Linux Masaüstü Trenini Nasıl Kaçırdı? (Yazılanlar Doğru mu?)

Başlatan syagdiran, 24 Nisan 2012 - 21:19:17

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

aniceman

Alıntı Yap2007-2010 yılları arasında Ubuntu ile GNOME bir standart oluşturma yolunda giderken bu sefer de 2011 yılında gelen Unity değişikliği ile işler tekrar tersine döndü.
ben de mağlesef bu kısıma dahil olanlardanım. her türlü donanımsal sıkıntıya rağmen kullandığım bir ubuntum vardı ama unity ile beraber devam demedik.gnome a ilk görüşte aradığım bu diyen ben unitye tüm zorlamalarıma karşın uyum sağlayamadım. şimdi ise eskinin dağıtım tarihlerinden hatırladığım zamanlarda kısa sürelerde öyle uzaktan bakarken buluyorum kendimi... =(
dedi ve koşarak uzaklaştı genç adam...

if

Üyelerde Ubuntu'nun Gnome2'yi bitirdiği gibi bir algı var. Gnome projesini yürüten geliştiriciler bu kararı alan. Eski tasarımı isteyenler için bir komut yazmak yeterli: sudo apt-get install gnome-session-fallback

Sanırım çoooooook farklı diller konuşuyoruz da anlatamıyoruz kimi şeyleri.

heartsmagic

@serdarcevher, öncelikle ben de yorumlara, eleştirilere rağmen nezaket dilini bırakmadığın için kendi adıma teşekkür ediyorum sana. Yazacaklarımı da başlamadan önce bu konudaki tecrübenin benden daha fazla olduğunu belirtmek istiyorum.

Kendi adıma yazdıklarım üzerinden tekrar durum değerlendirmesi yapayım. Ben aslında açıklamadan çok "beş dakikam boşa gitti" cümlesinin eleştirilebileceğini düşünmüştüm fakat yapılmamış. Ona değineyim söyleyeceklerimin sonunda.

Takıldığım noktada, yani kullanıcıların Windows'a dönüşü konusunda ne yazık ki haksız sayılmam, zira yazıda şu cümle geçiyor:

Alıntı YapKullanıcılar genellikle bir dağıtımı denedikten ve ihtiyaçlarını kısmen karşıladıktan sonra o dağıtımla daha fazla uğraşmak yerine "acaba daha iyisi var mı?" düşüncesiyle bir başkasını denemeye koyuluyor, sonuçta da birkaç hafta veya birkaç ay içinde birçok Linux dağıtımını deneyip yine Windows'a dönüyor.

Bu cümelerin bu başlıktaki açıklamayla örtüştüğünü söyleyemem. Burada söylenen şey farklı bir dağıtım arayışıyla başlayan (ki o da daha iyisi olur mu düşüncesi ile yapılıyor) sonunda Windows'a dönülmesi olayı. Bu başlıktaki açıklama ise bambaşka. Elbette zorunlu durumlarından ötürü ihtiyaçlarını karşılayamayan insanların Windows'a dönmesi normal bir şey. Eğer işleri nedeniyle, eğitimleri/öğrenimleri nedeniyle hatta ve hatta tutkuları nedeniyle bir uygulamayı Linux tarafında kullanamıyorlarsa dönmeleri normaldir ve hatta vakidir zaten. Fakat bu durumun yazıda söylendiği gibi "Daha iyi dağıtımı arayarak Windows'a dönme" ile bir ilgisi yok. Söylenen şeylere katılıyorum fakat sadece bu başlıktakilere, yazıdakine değil. Görüşüm hâlâ aynı yani.

Yazıyı neden tek tek eleştirmedim? Çünkü hep aynı şeylerden bahsediliyor senelerdir.

Alıntı YapBir çoktan seçmeli sınav olarak Linux dağıtımları

Çözümü yok. Dünya özgür bir dünya. Tüm dağıtımlar birleşse bile +1. dağıtım çıkacaktır. Haydi toplanılsın, pazarı ele geçirsin o dağıtım demek pratikte gerçekleşecek bir olay değil. Toplanmadan da yapılabilir o durum. Kaldı ki o kadar dağıtım var, belki cidden ipini koparan dağıtım çıkartmaya da çalışıyor, doğru. Zira forumuzda bile örneklerini görüyoruz. Başka forumlarda da görüyoruz. Onu geçtim kendi öz eleştirimi yaptım, ben bile bir zamanlar bir dağıtım çıkartma çalışması içinde yer aldım. Ne oldu? Kendimiz bir şeyler çıkarttık, kullandık, başka kullananlar da oldu RC kıvamında. Gerisi gelmedi, proje yattı, suya battı. Sonuç? Ben gidip temel dağıtımlar için çalışamayacağıma göre (belki Pardus?) kendi dağıtımım için uğraştım, en azından tecrübe kazandım. Bunu yaparken bir yandan insanlara da yardım etmeye devam ettim. Kısacası efor zaten boşta olan vakti değerlendirmeye yaradı.

