçsiz toprak ister. Sıcaklık farkı çok az olsun ister bu yüzden Orta Asya mümkün değil, Türkiye'de de yalnızca Rize ve Artvin de yetişir. O türk boylarının kimler olduğunu merak ediyorum açıkçası, zira çay ticareti yapabilecek tek boy olarak Uygurlar geliyor aklıma, diğer boylar akıncı ve göçebe oldukları için zaten onlar için böyle bir olasılık olamaz. Hem işin ticaretini yapmak onu kültür olarak benimsemek anlamına da gelmez bence.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

heartsmagic

Tarihe takılmanın bir anlamı yok.
Bkz: Bir önceki iletim.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

sabian

Alıntı yapılan: heartsmagic - 01 Ağustos 2009 - 15:55:04
Tarihe takılmanın bir anlamı yok.
Bkz: Bir önceki iletim.

Bir Tarih bölümü öğrencisi olarak bu konularda hassas olduğumu bilmenizi isterim. Yani yer ve zaman ilişkisini kurmadan Kültürel iddialarda bulunmak bana göre tdayanaksız kalıyor. Anadolu kültüründen bahsederken buralarla ilgisi alakası olmayan toplumları hesaba katarsak ve bunu yalnızca binlerce yıl önceki kan bağına dayanarak yaparsak ben rahatsız olurum. Bence Anadolu kültürü bu topraklarda yaşayan halkların ortak ürünüdür. Zaten ben konuyu Türk tarihi açısından değil Anadolu tarihi açısından ele almıştım ve söylediklerimin de arkasındayım.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

heartsmagic

Şimdi o zaman şöyle sorayım, Anadolu kültüründe bir zamanlar olmayan şeyler bize uymuyor mu?
Örneğin Atatürk inkılapları yapmış, hayatımız birçok yönde değişmiş. En temel olandan başlayalım: Yeni harfler. Şimdi bu bizim hayatımıza yerleşmiş mi yerleşmemiş mi?

Mesele tarih değil, benim anlatmak istediğim şey bu. Bana net bir cevap verirsen sevinirim. Sabah, akşam içilen bir içecek nasıl olur da kendine has, özgün bir yer edinmez kültürde?
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

sabian

Alıntı yapılan: heartsmagic - 01 Ağustos 2009 - 16:12:31
Şimdi o zaman şöyle sorayım, Anadolu kültüründe bir zamanlar olmayan şeyler bize uymuyor mu?
Örneğin * * Atatürk inkılapları yapmış, hayatımız birçok yönde değişmiş. En temel olandan başlayalım: Yeni harfler. Şimdi bu bizim hayatımıza yerleşmiş mi yerleşmemiş mi?

Mesele tarih değil, benim anlatmak istediğim şey bu. Bana net bir cevap verirsen sevinirim. Sabah, akşam içilen bir içecek nasıl olur da kendine has, özgün bir yer edinmez kültürde?

Yazdığım yorumları okumamışsın belli, ben de aynı şeyi söyledim. Hepimiz çayın tiryakisiyiz, sabah akşam çay içeriz, hatta ben bunu yazarken çay içmekteyim bir taraftan da :D  kültürümüzde yer edinmiştir de dedim ama bizde özel bir çay kültürü yok. Çay bir alışkanlık bizde. Mesela bizde bir 5 çayı yoktur ya da sütlü çay ya da daha birçok çeşit çay. Anlatmaya çalıştığım şey bu, bu yüzden geçmişi az olan bir bikti olarak ( bana göre mesela Türk kahvesi kadar ) kültürümüze etkisi yoktur.

Mesela kahvehaleler ilk defa kahve için 1500'lü yıllarda açılmıştır, ama çayhaneler çok daha yenidir. Yani yeni bir kültürden bahsediyoruz, köklü değil bir iki nesillik birşeyden bahsediyoruz. Bu yüzden ben asıl Anadolu kültürel değeri olarak görmüyorum çayı, ama ucuz olduğu için kahvenin yerini almıştır ve alışkanlık haline gelmiştir.
"Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Richard Stallman

Debian Sosyal Sözleşme
http://www.debian.org/social_contract.1.0.tr.html  saimbalkaya.blogspot.com guvercincurnatasi.wordpress.com

heartsmagic

Yorumlarının hepsini okudum. Yazılanları okumadan cevap verme gibi bir alışkanlığım yoktur.

Okudum okumasına ancak ben durumu anlayamıyorum. Kültür kavramını tartışmaya başlarız seninle eğer böyle giderse. Senin alışkanlık dediğine ben kültür derim. Türkiye'nin neresine gidersen git "Türklerin çoğunluğu sabah akşam ne içer?" diye sor, sana çay derler. Bizi tanıyan yabancılara git sor, aynı cevabı alırsın. Sen buna alışkanlık dersin biz kültür. Sen özgü değil dersin, bizler özgüdür deriz. Sen işi Anadolu ile sınırlarsın, bizler Orta Asya'ya götürürüz, kısacası mesele farklı algılanan kavramlar üzerinden tartışılmaya devam eder.

Ben tekrar sorayım.

Alıntı Yap
Örneğin * Atatürk inkılapları yapmış, hayatımız birçok yönde değişmiş. En temel olandan başlayalım: Yeni harfler. Şimdi bu bizim hayatımıza yerleşmiş mi yerleşmemiş mi?

Bu da alışkanlık mı?

Eğer cevabın evetse tartışmanın bir anlamı kalmaz.

Ayrıca:
Alıntı YapMesele tarih değil, benim anlatmak istediğim şey bu. Bana net bir cevap verirsen sevinirim. Sabah, akşam içilen bir içecek nasıl olur da kendine has, özgün bir yer edinmez kültürde?

Alışnaklık diyorsan, ben de diyorum ki öyle ya da böyle, alışkanlık veya değil kültürde kendine yer edinmiştir.

Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

bytan

Konu zaten "bence"lere taşındıysa tartışmanın anlamı kalmıyor. Eğer bir tarih öğrencisi kendi tarihini Anadolu ile sınırlandırıyorsa ve hatta Anadolu'da olanları da başka toplumlara dayandırmaya başladıysa "bence" o öğretim yeniden ele alınmalı.

İngiltere, Çin'den çayı alıp başkalarına satabilecek ve isim yapmış olacak ama Türkler ticaretini yapmaya kalktığında "Orta Asya'da çay mı yetişir" e kadar gelecek laf. Hem sebep sonuç ilişkisiyle tarihi incelediğinizi söyleyeceksiniz, hem de işin içine "bence"ler katacaksınız. "Bence"lerle tarihe bakılmaz.

Bu arada hitap konusundaki hassasiyetimin de göz önüne alınacağını umuyorum.

Umut en büyük kötülüktür; işkenceyi uzatır. - F.N.


Bir şey ne ise odur, bu kadar. Öyleyse, iki şey arasında bağdaşıklık varsa, bu aralarında iletişim kuruyorlar demek değildir.
"... kavrayışını bilgi ile derinleştir ..."
PF @ ST