Sonuç: Ölen dağıtım ölür, kalanlar güçlenir. Hele hele arkasına şirket veya sağlam topluluk desteği kazananlar kalıcı olur.

Alıntı YapFarklı paket sistemleri ve aralarındaki uyumsuzluk

Senlerdir konuşulan mesele. Dağıtım sayısı için olan açıklama bunun için de geçerli. +1. paketleme sistemi çıkabilir, misal pisi. .deb var diye, .rpm var diye çıkartmayalım demiş mi bizimkiler? Hayır. Tamam, bugünlerde çok tartışılıyor gerek var mıydı diye ama mesele bu değil. Yeterli bilgisi ve vakti olan sistem çıkartabilir, en güzel ispatıdır pisi.

Sistemler arasında uyumdan bahsedilemez ki zaten, adı üzerinde "farklı" sistemler. Hepsi birleşsin mantığı zor, dediğim gibi bir başkası çıkar, daha güzeldir, baskın taraf o sistem olur. Şimdi gidip "Kardeşim biz standart yakalamaya çalışıyoruz sen neden bu kadar güzel bir paketleme sistemi yazdın" denilebilir mi?

Bu işin doğasında var. Sistemler olacak, baskın çıkacak bazıları. Ortada bir .rpm sisteminin olması şu an Ubuntu'un en zengin depoya sahip olmasını engelliyor mu? Hayır. Eğer bir gün tersi olursa yani .deb .rpm'yi ezerse zaten olaylar kendiliğinden gelişecektir.

Eğer denilecekse uygulama yazanlar ne yapsın, hangisine karar versin? Bu uygulama yazan insanın tasarrufudur. İlla bir tanesini seçmesine de gerek yok. Yazsın, dağıtsın kaynak kodunu ya da ikilik paketlerini. Kuran kurar zaten. Peki neden paketleme yapılıyor? Elbette kendi kârı için, insanlar kolayca kursun da benim uygulamamı kullansın diye. Eğer ücretli ise bu uygulma para kazanır, ücretsizse bilinirliği artar. Kısacası kimse uygulama yazanları zorlamıyor, onlar paketleme yapıyorlar. Hem paketleme yapılmasa bile arkasında şirket olan bir dağıtım o paketlemeyi güzel güzel yapacaktır. Yapmamışsa kullanıcıları kafasının etini yer, istek yapar, paket ortaya çıkar.

Sonuç: Bu meselenin de masaüstü treni ile ilgisi yok.

Alıntı YapPencere yöneticisi karmaşası

Karmaşa ya da zenginlik. Evet bu dünyaya ilk giren insanlar için karmaşa olabilir bu durum. Fakat tek karmaşa olan bu mudur yeni girenler için? Daha ABC'nin A'sındayken o kullanıcı için her şey karmaşadır. Linux nedir, GNU ne iştir, masaüstü ne arkadaş, Gnome diyorlar, KDE diyorlar, paketleme sistemleri ne, depo ne, uçbirim ne, komutlar, dağıtım ne, ne...... Tek karmaşa pencere yöneticisinde değil ki, bu dünyanın her yerinde var o karmaşa denen şey. Biraz vakit ayırıp kullandığı sistemi öğrenenler için bu durum zamanla karmaşadan zenginliğe doğru kaymakta.

Kaldı ki anlatılmak istenen şey pencere yöneticileri değil, paragraftan anlaşıldığı üzere masaüstü yöneticileri, kabukları ve ardından pencere yöneticileri. Orada klavye sürçmesi olmuş farkındayım, fakat o mesele de yukarıdaki açıklamaya giriyor zaten. Ayrıca, karmaşa yaşaması için ön araştırma yapması gerekiyor insanların ya da işin içine girdikten sonra daha fazlasını merak etmesi. Aksi takdirde nasıl karmaşa olsun? Örneğin kullanıcı Ubuntu'yu duymuş kurmuş. Eskiden Gnome geliyordu o sadece Gnome var sanıyordu, şimdi Unity geliyor o sadece Unity var sanıyor. Pardus kuran KDE görüyor, sadece KDE var sanıyor. Sonra sonra duyuyor, merak ediyor, deniyor. Fazla fazla seçenek olması bence karmaşa değil zenginliktir.

Sonuç: Seçeneğin bol olması da masüstü treni ile ilgili değil.

Alıntı Yapİşini düzgün yapmayan açık kaynaklı yazılımlar

İfade yanlış veya daha doğrusu eksik. Şu daha doğru olurdu: "İşini düzgün yapmayan bazı açık kaynaklı yazılımlar" Aksi takdirde yazıdaki o başlığı salt kendisi olarak ele alırsak çok acımasız bir cümle olur. Yazıda açıklama yapılmış fakat yapmayanlar kadar yapanlar da yok mu? Tüm liste cidden kuru kalabalık mı? Mesela ben işini güzel yapan bir çok resim görüntüleyici, birçok torrent istemcisi, birçok internet tarayıcısı, birçok müzik uygulaması, birçok dosya yöneticisi, birçok sunucu uygulaması, birçok başka uygulama sayarım. Fakat bunları sayıyor olmam senin verdiğin çalışmayan uygulamanın çalıştığı anlamına gelir mi? Hayır. Fakat çalışmayan uygulamaların olması demek birçok çalışan güzel alternatifin olmaması anlamına da gelmez.

Senin söylemek istediğin bence şu "Bu kadar uygulamaya gerek var mı, toplansa birileri çalışan en güzelini yapsa". Bu mesele de aynen dağıtımlar ve paketleme sistemleri konusuna benziyor. Kimseyi kısıtlayamayız. Bazı uygulamalar yazılacak, yazılanlardan bazıları ölecek, bazıları sivrilecek, güç ve destek kazanacak. Ortaya muazzam bir uygulama çıkacak. Bu türde muazzam uygulamaların olmasını sence çalışmayanların varlığı gölgeleyebilir mi?

Sonu: Bence bu konuda masaüstü treniyle alakalı değil.

Alıntı YapVesaire...

Masaüstü kavramı ortadan kalkıyor diyelim. Bu durumda sadece Linux mu kaçırıyor treni? Windows, Mac OS vs kaçırmıyor mu? Tamam, birinin sahibi yeni sürümüyle mobile kayma niyetinde, diğerinin sahibi zaten mevcut işletim sistemiyle mobilde. Biz de gerek Unity olsun, gerek Gnome Shell olsun ve hatta gerekse Android olsun burada çok büyük bir oyuncuyuz.

Unity'nin veya Shell'in varlığı masaüstü için sorun teşkil eder mi? Tercih meselesi bu. Ben severek kullanıyorum mesela Unity'yi masaüstümde, değiştirmeyi de düşünmedim geçtiğim günden beri. Masaüstü için eskiden Gnome2 ile yaptığım şu an yapamadığım bir şey var mı diye düşünüyorum. Cevap: Hayır. Peki ne yaptı, ne zarar verdi Unity masaüstüne?

Aksine eğer Unity veya Shell olmasaydı, hele hele Android olmasaydı acaba mobil tarafında çok geride kalmış olmayacak mıydık? Konu kısacası aslında masaüstü treninin kaçması değil, masaüstü->mobil geçişinin gerçekleşiyor olması.

Bu durumda yeni bir tartışma doğar, acaba Android varken gerekli mi ya da dağıtımlar yaşayabilir mi şu durumda. Onun için de söyleyecek sözlerimiz olur fakat bizim buradaki tartışmamız o değil.

Gelelim neden beş dakikamın boşa gittiğine. Sebep aslında belli, hep söylenen şeyler bunlar. Ara ara konuştuğumuz, tartıştığımız şeyler. Atılan başlıkla yapılan açıklamalar uymuyor bence. Eğer Linux bugüne kadar masaüstüne ele geçiremediyse belli başlı sebepleri var tabi. Özeleştiri de yapabiliriz bazı maddelerde.

1. Tekel
Ne yazık ki bu maddeyi yazmadan sebepleri sıralayamam. Tek sebep elbette bu değil ama engellerin en güçlülerinden bu mesele.

Çözüm: Ubuntunun bir numaralı hata kaydının neticeye ulaşması: https://bugs.launchpad.net/ubuntu/+bug/1

2. Bu dünyanın çok devingen olması. Bazen iyi oluyor da bazen kötü sonuçları da doğurabiliyor. Bir önceki sürümde -ki bu dağıtım olsun çekirdek olsun fark etmez- çalışan bir donanım, özellik bir sonraki sistemde çalışmayabiliyor. Uğraşıp duruyoruz. Bu dünyanın takibi zor cidden. Zira donanım şirketleri bize özel takip yapmadığı için, geliştiriciler de her donanımı kendileri tek tek takip edemedikleri için çırpınıp duruyoruz. Hata kayıtları açılıyor, bazıları çözülüyor, bazıları çözülemiyor.

Çözüm: Bize daha çok ilgi duyan, sürücü çıkartan, bu sürücülerin de yenilenen sürümlerle (özellikle çekirdek) uyumunu denetleyen donanım şirketleri. Daha ilgili/bilgili/hatta mümkünse para kazanan dağıtım geliştiricileri. Uygulamasına sahip çıkan geliştirici.

3. Destek yetersizliği
Destek çok az bizim tarafta. Evet, özgür yazılım dünyası belgelendirmeyle dolu da, arz/talep oranını düşününce okyanusda damladır bu belgelendirmeler. Buna forum yardımları, viki yazımları da dahil.

Çözüm: İşlerin altına elini koyan, konuştuğu kadar iş yapan insan. Vakti olan herkes yararlandığı bu kaynağa bohçasından bir şeyler akıtmalı.

Belki başka temel eksikler de vardır ama benim aklıma bunlar geliyor.

Son olarak tren kaçmıyor bence, çok ilerleyemedik ancak Linux dünyasındaki kıpırdanmayı Ubuntu çok ama çok ilerilere taşıdı.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

noktakom

@heartsmagic, konuyu uzatmak istemediğinizi biliyorum ama kısa bir örnek vermek istiyorum.

Yazıda denilmş ki; " Windows ve Mac platformları için yazılım üreten birçok firma, kendilerine niçin Linux desteği sunulmadığıyla ilgili sorulan sorulara çoğu zaman haklı olarak "Hangi Linux'a destek verelim?" şeklinde yanıt veriyorlar."

Ben bu cümleden yola çıkarak linuxtaki dağınık yapıya vurgu yapmak istemiştim. Piyasada başarılı olan ürünlere bakalım.

1- Apple: Donanım bir, yazılım bir, arkasında hükümet gibi şirket var.
2- Oyun konsolları. Donanım bir, yazılım bir, arkalarında güçlü şirketler var.
3- Android: Yazılım bir, arkasında google gibi bir dev var, her türlü desteği sağlıyor. Bu sayede proje tuttu. Android cihazlar her gün yaygınlaşıyor. Yine de en güzel oyunlar tegra zone'a geliyor. Neden? Standart donanım  kolaylığı ve nvdia gibi yazılımın önemini bilen bir firma olduğu için.

Gelelim pc'ye. Wİndows o kadar yaygın olmasına rağmen pc'ye kimse direk oyun çıkarmıyor. Önce konsollara geliyor. Sonra nasıl yapıyorlarsa pc'ye uyarlıyorlar. Neden ? Donanımların değişken olması işi zorlaştırıyor, artı bir de korsan olayı var. BU doğrultudan bir de linux'u değerlendirelim. Yazılım bir değil, donanım bir değil, arkasında destek sağlayacak sağlam bir şirket yok ( canonical'ı saymıyorum, anket yapsak 1000 kişiden 1'İ ya bilir ya bilmez. ), kullanım oranı düşük. Dolayısıyla linux için yazılım geliştirmek karlı bir iş değil. Bilgisayarlarımı bilgisayar yapan en önemli unsurdan biri de şüphesiz yazılımlar olsuğundan, linux masaüstü dağıtımları da bu destekten yoksun olduğundan linux masaüstü trenini şimdilik kaçırmış gibi görünüyor, Tabi ki serverlarda, tıbbi cihazlar gibi farklı sistemlerde, androidde vs. ilerleyişi sürecektir. Ancak masaüstünde beklenen sükseyi yapması için birşeylerin değişmesi gerekiyor bence. Ki açık kaynak dünyasında değişim hiç te zor bir şey değil...

heartsmagic

@noktakom, mesele konuyu uzatmak uzatmamak değil. Konuşabiliriz güzelce, fakat hep aynı şeyler üzerinde dönüyoruz. Ben senin sorduğun ve ardından açıkladığın şeyi cevabımdaki satır aralarında açıkladım. Tekrar edeceğim kendimi ama yine açıklayayım.

Hangi Linux diye bir durum yok bir kere, hangi Linux dağıtımı var. Birisi için çıkartmaya gerek yok ki, söylediğim gibi yapacakları şey çok basit: Kaynağı veya ikilik dosyalarını sitelerine koymak, dağıtmak. Paketleme yapmak istemiyorlarsa yapmasınlar sorun değil, yapan çıkar. Yapmamaları onların zararına, yapmaları ise anlatmaya çalıştığım gibi onların kârına. Senin söylediğin şeyi şirketler genelde bahane olarak kullanıyorlar. Aslında yapmak istemedikleri şey Linux tarafına "port" olayı. Zira bunun için ayrı bir geliştirici tutmaları gerekiyor belki. Belki de yazılım yaptıkları ortamı her iki taraf için de planlamaları lazım. Windows'a göbekten bağlı bir şekilde başlamışlarsa haliyle dönmeleri zor. Sonra ortaya "Hangi Linux" bahanesi, daha doğru ifadesiyle yalanı çıkıyor.

Bir uygulama güzel güzel yazılıyor. Diyelim ki C, C++ vaya x bir dille. Adam gidiyor bunu derliyor .exe haline getiriyor Windows tarafına sunuyor. Peki, diyelim ki ücretli bir uygulama. Derlesin Linux için yani "port" etsin, sonra dağıtsın sitesinden yani satsın. Ücretsizse, geliştirici veya şirket tembelse derlemesin, koysun kaynak kodunu. Biri paketler.

Sebep nedir burada "Hangi Linux?" sorusu için söyleyebilir misin bana?

Son paragrafta çelişki yok mu? Madem PC tarafı değişken, tek donanım yok, neden Windows satabildi bugüne kadar? Sebebini tartışabiliriz ama o meselenin Linux'un treni kaçırmasıyla bir ilgisi yok ne yazık ki. Ezelden beri süregiden aynı tartışmaya döneriz ki bu yazıyla alakası yok o durumun.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

nasilolcekbuisler

Alıntı yapılan: noktakom - 26 Nisan 2012 - 23:37:53


ben burada yazılım geliştirme safhasına bir parantez açmak istiyorum.eskiden linux a ücretli,büyük yazılımların uyarlanmasını çok istiyordum.ama şimdi gerçekten istemiyorum.Çünkü ücretli yazılımlar ile birlikte kaçınılmaz olarak korsan kullanım gelecek.korsan kullanım ile birlikte linux da göze batıp virüsler üretilmeye başlanacak ve eninde sonunda bu sistemi de etkileyecek bir virüs yazılacak.o zaman güvenli bir kale kalmayacak.linux sayesinde rahat rahat internette gezip eft yapar olduk.windows da iken bir virüs programı ayrıca keylogger lara karşı bir sürü zımbırtı yüklüyorduk ve yine de banka işlemlerinde yusuf yusuf oluyorduk.linux da ortalama kullanıcının işini görecek hertürlü yazılım mevcut.en bilinenleri de kararlı çalışıyor.windowsda doğru düzgün finans yönetim programı yok iken linuxda torba ile.ayrıca masaüstü karmaşası neden olsun ki ben anlamadım.her dağıtımın kullandığı ,üzerinde kurulu gelen yöneticisi var.ayrıca birşey yapmamız gerekmiyor.ubuntu kuruyorsun mis gibi gnome işte otur kullan.beğenmiyorsan bir sürü çeşit var 3 saat araştır ona geç.benim donanımlarım gnome da düzgün çalışmıyor.çaresi de yok.onun için kde kurdum.kurduğumdan beride hata iletisi almadım.bu sayede linux kullanabiliyorum.eğer kde de sorunyaşasaydım başka birşeye geçerdim.yine linux da kalırdım.

matrax_41

@noktakom oyunların direk olarak windowsa çıkmamasının nedeni farklı donanımlar değil. Bunun nedeni windows ortamındaki korsan kullanım ve buna bağlı olarak windows platformunda görece düşük oyun satışı.

aniceman

Alıntı yapılan: if - 25 Nisan 2012 - 23:26:44
Üyelerde Ubuntu'nun Gnome2'yi bitirdiği gibi bir algı var. Gnome projesini yürüten geliştiriciler bu kararı alan. Eski tasarımı isteyenler için bir komut yazmak yeterli: sudo apt-get install gnome-session-fallback

Sanırım çoooooook farklı diller konuşuyoruz da anlatamıyoruz kimi şeyleri.
komutu yazdım, görünürde gnome eklenmiş oldu ama görev çubuklarına sağ tıklayarak öğe ekleme çıkarma, özelleştirme gibi unsurlar çalışmıyor.

yukarıdaki kısmı nasıl çözebilirim demek için değil, gördüğünüz gibi bu kadar basit lanse edilen bir sorun bile bir konuyu bölecek kadar uzun sürebiliyor demek için.
dedi ve koşarak uzaklaştı genç adam...

canosayan

Chmod bizim işimiz.


noktakom

@heartsmagic, yazılım şirketleri neden tembel olsunlar ki, port etme işinin basit ve karlı bir iş olduğunu düşünselerdi yaparlardı. Demek ki öyle görmüyorlar. Kaynak kodlarını da hayır için dağıtacak değiller. Bence buradaki en mantıklı çözüm birinin eksikliği hissedilen yazılımların eski versiyonlarının bile olsa kaynak kodunu satın alıp linux'a port etmesi ve geliştirmesi olabilir. Blender'da sanırım bu şekilde satın alınarak geliştirilmiş... doğru hatırlıyorsam.

@matrax_41, Donanım değişkenliği proglamlayı zorlaştırıyor diye biliyorum. Örneğin, max payne'in android versiyonu ertelendi. sebebi ise oyunun farklı cihazlarda düzgün çalışabilmesi için çalışmaların devam etmesiymiş...

heartsmagic

Alıntı yapılan: noktakom - 28 Nisan 2012 - 14:50:31
Kaynak kodlarını da hayır için dağıtacak değiller.

Farklı tellerden çalıyoruz.

1. Kaynak kodunu koymak zorunda değiller. Yazdıklarımı okursan bu konuyu gayet net bir şekilde ayırdığımı görürsün.
a. Eğer ücretli bir yazılımsa, kodu açmayacaksa derler kodunu Linux tarafında, ikilik olarak sitesine koyar. Üyelik yaptırır, parasını alır, çatır çatır satar. Paketleme yapmasına gerek yoktur. Eğer port etmeyecekse "Hangi Linux" bahanesini bizim önümüze koymasınlar.
b. Eğer yazılım ücretli değilse, kaynak kodunu koysun, paketleyen biri paketler. Eğer kaynak kodunu koymayacaksa tutup bize "Hangi Linux" demesin. Ha yok, ücretli yazılım değildir ama kaynağı da açmak istemiyordur, tamam o da derlesin Linux üzerinde koysun ikilik dosyasını, satmadan dağıtsın.

Bamamın hayrına bir şey istemiyorum, dilencilik yapmıyorum. Tekrar okumanı rica ediyorum. Tutup da "Hangi Linux" bahanesini kimse yedirmeye kalkmasın bana. Paketlemek şart değil. Paketlerse kendi yararına.

Alıntı yapılan: noktakom - 28 Nisan 2012 - 14:50:31
@heartsmagic, yazılım şirketleri neden tembel olsunlar ki, port etme işinin basit ve karlı bir iş olduğunu düşünselerdi yaparlardı. Demek ki öyle görmüyorlar.

Öyle görmüyorsa konuşmaya ne hakkı var ki? Bu mudur yani mantık: "Biz Linux tarafını kârlı görmüyoruz, port etmek istemiyoruz fakat bunu çıkıp da babalar gibi söyleyemiyoruz da 'Efendim hangi Linux' yalanını kıvırıyoruz"

Dediğim gibi, farklı tellerden çalıyoruz.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

noktakom

@heartsmagic, benim bilgim ve tecrübemle sizinki bir olmaz. O yüzden fazla birşey söylemek/ iddia etmek/ yeterince bilmeden konuşmak istemiyorum. Sadece karşılaştığım sorunların sebeplerini kendimce irdelemek istemiştim.

Ben ne isterdim onu söyleyeyim son olarak. Asus veya samsung gibi uluslararası bir firmanın ubuntu ile işbirliğine gidip ubuntu yüklü bir seri çıkarması güzel olurdu. Hem sürücü, uyumluluk ve destek bakımından sıkıntımız olmazdı. Hem de işletim sistemine ücreti ödemeyeceğimiz için cihazları daha ucuza alabiliyor olurduk. Şirketin ürünlerinde fiyat avantajı sağlaması linux kullanımının artması da extraları olurdu. Aslında düşük hıza hayır kampanyası gibi bir oluşuma gidip bir şirkete talepte bulunsak fena olmazdı.

heartsmagic

Ben de elimden geldiği kadar temel meselelerde anlatım yapmaya gayret gösteriyorum bu başlıklarda. Bunu yaparken de tek isteğim aslında biraz daha geniş açıdan bakabilmeniz olaylara. Zira temel konularda ufacık bir yanlış bilgi, merkezdeki açı kaymasına benziyor. İlerilerde çok büyüyor bu açı.

Senin istediklerini bizler de istiyoruz, yapanlar da oluyor ancak piyasa Linux'a çok aç değil henüz ne yazık ki.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

aurora

Alıntı yapılan: heartsmagic - 29 Nisan 2012 - 23:18:09
ancak piyasa Linux'a çok aç değil henüz ne yazık ki.

Sizce piyasanın Linux'a ilgisinin bir anda artması için ne gibi koşullar gerçekleşmelidir?

heartsmagic

Bir anda artması mümkün değil zaten. Gerçekleşmesi gereken koşulların da en başında -bence- kullanıcı sayısının artması gerekmekte. Zira piyasa arz/talep üzerine kurulu. Kullanıcı sayısının artması da dağıtımların son kullanıcıya daha çok yönelmesiyle gerçekleşir. Bunun için de arkada sağlam bir şirketin, politikası olan bir firmanın olması gerekir. Bu firmanın da kurduğu sağlam politika üzerine işler yapması gerekir. Geleceği iyi görmesi gerekir. Yeni bir şeyler yaptığında adından söz ettirmesi gerekir. Ancak bundan sonra belki donanım üreticileri, makine üreticileri, yazılım geliştiricileri, oyun geliştiricileri bizim pazara yönelir. Ha, tabi bir de bizim taraftaki kullanıcıların -yanlış bilenlerin- "Özgür yazılım = beleş yazılım" mantığından uzaklaşması gerekir.

Canonical sağ olsun.

Her dağıtıma saygım var, her dağıtımı severim. Fakat arkasındaki destek sağlam olmadıktan sonra hepsi bir yere kadar gider. Çünkü tabana yayılma gibi bir dertleri yoktur. Son senelere bakıldığında Linux bu kadar çok konuşuluyorsa bunda Ubuntu'un ve Canonical'ın ciddi anlamda payları vardır.
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır.
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?


Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.

ct

Alıntı yapılan: heartsmagic - 30 Nisan 2012 - 14:00:07
Bir anda artması mümkün değil zaten. Gerçekleşmesi gereken koşulların da en başında -bence- kullanıcı sayısının artması gerekmekte. Zira piyasa arz/talep üzerine kurulu. Kullanıcı sayısının artması da dağıtımların son kullanıcıya daha çok yönelmesiyle gerçekleşir. Bunun için de arkada sağlam bir şirketin, politikası olan bir firmanın olması gerekir. Bu firmanın da kurduğu sağlam politika üzerine işler yapması gerekir. Geleceği iyi görmesi gerekir. Yeni bir şeyler yaptığında adından söz ettirmesi gerekir. Ancak bundan sonra belki donanım üreticileri, makine üreticileri, yazılım geliştiricileri, oyun geliştiricileri bizim pazara yönelir. Ha, tabi bir de bizim taraftaki kullanıcıların -yanlış bilenlerin- "Özgür yazılım = beleş yazılım" mantığından uzaklaşması gerekir.

Canonical sağ olsun.

Her dağıtıma saygım var, her dağıtımı severim. Fakat arkasındaki destek sağlam olmadıktan sonra hepsi bir yere kadar gider. Çünkü tabana yayılma gibi bir dertleri yoktur. Son senelere bakıldığında Linux bu kadar çok konuşuluyorsa bunda Ubuntu'un ve Canonical'ın ciddi anlamda payları vardır.

@heartsmagic'in dediklerine ek olarak, reklamın da önemli olduğunu düşünüyorum. Yıllarca sinema filmlerinde Apple'ından Nokia'sına yüzlerce markanın reklamına maruz kaldık. Rahmetli Jobs kendisi çıkıp reklamını yapıyordu. Mark Shuttleworth (Canonical şirketinin kurucusu) de Jobs tarzı tanıtım sunumlar yapıyor ancak o kadar ses getirmiyor. Önümüzdeki yıllarda daha iyiye gideceğine inanıyorum. Sosyal medyada Ubuntu'nun oldukça güçlendiğine inanıyorum. Gerçi bunun bir önemi var mı bilmiyorum. Dünyadaki son Linux kullanıcısı bile olsam sallayacağımı düşünmediğim için aslında yaygınlaşmasını çok da önemsemiyorum. Sadece daha iyisi varken neden kötü tercihler yapıyor insanlar onu anlamıyorum. Mühendis olmanın verdiği saçma bir duygu herhalde. En kalitelisi, en işlevseli Linux, o yüzden bunu kullanmalı insanlar diye düşünüyorum sadece.

barisyildiz.72

Sitede, yazılanlar bir olgudur. Yazarın görüşüdür.

eribol

Alıntı yapılan: barisyildiz.72 - 30 Nisan 2012 - 22:46:14
Sitede, yazılanlar bir olgudur. Yazarın görüşüdür.
Olgu kesinlik ister bir görüşten hasıl olamaz.

linuxchu

Alıntı yapılan: Rbbt - 25 Nisan 2012 - 12:08:05
Her iki tarafında eksileri ve artıları var. Linux dünyasına adım atalı bir kaç ay oldu, kurduğum günden beri uğraşıyorum, araştrıyorum. Windowsu sunum hazırlamak ve raporlarımı yazmak için kullanıyorum sadece. Ubuntu ile başladım Arch ile devam ediyorum yani orada denildiği gibi Windowsa dönüş yapmadım hemen (:

@Mustafa Kalkan, güvenlik konusunda net bir şey söylemek mümkün değil, geçen gün ubuntu üzerinde keylogger ile ne kadar basit bir şekilde şifrelerin ele geçirildiğini gördüm. Aslında marifet keyloggerda değildi ama olsun açıklar var sonuçta. Biz güvende olduğumuzu sanıyoruz sadece (:

Mac kullanıcıları da öyle düşünüyorlardı ne oldu sistemde açık olmasa bile başka bir uygulama sayesinde virüs bulaştı, şimdi bütün antivirüs şirketleri Mac için antivirüs çıkardılar.

Virüsler hep bir adım önde, virüs bulaşmadan açığın ne olduğunu bulamayabiliyor insanlar. İster şirket için çalışsınlar ister gönüllü çalışsınlar.

Kesinlikle katılıyorum.

Bence Linux sevgi işi, karşılıksız emeğe saygı gösterme, mecbur olmayı reddetme işi.
Arkadaşımın yazdıklarına ilave olarak çalıştığım şirkette 15 kişiyiz. Şundan iki ay öncesine kadar şirkette tek linux kullanan bendim ve şirkette çalışan neredeyse bütün arkadaşlarım bilgisayar mühendisi. Linux (örnek olarak ubuntu) hakkında tek bildikleri çirkin, ilkel ve zor bir işletim sistemi olduğuydu. Az yüzüme vurmadılar bunu, gülüyorlardı hatta. Bu onların yanılgısıydı :)

Onların win yada mac ortamında yaptıkları herşeyi (işimizle alakalı) ubuntuyu kullanarak onlardan daha zevk alarak yapabiliyorum. (Ofis yazılımı için sanal makinada microsof office yazılımına malesef mahkumum). Onlar diğerlerini kullanırken ben onlara Linux'u Ubuntu'yu anlattım dilim döndüğünce.

Şuan şirkette ben dahil 5 kişi linux kullanıyor. Hepsi ayrı dağıtımlara verdiler kendini, kde compiz ikilisi şoke etti onları :) Burada üzücü kısım bilg. mühendisleri bile linux hakkında bir şey bilmiyorlar. Felsefesini bile :(

O çift tıklayıp kurdukları yazılımlar için syanptic, dpkg -i, terminal gibi zevkleri tattılar. Hiç de şikayetçi değiller. Kendimizi farklı hissediyoruz hatta biz kolayı zaten yaparız :) Linux'un bir  şey kaçırdığı yok zaten linux kovalayan bir şey değil :) Alıştın mı sen onu kovalıyorsun :)

Saygılarımla